Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Zahir
Zahir : Görünen, varlığı aşikar olan,
Az-Zahir : The Manifest One. He who is Evident.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"O Evvel'dir, Ahir'dir, Zâhir'dir, Bâtın'dır." (1)
- Zâhir, varlığı her şeyde açıkça görülen demektir. Çünkü her şey O'nun varlığına delildir. Hiçbir şey yoktur ki varlıkta ortaya çıkarken daha evvel O'nun varlığını isbat etmiş olmasın. Mamafih her görüneni de O zannetmemelidir. Çünkü O, âşikâr olmakla beraber gizlidir de. Duygularla hissedilemeyip hayal ile algılanamayacağı gibi, varlığının hakikatı da, akılların idrak ve kavrayışına sığmaktan münezzehtir. Binaenaleyh O'nun için ne yalnız Zâhir ne de yalnız Bâtın diye hükmetmemeli, hükmü, âtıftan sonraya bırakarak "Zâhir ve Bâtın" demelidir. (2)
- O görünmeyen Zâhir, gizlenmeyen Bâtın'dır. Yardım etme ve rızık vermede Zâhir, varlıkların oluşumunu sağlayan Bâtın'dır. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın Zâhir oluşu, O'nun her şeyden üstün olmasını gerektirir. (3)
- Bu İsmi Bilmenin Faydası:
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın bu ismini bilmek, kalbin tek bir ilaha yönelmesini ve ona ibadet etmesini sağlar. Bu isim insana, bütün içtenliğiyle yöneldiği, ihtiyaçlarını ilettiği ve sıkıntılı anlarda sığnıp dayandığı, hiçbir şeye muhtaç olmayn gerçek bir ilahın var olmasını sağlar. Bu anlam kulun kalbinde yer ettiğinde ve kul, Rabb'ini Zâhir ismiyle tanıdığında ibadetleri bir düzen ve intizama girer. bu ibadetler kendisi için bir sığınak, barınak vekorunacak bir yer olur. dilediği zaman bu sığınağa girer ve huzur bulur. (3)
- Cuma namazından sonra 15 kere "Yâ Zâhir" ismini okursa batını, iç alemi münevver olur, nurlanır.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Bâtın :Gizli, her şeyde gizli, O'ndan gizli bir şey olmayan.
Al-Batin : The Hidden One. He who is hidden, concealed.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"O Evvel'dir, Ahir'dir, Zâhir'dir, Bâtın'dır." (1)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif Teâlâ'nın varlığı, hem aşikar hem gizlidir.
- O, âşikâr olmakla beraber gizlidir de. Duygularla hissedilemeyip hayal ile algılanamayacağı gibi, varlığının hakikatı da, akılların idrak ve kavrayışına sığmaktan münezzehtir. Binaenaleyh O'nun için ne yalnız Zâhir ne de yalnız Bâtın diye hükmetmemeli, hükmü, âtıftan sonraya bırakarak "Zâhir ve Bâtın" demelidir. Bâtın ismine bakarak http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın, kendine de gizli olduğu zannedilmemelidir. (2)
- O görünmeyen Zâhir, gizlenmeyen Bâtın'dır. O görünmeyen Zâhir, gizlenmeyen Bâtın'dır. Yardım etme ve rızık vermede Zâhir, varlıkların oluşumunu sağlayan Bâtın'dır. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif bütün Bâtınlarda (gizliliklerde) mevcuttur. O'na hiçbir şey gizli değildir. O her şeyin içinde ve yakınındadır. Bâtın olmasıyla her şeye aslından daha yakındır. O'nun için görülmeyen görünendir. Sır ve gizlilik O'nun için geçerli değildir. (3)
- Bu ismi günde 3 kere okuyan bir kimse eşyanın hakikatlerini bilir ve http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gifü tealanın sırlarına vakıf olur. (4)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Vali
Vali : Yardım eden, destek veren, veli, dost, işleri düzenleyen, yöneten ve idare eden.
