Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Muksit
Muksit : Adalet gösterici, adaletin gerçek sahibi, hükmünde adil
Al-Muqsit : The Equitable One. He who does everything with proper balance and harmony.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, hakimlerin hakimi, hükümdarların hükümdarı değil mi? Hakimler, hükümdarlar isyan edenlere ceza; itaat edenlere, iş görenlere ecir ve ödül verir bir "din" demek olan ceza ve sorumluluk kanunlarını uygularlar da, onların hepsinin üzerinde hakim olan yüce http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif hükmünü yerine getirmez, ceza ve ödül vermez, dinini yürütmez olur mu? Elbette olmaz. Hiç kuşku yok ki insanı o en güzel biçim ile yaratan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, hakimlerin hakimidir. Onun dini her dinden üstün hak dindir. O dinini yürütecek, güzel ile çirkini, yalancıyı doğruyu ayıracak, iman edip samimiyet ve ihlasla güzel güzel ameller yapan müminlere mükafat verecek; kâfirleri, dinsizleri de aşağıların aşağısına yuvarlıyacaktır. O halde insan olan, dine yalan dememeli, cezayı inkâr etmemeli, insan kuvvetli olunca haklı olur, her yaptığı kalır, ceza görmez, ceza kanunu acizlere özgüdür sanmamalı; hakim, hükmünde kendi kuvvetine aldanıp da hak ve adaletten ayrılmamalı, o hakimler hakiminin hüküm ve kudretinden korkmalı, aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan sakınmalı, onun dinine girmeli, ona iman edip http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın kullarına karşı adalet ve âlemin düzelmesine hizmet ile o tükenmez ecir ve mükafata ermelidir. Yoksa insanı o en güzel biçimde yaratan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ı, hakimlerin hakimi değildir zanneden kendine yazık etmiş olur. Bu durumda bu âyet kâfirlere tehdit, müminlere müjdedir. (4)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Câmi
Câmi : İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan
Al-Jami : The Gatherer. He who brings together what He wills, when He wills, where He wills.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Elbette sizi kıyamet günü toplayacaktır." (1)
"Elbette http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir." (2)
"Sûr'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir." (3)
"Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin." (4)
"Mahşer vaktinde sizi toplayacağı gün, işte o zarar günüdür." (5)
"Ve, onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin,
fakat http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif onların aralarını bulup kaynaştırdı. " (6)
"Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik." (7)
- Câmi, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın zati ve fiili sıfatları arasında yer alır. Zati sıfat olarak Cami, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın bütün faziletleri ve güzel nitelikleri kendinde toplaması ve bunlara sahip olması anlamına gelir. Çünkü tüm bilgiler, varolmadan önce O'nun yanında bulunmaktadır. Böyleyken http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın ilmi, kendi iradesi ve kudretiyle yarttığı varlıklarla ilgili bilgileri kuşatmaz mı? Fiili sıfat olarak Câmi ismi, Kur'an'da daha çok bu anlamda kullanılır. O gerçekten dağınık, benzer ve birbirine zıt olan şeyleri bir araya toplayandır. Parçaları bir araya getirip birleştiren, özel bir terkip oluşturan, böylece onlara özel bir yapı kazandıran, şanı yüce olan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'tır. Birbirini seven kalpleri bir araya getirenve kaynaşmalarını sağlayan O'dur.Ölümden sonra dağılıp yok olan beden parçalarını tekrar dirilişle bir araya getiren, ölümle birbirinden tamamen ayrılan ruh ve bedeni yeniden birleştiren O'dur.Kıyamet günü bütün insanları huzurunda toplayacak, zalim ile mazlumu bir araya getirecek O'dur. (8)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Gani
Gani : Çok zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan
Al-Ghani : The Rich One. He who is infinitely Rich and completely independent.
- Gerek zat ve sıfatlarında, gerek işlerinde hiçbir zaman, hiçbir surette, hiçbir şeye muhtaç olmayan, bunun yanında herşeyin kendisine muhtaç olduğu tek zengin O'dur. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın başkasının kendisine ibadet etmesine de ihtiyacı yoktur. O'na inanıp ibadet etmeleri, kendisine bir yararı olmadığı gibi, inanmamaları ve emirlerine itaat etmemelerinin de kendisine bir zararı yoktur. (8)
- Din ve ibadet http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın ihtiyacı değil, insanların ihtiyacıdır. Hem yarattıkları içinde http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a ihtiyacı en çok olan fakirler sadece insanlardır. İnsan zayıf olarak yaratılmış olmakla, hangi mertebede olursa olsun hiçbir zaman http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a ihtiyaçtan kurtulamayacağı gibi, emaneti taşıyan insan ruhunun duyduğu ihtiyaç o kadar çoktur ki, onun yanında diğer yaratıklara fakir bile denmez. İnsanın bu ihtiyacını tatmin etmek için de http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'tan başka mabud bulunmaz. Başkaları bir kıtmire bile malik değil http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif ise ganiydir. Hiçbir ihtiyacı olmayan ve her şeyden müstağni, tam mânâsı ile zengin, ganiy O, yalnız O'dur. O sizin ibadetinize muhtaç olmadığı gibi, bütün ihtiyaçlarınızı tatmin edebilecek güce de sahiptir. (9)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Mani
Mani : Dilediğini engelleyen
Al-Mani' : The Preventer of Harm.
- Resulullah buyuruyor: Ey http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gifım! Senin verdiklerine mani olacak, mani olduklarını da verecek kimse yoktur. (3)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, inkarcıları kötülerken bu ismi kullanmış ve şöyle buyurmuştur:"Ve hayra da mâni olurlar." (4)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın Mâni olması, dünyada olabileceği gibi ahirette de olabilir. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif bu dünyada kimi marifet ve ibadetlerinden men eer, zikrini onu termel azığıyapmazsa, bu kimse gerçek anlamıyla bütün hayırlardan mahrum edilmiş olur. En büyük musibet işte budur. Hem dünyada hem de ahirette ilahi ihsanlardan men edilenler, hiçbir zaman mesut olmazlar.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, nimet verme ve vermemeye kadir olandır. O'nun vermemesi cimriliğinden değil, bir hikmetinin gereğidir.
- Mani olan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, düşmanlarına karşı dostlarını koruyuphimaye eden ve onlara yardım edendir.
- Bu ismi bilmenin faydaları:
- Her müslüman, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'tan başka men eden ve engelleyen olmadığına inanmalıdır. Gerçek veren ve mani olanın http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif olduğunu bilen kimsenin, kalbini insanlarla meşgul etmemesi, onlara güvenip dayanmaması, kanaatkar ve hoşnut bir kalple Rabb'ine yönelmesi gerekir.
- İnsanlardan biri mani olduğunda, gerçek mani olanın http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif olduğuna inanmalı, aracıları bir kenara iterek onlarla meşgul olmamalıdır. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın bütün varlıklara üzerinde güç sahibi olduğunu, gölgenin gölgesi olduğu şey üzerinde bir etkisi olmadığı gibi insanların da gerçekte bir etkisi olmadığını bilmelidir. Bu yüzden gerçek fail olan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ı düşünmeden mani olan insanları kötülememelidir. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, hayra mani olanı kötülediği için kötülemelidir.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Darr : Dilediğine bela verici, zarar verici, O'nun takdiri olmadan kimseye zarar verilemeyen.
Ad-Darr : The Creator of The Harmful. He who creates things that cause pain and injury.
- Menfaatleri ve mazaaratları yaratan, ancak http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'tır.
- Bütün olaylar sebeplerle meydana geliyorsa da, sebepler yok olanı var edemez. Onlar ancak insanların elinde birer tutamak ve Hak'tan bir isteme vesikası olmak üzere yaratılmıştır.
- İnsanın menfaat ve zararlarına hakim ve rakipsiz müessir ancak http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'tır.
- O, insanlara, menfaat ve zararları ayırd edici kuvvet vermiştir.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın bir zarar vermeyi dilemesini hiç bir şey önleyemez.
