Hasr, 59/7

مَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَى فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ كَيْ لَا يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الْأَغْنِيَاءِ مِنْكُمْ وَمَا آتَاكُمْ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
7. Allah'in, (fethedilen) ülkeler halkindan Peygamberine verdigi ganimetler, Allah, Peygamber, yakinlari, yetimler, yoksullar ve yolda kalmislar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalniz zenginler arasinda dolasan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alin, size ne yasakladiysa ondan da sakinin. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'in azabi çetindir.
Ahzab, 33/21

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا
21. Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavusmayi umanlar ve Allah'i çok zikredenler için güzel bir örnektir.
Nisâ, 4/59,

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُوْلِي الْأَمْرِ مِنْكُمْ فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِنْ كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلًا
59. Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eger bir hususta anlasmazliga düserseniz Allah'a ve ahirete gerçekten inaniyorsaniz onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onlarin talimatina göre halledin); bu hem hayirli, hem de netice bakimindan daha güzeldir.
Nisâ,64-65,
وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إِلَّا لِيُطَاعَ بِإِذْنِ اللَّهِ وَلَوْ أَنَّهُمْ إِذْ ظَلَمُوا أَنفُسَهُمْ جَاءُوكَ فَاسْتَغْفَرُوا اللَّهَ وَاسْتَغْفَرَ لَهُمْ الرَّسُولُ لَوَجَدُوا اللَّهَ تَوَّابًا رَحِيمًا
64. Biz her peygamberi -Allah'in izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eger onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan bagislanmayi dileseler, Resûl de onlar için istigfar etseydi Allah'i ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardi.

فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لَا يَجِدُوا فِي أَنفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
65. Hayir, Rabbine andolsun ki aralarinda çikan anlasmazlik hususunda seni hakem kilip sonra da verdigin hükümden içlerinde hiçbir sikinti duymaksizin (onu) tam manasiyla kabullenmedikçe iman etmis olmazlar.
Nisâ,69-70


وَالشُّهَدَاءِ وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُوْلَئِكَ رَفِيقًا
ذَلِكَ الْفَضْلُ مِنْ اللَّهِ وَكَفَى بِاللَّهِ عَلِيمًا
69. Kim Allah'a ve Resûl'e itaat ederse iste onlar, Allah'in kendilerine lütuflarda bulundugu peygamberler, siddîkler, sehidler ve salih kisilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadastir!
Nur, 24/54

54. De ki: Allah'a itaat edin; Peygamber'e de itaat edin. Eger yüz çevirirseniz sunu bilin ki, Peygamber'in sorumlulugu kendisine yüklenen (teblig görevini yapmak), sizin sorumlulugunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eger ona itaat ederseniz, dogru yolu bulmus olursunuz. Peygamber'e düsen, sadece açik-seçik duyurmaktir.
Cum’a, 62/2

وَالْحِكْمَةَ وَإِنْ كَانُوا مِنْ قَبْلُ لَفِي ضَلَالٍ مُبِينٍ
2. Çünkü ümmîlere içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onlari temizleyen, onlara Kitab'i ve hikmeti ögreten bir peygamber gönderen O'dur. Kuskusuz onlar önceden apaçik bir sapiklik içindeydiler.
Al-i Imrân, 31-32

قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمْ اللَّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ
قُلْ أَطِيعُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَإِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْكَافِرِينَ
32. De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eger yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.
Sûrâ, 42/52-53

جَعَلْنَاهُ نُورًا نَهْدِي بِهِ مَنْ نَشَاءُ مِنْ عِبَادِنَا وَإِنَّكَ لَتَهْدِي إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
52. Iste böylece sana da emrimizle Kur'an'i vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarimizdan diledigimizi kendisiyle dogru yola eristirdigimiz bir nur kildik. Süphesiz ki sen dogru bir yolu göstermektesin.

صِرَاطِ اللَّهِ الَّذِي لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ أَلَا إِلَى اللَّهِ تَصِيرُ الْأُمُورُ
53. (O yol) göklerin ve yerin sahibi olan Allah'in yoludur. Dikkat edin, bütün isler sonunda Allah'a döner.
Enfal, 8/20,46

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَوَلَّوْا عَنْهُ وَأَنْتُمْ تَسْمَعُونَ
20. Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlüne itaat edin, isittiginiz halde O'ndan yüz çevirmeyin.

وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُوا إِنَّ اللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
46. Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekismeyin; sonra korkuya kapilirsiniz da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.