2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Nefse Uymak

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Nefse Uymak

    Nefse Uymak



    “Acaba insanı çıldırtan yerine gelmeyen bir özlem midir?”*




    Yapıp yapıp pişman olanlardan mısınız siz de? Yoksa, defaatle özür dileyenlerden ikrâh edenlerden mi? Bir meseleye dikkatle riâyet edişiniz, sizi başkalarının da bunu yapabileceği vehmine götürmesin sakın! Her insan farklı meyillerle, arzularla donatılmış. Birinin suhûletle yaptığı bir şeyi, yahut tiksintiyle kaçındığı bir meseleyi, bir diğeri büyük savaşlarla ancak becerebiliyor olabilir. Kimsenin meyil ve arzu kuvvetini teraziye koyup tartamadığımız için de, kimseyi kimseyle karşılaştırmak hakkaniyetli olmasa gerek.

    Biliyorum, zira ben de aynı hatayı defaatle yapanlar sınıfındanım. Biliyorum, çünkü ben de tekrar tekrar affedilmek istiyorum. Kalbimin çeperlerini genişletmek için ittirircesine de affetmeye çalışıyorum.

    Fütuhat-ı Mekkiye’de şöyle deniliyor:

    “Bilmelisin ki: İnsan kendiliğinde bir âlemdir. Hacim bakımından küçük olsa bile, anlam bakımından çoktur(büyük). Bu nedenle ‘ancak sana ibadet ederiz’ şeklinde çoğul ifade kullanılır. Burada organları, iç ve dış kuvvetleri öne geçenlerin hükmüne boyun eğdirdi. Öne geçenler ise, akıl, nefs, ve arzu gücüdür. Her biri belirli bir vakitte cemaatte imam olur. Bütün itaatler akla, mübahlar nefse, itaatsizlikler ise arzu gücüne yakınlaştırır.”
    “Akla şöyle denilir: Nefs, yaklaştırıcı amellerde sana uymaktan ve sen imamlık yaparken seni önder edinmekten usanmış, mübahlara yönelmiş ve sana ‘imamlık’ yapmaya yeltenmiştir. Sen de ona uy ve arzu gücü kendini kandırmasın diye bir koruyucu olarak onun ardında namazını kıl! Çünkü, kendisini harama düşürebilme umuduyla, mübahlara dalmışken arzu gücü nefse uyar.’”


    Sadakte ya Şeyh!

    Ben de tam böyle giriyorum hep günaha.

    Nefsim aklımın boyunduruğuna girmekten usanıyor, ve adeta tatil yapmak istiyor, “Off sıktın artık bırak beni!” diyor. Akıl ona küsüp bırakırsa, nefis başına buyruk hareket ederken günaha düşüyor. Yok akıl ona rıza gösterir ama eşlik ederse, gitmek istediği yere onunla birlikte giderse, o zaman serbestiyet içinde sarhoşken sınırı aştığında müdahale edebiliyor. Bu yüzden aklın nefse küsmeye hakkı yok. Yine bu yüzden akıl nefsi hep affetmeli ve yanından ayrılmamalı. İkazdan usanmamalı.

    Yine gülümseyerek Üstadın ‘bazı latifeler vardır onlara söz geçmez,mizana da gelmezler’ kabilinden sözlerini hatırlıyorum.

    İlginçtir ki bu meseleyi kadının imamlığı bahsinde anlatıyor Şeyh. Ve ‘caizdir’ derken buna dayanarak söylüyor. “Kimi yerde kimi zamanda nefsin öne geçmesine izin verilmelidir” diye bir yorum yapıyor.

    Başkalarını bilmem, bir tartışmaya da girmek istemem, ama ben kendime baktığımda ve kendimi etrafımdaki erkeklerle mukayese ettiğimde, kadının erkeğe göre daha kararsız ve mantığı kolayca bir tarafa bırakabilen sıfatlara sahip olduğunu, yani nefse benzediğini hayretle müşahede ediyorum.

    Bu yüzden erkekler kimi zaman kadınlara söz dinletemiyorlar. Bu yapısal farklılıktan kaynaklanıyor. Aynı mesele kadına ve erkeğe eşit ağırlık vermiyor. Kadın o ağırlıktan daha çabuk yorulabiliyor. Bu elbette kadınların güçlü olduğu ve erkeklerin taşıyamayacağı yükleri yüklenebildikleri yönlerden hali oldukları anlamına da gelmiyor. Şefkate, muhabbete, affa müteallik meselelerde kadınlar erkeklerden daha fazla sıkleti kolayca çekiyorlar. Kadınlar, erkeklerin sevemediği kadar çok sevebiliyor, daha kolayca ve çokça affediyor, daha fazla acıma ve merhamet gösteriyorlar. Ancak iş akla, muhakemeye, tefekküre, gayrete, sebata gelince, kadınlar erkeklere nazaran daha çok yolda kalıyorlar.

    Batında da, akıl erkek gibi affetmekte, kadın nefis gibi sabretmekte zorlanıyor.

    Yani bana öyle oluyor. Eğer bu hususta nefsimi iyi biliyorsam, bunu sair kadınlara da teşmil etmemde sakınca olmaz sanırım.

