Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Kabid :Ruhları kabzeden, sıkan, darltan, rızkı belli ölçülerde veren
Al-Qabid : The Constrictor: He who constricts and restricts.
- Bütün canlılara hayat veren, ölüm anında varlıkların ruhlarını kabzeden O'dur.
- Maddi yönden fakirleştiren ve daraltanında, zengin edip genişleten de http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'dır.
- Zenginken fakir olanları, güçlü iken zayıf olanları, yüksek makamlardan düşenleri, bilginken bunayanları gördüğümüz gibi, fakirken zengin olanları, Mekke'de zayıf görüldüğü halde Mine'de güçlenenleri, Bilal-i Habeşi gibi kafirlerin kölesi iken mü'minlerin efendisi olanları, Yusuf (s.a.v.) gibi hapishaneden Mısır'a sultan olanları, Ümmi iken kıyamete kadar gelecek insanlara ilim öğreticisi olan Hz Muhammed'i yaratan O'dur.
- Kabid ve Basıt'e iman eden bir mü'min haksız insanların ellerine aldığı, zimmetine geçirdiği hakları onlardan alarak hak sahiplerine dağıtarak birini daraltırken, haklıların dışını ve içini genişletir. Zalimlerin yüreğine korku salarak daraltırken mazlumların gönlünü genişletir ferahlatır.
- Bir kimse "Yâ Kâbid" ismini kırk gün kırk lokma üzerine yazıp yese o kimse açlık mihnetinden emin olur. (1)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Basıt :Ruhları bedenlere yerleştiren, genişleten, açan ve bolluk veren
Al-Basit : The Reliever. He who releases, letting things expand.
- Dilediği kullarının rızkını genişleten veya ruhlarını cesetlere yayan anlamına gelir.
- Yaratıkların hayatı, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın kudret elindedir.
- O istediği kulundan ihsan ettiği serveti evlad, hayat zevkini, gönül ferahlığını alıverir, istediği kulunada yepyeni bir hayat, neşe ve rızk bolluğu verir. Rızık, fakir ve zengin herkese ulaştırılır. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, rızkın insanlar arasında eşit olmamasında derin ibretler bulunduğunu da beyan buyurmuştur.
- Bir kimse "Yâ Bâsit" ismini seher vaktinde elini yukarı kaldırıp 10 kere okuyup elini yüzüne sürse hiç bir kimseye muhtaç olmaz. (1)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Râfi : Dereceleri yükseltici
Ar-Rafi' : The Exalter. He who raises up.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın insanları yükselttiğini, ahirette müminlerin derecelerini yükselteceğini, böylece onları mutlu kılacağını ve şereflerini artıracağını ifade eder. Kur'an-ı kerim'de isim olarak yer almayan Râfi, esmâ-i hüsnâyı sayan hadiste (Tirmiz, Da'vaat, 82) geçmektedir. Yükselmek isteyen O'nun rızasını kazandıracak amellerle bu yoldaki özlemini ortaya koymalıdırlar. Zira O dilemedikten sonra kimse kendiliğinden yükselemez.
- İhlasla "Yâ Râfi" diye bir müslüman bu isme devam etse, maddi ve manevi dereceleri, yükselir, imkanlara kavuşur.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Muiz : İzzet veren, yükselten
Al-Mu'izz : The Bestower of Honors. He who confers honor and dignity.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın kullarını üstün kılınıp onurlandırdığını, onlara şeref bahşettiğini ifade eder. İnsanları hidayeti onurlandırdığı için Müiz adı da ancak O'na mahsustur.
- Genellikle halk arasında izzetle kibir birbirine karıştırılır. İzzet, bir insanı kendi derecesini şerefini bilmesi, onu geçici şeyler için harcamaması, değerini koruması ve hakarete maruz bırakmamasıdır. Kibir ise, insanın kendi derecesini bilmemesi ve onu gerçek mertebesinin üstünde tutmasıdır.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif azizdir, O'nun her şeye güzü yeter. O dilediğini yükseltir. Gücü hiç bir sınırlamaya tabi değildir.
- İhlasla "Yâ Muiz" diye bir müslüman bu isme devam etse, izzet ve şeref sahibi olur.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Müzill :Alçaltan, zillet veren
Al-Mudhill : The Humiliator. He who degrades and abases.