Al-Walí : The Protecting Friend. He who administers this vast universe and all its passing phenomena.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, mümin kullarına yardım eder, düşmanlarına karşı onları destekler. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, iman edenlerin Veli'si (dostu ve destekçisidir).
- Kulun http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a dost olması demek, O'na inanması, O'ndan gelen her şeyi doğrulayıp tasdik etmesi, emirlerini uygulaması, yasaklarından kaçınması, yalnız O'na güvenip dayanması, açık ve gizli, bolluk ve darlık gib bütün hallerinde O'na teslim olması yalnız O'nu ve Resulünü sevmesi demektir.
- Müslüman, kendisini dost edineni dost edinmeli ve ona yardım etmelidir. Kenndilerinden olmayan kimseleri sırdaş ve dost edinmemelidir.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Berr
http://www.hzmuhammed.net/esma/1barr.gif
Berr :Kullarına şefkatli olan, iyilik yapan
Al-Barr : Source of all Goodness. He who treats His servants tolerantly, and whose goodness and kindness are very great indeed.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur." (1)
- Bu ismin kullar içinde kullanılabileceğini şu ayetde görüyoruz: "Anne babasına iyi davranan biriydi, zorba ve, isyankâr değildi." (2)
- Ber isminin çeşitli anlamları:
- Ber, kendisine isyan nedeniyle iyilik yapmaktan vazgeçmeyen ve iyiliği kesmeyendir.
- Kendisinden isteyenlere güzel bağışta bulunan, ibadet edenlere de bol sevap verendir.
- Kötülük yapana iyilik yapan, haksızlık edeni affeden, günah işliyeni bağışlayan, tevbe edenin tevbesini, özür beyan edenin özrünü kabul edendir.
- Ber, kullarına yumuşak davranan, onlara kolaylık dileyen, zorluk dilemeyen, onları bütün yaptıklarından sorguya çekmeyen, bir iyiliğe on misliyle karşılık veren, buna karşılık kötülüğü sadece bir misliyle cezalandıran.
- Ber İsmi Bilmenin Faydaları:
- Kulun, günah işlediği zaman http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın onu gördüğü halde bu kusurunu örterek kendisine iyilik yaptığını bilmesini sağlar. Eğer allah dileseydı o kusurunu örtmez ve onu insanlara rasında rezil eder, böylece insanların ondan uzaklaşmasını sağlardı.Kul, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın bu iyiliğini görerek günah işlemeyi terk etmeli, bu iyiliği daima hatırlamalı, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın ihsan ve keremini müşahede etmelidir. Yaptığı hataları telafi ederek http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'la birlikte olmalı, O'nun emir ve yasaklarının dışına çıkmamalıdır.
- Kul, bütün samimiyetiyle http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a yönelmeli, doğru yolda olan yöneticilerin sözlerini dinleyip onlara itaat etmeli, bütün müslümanlara öğütlerde bulunmalıdır.
- Yüce http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın hoşnutluk ve iyiliğini her yolda kazanmak için; en sevdiğin ve en çok hoşlandığın şeyleri bağışlamalısın. Çünkü Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça "iyi" ye eremezsiniz" (3)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Müta'ali
Müta'ali :Pek yüce, yüceler yücesi, aklın alabileceği herşeyden pek yüce
Al-Muta'ali : The Supreme One. He is Exalted in every respect, far beyond anything the mind could possibly attribute to His creatures.
Cenab-ı Hak buyuruyor.
"O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, yücedir " (1)
"O, yücedir, büyüktür." (2)
"Yüce Rabbinin adını tesbih et." (3)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın yüceliğinin üstünde hiçbir yücelik yoktur. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, her üstün ve yüksek makamın daha üstündedir.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif kendi zatında yücedir. bu yüzden her şeyden daha yücedir. Yücelikte http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın hiçbir kusur ve ayıbı yoktur. O, mutlak olarak en yücedir. O, ilimde, kudrette, hayatta, cömertlikte, merhamette ve diğer bütün sıftlarında kusursuz ve mükemmel olduğu gibi yücelikte de eksiksiz ve kusursuzdur. O'nun bu yüceliği cihet ve mekan bakımından değildir. Zira O, cihet ve mekandan münezzehtir (arınmıştır).Her şey, O'nun kudreti ve iktidarı altındadır. (4)
- Yaratılmışları överken mübalağadan özellikle sakınmak ve hiçbir yaratılmışı asla bu anlama varan bir üslub ve vurgu ile yüceltmemek lazımdır. Bu kavram ancak http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ı nitelendirir ve sadece O'na tahsisi gerekir.
