***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


tasözleri ve anlamları
Aba vakti yaba, yaba vakti aba; Bir işin vaktini iyi seçmeyen, kışın yaz işi, yazın kış işi yapan kimseler için kullanılır.
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz; Herkes kendine uygun işlerden hoşlanır.
Abdal tekkede, hacı mekkede bulunur; Her insan kendine uygun bir yerde oturur.
Abdalın karnı doyunca gözü papucundadır; Misafirliğe yalnız yemek için giden görgüsüz kimseler için söylenir.
Abdalın yağı çok olursa gah borusuna çalar, gah gerisine; Görgüsüz kimsenin eline fazla mal veya para geçince, olur olmaz işlere sarf eder.
Acele işe şeytan karışır; Acele yapılan işten hayır gelmez.
Acemi katır kapı önünde yük indirir; İşi münasip şekilde yapmayanlarla alay etmek için söylenir.
Acemi nalbant kürt eşeğinde dener kendini; Acemi tecrübesiz kimseler fakir fukarada tatbikat görürler.
Acı acıyı bastırır, su sancıyı; Yeni felekatler eskilerinin acısını unutturur.
Acı patlicanı kırağı çalmaz; Cefakeş kimselerin ufak tefek rahatsızlıklardan, sıkıntılardan mütessir olmadığını ifade eder.
Acı söz insanı dininden, tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır; Onuru yaralanan insan şiddetli olarak karşı koyar.
Acıkan doymam, susayan kanmam sanır; İhtiyaçları tatmin edilmeden önce insan onlar hakkında mübalağalı düşünür.
Acıklı başta akıl olmaz; Müstarip insan makul bir şekilde düşünemez.
Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur; Anneler ve babalar çocuklarının maddi ve manevi ihtiyaçları karşısında makul davranmazlarsa onların ahlakını bozarlar.
Aç ile yatınca arada dilenci doğar; Evlenenlerin maddi şartları hesaba katmaları lazımdır.
Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez; Aç da çocuk da akla göre hareketler etmez.
Aç ayı oynamaz; İnsan ve hayvan, her şeyden önce karnını doyurmayı düşünür.
Aç doymam tok acıkmam sanır; İnsan içinde bulunduğu halin değişmeyeceğini sanır.
Aç tavuk kendini arpa ambarında sanır; İhtiyacı olanlar kendilerini o iğtiyaca cevap veren hayallere kaptırırlar.
Aç gözünü açarlar gözünü; Dikkatli olmayan hayatta acı tecrübelerle karşılaşır.
Aç köpek fırın deler; Aç insan ahlak ve kanun tanımaz.
Aç kurt arslana saldırır; Açlar hiç bir şeyden korkmaz.
Aç kurt yavrusunu yer; Açlık insanı en yakınlarına karşı bile vahşice davranmağa sevk eder. Açlık, hiç bir şeye karşı saygılı değildir.
Aç ne yemez, tok ne demez; İhtiyacı olan bir insan müşkülpesent değildir, tatmin edilmiş olan bir kimse hiç bir şeyi bağenmez.
Aç ölmez gözü kararır, susuz ölmez benzi sararır; İnsan açlıkla susuzlukla hemen ölmez (zarurete bir müddet dayanır).
Aç insanın yanından kaç; Aç insan tehlikelidir.
Açık ağız aç kalmaz; Bir şeyi ısrarla isteyenler onu elde ederler.
Açık kaba it eder; Muhafaza edilmeyen şey kaybolur.
Açık yaraya tuz ekilmez; Mustarip insanlara daha fazla acı vermemelidir.
Açılan solar, ağlayan güler; Hayatta hiç bir şey aynı şekilde devam etmez.
Açın gözü ekmek teknesinde olur; Aç insan yalnız karnını doyurmayı düşünür.
Açın imanı olmaz; Aç insan yükset kıymetlere değer vermez.
Açın karnında ekmek durmaz; İhtiyacı çok olan kimse elinde bir şey saklayamaz.
Açlık ile tokluğun arası yarım yufka; Maddi ihtiyaçların giderilmesi sanıldığı kadar güç değildir. İnsanın karnı az bir şeyle doyar.
Ada bana adayım sana; Her şey karşılıklı olur.
Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil; Ölümü düşünerek insanlara katlanmalıdır.
Adam adamdan korkmaz, utanır; İnsanları ahlaklı davranmağa sevk eden korku değil küçük görülme duygusudur.
Adam adamdır, olmasa da pulu, eşek eşektir olmasa da çulu; Maddi şeyler değer ölçüsü değildir. Asıl olan şahsiyettir.
Adam olana bir söz yeter; Anlayışlı ve havsiyetli olan bir kimseye bir kere söylemek.
Adamakla mal tükenmez; Vaatte bulunmakla hiç bir kayıp söz konusu olmayacağı için insan vaat ederken korkusuzdur.
Adamın kötüsü olmaz meğer züğürt ola; Servet ve para insan itibar kazandırır.
