Hz. Hatice Validemizin nesli, Peygamber Efendimizle (s.a.v), dedeleri Kusayda birlesiyordu. Esedogullari kabilesinden Huveylid bin Esedin kiziydi. Künyesi Ümmü Hinddir. Okuma yazma bilir, büyük servetini tek basina idare ederdi. Hz. Hatice Validemiz, iki defa evlenmis, zevclerinin vefati ile dul kalmisti. Iki çocugu vardi. Akilli, zengin ve güzel hasletleri olan bir hanim oldugundan, Kureys esrafindan birçok evlenme teklifi almisti. Fakat bunlarin hiçbirini kabul etmemisti. Hz. Hatice Validemiz, Peygamber Efendimize (s.a.v), sermaye vererek ticaret yapiyordu. Yine bir seferinde kervanin dönüs vakti, arkadaslari ile beraber evinin balkonundan yolunu gözlüyordu. Kervanla beraber bir bulutun geldigini ve Rasulüllah Efendimizi (s.a.v) gölgeledigini gördüler. Bu ticarette daha öncekilerden fazla kar elde edilmisti.

Hz. Hatice (r.anha), rüyasinda; *Günesin gökyüzünden inip, kendi hanesine girdigini, oradan da bütün haneleri aydinlattigini* görmüstü. Rüyasini Haniflerden olan amcasinin oglu Varaka bin Nevfele anlattiginda *Sen ahir zaman nebisinin zevcesi olacaksin* cevabini almisti. Rasulüllah Efendimiz (s.a.v), 25 yasinda iken 40 yasinda olan Hz. Hatice ile evlendi. Peygamber Efendimiz (s.a.v) dügün merasimi için deve kestirdi. Halka yemek yedirdi. *Haticetül Kübra* Validemiz, iffeti ve temizligine binaen *Tahire* lakabiyla zikrolunurdu. Peygamber Efendimiz (s.a.v), nikahtan sonra onun hanesinde yasamaya basladi. O devirde çok eslilik yaygin olmasina ragmen, Rasulüllah Efendimiz (s.a.v), onun vefatina kadar baska hanimla evlenmedi.

Bu mesud izdivaçtan Rasulüllah Efendimizin (s.a.v), Kasim, Abdullah isimli ogullari (küçük yasta vefat etmislerdir) ve Zeynep, Rukayye, Ümmü Gülsüm ve Fatima isimli kizlari dünyaya gelmistir. Rasulüllah Efendimizin (s.a.v) küçük yasta vefat eden diger oglu Ibrahim, Hz. Mariyei Kibtiyye Validemizden dünyaya gelmistir.

Rasulüllah (s.a.v) Efendimiz, dini teblig ile emrolununca *Ya Hatice! Kimi davet edeyim? Kim beni tasdik eder?* deyince, Hz. Hatice (r.anha) Validemiz, *Ben tasdik ederim, Ya Rasulallah, bana anlat.* dedi. Ilk müminelerden ve onunla namaz kilanlardan oldu.

Hz. Aise (r.anha) Validemiz de; *Rasulüllahin (s.a.v) zevceleri arasinda daha önce vefat etmis olmasina ragmen Hz. Haticeyi kiskandim. Zira Rasulüllah, (s.a.v) onu daima hatirlar, kurbanlar keserek onun yakinlarina hediye ederdi.* buyurmuslardir.

*O, Hz. Ali (r.a.)nin bildirdigine göre, Resulüllah (s.a.v.) Efendi-mizin, Israilogullarinin en hayirli kadini, Imran kizi Meryem; bu ümmetin en hayirli kadini ise, Hadicetül-Kübradir mübarek sözlerinin muhatabidir.