- İnsanların bir kısmı etraflarındaki sayısız delile rağmen http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın ululuğunu, yüceliğini takdir edemezler. Son derece aciz oldukları halde kendilerini büyük görmekte, kendilerini Yaratanı ise hiç düşünmemektedirler. Bu büyüklenme duygusunun nedeni kötülüğü emreden bir nefse sahip olmasıdır. Ancak iman edenler http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın yüceliği karşısında insanın ne derece aciz bir varlık olduğunu, hiçbir şeye güç yetiremeyeceğini bilirler. Evrenin her noktası http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın büyüklüğünü yansıtır. Ama O'nun sonsuz gücünü ve ilmini anlatmaya asla kafi gelmez. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif her türlü ortaklıktan, kusurdan, eksiklikten, sınırdan münezzeh olandır. Bütün üstün sıfatların ve bütün güzel isimlerin tek sahibidir. O'nun ilmi, aklı, gücü, kudreti, rahmeti, şefkati, fazlı, ihsanı sonsuzdur. 'Sonsuz' kelimesi http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın büyüklüğünü kavrayabilmek için üzerinde iyi düşünülmesi gereken bir kavramdır. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif ölümlerinden sonra insanları yeni bir yaratılışla yaratacak ve bundan sonra dünyada yaptıklarının bir karşılığı olarak cennet veya cehennemde devam edecek olan sonsuz hayatlarını başlatacaktır. Burada yüz değil, bin değil, yüzbin veya milyar yıl da değil, trilyon ya da katrilyon kere katrilyon yıl da değil, sonsuza kadar sürecek bir ömürden bahsedilmektedir. Yani yüz trilyon insan olsa, gece gündüz hiç durmadan yüz trilyonu yüz trilyon ile çarparak ilerleseler, yüz trilyon ömürleri olsa ve ömürleri boyunca bu işle uğraşsalar yine de yıl sayısını hesaplayamayacakları kadar uzun bir ömür. Oysa http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif öyle büyük bir ilme sahiptir ki insana göre 'sonsuz' olan herşey, O'nun bilgisi dahilindedir. Zamanın ilk yaratıldığı andan sonsuza değin geçecek olan her olayı, her düşünceyi, vakitleri ve şekilleri ile belirleyen ve bilen O'dur. (5)
Kaynaklar:
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Tevvâb
Tevvâb : Tövbeleri kabul eden
At-Tawwib : The Acceptor to Repentance. He who is ever ready to accept repentance and to forgive sins.
Cenab-ı Hak buyuruyor.
"http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır." (1)
"http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif sizin tevbenizi kabul etmek ister." (3)
"O, kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir." (4)
"O, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden." (5)
"http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif tevbeyi çok kabul eden, pek esirgeyendir." (6)
"Hep birden http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz." (7)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, tevbeleri kabul eden, merhamet edendir ve hem tevbeleri kabul eden ve merhametli olan O'dur. O, o kadar merhametli bir http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'dır ki, kulunu bir kere terkedivermekle ilel'ebed terkedivermez. Kulu dönüp tevbe ettikçe, İblis gibi ısrar etmedikçe yine bakar, yine bakar, sonsuz olarak bakar, bir oldu, iki oldu, nihayet üç oldu, "yetişir artık" demez, sayısız olarak döner bakar, çünkü çok merhametli'dir. Tevbe, esasen asla dönmek demektir. Şu halde kula nisbet edildiği zaman geçici olan günah halini bırakıp, aslî olan düzgün haline dönmek demek olur. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a nisbet edildiği zaman da geçici olan öfke nazarından, aslî olan rahmet nazarına dönmek mânâsını ifade eder. Bunun için tevbenin şer'î mânâsı, kulun günahını itiraf ve ondan pişmanlık duyup, bir daha yapmamağa azmetmesi, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın da bu tevbeyi kabul ile günahı mağfiret etmesi diye açıklanır. (2)
- Bilinmelidir ki, bilgisizlikle, kasten veya sehven işlenen hiçbir günaha tam bir kararlılıkla dönmemek, tevbenin temel esasını oluşturur. Bu yüzden her ne surette olursa olsun günahtan tevbe etmek fazrdır.
