***
DIŞARDA
Points: 39.199, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Allah Rasulü S.a.v.'in Alti Diplomatik Mektubu
Peygamber s.a.v Efendimiz’in hayatını (Siret-i Nebevî) anlatan kitaplarda, O’nun birçok yere gönderdiği mektuplardan bahsedilir. Bu mektuplar, İslâm dinini açıklayan, zekât ve vergi (cizye) kurallarını anlatan veya mal ve toprakların bağışı ile ilgili belgeler şeklindeydi. Ancak Allah Rasulü s.a.v.’in en önemli mektupları, Arap Yarımadası çevresindeki sekiz kral ve yerel yöneticilere gönderdikleridir. Bugün bu mektupların altısının orijinali mevcuttur.
Tebaranî ve İbn-i İshak rh.a., bu diplomatik mektupların gönderilmesiyle ilgili şöyle bir olay naklederler:
Peygamber Efendimiz s.a.v. Hicretin 6. yılında Hudeybiye’den Medine’ye döndüğünde, Zilhicce ayının bir gününde sahabilerin yanlarına gelip buyurdu ki:
- Ey insanlar! Hiç şüphesiz Yüce Allah beni herkese rahmet olarak göndermiştir. O halde bana vekaleten İslâm’ı tebliğ vazifesini yerine getiriniz. Havarilerin İsa b. Meryem’in önünde ihtilaf ettikleri gibi siz de benim emrimde ihtilaf etmeyiniz.
Orada bulunanlar sordular:
- Ey Allah’ın Rasulü, havariler nasıl ihtilaf ettiler?
- Benim sizi davet ettiğim şeye, O da havarileri davet etmişti de, uzak yere gitmek istememişlerdi. İsa b. Meryem de Cenab-ı Hakk’a şikayette bulundu. Bunun üzerine Havarilerin her biri davete memur kılındıkları halkın diliyle konuşur oldukları halde sabaha çıktılar.
Dediler ki:
- Ey Allah’ın Rasulü, biz vereceğin her vazifeyi yapacağız, bizi dilediğin yere gönder.
Onların bu cevabı üzerine Rasulallah s.a.v., Dıhye b.Halife’yi Bizans Kralı Herakliyus’a; Abdullah b. Huzafe’yi Acem Şahı Kisra’ya; Amr b. Ümeyye’yi Habeş Kralı Necaşi’ye; Hatıb b. Ebi Beltaa’yı İskenderiye Kralı Mukavkıs’a; Şüca b. Vehb’i Gassan Kralı Hevze b. Ali’ye; Amr b. As’ı Umman Meliki Culanda’nın iki oğlu Ceyfer ve Abd’e; Alâ b. Hadremî’yi El-Ahsa Valisi Münzir b. Sava’ya; Salit b. Amr’ı da Yemame Valisi Hevze b. Ali’ye göndermiştir.
Ashabın tavsiyesi üzerine Hz. Peygamber s.a.v., üzerinde üç satır halinde “Muhammed/Rasul/Allah” yazılı gümüş bir mühür-yüzük yaptırdı. Onu daima parmağında taşır ve bir mektubu mühürlemek istediğinde yanındakilerden birine verir, sonra tekrar parmağına takardı.
Mektuplar “Besmele” ile başlıyor, ardından “Allah’ın Rasulü Muhammed’den” ibaresi geliyor ve mektubun gönderildiği hükümdarın adı yer alıyordu. Kısaca mesaj verildikten sonra, hemen hemen her mektup şu şekilde sona eriyordu: “İslâm’ı kabul edersen selâmet bulursun, şayet yüz çevirirsen bütün tebanın günahı senin üzerine olacaktır.” Her mektubun sonunda “Allah Rasulü Muhammed” mührü bulunuyordu.
Orijinalleri bulunan altı mektuptan beşi, muhataplarını İslâm’a davet niteliğini taşırken, altıncısı Vali El-Münzir’e cevap niteliğindedir.
Bu mektupların ortaya koyduğu bir gerçek de şudur: Hadis, sîret gibi klasik nakil kaynaklarımızda bu mektupların içeriği hakkında yapılan nakillerle orijinal metinlerin içeriği aynıdır. Buradan anlıyoruz ki, sahih kabul edilen klasik nakil kaynaklarımız, bugünlerde iddia edildiği tarzda yalan-yanlış anlatımlarla dolu değil.