*O, sahip oldugu bütün servetini, gözünü dahi kirpmadan inandigi dava ugrunda feda etmesini bilen... Islamin, ferd ve cemiyet hayatina hakim olmasi için verilen mücahede-mücadelede ve hizmetlerde yilmadan-yikilmadan zirveleri tutan... Kainatin Efenidisine ilk inananlardan biri ve belki de birincisi olan fedakar-cefakar-çilekes annemizdir.

*O, inandigi dava ugruna nelerin feda edilebilecegine lafla degil bizzat yasayarak örnek olan... Efendimiz (s.a.v.)in fem-i saadetlerinden, Bu ümmetin en hayirli kadini ünvanini alan... Henüz hiçbir kimsenin Fahr-i Alem (s.a.v.)e inanmadigi zamanlarda bile, Sen bu ümmetin peygamberisin diyerek ona gönülden inanip bagrini açan ve sonuna kadar destek ve yardimci olan...

Vahyin, hemen her zerresini bütün heyecaniyla yakindan duymus ve doymus; gelmis ve gelecek bütün mümin kadinlar için en güzel numune olarak kabul edilecek ulvi bir ruha sahip bulunan...

Zarafet-nezaket, akil ve ilimle süslenmis, metanet-muhabbet ve cesaretle donanmis emsalsiz bir insan ve zevce olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimize, Allah celle celalühu tarafindan verilmis bir hediye... Server-i Alem (s.a.v.) Efendimizin, Ondan daha iyisini Allah bana vermedi buyurdugu mübarek insandir, Hz. Hadicetül-Kübra (r. anha) validemiz.

*Gelecek nesillerin, onun gibi bir imtisal numunesi bir insani tanimamasi, onu örnek alamamasi elbette ki çok büyük bir talihsizlik olur. Zira insanlar Iki Cihan Günesi Efendimize inanmazlarken o iman etmis, inkar ederlerken o tasdik etmisti. Insanlar ondan mallarini-servetlerini esirgerlerken o, bütün varligini Allah ve Resulü için bezletmisti. Kisacasi o, Resulüllah Efendimizin beyanina göre yasamis, mümin kadinlar için kiyamete kadar örnek olacak bir zevce idi.
Hazreti Haticenin ,annesinin adi Fatima idi.Cihan Denilen bu saraya Hazreti Hatice gibi bir iffet ve ismet sadefi hediye etmistir.

Bu mübarek hanimda varligin nuruna sefkat kuçagini açmis, Kendi çocuklarindan çok onu sevmisti.Hem okadar Allah Rasülünü memnun etmisti ki, vefat ettiklerinde , onun kabrine bizzat indiler.Genisletir gibi kabrin bir kösesine isaret ettiler ve kabrin içine upuzun yattilar.Sonra da, kabirden çiktilar.Mübarek gözleri inci taneleri gibi yaslarla doluydu.


Bu göz yaslari kabrin içine de düsmüstü.Bu hali gören Hazreti Ömer dedi ki;

**Ey Allahin Rasülü, su kadina yaptigini gördügüm seyi, hiçbir kimseye yapmamistin.

O zaman buyurdular ki;

**( Ya Ömer) Ebu Talipten sonra bu kadincagiz kadar bana iyiligi dokunan bir kimse olmamistir.Ona Cennet Elbiselerinden giydirilsin diye gömlegimi kefen olarak giydirdim.Kabir hayati kendisine mülayim ve kolay gelsin diye de kabirde yanina uzandim.

*Hasili; o büyük validemizi, gelmis-gelecek bütün müminlerin annesi olan o örnek insani hakkiyla anlamak, anlatabilmek süphesiz ki haddimiz degil. Bizim yaptigimiz, sairin Iki Cihan Günesi Efendimiz (s.a.v.) için dedigi gibi, ona ait hatirlayabildigimiz en güzel meziyet ve hasletleri siralayarak gönlümüzü ve lisanimizi süslemeye çalismaktan ibarettir. Mevla-yi zul-Celal vel-Kemal hazretleri, sefaatlerinden mahrum etmesin. Åmin...