77- (2327) Bize Kuteybe b. Saîd, Mâlik b. Enes'den ona okunanlar meyamnda rivayet etti. H.
Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dedi ki) : Mâlik'e İbni Şihab'-dan dinlediğim, onun da Urve b. Zübeyr'den, onun da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in zevcesi Âişe'den naklettiği şu hadîsi okudum: Âişe şöyle demiş: Resûlüllah (Sallaüahü Aleyhi ve Sellem) iki şey arasında mu*hayyer bırakılırsa günah olmamak şartıyle onların kolay olanını seçerdi. Şayet günah ise insanların ondan en uzak olanı idi. Resülüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) kendisi için intikam almamıştır. Meğer ki, Allah (Azze veCelkfnin hürmeti çiğnenmiş olsun!

(...) Bize Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim de hep birden Ce-rir'den rivayet ettiler. H.
Bize Ahmed b. Abde dahî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Fudayl b. Iyâz rivayet etti.
Her iki râvi Mansûr'dan, o da Muhammed'den rivayet etmişlerdir. Fudayl'ın rivayetinde «İbni Şihâb'dan» Cerir'in rivayetinde ise : «Muham-med Zührî'den, o da Urve'den, o da Âişe'den» ifadesi vardır.

(...) Bana bu hadîsi Harmele b. Yahya da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Ve) b haber verdi. (Dedi ki) : Bana Yûnus İbni Şihâb'dan bu isnadla Mâlik'in hadîsi gibi haber verdi.

78- (...) Bize Ebû Küreyb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Üsâme Hişâm'dan, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (ŞÖyle de*miş) : Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) biri diğerinden daha kolay olan iki şey arasında muhayyer bırakılırsa günah olmamak şartıyla onla*rın en kolayını seçerdi: Şayet günah ise insanların ondan en uzak olanı idi.

(...) Bize bu hadîsi Ebû Küreyb ile İbni Nümeyr de hep birden Ab*dullah b. Nümeyr'den, o da Hişâm'dan naklen bu isnadla «en kolayını» sözüne kadar rivayet ettiler. Ondan sonrasını anmadılar.

79- (2328) Bize bu hadîsi Ebû Küreyb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Üsâme Hişam'dan, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti. Âişe şöyle demiş : Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) eliyle hiç bir şeye vurmadı. Ne bir kadına, ne de bir hizmetçiye! Ancak Allah yolunda kendisiyle mücahede edilirse o başka! Ona hiç bir şey isabet etmemiştir ki, şahitlinden intikam alsın. Meğer ki, Allah'ın haramlarından bir şeyi çiğnemiş olsun! Bu takdirde Allah (Azze veCelle) için intikam alırdı.

(...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İbnü Nümeyr de rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Abde ile Veki' rivayet etti. H.
Bize Ebû Küreyb dahi rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Muaviye ri*vayet etti. Bu râvılerin hepsi Hişam'dan bu isnadla rivayette bulunmuş*lardır. Bâzısının rivayeti ötekilerden ziyade olmuştur.
Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Menâkıb»'de; Ebû Dâvud «Kitâbu'l-Edeb»'de tahric etmişlerdir.
Hadîs-i şerif bütün rivâyetleriyle Peygamber (Sallailahü A leyhi ve Sellem 'in şahsı namına kimseden intikam almadığım göstermektedir. Ger*çi Ukbe b. Ebî Muayt ve Abdullah b. Hatal gibi bazı müşriklerin Öldürülmesini emir buyurmuştur. Fakat bunlar yalnız Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e eziyetle kalmaz Allah'ın haram kıldığı şeyleri de çiğneyip geçerlerdi. Öldürülmeleri bundandır. Çünkü Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Allah'ın hürmetini ayaklar altına alanlar hakkında son derece titiz davranır cezalarını verirdi. Bâzılarına göre Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Sellem) 'in şahsı nâmına intikam almaması küfre vardırmayan sebeplerle eziyet olunduğu zamana mahsustur. Nitekim bağırıp çağırmak suretiyle kendisine ezada bulunan Bedeviyi ve elbisesinden şiddetle çekerek omuzunda eser bırakan bir başkasını affet*mesi bu kabildendir- Dâvûdî intikam almamayı mala mahsus gör*müş, ırzı hakkında eza verenlerden hakkını aldığını söylemiştir.

Bu Rivayetlerden Çıkarılan Hükümler:


1- Haram veya mekruh olmamak şartıyle iki şeyin en kolayını seç*mek müstehabdır. Kaadî Iyâz diyor ki: «İhtimal Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem)fin burada muhayyer bırakılması Allah taraf ın-dandır. Onu iki ceza arasında yahut kâfirlerle harbetmek veya onlardan cizye almak hususunda yahut ümmetinin ibadette mücahede derecesine varıp varmaması hususunda muhayyer bırakmıştır. O bunların hepsinde kolay olanı seçerdi.
Hz. Âişe'nin günah olmamak şartıyle sözü onu kâfirler yahut mü*nafıklar muhayyer bıraktığı zaman tasavvur olunabilir. Muhayyerlik Al-iah'dan yahut müslümardardan gelirse ibaredeki istisna münkati olur.
2- Bu rivayetler afvu safha, eziyete tahammüle, haram bir şey iş*leyene karşı Allah'ın dinine yardımcı olmaya teşvik etmektedirler.
3- Âmirlerin, hâkimlerin ve diğer söz sahiplerinin bu güzel ahlâk-dan nasibedar olup, şahısları namına intikam almamaları müstehabdır. Kaadî Iyâz diyor ki: «Ulemâ hâkimin kendi lehine ve keza lehine şehadeti caiz olmayacak kimse lehine hüküm vermesinin caiz olmadığına ittifak etmişlerdir.
4- Zevce, hizmetçi ve hayvanı terbiye için döğmek mubah ise de, döğmemek efdaldır.