Bismillahirrahmanirrahim.
Allah Rasulü Muhammed’den el-Münzir b. Sava’ya.
Selam üzerine olsun. Seni, kendisi dışında hiçbir ilâh olmayan tek bir Allah’a hamdetmeye davet ediyorum ve ilan ediyorum ki, O’ndan başka ilâh yoktur ve Muhammed O’nun kulu ve Rasulüdür.
Sana Kadir-i Mutlak ve Şanı Yüce Allah’ı hatırlatırım. Zira kim iyi bir nasihate kulak verirse kendi iyiliği içindir ve kim benim elçilerime itaat eder ve emirlerine uyarsa, bizzat bana itaat etmiş olur.
Ayrıca kim onlar hakkında iyi düşünürse benim hakkımda da iyi düşünmüş olur. Benim elçilerim seni övmüştür. Ben de senin halkına karşı şefaatini kabul ediyorum.
Müslüman olmadan önce sahip oldukları şeyleri müslümanların elinde bırak. Ve ben suçluları affediyorum, sen de onların pişmanlıklarını kabul et. Sen iyi davrandığın sürece seni görevden azletmeyeceğiz. Kim ki yahudilik ya da mecusilikte ısrar ederse cizyeye tabi olacaktır.
Allah Rasulü Muhammed
Bu mektuptan, ilk kez 1863 yılında bir Alman dergisinde yayınlanan bir makalede bahsedilmiştir. Önceleri bir İtalyan’ın elinde olduğu sanılan mektubun, en son 1956 yılına kadar Şam’da yaşayan Kuvatlı ailesinin mülkünde olduğu söylenmektedir.
Bismillahirrahmanirrahim.
Allah’ın kulu ve rasulü Muhammed’den Kıptîlerin büyüğü Mukavkıs’a.
Selam doğru yola tabi olanlara olsun. İmdi, Ben seni İslâm’ın çağrısına davet ediyorum. Müslüman ol kurtulasın. Allah sana (bu sebeple) iki kat mükafat versin. Şayet müslüman olmazsan bütün Kıptîlerin günahı senin üzerine olsun.
“Ey Ehl-i Kitap! Hepiniz bizimle sizin aranızda ortak olan bir kelimeye gelin ki, Allah’tan başkasına tapmayalım. O’na hiçbir şeyi eş tutmayalım. Allah’ı bırakıp da birbirimizi Rab diye tanımayalım. Şayet onlar bu davetten yüz çevirirlerse deyin ki: Şahit olun, muhakkak biz müslümanlarız.”
Allah Rasulü Muhammed
Bu mektup orijinaller arasında ilk bulunandır (1852). Mektup Sultan I. Abdülaziz tarafından satın alınmış ve Topkapı Sarayı’nın Kutsal Emanetler kısmına konulmuştur.
Bismillahirrahmanirrahim.
Allah Rasulü Muhammed’den Culanda’nın iki oğulları Ceyfer ve Abd’e.
Selam hakikat yoluna tabi olanlara olsun! Sizin her ikinizi İslâm’ın davetine çağırıyorum. İslâm’a tabi olun ve kurtuluşa erin. Zira ben, Allah’ın diri olan herkesi uyarmak ve vaadini kâfirler üzerinde tamamlaması için tüm insanlığa gönderdiği elçiyim.
İmdi, eğer her ikiniz de İslâm’ı tanırsanız, her ikinize de iktidar vereceğim. Ama kabul etmeyip reddederseniz, ikinizin de krallığı sizden uzaklara yok olup gidecektir. Süvarilerim ülkenizde ordugâh kuracaklar ve peygamberlik vasfım krallığınıza galip gelecektir.
Allah Rasulu Muhammed
Bu mektup, ilk defa 1975 yılında Umman’da çıkan es-Sabah dergisinde yayınlanmıştır. Mektubu İran’da görev yapan zamanın Umman Büyükelçisi Prof. İsmail er-Rasasî Lübnan asıllı bir antikacıda görmüş ve resmini çekmiştir.
Bismillahirrahmanirrahim.
Allah Rasulu Muhammed’den İranlıların büyüğü Kisra’ya.
Selam hakikat yolunu izleyip Allah’a ve Rasulüne iman edenlerin ve Allah’tan başka ilâh olmadığına, O’nun bir ve ortaksız olduğuna ve Muhammed’in O’nun kulu ve Rasulü olduğuna şahadet edenlerin üzerine olsun.
Seni İslâm’ı kabule çağırıyorum. Zira ben, Allah’ın diri olan herkesi uyarmak ve vaadini kâfirler üzerinde tamamlaması için tüm insanlığa gönderdiği elçiyim.
İmdi, İslâm’a teslim ol ve felâha er. Ama eğer reddedersen, o zaman mecusilerin günahları da senin üzerine olacaktır.
Allah Rasulü Muhammed
Bu mektubun, 1.Dünya Savaşı sonunda bir hıristiyan tarafından Şam’da 150 altına alındığı, Beyrut’ta çıkan El-Hayat gazetesinde 1963 yılında yayınlanmıştır. Mektubun sahibinin oğlu, incelenmesi için bir Arap araştırmacıya vermiş, daha sonra 1964 yılında Prof. Muhammed Hamidullah tarafından incelenmiştir. Mektup, Kisra tarafından yırtılmış haliyle muhafaza edilmektedir.
Bismillahirrahmanirrahim.
Allah’ın kulu ve rasulü Muhammed’den Rumların büyüğü Herakliyus’a.
Selam doğru yola tabi olanlara olsun. İmdi, ben seni İslâm’ın çağrısına davet ediyorum. Müslüman ol kurtulasın. Allah sana (bu sebeple) iki kat mükafat versin. Şayet müslüman olmazsan yoksul çiftçilerin, bütün tebanın günahı senin üzerine olsun.
“Ey Ehl-i Kitap! Hepiniz bizimle sizin aranızda ortak olan bir kelimeye gelin ki, Allah’tan başkasına tapmayalım. O’na hiçbir şeyi eş tutmayalım. Allah’ı bırakıp da birbirimizi Rab diye tanımayalım. Şayet onlar bu davetten yüz çevirirlerse deyin ki: Şahit olun, muhakkak biz müslümanlarız.”
Allah Rasulü Muhammed
Bu mektubun orijinalinin varlığı çok eski dönemlerden beri tarihçilerce de bildirilmiştir. Mektubun son ortaya çıkışı, sahibi Abu Dabi emirinin mektubu British Museum uzmanlarına inceletmek istemesiyle 1974 yılında gerçekleşiyor. Mektup şu anda Ürdün kralının vesayetinde Umman’da bulunmaktadır.
Bismillahirrahmanirrahim.
Allah’ın Rasulü Muhammed’den Habeş’in büyüğü Necaşi’ye.
Selam doğru yola tabi olanlara olsun. İmdi, sana verdiği nimetinden dolayı Allah’a hamd ederim ki; O’ndan başka ilâh yoktur. O Melik’tir, Kuddüs’tür, Selam’dır, Mü’min’dir, Müheymin’dir.
Şahadet ederim ki; İsa b. Meryem, Allah’ın çok temiz, iffetli, dünyadan elini çekmiş olan Meryem’e yüklediği Ruhu ve Kelimesi’dir ki Meryem böylece ona (Hz. İsa a.s.’a) hamile kalmış, Allah onu Ruhundan nefhedip yaratmıştır. Nasıl ki Adem’i kudret eliyle ve nefhiyle yaratmıştı.
Ben seni bir olan, ortağı bulunmayan Allah’a ve O’na ibadet ve taata, bana tabi olmaya ve Allah’tan getirip tebliğ ettiğim şeylere iman etmeye davet ediyorum. Çünkü ben Allah’ın rasulüyüm.
Ben, seni ve askerlerini Yüce Allah’a ibadet ve taata davet ediyorum. Sana gereken tebliği yapmış ve öğüdü vermiş bulunuyorum. Öğüdümü kabul ediniz.
Selam doğru yolda gidenlere olsun.
Allah Rasulü Muhammed
Mektup ilk olarak, İngiliz bir uzman tarafından British Museum’de incelenmek üzere 1938’de Şam’da bulunan sahibinden alınmış ve inceleme sonunda sahibine tekrar iade edilmiştir. İlk sahibinin Habeşli bir rahip olduğu söylenmektedir.
Akif Güler