- Herhangi bir konuda yetki ve söz sahibi kişilerin bu durumlarını yitirmeleri ve itibarlarını tamamen kaybederek haysiyetsiz duruma düşmeleri Müzill isminin tecellisidir.
- Zillet, izzetin aksidir. Yüce http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif kullarından dilediğine izzet verir, dilediğene de zillet verir.
- Bu isim asıl ahirette tecelli edecektir. O gün zillet içinde bırakılanlar artık telafisi mümkün olmayan bir perişanlığa mahkum olmuşlardır. Kafirlerin, nankörlerin ve mücrimlerin seçtikleri yol budur. Kurtuluş sadece iman ve teslimiyet ile mümkündür.
- Bir kimse bir zalimden veya hased eden, kin güden birisinden korksa "Yâ Müzill" ismini 75 kere okusa daha sonra secde eylese ve secde de "http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gifım beni filan kişinin şerrinden emin eyle, koru" diye dua ederse http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gifü teala onu o adamın şerrinden korur. (1)
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Semi :İşitici
As-Sami : The Hearer of All. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif takes care of all the needs of those who invoke this glorious Name one hundred times.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Basir : Her şeyi gören
Al-Basir : The All-Seeing. To those who invoke this Name one hundred times between the obligatory and customary prayers in Friday congregation, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif grants esteem in the eyes of others.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif her şeyi, herkesin yaptığını görür. Onun görmesine hiç bir şey engel olamaz.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın, kalpteki fısıltıları, beyindeki oluşumları, fikirdeki gizlilikleri, kalplerdekini, zifiri karanlık bir gecede kapkara bir taşın üzerinde yürüyen simsiyah bir karıncayı ve çıkardığı sesi görür, duyar, bilir.
- İbadette ihlas, kulun http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ı görmemesine rağmen, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın onu gördüğünü bilmesi ve onu görür gibi ibadet etmesidir.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Hakem :Hükmedici, bilgisi ve adaletiyle nihai hükmü veren.
Al-Hakam : The Judge. He who judges and makes right prevail.
Cenab-ı Hak Buyuruyor:
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın bu ismi, bütün üstün sıfatları ve güzel isimleri içine almaktadır. Çünkü işitmeyen, görmeyen ve haberi olmayan birinin Hakem olması mümkün değildir. O, bu dünyada ve ahirette açık ve gizli olarak kulları arasında hüküm verendir. Verdiği emirlerin, koyduğu yasaların, icra ettiği hükümlerin, varlıklar üzerinde sözlü vefiili olarak uyguladığı kararların hepsi O'nun gerçek hakim olduğunu göstermektedir. (1)
- Hakem ismi, O'nun zati sıfatlarındadır. Hüküm verme yetkisi sadece http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a aittir. Hükmü elinde tutan, iyiyi kötüden ayırdeden ve verdiği hükmü kimsenin bozamayacağı yegane merci O'dur. Kimseye zerre miktarı kadar haksızlık yapmaz. Kimseye günahından fazla ceza vermez.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın hükmüne karşı, hükmüne müracaat edilebilecek hiçbir hakem tasavvur olunamayacağı gibi, ilâhî hükmü anlamak ve tebliğ etmek için de diğer âyetlerin, mucizelerin delaleti, icazı, kitabın mucizesi kadar kuvvetli, açık ve tafsilatlı değildir. (2)
- Kul hüküm yetkisinin yalnız http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a ait olduğuna inanmadıkça iman etmiş sayılmaz.
- Bir müslüman ihlasla, "Yâ Hakem" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onun eserlerine nâil olur. Sözü etkili olur. Davalarında başarılı olur. İlim ve hikmet sahibi olur. (3)
- Hakem İsmini Bilmenin Faydaları (1)
- Her müslüman, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'tan başka Hakim ve Hakem olmadığını, O'nun bütün fiillerinin dava ve hüküm; bütün sözlerinin hikmet ve vasiyetler olduğunu, peygamberlerin hikmet kaynağı ve hikmet ehli kimseler olduğunu, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın yalnız onlara hüküm verme yetkisi verdiğini, peygamberlerin dışında herkesin onlara uyması gerektiğini bilmelidir.
- Her müslüman, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın hükümleriyle hükmeden bir) mahkemeye çağırıldığı zaman bu çağrıya cevap vermek ve aleyhinde bir hüküm çıkması halinde buna uymak zorundadır. aksi halde zulmedenlerden olur.
- Hakim ve yöneticiler, http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın çizdiği sınırların dışına çıkmamalı ve koyduğu yasaları çiğnememelidir. İnsanlar arasında adil davranmalı, kimseye ayrıcalık tanımamalıdır. Aleyhlerinde bile olsa doğruluktan ayrılmamalı ve hak ile hüküm vermelidirler.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Adl : Çok adaletli
Al-'Adl : The Just. He who is Equitable.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif mutlak adildir. Cenab-ı Hak buyuruyor: "http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, hüküm verenlerin en üstünü değil midir?" (Tin,8)
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, hakimlerin hakimi, hükümdarların hükümdarı değil mi? Hakimler, hükümdarlar isyan edenlere ceza; itaat edenlere, iş görenlere ecir ve ödül verir bir "din" demek olan ceza ve sorumluluk kanunlarını uygularlar da, onların hepsinin üzerinde hakim olan yüce http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif hükmünü yerine getirmez, ceza ve ödül vermez, dinini yürütmez olur mu? Elbette olmaz. Hiç kuşku yok ki insanı o en güzel biçim ile yaratan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif, hakimlerin hakimidir. Onun dini her dinden üstün hak dindir. O dinini yürütecek, güzel ile çirkini, yalancıyı doğruyu ayıracak, iman edip samimiyet ve ihlasla güzel güzel ameller yapan müminlere mükafat verecek; kâfirleri, dinsizleri de aşağıların aşağısına yuvarlıyacaktır. O halde insan olan, dine yalan dememeli, cezayı inkâr etmemeli, insan kuvvetli olunca haklı olur, her yaptığı kalır, ceza görmez, ceza kanunu acizlere özgüdür sanmamalı; hakim, hükmünde kendi kuvvetine aldanıp da hak ve adaletten ayrılmamalı, o hakimler hakiminin hüküm ve kudretinden korkmalı, aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan sakınmalı, onun dinine girmeli, ona iman edip http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ın kullarına karşı adalet ve âlemin düzelmesine hizmet ile o tükenmez ecir ve mükafata ermelidir. Yoksa insanı o en güzel biçimde yaratan http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'ı, hakimlerin hakimi değildir zanneden kendine yazık etmiş olur.
- Kullar http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a karşı adalette bulunmaz.; yani O'nu bir başka şeyle denk sayamaz. O'nu bir tartının kefesine, bir başka şeyi de öbür kefeye koyamaz. Böyle bir hareket ve inanç, kesinlikle şirktir. http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'a ortak koşmak demektir.
- http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif asla zulmetmez, hak ile hükmeder, mahluklarına büyük nimet vermede adildir.
Cevap: Esmâ-ül Hüsnâ ve Şerhi
Lâtif : Lütfedici, gizliyi bilen.
Al-Latif : The Subtle One. He who knows the minutest subtleties of all things.
- "http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif kullarına lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür." (Şûra, 19)
- En ince işleri en gizli işleri bütün incelikleri ile ve kolaylıkla bilendir.
- Allah kullarına karşı lütuf sahibidir.
- Kulluğunu bilen, vazifesini doğru yapan kullarına çok lütufkârdır.
- Onları çeşitli lütuflarla öyle mutlu kılar ki akıllar onu kavramaktan acizdir. Her dilediğini bir şekilde rızıklandırır. Kullarından her birini büyük hikmeti içeren "dilemesi"ne göre bir çeşit lütuf ile seçkin kılar.
- Öyle güçlü, öyle azizdir ki her şeye ve herkese karşı dilediği gibi iradesini uygulamaya, vaadini yerine getirmeye kadir ve hiçbir sebep ve şekilde mağlup edilmez, her yönden galiptir.
- Dinini doğru tutan kullarını o korkunç "saat" geldiği zaman perişan etmez, kuvvet ve izzetiyle türlü lütuflarından nasiplendirir.
- Kur'an-ı Kerim'de 7 yerde Yüce http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif kendini Latif olarak vasıflandırmıştır.
- Hali değişen, fakir, garip, kimsesiz, hasta olan bir kimse abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra "Yâ Lâtif" ismini 100 kere okuyup http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'tan hacet dilerse, ihtiyacının giderilmesini isterse http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif'da onun ihtiyacını giderir.