Cevap: Mehmet Şükrü Yeşilnacar
"Isparta'dan çıkışım Urfa'ya olacak"
27 Mayıs ihtilâl senesinin ilk ayına gelmiştik. Üstad Bediüzzaman'ın Ankara, İstanbul ve Konya'ya gidişlerini gazetelerde okuyorduk. Benim de gençlik günlerimin başlarında, artık askerliğim gelmişti. Denizli'ye askerlik yapmak için gidecektim. Bütün yol ve askerlik hazırlığımı yaptıktan sonra evime veda ederek 25 Ocak 1960 tarihinde Urfa'dan ayrıldım, doğru Nur Üstad Bediüzzaman'ın yıllarını geçirdiği, Nur Risalelerinin büyük bölümünü kaleme aldığı, güller şehri Isparta'ya vardım. "Ahmed Demir ismindeki arkadaş da benimle beraberdi. Bu arkadaş ehl-i ilim bir kimseydi. O da askerliğini Isparta'da yapacaktı. "Üstad Bediüzzaman'ın ikametgâhını kolaylıkla bulmuştuk. Ev ahşaptı. Damına üzüm asılmıştı. Bizi Mustafa Sungur Ağabey karşıladı, alakadar oldu. O âlicenap alakası hâlâ gözlerimin önündedir. "Üstad Bediüzzaman'ın huzuruna sevinçle, bayrama gider gibi girmiştim. O mübarek ellerini hürmetle ve gençlik günlerimin hasret heyecanıyla, iştiyakla öptüm. Üstad Hazretleri o zaman somyasında oturuyordu. "Denizli'ye asker olduğumu, askerliğimi yapmak için yola çıktığımı, bu vesileyle buralara, Isparta'ya kendilerini ziyaret edip, ellerini öperek, feyiz almak için geldiğimi ifade etmiştim.
"Üstad Bediüzzaman bana, "Ben seni talebeliğe kabul ediyorum ve sana dualar ediyorum, seni dualarıma dahil ediyorum' diye iltifat etti. "Daha sonra şöyle konuştular: "Benim Isparta'dan çıkışım, Urfa'ya olacak. Bu sözlerimi benim vekilim olarak sen Urfa'ya yaz. Ben çok hastayım, mübarek Urfalılar bana dua etsinler.' "Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin huzur dolu mânevî dünyasından, Nur ikliminden büyük sevinçlerle ayrılarak Denizli'ye gittim. Burada da birliğime teslim olmadan önce merhum Hasan Feyzi Ağabeyin mezarını ziyarete gittim. "Böylece Üstad Bediüzzaman'ın ve Denizli kabristanının mâneviyatıyla dolu olara vatanî vazifeye başladım. "Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri uzun ve bereketli ömrünün çeşitli zamanlarında hep Urfa'ya geleceğinden bahsetmiştir. Tahmin ediyorum, Urfa'ya geleceğini en son bana bahsetmişti. Çünkü mübarek Üstadımız, benim ziyaretimden kırk-elli gün sonra ebediyete göçmüştü. Mekânı ve makamı nurlarla şad ve mesrur olsun."
(Son şahitler adlı eserin, dördüncü cildinden derlenmiştir...)