Meyveler vücudu zehirli etkilerden temizleyen, hastalıklara karşı vücuda direnç veren, vitamin ve mineral bakımından çok zengin, insana ferahlık veren, sağlık ve güzellik kazandıran tertemiz yiyeceklerdir. Bu cennet nimeti ile ilgili olarak bir hadisinde Peygamberimiz (sav) şöyle buyurur:
Sidretü'l-Münteha ağacının meyvesinden her bir meyve yarılınca içinden yetmiş iki renk ve çeşit yemek çıkar ki orada öbürüne benzeyen hiçbir renk ve çeşit yoktur. [Tezkireti'l Kurtubi, s. 312/517]
Peygamberimiz (sav) bu hadisinde cennetteki meyvelerin renklerine ve çeşitliliklerine dikkat çekmiştir. Nimetlerin bu şekilde birbirlerinden farklı olmaları insanların çok hoşlarına gidecek bir güzelliktir. Bir şeyin hep aynı şekilde, aynı kokuda, lezzette ya da renkte olmasındansa her seferinde ilk defa görülüyormuş gibi heyecan uyandıracak şekilde değişikliklerle yaratılması çok büyük bir sürprizdir. Aynı zamanda bu, Allah'ın sonsuz yaratma gücünün ve sanatının delillerinden sadece bir tanesidir. Bu çeşitlilik cennette sınırsız olabilir. Cennetteki meyvelerin çeşitliliğine dikkat çekilen bir başka hadis ise şöyledir:
Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları), üst üste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları, (Vakıa Suresi, 28-29)
Cennet ehlinin en aşağı derecede olanının baş ucunda 10.000 hizmetçi, her hizmetçinin elinde farklı renkte altın ve gümüşten iki sahan ve içlerinde ayrı ayrı meyveler vardır. En son yediğini de ilk iştiha (açlıktan gelen istek, haz) ile yer... [Ramuz el-Ehadis-1, s. 71/5]
Hadisten anlaşıldığı gibi cennetteki nimetler cennet ehlinin en zevk alacakları şekilde kendilerine sunulacaktır. Kendilerine hizmet amacıyla yaratılmış ve bu hizmeti zevkle ve özenle yapan hizmetkarların altın ve gümüş kaplarda sundukları çeşit çeşit meyveler cennet ehline Allah'tan bir ağırlamadır. Allah bir ayette:
... Orada nefislerinizin arzuladığı herşey sizindir ve istediğiniz herşey de sizindir. Çok bağışlayan, çok esirgeyen (Allah)tan bir ağırlanma olarak. (Fussilet Suresi, 31-32)
Bunun yanı sıra Peygamberimiz (sav) cennette bir meyve dalından koparıldığında bu meyvenin yerinde bir eksilme olmadığını, yerine yenisinin geldiğini haber vermiştir:
... Cennetin meyvesindan koparınca, yerine yenisi biter. [Ramuz el-Ehadis-1, s. 98/9]
Başka bir rivayette Peygamberimiz (sav)'in şu sözlerine yer verilmektedir:
Bir köylü Arap, "Ey Allah'ın Resulü cennetin içinde meyve var mıdır?" diye sordu. Resulullah:
"Evet Tuba denilen bir ağaç vardır" buyurdu. O zat: "Ya Resulullah bizim arazimizdeki hangi ağaç ona benzer?" dedi.

Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları), üst üste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları, (Vakıa Suresi, 28-29)
Resulullah:
"Senin arazindeki ağaçlardan hiçbir şey ona benzemez. Fakat sen hiç Şam'a geldin mi? Çünkü orada ceviz denilen bir ağaç var ki bir gövde üzerine biterek yukarısı -yani dalları- yayılır. İşte bu ağaç Tuba ağacına benzer" buyurdu. O zat:
"Ya Resulullah, o ağacın dip gövdesinin kalınlığı ne kadardır?" dedi. Allah'ın Resulü:
"Senin ev halkının develerinden beş yaşına basan genç bir deve yola çıksa dibini dolaşıp kuşatamaz da nihayet ihtiyarlığından boynu kırılır" buyurdu. Köylü Arap:
"Cennette üzüm var mı?" diye tekrar sordu. Resulullah:
"Evet vardır" buyurdu. O zat:
"O üzümün salkımının büyüklüğü ne kadardır?" dedi. Resul-i Ekrem:
"Alaca karganın hiç durmadan bir aylık uçup gideceği mesafe kadar" buyurdu. O zat:
"O üzümün taneleri(nin büyüklüğü) ne kadardır?" dedi. Allah'ın Resulü:
"Büyük kova gibidir" buyurdu. O zat:
"Ey Allah'ın Resulu, o üzüm tanesi beni ve ev halkımı muhakkak doyurur" dedi. Resulullah:
"Evet seni ve ev halkını ve akrabanın ekserisini doyurur… Cennetin hurması ağacın dibinden dallarına doğru intizamlı bir şekilde yığılıp istif edilmiştir. Meyveleri büyük testiler misalidir. Ne zaman bir meyve koparılsa yerine başkası gelir. Cennetin suyu çukur olmayan yerlerden akar. Cennet üzümünün her bir salkımı on iki arşındır."[Tezkireti'l Kurtubi, s. 312-313/518]

Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için.
(Mürselat Suresi, 43)
Cennet meyveleri düşünülürken, dünyadakilerle sınırlı düşünülmemelidir. Peygamber Efendimiz (sav)'in yukarıdaki hadisinde yalnız birkaç meyvenin farklı yaratılışı örnek olarak verilmiştir. Ancak cennet istenen herşeyin en güzel şekliyle var olacağı, aklımıza gelmeyen fakat çok hoşumuza gidecek daha pek çok nimeti içinde barındıran bir mekandır.
Kuran'da cennet meyvelerinden bahsedilen ayetlerden birkaçı şöyledir:
Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları), üst üste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları, (Vakıa Suresi, 28-29)
İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz-hurma ve eşsiz-nar vardır. (Rahman Suresi, 68)
Ve (daha) birçok meyveler arasında, kesilip-eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler). (Vakıa Suresi, 32-33)
İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır. Çeşitli-meyveler. Onlar ikram görenlerdir. Nimetlerle donatılmış (naim) cennetlerde. (Saffat Suresi, 41-43)