    Yine aynı gün içinde Füsüs’tan bir bahis okuyorum. Şöyle diyor:

    “Bilmelisin ki, ‘Allah diye isimlendirilen şey, zâtı itibariyle mutlak bir, sıfatları bakımından bütündür.”

    Bunu bizim dilimize çevirirsek demek istiyor ki: Allah zatında ehadiyyet, isimlerinde vahidiyyet sahibidir.

    Düşününce fark ediyorum, insan da öyle değil mi?

    Bir tek zâtız, ancak bir sürü parçadan oluşuyoruz. Zâtımız itibariyle tek olmayı becersek dahi latîfelerimiz itibariyle bütün olmayı beceremeyebiliyoruz. Üstadın dili ile söylersek “nahnü sırrına” eremiyoruz. Belki ancak latifelerini tevhid edenler insan-ı kamiller olabiliyor. Onlar bir orduyu hiç firesiz kalbin ardında cihada sevk edebiliyorlar. Takva elbisesini deliksiz, yırtıksız, yamasız giyebiliyorlar. Bizim ise hem firarimiz çok, hem de yırtık ve gediğimiz.

    Akıl, kalp, kuvve-i vâhime, kuvve-i hayaliye, sır, nefs, kuvve-i şeheviye, kuvve-i gadabiye, kuvve-i nutkiye sahibiyiz. Ancak bunların tamamını bir tek hedefte bütünleştiremiyoruz. Tevhid edemiyoruz.

    Yahut bir orkestra gibi aklın şefliğinde tüm enstrümanlar bir ve ahenkli tınlamayı beceremiyorlar. Her saz ayrı bir musıki terennüm ediyor, her biri kendi içinde gayet güzel çalsa bile, bir ahenksizlik ve kakafoni ortaya çıkıyor. Gürültü başımızı ağrıtıyor, huzurumuzu kaçırıyor. Oysa rahatsız eden de rahatsız olan da bizzat biziz.

    Nasıl ki bâtında akıl nefsi terkederse, onu hoş tutmaz, ona meşru bir yol açmaz, istek ve arzularına karşı bir parça bile aman vermezse, nefs isyan bayrağı açıyor ve iş çığrından çıkıyor. Zâhirde de aklı temsil eden, bünyelerinde akıl galebe çalan insanlar, nefsi temsil eden, bünyelerinde nefis galip olan insanların üzerinde çok fazla sosyal baskı kurarlarsa, sonuç, amaçladıklarının üzerinde bir felaket oluyor.

    Nefse meyillerinde meşru bir yol açmak, biraz nefes aldırmak, istediğini biraz vermek gerekiyor. Yoksa onun kavuran ateşiyle çıkaracağı yangınla kimse başa çıkamaz. Onun ateşini söndürmekse hiçbir beni Âdem için kabil değildir.

    Bunun için akıl nefse, erkek kadına kimi zaman imamlık etme, öne geçme ruhsatı vermeli.Yoksa çok sıktığınızda, nefsin de kadının da ellerinizde bir güvercin gibi canı çıkacaktır, hiç şüpheniz olmasın.

    Nefsin/kadının canı çıkmasın! Zira güzellik hem kadının hem nefsin eline tevdi edilmiştir. Soyut veya somut tüm güzellik unsurları onlardan husule gelir. Onları yitirirseniz şahsi dünyanızda güzelliği tümüyle yitirmişsiniz demektir. Güzellikten bir rüzgar olmaksızın da bu dünyada yaşanmaz, salt akılla soluk da yol da alınmaz.

    Dengeli, sabırlı ve itidalli olmak gerekiyor. Hoşgörmek, anlamaya çalışmak, şefkatle yol göstermek, dinlemek istemese bile orada onunla ihtiyaç duyduğunda, pişman olduğunda el uzatmak üzere birlikte olmak gerekiyor.

    İnsanın her şeyi yapabileceğini kabul etmek…

    Bin kere de tevbe etse, bin kere affedileceğini bilmek, umutsuzluğa düşmemek ...

    Şayet Afuvv’un kendilerine afla muamele etmesini istiyorlarsa, akıl sahiplerinin de nefis sahiplerini tekrar tekrar affetmesi gerekiyor. Zira akıl da hata yapar, ve affa muhtaçtır.

    Kimseye lafım yok, ama ben affa muhtacım.
    Lütfen beni affet!


    (karakalem.net den alıntıdır.)

  2. #2
    Reyhani
    Reyhani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Nefse Uymak

    Allah (c.c) razı olsun. Emeğine sağlık kardeşim.

Benzer Konular

  1. Nefse muhalefet etmek
    By Mü$FiKuN in forum Tasavvuf
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 06.08.09, 14:26
  2. Nefse hakim olmak
    By SiLa in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.06.09, 18:40
  3. Nefse düşkünlükten vazgeçilmelidir
    By BaRLa in forum İslami sorular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.06.09, 09:03
  4. Nefse esİr olmamak
    By Reyhani in forum Tasavvuf Yazıları
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 22.01.09, 11:35
  5. Nefse neler söylemeliyiz?
    By Konyevi Nisa in forum Nefis(Duygular)
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.07.08, 09:58

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •