***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Maddeciler maddenin ezeli oldugunu öne sürüyorlar?
Maddeciler maddenin ezeli oldugunu öne sürüyorlar?
Bu iddiaya nasil cevap verebiliriz?
Maddeciler, maddeye o cansiz, suursuz ve iradesiz varliga uluhiyet isnat etmelerinin saçmaligini, kendi iç âlemlerinde, çok iyi bildiklerinden, oyunlarini bir baska sahada sergilemeyi tercih ettiler. Maddenin ezelî olugunu iddia etmeye basladilar. Bu, maddeye “Ilâh” demenin bir baska sekliydi. Ama bunu bir felsefe olarak ileri sürdüler ve kendini adatmak isteyen gafillerden, oldukça taraftar da buldular.
Evrimciler, insani anne ve babasinin yaptigini iddia etmenin ne kadar saçma olacagini çok iyi bildiklerinden, onun yaratilisini milyonlarca yil öncesine götürüp, meseleyi bir baska hayvandan evrimlesme seklinde açiklamaya k
tiklari gibi, bunlar da insani ayni oyunla maziye götürüyor, maddenin ezeliyetiyle mesgûl ederek ona kendi yaratilisini unutturuyorlardi. Maddenin bir yardimci mahlûk oldugu meydanda iken, onu bir ilâh olarak takdim etmege çalisiyorlardi.
Nur Külliyatindan bütün materyalistleri susturan bir hakikat dersini burada aktarmak isteriz: “Madde dedikleri sey ise; suret-i mütegayyire, hem de hareket-i zâile-i hâdiseden tecerrüd etmez. Demek hudûsu muhakkaktir.” Muhakemat
Hudus, bir seyin sonradan meydana gelmesi, bir baska ifadeyle, bir seyin evvelinin olmasi demektir. Hadis, ise evveli olan seye deniliyor.
Maddenin hudusu, yani sonradan var edilmesi muhakkaktir, çünkü suret degistiriyor ve hareket ediyor. Bir hareketi bir baskasi takip ediyor. Bu ikinci hareketle, birinci hareket ortadan kaybolmus oluyor.
Yukaridaki hakikat dersinde, maddenin sifatlarinin hâdis oldugu ortaya konuldu. Hareket hadistir, bir hareketin yok olmasi ve yerine bir baskasinin gelmesi her iki hareketin de hadis oldugunu gösteriyor. Buna göre madde bu hadis sifatlari tasidigindan, kendisinin de hadis olmasi icap eder. Zira hadis sifatlar ancak hâdis olan bir varlikta bulunabilir. Bu son hüküm “hudusu muhakkaktir’ ibaresiyle net biçimde ortaya konulmus.
Ayni seyi suret için de söyleyebiliriz. Madde, suret yani sekil degistirdigine göre, önceki sekli de, sonradan takindigi suret de hâdistir. Hâdis bir sifati tasiyanin kendisi ezelî olamaz, o da hâdistir, sonradan yaratilmistir, mahlûktur.
Basta da kisaca degindigimiz gibi, maddenin ezeli oldugu iddiasi maddecilerin ve materyalistlerin kendi batil davalarini ispat edememelerinden dogmustur.
Bir cam kâseyi düsünelim: “Onun asli olan cam, kâse halini nasil aldi?” sorusuna bir materyalistin verecek cevabi yoktur.
Bir de camin imâl edilmesi var. Camin asli kum, kireç ve soda maddeleri. Bunlar bir islemden geçerek cam hâlini aliyorlar. Bu sonucun arkasinda bir ilim, bir kudret, bir irade yatiyor. Yoksa bu maddelerin cam olmaya ne ihtiyaçlari var ki, böyle uzun ve çileli bir yola kendiliklerinden girsinler. Bu bir terbiye meselesidir.
Iste, su kâinat sarayi da cansiz elementlerle yapildi. Ama kâinat ilk noktadan itibaren durmadan yol aldi, büyüdü, gelisti, yayildi, degisti. Ve sonunda bu gün gördügümüz halini aldi. Bütün bu faydali ve hikmetli isler cansiz maddelere verilemeyecegine göre, onlari büyüten, degistiren ve gelistiren biri var.
Dünün tuglalari bugün ev olmussa, dünün mürekkebi simdi kitap olarak karsimiza çikmissa, dünün hareketsiz maddeleri bu gün bir taksi yahut uçak haline gelmisse, biraz düsünmek ve bu gelisme ve degismelerin onlarin yapilmasinda kullanilan maddenin ezeli olusuyla açiklamak aklen mümkün degildir. Ama kendini aldatmak isteyenleri böyle bir vehim doyurabilmektedir.