Çağdaş Uygarlığın Sorunları ve İslam
İnsanın, ancak kendisiyle insan olabileceği, kendisiyle yeryüzünün efendiliğini yapabileceği ve yeryüzündeki halifelik görevini yürütebileceği insani özellikleri yerle bir edilip çirkince yok ediliyor. Fakat insan farkına bile varmıyor. Yok edilen değerleri konusunda kendisini uyaran düşünürlerin. Sesine de kulak vermiyor, duymuyor. Bu uyarıları duysa bile uçuruma sürüklenişini önleyecek gücü kendisinde bulamıyor. Ortada tek bir yol var. Fazla değil, tek bir yol! Bu yol kurtuluş yoludur. İnsanlığı uçuruma sürüklemekten alıkoyahcak tek yol, işte budur.
Şüphesiz bu din, insan hayatını düzenlemek için konulmuş ilahi bir sistemdir. Onun; insan hayatında gerçekleşmesi, insan gücü sınırları içinde ve çevredeki insan hayatını etkileyen maddi etkenlerin sınırları içinde tamamlanır. Bu süreç insanlığın kendini dine teslim ettiği noktadan başlar. İlahi metod onu, insan gücü sınırları içinde ve bu güçten harcadığı oranda yolun sonuna kadar götürür
İslam'da Sosyal Adalet
Bu dinde inanılan bir gerçek vardır: İnsanlar "ALLAH'tan başka hiçbir ilah bulunmadığına" yani "ALLAH'tan başkasının hakimiyet yetkisi olmadığına" şehadet etmeden, bu dinin insanların kalbinde "akide" olarak, pratik hayatta da "din" olarak ayakta durmasına imkan yoktur. Bu öyle bir hakimiyettir ki, ALLAH'ın kaza ve kaderinde ortaya çıktığı şekilde, dininde ve emirlerinde de ortaya çıkmaktadır. Bütün bunların, İslam akidesinin esasını teşkil etmekteki rolleri birdir. Bu akide, bu esas olmadan, kalbe yerleşemez.
İslam Düşüncesi
"Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola götürür."
"İslam düşüncesinin temellerini ve özelliklerini" belirlemek gerekir. Çünkü her müslümanın varlığı ile ilgili kapsamlı bir tefsire ihtiyacı vardır. Ancak bu anlayış çerçevesinde dış dünyası ile ilgi kurabilir; çalışmasını yürütebilir. Elbette müslümanın birlikte hareket halinde bulunduğu büyük gerçeklerin içeriğini anlayabilmesi için bunlarla ilgili açıklamalara gereksinimi olacaktır. Uluhiyyet gerçeğini... Kulluk gerçeğini... (Bu aslında evreni, hayatı ve insanı içine alır... Müslümanla bunların arasındaki hareketin ve bağlılığın niteliğinin iyice bilinmesi için evrenle ilgili kapsamlı bir açıklamaya gereksinim vardır.
İslam Kapitalizm Çatışması
İslam, toplum arasındaki sevgiyi göz önünde bulundurduğu gibi, kişinin ahlakının temizliğinede önem verir. Ahlakı ve vizdanı olan birisi faiz yiyemez. Faizin yaygın olduğu herhangi bir toplumda da sevgi ve saygı diye bir şey kalmaz. Benden benden onu iki lira olarak geri almak için bana bir lira veren bir kişi, benim düşmanımdır. Hiçbir zaman ruhum ona ısınamaz ve kalbim de ona sevgi besleyemez. Oysa yardımlaşma, İslam toplumunun temellerinden birisidir. Bu temeli faiz zayıflatır ve çökertir. İşte İslam, bundan dolayı faizden tiksinir.
İslam Toplumuna Doğru
İslam iki çeşit toplum tanır: İslam toplumu ve cahiliyye toplumu. İslam toplumu, içinde İslami esasaların uygulandığı toplumdur. Akide, ibadet ve şeriat olarak İslam'ın uygulandığı toplum... Cahiliyye toplumu ise, içinde İslami esasaların uygulanmadığı, İslam akidesinin, İslam düşüncesinin, İslami değer ve ölçülerin, İslam nizamı ve şeriatının, İslami ahlak ve hareket sisteminin hakim olmadığı tüm toplumların adıdır.
İslami Etüdler
Sözün burasında, masalarının başına oturup zarif kelimeler seçmek, süsülü cümleler düzmek ve parlak hayaller kurmak için kendilerini zorlayan yazarlşara bir nasihatım olacak. Onlara şunu söyleyeceğim: "Çektiğiniz zahmet boşunadır, boşuna yoruyorsunuz kendinizi. Ruhun parlaması, kalbin yadınlık kazanması, kutsal ateşe, düşünceye olan imanın ateşine bağlıdır. Bu olmadı mı ne yapılırsa boştur. Hayatı sağlayacak olan sebep yanlızca ve tek başına budur. Kelimelerin hayatı, cümlelerin hayatı buna bağlıdır.
Peki sonra?..