- Şunu bil ki, her günahtan tevbe edilebiir Tevbe eden günahkar kul, sanki hiç günah işlememiş gibi olur.
- Tevbeler, ölüm anına kadar kabul edilmektedir. Bireysel olarak her insanın can çekişme anı gelmeden yapacağı tevbe kabul olunur. Genel olarak herkes için tevbe, Hz.Peygamber'in haber verdiği ve Kur'an'ın işaret ettiği alametler ortaya çıkmadıkça kabul olunur.
- Resulullah (s.a.v) buyuruyor.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, güneş henüz batıdan doğmadan önce tevbe edenin kimsenin tevbesini hkabul eder. (9)
- "Ey insanlar! Rabbinize tevbe edin. AIIah kasem olsun ben Rabbim Tebârek ve Teâlâ hazretlerine günde yüz kere tevbe ederim. (10)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Müntekim
Müntekim :İntikam alan
Al-Muntaqim : The Avenger. He who ustly inflicts upon wrongdoers the punishment they deserve.
- Müntakım, isyan edenlerin belini büken, emir ve yasakları çiğneyenleri ve azgın tağutları türlü uyarılardan ve kendilerine süre tanıdıktan sonra şiddetli cezalarla cezalandırandır. O'nun intikamı, acilen cezalandırmaktan daha ağırdır. Çünkü acil ceza, kişinin daha fazla günah işlemesine mani olur. Bu da kendisinden şiddetli intikam alınmasını önler.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın intikamı, insanlarınkiden dört yönüyle farklıdır.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın intikamı, bütün yalanlayanları ve şirk koşanları kapsayan genişliktedir. Başkası bu kadar geniş intikam gücüne sahiptir. O'nun intikamı, kulun emir ve yasaklarına uymaması, kendisi ve Resulü'ne itaat etmemesi nedeniyledir.
- İntikam alma gücünün sürekli olması. İntikam hak eden hiçbir kul O'ndan kurtulamaz.
- O'nun intikam alması başkasının eziyet görmesine bağlı değildir.
- İntikam almak için başkalarının yardımına ihtiyacı yoktur.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Afüvv
Afüvv :Affeden, bağışlayan
Al-Afu : The Pardoner. He who pardons all who sincerely repent.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Malikül Mülk
http://www.hzmuhammed.net/esma/1malik2.gif
Malikül Mülk :Mülkün ebedi sahibi
Malik al-Mulk : The Owner of All.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"De ki: Mülkün gerçek sahibi olan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın." (1)
"Mutlak hakim ve hak olan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, çok yücedir. O'ndan başka tanrı yoktur, O, yüce Arş'ın sahibidir." (2)
"Oldukça kudretli, mülkünün sonu olmayanın yanında doğruluk makamındadırlar. " (3)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, mülkün gerçek sahibidir, ebedi sahibidir. Bütün her şey O'nun mülküdür. "Mülk de O'nun, hamd de O'nun."
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, mülkün ebedi sahibi olduğuna göre O'na sığınmaktan başka çaremiz yoktur. Sadece O'na dua etmeli, yalnız O'ndan korkmalı, yalnız O'na umut bağlamalı, yalnız O'na boyun eğmelidir.
