Günlük işlerde İbadet olur mu?
ON BİRİNCİ LEM'A
Mirkatü's-Sünne(Peygamberimizin (a.s.m.) sünnetine uymanın dereceleri, basamakları.) ve Tiryaku Marazı'l-Bid'a (Bidat hastalığının ilacı)
http://www.risaleinurenstitusu.org/t...sozl1/b424.gif
http://www.risaleinurenstitusu.org/t.../lema/b521.gif -"Ey İnsanlar, Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere çok şefkatli, çok merhametlidir." Tevbe Sûresi: 9:128.)
Şu âyetin birinci makamı Minhâcü's-Sünnet, ikinci makamı Mirkatü's-Sünnettir.
http://www.risaleinurenstitusu.org/t.../lema/b522.gif - Ey Peygamber, eğer insanlar senden yüz çevirirse, sen de ki: 'Allah bana yeter. Ondan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur. Tevbe Sûresi: 9:129.
http://www.risaleinurenstitusu.org/t.../lema/b523.gif -3- [De ki:] Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin. (Al-i İmrân Sûresi: 31.)
Bu iki âyet-i azîmenin yüzer nüktesinden on bir nüktesi icmâlen (kısaca) beyan edilecek.
Devam edecek...
Cevap: Günlük işlerde İbadet olur mu?
BİRİNCİ NÜKTE
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: http://www.risaleinurenstitusu.org/t.../lema/b524.gif Yani, "Fesâd-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir."
Evet, Sünnet-i Seniyyeye ittibâ(uyma), mutlaka gayet kıymettardır. Hususan bid'aların istilâsı (Bidatların çoğaldığı) zamanında Sünnet-i Seniyyeye ittibâ(Uymak) etmek daha ziyade kıymettardır. Hususan fesâd-ı ümmet ( Fitnelerin kol gezdiği) zamanında Sünnet-i Seniyyenin küçük bir âdâbına mürâât( Riayet)etmek, ehemmiyetli bir takvâyı ve kuvvetli bir imanı ihsas(Hissettiriyor) ediyor. Doğrudan doğruya Sünnete ittibâ etmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı hatıra getiriyor. O ihtardan, o hâtıra, bir huzur-u İlâhi hâtırasına inklap eder. Hattâ en küçük bir muamelede, hattâ yemek, içmek ve yatmak âdâbında Sünnet-i Seniyyeyi mürâât (Riayet) ettiği dakikada, o âdi muamele ve o fıtrî amel, sevaplı bir ibadet ve şer'î bir hareket oluyor. Çünkü o âdi hareketiyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ittibâını (uymayı) düşünüyor ve şeriatın bir edebi olduğunu tasavvur eder. Ve şeriat sahibi o olduğu hatırına gelir. Ve ondan, Şâri-i Hakikî olan Cenâb-ı Hakka kalbi müteveccih olur. Bir nevi huzur ve ibadet kazanır.
İşte, bu sırra binaen, Sünnet-i Seniyyeye ittibâı kendine âdet eden, âdâtını (adetlerini) ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar (Meyveli) ve sevabdar (Sevaplı) yapabilir
Cevap: Günlük işlerde İbadet olur mu?
İKİNCİ NÜKTE
İmâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî (r.a.) demiş ki: "Ben seyr-i ruhanîde (ruhlar alemi yani misal aleminde) kat-ı merâtip (Mertebeleri dolaşırken) ederken, tabakat-ı evliyâ(Evliya tabakaları) içinde en parlak, en haşmetli, en letâfetli(Güzel,latif), en emniyetli, Sünnet-i Seniyyeye ittibâı(Uymayı) esas-ı tarikat (Asıl yol) ittihaz(kabul) edenleri gördüm. Hattâ o tabakanın âmi (avam, alim olmayan) evliyaları, sair(diğer) tabakâtın( tabakaların) has velîlerinden daha muhteşem görünüyordu."
Evet, Müceddid-i Elf-i Sâni İmam-ı Rabbânî (Dini yaşadığı asra uygun olarak ifade eden İmam)(r.a.) hak söylüyor. Sünnet-i Seniyyeyi esas tutan, Habibullahın zılli(gölgesi) altında makam-ı mahbubiyete( Allah'ın sevgisine) mazhardır(nail olur, şereflenir).
Cevap: Günlük işlerde İbadet olur mu?
ÜÇÜNCÜ NÜKTE
Bu fakir Said, Eski Said'den çıkmaya çalıştığı bir zamanda, rehbersizlikten ve nefs-i emmârenin (Kötülük tavsiye eden nefsin) gururundan gayet müthiş ve mânevî bir fırtına içinde akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar. Kâh Süreyya (Yıldız)'dan serâ (Yere,arza) ya, kâh serâdan Süreyya'ya kadar bir sukut (düşme) ve suud (yükselme) içerisinde çalkanıyorlardı.
İşte, o zaman müşahede ettim ki, Sünnet-i Seniyyenin meseleleri, hattâ küçük âdâbları, gemilerde hatt-ı hareketi (Hareket yönünü) gösteren kıblenâmeli birer pusula gibi, hadsiz zararlı, zulümatlı (karanlık) yollar içinde birer düğme hükmünde görüyordum. Hem o seyahat-i ruhiyede, çok tazyikat altında, gayet ağır yükler yüklenmiş bir vaziyette kendimi gördüğüm zamanda, Sünnet-i Seniyyenin o vaziyete temas eden meselelerine ittibâ ettikçe (uydukça) , benim bütün ağırlıklarımı alıyor gibi bir hiffet buluyordum. Bir teslimiyetle, tereddütlerden ve vesveselerden, yani, "Acaba böyle hareket hak mıdır, maslahat mıdır?" diye endişelerden kurtuluyordum. Ne vakit elimi çektiysem, bakıyordum, tazyikat çok. Nereye gittikleri anlaşılmayan çok yollar var. Yük ağır, ben de gayet âcizim. Nazarım da kısa, yol da zulümatlı. Ne vakit Sünnete yapışsam yol aydınlaşıyor, selâmetli yol görünüyor, yük hafifleşiyor, tazyikat kalkıyor gibi bir hâlet (hal) hissediyordum. İşte o zamanlarımda İmam-ı Rabbânînin hükmünü bilmüşahede (Görürcesine) tasdik ettim.
Cevap: Günlük işlerde İbadet olur mu?
emeğinize sağlık
Allah razı olsun...