EL-HÂFID (C.C.)

“Yukarıdan aşağıya indiren (kâfir ve facirleri) alçaltan.”

Hep bilirsiniz ki nice insanlar tâ tepelerde, tâ zirve­lerde iken birden en aşağı derecelere atılıverir.

Şan, şöhret, makam, mevki ne varsa hepsi elden gider, o kişi insanlar içinde rezil ve rüsvây oluverir.

Nice Hak tanımaz zalimler, nice zorbalar bir anda kendilerini kara toprağa gark olmuş bulurlar.

İşte bu gibi muameleler onlar hakkında tecellî eder.

Dünyalara sığmayan firavunlar şimdi nerdedir?

Allah Teâlâ o zalimleri yücelerden aşağıların aşağısına indirmiştir.

Bir gün Haccâc'ın karşısına bir kadını getirdiler.

Kadın bir kere olsun Haccâc'ın yüzüne bakmadı.

Haccac kükredi:

“A kadın! Niye yüzüme bakmıyorsun?”

Kadın arslan gibi bir yüreklilikle dedi ki:

“Senin yüzüne Allah Teâlâ bile bakmıyor, ben nasıl bakarım?”

İzzet ve zillet verecek ancak Allahu Teâlâ'dır.

O'nun aşağılara düşürdüğünü yukarı çıkarma imkânı yoktur, aziz kıldığını da kimse zelîl edemez.

Bir insan kötülüklerin, gurur ve kibirin seline kendisi­ni kaptırır, emri altındakilere zulmederse mutlaka ce­zasını görür.

O'nun başına gün gelir kılıç vururlar, çünkü o ektiğini biçecektir...

İnsanları yukarılardan tâ aşağılara düşüren Yüce Allah'tır, fakat sebebi insanın kendisidir.

İnsan hadise­lerden ibret almaz, rabbinin dergahına yüz tutmaz, günahı için nedamet duymazsa, elbet ona bir acıyan ol­mayacaktır.

Evet:

O ki, âlemin Rabbi. O ki, mülkünde Tek'dir,

O'na baş kaldıranın akıbeti kötektir!