- Şu an bulunduğunuz yerden etrafınıza baktığınızda gördüğünüz herşeyin Sahibi vardır. Oturduğunuz koltuk, Sahibinin var ettiği atomlardan oluşmaktadır. Saksıda duran çiçek, Sahibinin ona sağladığı imkanlarla (güneş, su vs.) büyümektedir. Pencereden görünen deniz ve içindeki tüm canlılar Sahipleri dilediği için orada bulunmaktadır. Ve hatta kendi bedeniniz; o da sizden tamamen bağımsız olarak sizi var edenin kontrolündedir. Tüm uzuvlarınız, damarlarınız, sinir sisteminiz, hücrelerinizin her biri Sahibinizin ilminin ve üstün aklının eserleridir. Bu sayılanların hiçbiri sizin sahip olmayı düşünüp tasarladığınız, sonra da var ettiğiniz şeyler değildir. Siz dünyaya gözünüzü açtığınızda hem kendi bedeninizdeki kusursuz sistemle, hem de içinde bulunduğunuz dünyayla ve hatta tüm evrenle karşılaştınız. Ancak bundan önce bunların hiçbirine sahip değildiniz ve bundan sonra da kendi iradenizle bunlara sahip olmanız mümkün değildir. Elbette bu gerçek tüm insanlar için geçerlidir. O halde herşeyin mülkü onları Yaratana aittir; yani herşeyin yaratıcısı ve sahibi olan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a. Bu açık gerçeğe rağmen insan körleşir ve O'nun varlığını gözardı ederek elindeki herşeyin kendisine ait olduğu zannına kapılır. Tüm acizliğine rağmen kendini üstün görme yanılgısı içinde olan insan büyüklenir ve inkara kalkışır. Fakat bu inkar yalnızca kendisine zarar verir. (4)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Zü'l - Celali Ve'l - İkram
Zü'l - Celali Ve'l - İkram :Ululuk ve ikram sahibi
Dhul-Jalali Wal-Ikram : The Lord of Majesty and Bounty. He who possesses both greatness and gracious magnanimity.
Cenab--ı Hak buyuruyor.
"Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacak." (1)
"Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir." (2)
- Resulullah buyuruyor: "Yâ Ze'l-celâli ve'l-ikram'ı sıkça tekrarlayın"
- İkram, nimet verenin değer verdiği, sevgi ve saygı gösterdiği kimselere nimet verdiğinde kullanılır. Örneğin; velilere verdiği keramet nimetlerini ifade etmek için "ekremehu" (ona ikramda bulundu) denilir. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, başkalarına ikram etmediği nimetleri kendilerine ikram ederek onları onurlandırmış, değer vermiş ve üstün makamlarla onları ödüllendirmiştir.http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, kullarına bu dünyada ikramda bulunabileceği gibi onu, ahirete de erteleyebilir. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, nimetini hak edene de etmeyene de verir. Ancak ikramı, hak etmeyenden başkasına vermez. Ahirette nimetini hak etmeyenlere vermediği gibi. (3)
Dünyada insanın hoşuna gidecek sayısız nimet vardır. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif kullarının hoşnut olacağı çeşitli detaylarla dünyayı süslemiştir. Ancak elbette http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın sonsuz kerem ve ihsanını asıl olarak göstereceği yer cennettir. Kuran'da tasvir edilen cennet, O'nun sonsuz ikramını gözler önüne sermektedir. Cennetin Kuran'da anlatılan en belirgin özelliklerinden biri 'nefislerin arzuladığı herşeyin' verilmiş olmasıdır.
- Cennetin altından ırmaklar akar,
Yemişleri ve gölgelikleri süreklidir,
- Ne sıcak ne soğuk, tam kararında bir gölgelik vardır.
- Müminlere istek duyup-arzuladıkları meyvelerden ve etten bol bol verilecektir.
- Yüksek köşkler bina edilmiştir. Bu köşklerin altlarından ırmaklar akmaktadır.
- Özenle işlenmiş mücevher tahtlar üzerinde oturur ve etraflarını 'bakıp seyrederler.
Yapılan ikram da son derece ihtişamlıdır.
Kendileri için hizmet eden civanlar çevrelerinde gümüşten billur kaplar ve kupalar dolaştırırlar
Müminlerin giyimleri de son derece göz alıcıdır. (4)
Kaynaklar: