kartal__13 Nickli Üyeden Alıntı
Rüyaya inanmak!
Rüya âleminin, elle tutulur kati kurallarla çevrilmemiş olması, Müslüman olarak itaate memur olduğumuz ahkâmının yokluğunu göstermez. Kur'an'a ve hadislere konu olmuş bir meselede kesinlikle Müslüman'ı bağlayan hükümler de vardır. Rüya da, insanla iç içe bir mesele olarak bilindiği için Resulullah (sav)'ın ashabıyla yaşadığı gündemde de yer almıştır. Farklı zamanlarda Mescidi Nebi'de rüya üzerine konuşulmuş, rüya dinlendiği olmuştur. Çünkü rüya insan hayatının gereğidir; Mescidi Nebi de hayatın yaşandığı yerdi. Rüya, ayrıntılarını bilmiyor olsak dahi, hayatımızda gerekli olduğu için var edilmiştir. Rüyanın üzerimizdeki etkisini bilemiyoruz. Manevi hayatımıza, beşeri ilişkilerimize, moral yapımıza, düşünme ve kavrama yeteneğimize etkisi olduğu muhakkaktır.
Kur'an da rüya
Kur'an, rüyadan, rüyayı yorumlamaktan söz etmektedir. Enfal suresinde Bedir'de müminlerin rüya ile nasıl güç kazandıklarını anlatmaktadır. Yusuf aleyhisselamın nübüvvete açılan yolu da bir rüya ile başlar. Mekke'nin fethinde de rüyaya yer vardır. İbrahim aleyhisselamın rüyası da önemli bir yer tutmaktadır.
Rüya, sahibinin doğruluğu ile ilgilidir
Sahih rüyayı, salih insanlar görür
Peygamberlerinrüyaları haktır. Salih kulların gördüğü rüyalar, peygamberlerin rüyalarından sonraki bir derecede durur. Rüyanın doğruluk oranı, rüya sahibinin doğruluğu ile ilgilidir. Ama salihlerin rüyaları, peygamberlerin rüyaları gibi bağlayıcı değildir.
Salihlik kavramı da yalın bir adlandırma olarak düşünülemez. Salih kimse, veli, evliya gibi deyimler kullanılmış olabilir; içi doldurulduğu zaman gerçek bir değer ifade eder. Ebu Bekir (ra), Hasan Basri, Fudayl gibi isimlerin başında bulunduğu bir listeye yazılmaktan söz ediyoruz. Mesela herkesin alkol tükettiği bir köyde alkol tüketmeyen ama namazı da ikame etmeyen bir insana salih unvanı nasıl verilebilir.
Salihlerin dışındaki insanların rüyaları, yaşadıkları dini hayatın, takvadaki iniş ve çıkışların yansıması gibidir. Rahmani rüya görebilecekleri gibi şeytani rüyalarla da meşgul olabilirler. Günlük hayatlarındaki tarz rüyalarına yansır. Fasık bir insanın rüyası da kendisi gibi kabul edilebilir.
Yalan rüya anlatmak hadislerde yasaklanmış günahlardandır. Rüyanın doğru olanı da herkese uluorta anlatılmamalıdır.
Şeytan, rüyaya etki edebilir
İnsanla bağlantılı pek çok konuda olduğu gibi rüya konusunda da şeytandan söz etmek gerekmektedir. Namazdan zekâta kadar ibadetlere bile kendi metotlarıyla müdahale etme istidadı olan şeytanın ne yazık ki rüyalara da müdahalesi vardır. Mümini gün boyu meşgul edebileceği, iç huzurunun dağılmasına sebep olacak rüyalara yön vermesi söz konusudur. Bu da bizim rüyaları, rahmanî ve şeytani olmak üzere iki gruba ayırmamızı gerektirmektedir. Sahih hadislerden yola çıkılarak rüya hakkında bilmemiz gereken kuralları şu şekilde sıralayabiliriz. Zira tıp dâhil beşeri birikimimizin rüyanın oluşumu ve sonuçları hakkında bize verebileceği kesin bilgisi yoktur. Resulullah (sav)'ın hadisi şerifleri elimizdeki tek ve en güvenilir bilgilerdir. Hadis kitaplarımızın pek çoğunda rüya ile ilgili rivayetler bir bölüm oluşturmaktadır Rüyanın Allah'tan olanı vardır. İnsanın kendisinin ürettiği olanı vardır. Şeytanın insanı meşgul etmek için ürettikleri vardır.
Rüya yorumlamak mümkündür
Rüya yorumlamak veya yorumlatmak mümkündür. Ancak rüya yorumlama kabiliyeti, iyi bir sünnet ve Kur'an bilgisi gerektirmektedir. Yorumlanan rüyanın değeri de en çok rüyanın kendisi kadardır. Rüya yorumundan hareketle bir din ve yaşam oluşturamayız. Rüyaya veya yorumlanmış haline bağlayıcılık vermek mümkün değildir.
Peygamberimizin rüyada görülmesi
Resulullah (sav)'ın rüyada görülmesi haktır ve kesindir. Şeytan, O'nun şekline girip kimseyi aldatamaz. Bu konuda sahih hadisler vardır. Bir Müslüman'ın 'Ben Resulullah (sav)'ı rüyamda gördüm' demesine itibar edilebilmesi için, o kişinin şemaili şerifi ayrıntılarıyla biliyor olması gerekir. O'nun fiziki şeklini bilmeyen birinin 'gördüm' demesine itibar edilmemiştir. Bu kuraldan hareket eden bazı âlimler, Resulullah (sav)'ı ancak, O'nu tanıyan ashabının rüyasında görebileceğini söylemişlerdir. Ashaptan başkasının 'görmesi' makul değildir, demişlerdir.
Rüyada Peygamberimizden talimat almak
Bir Müslüman'ın Resulullah (sav)'ı rüyasında görmesi haktır. Ancak o rüyada Resulullah (sav)'den talimat alması, ne yapacağını öğrenmesi gibi bilgiler hak değildir. Çünkü o tamamlanmış, gecesi gündüzü kadar aydınlık, ilaveye muhtaç olmayan bir din bırakmıştır. Peygamber aleyhisselamdan bir şey öğrenecek olan onu Kur'an'dan ve hadislerden öğrenmelidir.Rüya ile istiharenin bir bağlantısı yoktur
İstihare yapan bir Müslüman'ın illa rüya görmesi gerekmez. İstihareyi anlatan hadislerde rüya yoktur. Rüya, o istihareyle ilgili işaretlerden biri olarak anlaşılabilir. Bu anlama, alternatifi olmayan bir işaretten kaynaklanmaz.Ne rüya görmek bir iyiliğe delalet eder, ne de görmemek körlüğün nedenidir. Rüya peşinde bir hayat anlayışı hatalıdır. Mümin, gününü yaşar, gün üzerinden muhasebe yapar. Birilerinin rüyaları ile geçirecek vakti yoktur. Hayat meydanlarda yaşandığına göre korkular ve umutlar da meydanlardadır. Yatak odalarımız, dinlenme yerlerimizdir. Yatak odalarımızı, kaynak üretme, teselli veya korku geliştirme yeri olarak kullanamayız. Yusuf aleyhisselamın rüyasına benzer bir rüya görenin gelecekte Mısır kralı olacağını zannetmesi batıl olduğu gibi, oğlunu kestiğini rüyasında görenin de, bıçağını alıp oğlunu kesmesi gerekmez. Hayat tarzımız ve meşguliyetimiz ne ki gördüğümüz rüyamız hüccet olsun! Yastıkta proje çizip caddede uyarlama yapmak yoktur. Cadde caddedir, yastık da yastıktır.
Rüya için kural!
Hoşlandığı bir rüya gören, bunu Rabbinden bir nimet olarak görüp hamd etmelidir. Gördüğü rüyasını da dostlarına anlatmasında bir sakınca yoktur. Kötü bir rüya gören ise, gördüğünün şeytandan kaynaklandığını veya gündemini çok meşgul eden olayların birikimi ile oluştuğunu bilmelidir. İstiaze ile Allah'a sığınır. Kesinlikle rüyadan ötürü kendine bir zararın gelmeyeceğine inanır. Yatakta sağına yatıyorsa soluna, solunda yatıyorsa sağına döner. Sol omzuna doğru hafifçe üç kere tükürür. Rüyası çok ürkütücü ise, kalkıp iki rekât namaz kılar. Ayetelkürsi okur. Kötü rüyayı anlatmaz. Rüyanın günlük hayatını etkilemesine izin vermez. Rüyada gördüğü kişilerden nefret etmesi, onları soruşturması gerekmez. O rüyaya göre hükümler vermez. Mesela, işçisinin malından çaldığını rüyasında gördüğü için sırf bu nedenle onu işinden çıkarmaz. Hanımının kendine hıyanet ettiğini gördüğü için ona düşmanlık etmez.
Evlenirken rüyayı dayanak kabul etmek doğru değildir
Kim ve ne görmüş olursa olsun, peygamberlerin dışında kimsenin rüyası din değildir. Dini bir hükme kaynak oluşturmaz. Müslüman'a fıkıhta yön çizemez. Din, ayet, hadisle yaşanır; rüya ve tahminler, umutlar üzerinden din olmaz! Rüya bir ictihad türü değildir. Evlilik bağı kurulması veya evliliğin bitirilmesi gibi meselelerde rüyaya dayanılmasının İslamî bir yönü yoktur. İslam nass dinidir. Günyüzü dinidir. Rüyayı görenin çok değerli biri olması, sadece sahibi açısından önemlidir. O önem de moral düzeyindedir.
Mesela rüya üzerinden bir tedavi uygulamamız mümkün.
Kâfirlerin rüyalarının bir değeri yoktur
'Bu rüya salih bir rüyadır, hayra işarettir' denebilmesi için:
Doğruluğu yaşam tarzı olarak benimsemiş, gıybet ve dedikodu etmeyen birinin rüyası olmalıdır.
Abdestli olarak uyumuş olmalıdır.