İstikbal İslam'ındır
Yeri, zamanı ve şekli ne olursa olsun, kaynağı yaratılmışlarda olan, özü yaratılmışlara dayanan her türlü ölçü, anlayış ve kurallar bütününü, biz de ALLAH'ın /cc) adlandırdığı şekilde "cahili düzenler" olarak adlandırıyoruz. Bu yaratılmışlardan kaynaklanan ilke ave yasalar, İslam'ın cahili ölçüleri yıkıp yeryüzünde "tek ilah" inancını yerleştirmek ve insanlığı kulları kulluktan kurtarıp, ALLAH'a (cc) kul yapmak üzere geldiği ilk günde nasıl çürük temellere dayalı idiyseler, bugün de öyleydiler!
Yahudi ile Savaşımız
Eğer İslam'ın doğuşundan itibaren müslüman lar için yapılan düşmanlıkları inceleyecek olursak, en şiddetli düşmanlığın yahudilerden geldiğini görürüz. Dün olduğu gibi bugünde aynı ölçüde ve şiddette yahudilerin müslümanlara karşı olan düşmanlıkları sürmektedir. Medine'de başlayan bu düşmanlık, tam ön dört asırdır devam edip gelmektedir. İslam'a, İslam peygamberine, Kur'an'a ve İslam ümmetine en büyük iftirayı yahudiler yapmıştır. Bugün de yahudiler, İslam'a ve müslümanlara karşı açık ve kesin olarak bu düşmanlıklarını ilan etmiş bulunmaktadırlar.
Yoldaki İşaretler
Bugün insanlık, cehennemi bir uçurumun kenarında duruyor. 'yeniden diriliş'e girişmekle 'önderlik' görevini ele geçirmek arasındaki mesafenin uzak olduğunu biliyorum. Çünkü İslam mahrum bırakılmıştır. Bütün bunlara rağmen, yeniden dirilişe girişmekle önderliği ele geçirme arasındaki mesafe ne kadar uzak olursa olsun, islami bir diriliş şarttır.
Bedir ve Uhud Davetin İlkeleri
Yoksa sizden önce gelip geçenlerin hali, başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı k, öylesine sarsıldılar ki, öyle ki peygamber, beraberindeki mü'minlere "ALLAH'ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin, kuşkusuz ALLAH'ın yardımı pek yakındır. Savaş hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı (farz kılındı).
Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. ALLAH bilir de siz bilmezsiniz. (Bakara 214-216)
Filistin Davamız
Aslında batılılarda vicdan olduğuna inanmanın kendisi bile başlıbaşına bir facia, başlıbaşına bir vicdansızlıktır. Bu batılılardan öylesine iğreniyor ve tiksiniyorum ki, istisnasız hepsinden; İngilizinden, Fransızından, Hollandalılardan... Ve son olarak da çoklarının vicdanlarına tutunduğu Amerikalılardan. Ama sadece bunlardan iğrenip tiksiniyor değilim.
Emperyalist vicdanlara sığınanların tümünden de tiksiniyorum. Bizim yolumuz, kesinlikle hiçbir vicdana tutunmamaktır.
Çünkü Batı aleminin mustazaflara karşı hiçbir vicdanı yoktur. Kuşkusuz bu Batı Uygarlığı, geçmiş medeniyetlerden hiçbirinin ulaşamayacağı bir iflasla vicdanlarda iflas ettiğini ispat etmiştir.
İslam Toplumuna Doğru
İslam iki çeşit toplum tanır; İslam Toplumu ve Cahiliyye Toplumu...
İslam Toplumu; içinde islami esasların uygulandığı toplumdur. Akide, ibadet ve şeriat olarak İslam'ın uygulandığı toplum...
Cahiliyye Toplumu ise, içinde islami esasların uygulanmadığı, İslam akidesinin, İslam düşüncesinin, İslami değer ve ölçülerin, İslam nizami ve şeriatının, islami ahlak ve hareket sisteminin hakim olmadığı tüm toplumların adıdır
İstikbal İslamındır
Doğulu batılı tüm sistemlerin, artık ört bas edilemez iflası, laikliğin ortaçağ Avrupası'nın sakat din anlayışına dayanan temellerinin, İslâm karşısında yıkılışı ve insanlığın, kurtarıcıyı çağıran imdat sesleri...
Tüm akılları ikna, tüm gönülleri tatmin eden, yegane sistem, yegane din İslam...
Ve tartışılmaz gerçeğin ifadesi;
İstikbal İslamındır
Kur'an Işığında Peygamberler
Peygamberlerin tümünün görev ve amaçları aynıydı. Bütün peygamberler insanoğlunu gerçek dine ve hidayete davet etmektir. Peygamberler, ALLAH tarafından gönderildiği için onlara itaat etmek. ALLAH'a itaat etmek olur. Bu bakımdan Peygambere iman etmeyen ALLAH'a itaatsizlik etmiş olur.
"ALLAH peygamberleri müjdeciler ve uyarıcılar olarak gönderdi; anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hükmetsin diye o peygamberlerle beraber gerçekleri içinde taşıyan kitap indirdi."
"Deki: "Biz ehiç bir zamn, ALLAHın bizim için yazdığından başka birşey ısbat etmez. O bizim Mevlamızdır. Onun için mü'minler yanlız ALLAH'a güvenip dayansınlar." ( Tevbe, 51)
Şehid Seyyid Kutup ALLAH ondan Razı olsun..