Adamın yere bakanından suyun sessiz akanından kork; Korkak ve çekingen görünen insanlar işlerini gizli yürütürler.
Ağaç ne kadar uzasa göğe ermez; Her insan, kendinden çok yüksek varlıklar olduğunu bilerek böbürlenmemelidir.
Ağaç yaş iken eğilir; Çocuk küçük yaşta iken terbiye edilmelidi. Alışkanlıklar küçük yaşta kazanılır.
Ağaca balta vurmuşlar (neyleyim? sapı bendedir) demiş; İnsana en yakını bile kötülük edebilir.
Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur; Anne ve baba her hareketlerinde çocuklara örnek olurlar.
Ağacı kurt, insanı dert yer; Teselli için her şeyi kendine dert etme manasında kulanılır.
Ağacın kurdu içinde olur; Hastalık sebepleri dışardan belli olmaz.
Ağacın meyvesi olunca, başını aşağı sallar; Olgun insanlar mütevazı olur.
Ağaçtan maşa, abdaldan paşa olmaz; Herşey (herkes) her işe kullanılmaz.
Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla; Ağa cömert, yiğit cesur olmalıdır.
Ağanın gözü ata tımardır; Ağanın ilgilenmesi işleri işleri yoluna koyar.
Ağanın gözü öküzü semiz eder; iyi kontrol işte başarı sağlar.
Ağanın gözü yiğidin sözü; Ağa çevresinde bulunan insanların halini bilmeli, yiğit sözünde durmalıdır.
Ağanın malı çıkar uşağın canı; Zenginler sıkıntılı durumdan paraları ve malları ile kurtulabilirler, fakirler ise canlarını feda etmekle.
Ağası güçlü olanın, kulu suçlu olur; Kuvvetli kimselerin suçları maiyetindekilere yüklenir.
Ağılda oğlak doğsa, ovada otu biter; Tanrı herkesin nasibini verir inancını ifade eder.
Ağır kazan geç kaynar; Olgun adam geç hiddetlenir.
Ağır ol batman gelesin; Kendilerine güven duygusu verecek şekilde hareket edenler itibarlı olurlar. Hafif meşrep olmayanlara itibar edilir.
Ağır ol da molla desinler; Ağır başlı davranan itibarlı olur.
Ağır taş yerinden oynamaz; Ağırbaşlı olanlar kararlarını kolay kolay değiştirmezler.
Ağır yongayı yel kaldırmaz; Kendine güvenenler dış tesirlere kolay kapılmazlar.
Ağlama ölü için, ağla diri için; Ölen için ağlamak meyhudedir, asıl acıyı çekenler geride kalanlardır.
Ağlamakla yar ele girmez; Aşk konusunda gözyaşının fazla tesiri yoktur.
Ağlamayan çocuğa meme vermezler; Sesini çıkarmayanın işini görmezler.
Ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar; Annemizin dışında, kimse bizim için gerçekten üzülmez.
Ağlatan gülmez; Zulmedenin kendisi de rahat etmez, huzur içinde yaşayamaz.
Ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı; Herkesi en çok ilgilendiren kendi derdidir.
Ağrısız baş mezarda olur; Dünyada dertsiz insan yoktur. İnsan ölünce huzura kavuşur.
Ağustosta gölge kovan, zemheride karnını ovar; Zamanında tebdir almayan sonra sıkıntı çeker.
Ah alan onmaz; Kötülük edenin kendi de iflah olmaz.
Ahladın (armudun) iyisini ayılar yer; Dünya nimetleri ekseriya layık olmayanlara kısmet olur.
Ahmağa yüz, abdala söz vermeğe gelmez; Akılsız veya muvazenesiz kimselerle fazla samimi olmak, vaatte bulunmak insanın başına iş açar.
Ahmak gelin yengeyi halayığı sanır; Akılsız insan kime iş buyuracağını bilmez.
Ak akçe kara gün içindir; Sıkıntılı günler için para biriktirmelidir.
Ak don kara don geçit başında belli olur; Bir şeyin iyisi kötüsü deneme ile (yerinde) belli olur.
Ak gün ağartır, kara gün karartır; Neşeli günler insanı canlandırır, kederli günler çökertir.
Ak koyunu gören içi dolu yağ sanır; Görünüş insanı aldatır.
Ak koyunun kara kuzusu da olur; İyi insanın kötü işi de olur. İyi kimsenin çocuğu kendine benzemeyebilir.
Akacak kan damarda durmaz; Bazı felaketlerin önüne geçmek imkansızdır.
Akar su pislik tutmaz; Hareket, kötü şeyleri de alır götürür.
Akar suya inanma el oğluna dayanma; Başkalarına fazla güvenmemek lazımdır, dostlukları geçici olabilir.
Akara kokara bakma çuvala girene bak; iyiye kötüye değil elde edilene önem ver.
Akçe akıl öğretir, don yürüyüş; Zengin olan mevkiinin gerektirdiği muhitlere gire çıka yol yordam öğrenir. Yeni elbise giyen de oturup kalkışına dikkat eder.