- Alalh her şeyi yaratan ve yarattığına bir etki koyandır. Her şeyin olumlu ve olumsuz etkisi O'nun yed-i kudretindedir. O'nun iradesi, dilemesi ve izni olmadan hiçbir şey etkisini gösteremez. (3)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a sadece Dâr ismiyle dua etmek caiz değildir. Bu nedenle her iki isimle (Dar, Nâfi) birlikte dua edilmelidir. Bu iki ismin birlikte zikredilmesi, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın dilediğine yarar sağlamaya dilediğine de zarar vermeye kadir olduğunu gösterir. Zira zarar verme veya yarar sağlama gücüne sahip olmayanın varlığı ve etkiside olmaz. (3)
- Her müslüman http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'tan başka zarar veren biri olmadığına inanmalı, O'nun iradesi ve fiiliyle gerçekleştiğini bilmelidir.Dünya hayatı da ahiret hayatı da yarar ve zarar arasında taksim edilmiştir. Buna göre cennet saf yarar, cehennem de saf zarardır. Dünyada geçekleşen zarar, ahiret için bir yarara dönüşebilir. Bu durumda bu dünyadaki zarar, mecazi anlamdadır. Eğer dünyadaki zarar, ahiret için de bir zarar ise bu durumda zarar gerçek anlamdadır.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Nafi
http://www.hzmuhammed.net/esma/1nafi.gif
Nafi : İstediğine fayda sağlayan, O'nun takdiri olmadan kimseye yarar verilemeyen.
An-Nafi : The Creator of Good. He who creates things that yield advantages and benefit.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Nur
Nur :Alemleri nurlandıran, aydınlatan
An-Nur : The Light. He who gives light to all the worlds, who illuminates the faces, minds and hearts of His servants.
- Gerek duyguya ait ve gerekse akıl ve idrake ait her çeşit karanlıkların zıddı olan vicdan ve sezgide ortaya çıkan dış ve iç tecellî ve doğuşların hepsine de nur denilir.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, göklerin ve yerin nurudur. Bütün âlemi meydana koyan, kâinatı gösteren, hakikati bildiren, gözleri gönülleri şenlendiren O'dur. O olmasaydı, hiçbir şey bulunmaz, hiçbir hakikat sezilmez, hiçbir neşe duyulmazdı.
- Her şeyin ortaya çıkışı ve bilinmesi ancak O'nun açığa çıkarması ve bildirmesiyledir. Nur'un özelliği de ortaya çıkma, parlama ve bulunmadır. O halde açıkça ortaya çıkar ki, gerçekte mutlak nur, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif Sübhânehû ve Teâlâ'dır. Ve O'ndan başkasına nur demek mecazdır.
- Her şey, göze açık ışık ile göründüğü gibi, yine batınî basirete de her şey http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif ile gözükür. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın nuru her şey ile beraber bulunur da fark edilmez. Ancak bunda diğerinden bir farklılık vardır: Görünen nurun güneşin batması ile kaybolup gizlendiği düşünülür. Fakat her şeyin kendisi ile ortaya çıktığı ilâhî nurun batması veya kaybolması düşünülemez ve değişmesi imkansız olduğundan eşya ile daima beraber kalır. Ayırmakla delil getirmek yolu, kesilmiş olur. Onun kaybolmasını düşünsen gökler ve yerler yıkılır, kendinden geçersin.
- Her şey, bazı zaman değil, her vakitte O'na hamd ile tesbih eylediklerinden ayrılık kalkmış, gizli yol kalmıştır. Zira marifette görünen yol, eşyayı zıddıyla tanımaktır. Bundan dolayı, hiç zıddı olmayan ve hiç değişmeyenin gizli kalması uzak görülmemelidir. Onun gizliliği, açıklığının şiddetindendir. Açıklığının şiddetinden dolayı yaratıklardan gizlenen ve nurunun parlaması sebebiyle onlara karşı perdelenen http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın şanı ne yücedir!
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif nuru, nur üzerine nurdur. Sınırlanması ve bilinmesi mümkün olmayan bir nurdur. O halde onu niye herkes bulamıyor? İstenilene niye eremiyor? denilirse http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, o nuruna veya o nuruyla dilediği kimseyi hidayet eder. Dolayısıyla herkes hak delili göremez, hak âyetlerini bilemez, hakkın isteğine eremez. Herkes peygamber veya velî veya mümin veya arif veya iyi bir kul olamaz. Ve onun için peygamberlik nurundan, Kur'ân nurundan, iman nurundan, ilim nurundan herkes faydalanamaz. .
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Hadi
Hadi :İstediğini hidayete erdiren
Al-Hadi : The Guide. He who provides guidance.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter." (1)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif her kime hidayet diler, doğruca kendine erdirmek isterse İslâm için gönlünü açar. Hakkı kabul ve hak teklifleri yerine getirmekten canı sıkılmaz, zahmet ve ıstırap duymaz, tersine neşe ve sevinç duyar. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif kimi de yolundan şaşırtmak ve saptırmak dilerse, göğsünü daraltır, sıkar, son derece tıkar bunaltır. Göğe tırmanmak kendisine nasıl yapılması mümkün olmayan bir yük ve zahmet ise, iman ve İslâm, hakkı kabul ve itaat etmek de ona o derece güç gelir. İslâm ve doğruluk deyince canı sıkılır, daralır, bunalır. "Of" der, dayanır, tıkanır, yan büker, yoldan çıkar, içinden çıkılmaz bataklara batar gider. O artık genişlemeyi, doğrulukta ve selamette değil, eğrilikte ve felakette arar. İşte http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, iman etmeyenlerin üzerine pisliği, o son derece nefret ve tiksinmekle karşılanması lazım gelen küfür, azab ve ıstırabını böyle göğsün daralması ve kalb tıkanmasıyla yükler ve tahsis eder. Böyle yardımsız bırakmakladır ki, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif onları küfür pisliğinin, küfür azabının istilası altında bırakır. (6)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın kendisini tanıma yollarını kullarına gösterip tanıtması, yaratıklarına hayatlarını devam ettirme yollarını öğretmesi ve onları buna yöneltmesi anlamına gelir. O, bu yönüyle insanlara kurtuluş yolunu; dünya ve ahiret mutluluğu yollarını gösterir.http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, hayvanlara içgüdü vermiştir. Onlar içgüdüleriyle kendilerine yararlı olanı bulurlar.İnsanlara ise, akıl verilmiştir. İnsanlar, akıllarını kullanarak bilnçli seçim yapma imkanına sahiptirler ve bu sebeple de yükümlü tutulmuşlardır.Bununla birlikte yüce http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, akıllarının yanısıra onlara peygamberler de göndermiştir.
- Hidayet iki türlüdür, Birincisi yol göstermek, davet etmek ve uyarmak anlamındadır. Bu anlamda hidayet, peygamberlerin temel görevlerinden biridir. İkinci anlamı ise, desteklemek, korumak ve başarılı kılmaktır. Bu tür hidayet yalnız http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a mahsustur. Hiçbir varlığın bu hidayet türünde bir etkisi yoktur. (7)
- Bu ismi bilmenin faydaları:
- Her müslüman, daima http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'tan kendisine hidayet etmesini ve İslam üzere öldürmesini talep etmeli ve bunun için dua etmelidir. Zira http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın, kul ile kalbi arasına girdiğini unutmamalıdır
- Müslüman, peygamberlerin, alimlerin ve http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif dostlarının insanları hidayete çağırdıklarını, onlara doğru yolu gösterdiklerini, onların birer hidayet rehberi olduklarını bilmelidir.(7)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Bedi
http://www.hzmuhammed.net/esma/1badi.gif
Bedi :Örneksiz yaratan
Al-Badi : The Originator. He who is without model or match, and who brings into being worlds of amazing wonder.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır." (1)
"Göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece "Ol!" der, o da hemen oluverir." (2)
- O, bütün göklerin ve yerin, benzersiz yaratıcısıdır. Bütün ulvî ve sûflî âlemden hiçbiri yokken, örnek olacak, aynîlik ifade edecek kanun, asıl, madde, şekil, nümune, örnek denecek hiçbir şey mevcut değilken, ilk önce bunları benzersiz meydana getiren ve yaratan, her türün ilk ferdini, ilk örneğini yaratıp yoktan vücuda getiren ve böyle icat etme âdeti ve zatına mahsus fiilî sıfatı olan ve bundan dolayı misali, eşi ve benzeri bulunmak ve tasavvur edilmek ihtimali olmayan ve onun varlığı ve icadı olmadan bir yokun vücuda gelmesi ve herhangi bir şeyin var olarak ayakta durması mümkün olmayan yüce yaratıcıdır.
- Zor bir işle karşılaşan birisi "Yâ Bedi" ismini "Yâ bedîü's-semâvati ve'l-arz" şeklinde okusa http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gifü teala hazretleri onun o zor işini halleder.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Baki
Baki :Varlığının sonu olmayan
Al-Baqi : The Everlasting One. He whose.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacak" (1)
"O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun zâtından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz." (2)
- Hakk'ın dışındaki her şey fânidir. Yani aslında yok olmayı kabul etmektedir. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif ona nazarı ve varlık elbisesini feyziyle giydirmeseydi, onun için varlık şerefi mümkün olmazdı. Bulunduğu hal üzere kalır, ortaya çıkmamış olurdu. Demek ki Hakk'ın ona nazarından sonra ancak varlık alemine geçmiş aslında Hakk'ın kendine nazarı ile kendisi için sabit olan yokluk üzere kalmamıştır. (3)
- O'nun zatından başka herşey, her mevcud aslında, yokluk demektir. Çünkü O'ndan başka her şeyin varlığı kendinden değil, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif Teâlâ'ya dayandığından her an yok olmayı kabul edici ve yok olmaya hazır olmakla aslında yok demektir veya yok olacaktır. Ancak O zatında diri, ezelî ve ebedî, varlığı kendisiyle var olandır. (4)
- Hüküm O'nun, başkasının değil. O'ndan başka hüküm ve hükümet, kanun çıkarmaya ve kanun yapmaya kalkışanların hepsinin hükmü bozulur, ancak O'nunki bozulmaz ve hep O'na döndürüleceksiniz, hepiniz ölümünüzden sonra O'nun huzuruna götürülecek, mahkeme olunacak, ona göre cezanız, mükafatınız ne ise alacaksınız. İşte bütün kıssaların sonu işte bu "Ve hep O'na döndürüleceksiniz." hükmüdür. Kimin haddinedir ki bu hükme boyun eğmesin! (4)
- Bâki İsminin Anlamları (5)
- Kainat içinde bulunan tüm varlıkların bir sonu vardır. Bir insan doğar, yaşar ve dünyada sürdürdüğü sınırlı ömür sonucunda ölür. Bu son, bütün insanlar için kaçınılmazdır. İnsanlar gibi bitkiler ve hayvanlar aleminin de yok oluşu kaçınılmazdır. Onlar da doğduktan bir süre sonra birer birer ölürler. Örneğin bir ağaç yeryüzünde yüzlerce sene yaşayabilir. Fakat en nihayetinde ölmeye mahkumdur. Canlı olan herşey hayatını tüketip toprağın altına girecek ve yok olacaktır. Aynı şekilde cansız varlıkların da bir sonu vardır. Zaman, tümü üzerinde yıpratıcı etkisini gösterir. Örneğin, binlerce yıl önce ihtişam içinde yaşamış kavimlerden bugün yalnızca yıkıntıların geriye kaldığını görürüz. İçinde yaşayan varlıkların bir sonu olduğu gibi kainatın da bir sonu vardır. Kainattaki tüm gökcisimleri, yıldızlar, güneşler bir gün enerjilerini tüketip yok olacaklardır. Veya http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif dilediği başka bir sebeple tüm kainatı yok edecek, kıyamet günü ile ilgili vaadini gerçekleştirecektir.Görüldüğü gibi herşey sonludur; kainat da, yaratılmış tüm varlıklar da. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif ise yaratandır. Ve sonsuzluk yalnızca kendisine aittir. (6)