***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


İmanin Bedelİ Ne?
İmanin Bedelİ Ne?
O Kutlu Elçi insanları Allah'a imana ve kulluğa davet ederken, karşılığında dünyalık bir menfaat, rahat bir gelecek vaat etmiyordu. Hiç kimseye. Aksine, O'na iman edenler, O'nun yoluna baş koyanlar, akla gelebilecek her türlü ızdırabı , horlanmayı, hatta öldürülmeyi göze almalıydılar, alıyorlardı.
Gecenin yarısına doğru sessizce kafileden ayrılanlar oldu. Hepsi aynı yöne doğru, kimseye hissettirmeden süzülüp gittiler.
Kafile Medine'den gelmişti. Beşyüz civarında insan. Aralarından sadece yetmiş kadarı müslüman . Onların da bir kısmı Allah'ın son elçisini ilk kez görecek. Heyecanlı, coşkulu.
Önceden aralarında anlaşmışlardı. Kafiledekilere hissettirmeden gece yarısına doğru Mina yakınlarındaki Akabe'de buluşacaklardı.
Gecenin sessizliğinde, adeta çölün kumlarını incitmeden, yumuşak adımlarla Akabe'de toplanan yetmiş kadar Medine'li müslüman , şimdi heyecanla bekliyordu. O gelecekti. O kutlu elçi.
Biraz sonra Allah Rasulü s.a.v., amcası Abbas r.a. ile oradaydı. Kalpler titredi, selamlaşıldı ve konuşuldu, anlaşıldı, büyük sözler verildi.
İkinci Akabe Biatı diye isimlendirilen bu buluşma, hicretten üç ay kadar önce büyük bir gizlilik içinde yapılıyordu. Peygamber s.a.v. Efendimiz ile Medineli müslümanlar arasında, İslâm'ın geleceği için dönüm noktası sayılabilecek bir sözleşme gerçekleşiyordu.
Sıra ellerini uzatıp Efendimiz'e biat etmeye gelmişti. Hicretten sonra Ensar ismini alacak olan Medineli müslümanların sözcüleri şöyle dedi:
- Ey Allah'ın Rasulü ! Bizden, kendin için ve Rabbin için istediğin sözü al.
Rasulullah s.a.v. şöyle cevap verdi:
- Rabbim için O'na hiçbir şeyi ortak koşmadan ibadet etmenizi; kendim için de beni ve ashabımı barındırmanızı, bize yardımcı olmanızı, mallarınızı ve canlarınızı koruduğunuz şeylerden beni ve ashabımı da korumanızı istiyorum.
Sözcüler sordular:
- Peki, bunu yaparsak bize ne var?
Allah Rasulü buyurdular ki:
- Allah'ın rızası ve cennet var.
Bunun üzerine Medineli müslümanlar dediler ki:
- Ne kazançlı bir alışveriş bu! Biz bundan ne cayarız, ne de vazgeçmek isteriz.
(M. A. Köksal, İslâm Tarihi, VI/26-40'den özet.)