Akçesi uzun olanın kendisi kıymetli olur; Parayı esirgemeyen hürmet kazanır.
Akıl akıldan üstündür; Danışmağa önem vermek gerekir, birinin bilmediğini bir başkası bilebilir.
Akıl için tarik birdir; Normal düşünenler için yapılacak şeyler, herhangi bir meselede alınacak tedbirler birdir.
Akıl isen açma sırrın dostuna, çünkü dostun dostu vardır, o da söyler dostuna; Bir sırrı en yakınına bile açsan, artık gizli kalmaz.
Akıl kişiye sermayedir; Muhim olan para değil akıldır. Akıllı olan para kazanır.
Akıl para ile satılmaz; Akıl doğuştandır, sonradan elde edilmez.
Akıl yaşta değil baştadır; Kabiliyet ve bilgi yaşa bağlı değildir. Genç bir insan yaşlı bir insandan daha akıllı olabilir.
Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını beğenmiş (almış); Herkes kendi aklını (düşüncesini) beğenir.
Akıllı düşman, akılsız dosttan yeğdir (hayırlıdır); Akıllı düşmanın ne yapacağı bellidir, ona göre tebdir alınır. Akılsız dostun beklenmedik bir hareketi daha kötü netice verebilir.
Akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir; İhtiyatlı kimse karar vermek için fazla düşünür, ilerisini gerisini düşünmeyen o arada aynı işi yapıp bitirir.
Akılsız başın zahmetini (cezasını) ayak çeker; Düşünmeden yapılan bir işin neticesi insanı yorar. (Daha ziyade unutkanlık için kullanılmaktadır.)
Akılsız köpeği yol kocaltır; Düşüncesiz hareket eden boş yere kendini yorar.
Akşam ise yat sabah ise git; Her işi zamanına uygun olarak yap! Zamanına göre hareket et.
Akşam kavil, sabah savul; Sözünde durmayan için söylenir.
Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir; Bir işe sabah başlanılmasının daha uygun olacağını belirtmek için kullanılır.
Al elmaya taş atan çok olur; Gösterişli bir şeyin üstüne düşen çok olur. Değerli kimseler çok tenkit edilir.
Al giyen alınır; Gösterişli olan kendini satar.
Al ile satan tutulur; Hile ile en kuvvetli bile yakalanır. Hesaplanarak (planlı bir şekilde) en güç işler başarılır.
Al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunsun; Bir işi umimi yerde konuşan o kalabalıktaki muhtemel suçludan korkmamalı.
Al malın iyisin çekme kaygısın; İyi mal al rahat kullan.
Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz; Her zaman (her işten) beklenilen netice elde edilmez.
Alacakla verecek ödenmez; Alacağa fazla güvenilmez. Borçlu borcunu vermeyebilir.
Alçak eşek binmeğe kolay, öksüz çocuk dövmeğe kolay; İnsanların küçüklere, acizlere gücü kolay yeter.
Alçak yer yiğidi hor gösterir; Bulunduğu mevki kötü ise, bir insanın değerini yalnış gösterir, bir insanın değeri yerini bulunca belli olur.
Alçak yerde tepecik kendini dağ sanır; Gerçek büyüklerin olmadığı yerde biraz sivrilenler kendini bir şey sanır.
Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır; Her işte orta yol hayırlıdır. Çok yüksekte olmanın da, çok aşağıda bulunmasının da ayrı ayrı mahzunları vardır.
Alet işler el övünür; Çokluk, şeref, övünme, işi yapandan başkasına ait olur.
Alışmış kudurmuştan beterdir; Kötü alışkanlıklarından çok zor vaz geçildiğini belirtmek için söylenir.
Alim unutmuş, kelem unutmamış; Yazılmayan (yazı ile tesbit edilmeyen şeyler) unutulmağa mahkumdur.
Allah balmumu yakana balmumu, yağmumu yakana yağmumu verir; Allah herkese iğtiyacına göre verir.
Allah dağına göre kar verir; Allah herkese yeteneğine, vaziyetine göre sorumluluk yükler. Allah her şeyi ölçülü yaratmıştır.
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz; Ömrün ne kadarsa o kadardır.
Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar; Allah insanı bir şeyde mahrum ederse, daha iyi başka bir şeyle memnun eder.
Allah kardeşi kardeş yaratmış kesesini ayrı yaratmış; En yakınların bile hesabı (bütçesi) ayrıdır.
Allah verince kimin oğlu kimin demez; Allah kulları arasında asalet, mevki veya zenginlik gibi bakımlardan bir ayrım yapmaz.
Allahın bildiği kuldan saklanmaz; Malum olan (vaki olan) bir şey gizli kalmaz.
Alma mazlun ahını çıkar aheste aheste; Aciz kimselere eziyet etme, yavaş yavaş acısını çekersin.
Almadan vermek Allah'a mahsustur; Kullar arasında karşılık esastır. Karşılıksız ihsanda bulunmak Allah'a mahsustur.
Alt değirmen güçlü akar; En aşağıdaki (sondaki) en güçlüdür.