2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Şehİtlerİn hayati

    Share
  1. #1
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Şehİtlerİn hayati

    ŞEHİTLERİN HAYATI
    Şehitler hakkında, âyet ve hadislerde özetle, şu bilgiler verilmiştir:

    a. Onlar hayattalar ama biz hissetmiyoruz.

    b. Allah yanında rızıklanırlar.

    c. Yeşil kuşlara benzer bir bedene sahiptirler.

    d. Cennettedirler ve oranın nimetlerinden kamil bir şe*kilde yararlanırlar.

    e. Hayatlarından çok memnundurlar, vs.

    Bu özellikler hemen bütünüyle meleklerin özelliklerine benziyor. Öyle ise şehitler berzah hayatı boyunca bir nevi melek gibi olmakta, onların özelliklerini taşımakta ve on*lar gibi yaşamaktadırlar. Melekler ölü olmayıp hayatta ol*duk*larına göre, şehitler de ölmemişlerdir. Melekler bazen temes*sül ettiklerine göre, şehitler de bazen temessül ede*bilirler.[291] Cinler de böyledir. Nitekim bunu destekleyen ve özellikle Müslümanlarla gayr-i müslimler arasında mey*dana gelen savaşlarda şahit olunan bir çok örnek akta*rılmaktadır. Ancak inkâr edenlerin bunu görmeleri, ya*şamaları düşünülemez. Kendilerini inkâr edenlere neden görünsünler ve yardım etsinler!?[292] Hz. İsa, İlyas, Hızır ve İdris’in hayatlarından söz eden alimler, onların da me*leklerin hayatı gibi bir hayat yaşadıklarını özellikle vur*gulamaktadırlar. Öyle ise bunların da temessül etmeleri mümkündür, denebilir.

    Kuş şeklinde bir bedene sahip olmalarından iki anlam çıkmaktadır: 1. Beden olmadan mücerret ruh, nimetlerin zev*kini tam kamil anlamda alamaz. (Onun için haşir ve ahiret hayatı cismanîdir.) Nimetlerden yararlanmanın kemali için geçici olarak, yani kıyamete kadar, şehitlere bir beden verilmektedir. 2. Bu bedenin kuş şeklinde ol*ması, şehitlerin herhangi bir sınırlamaya tabi olmadan, özgürce hareket etmelerinden kinaye olmalıdır. Bu üstün hareket ve manevra kabiliyetine sahip bir bedendir. Bil*diğimiz maddeden oluş*muş ve bir çok sınırlamalara tabi olan dünyadaki bedenler cinsinden olmadığı da ayrıca vurgulanmalıdır. Bu konuda Alûsî şu açıklamayı yapıyor: “Kanaatımca, bu iki beden arasında benzerlik olsa bile, iki âlem arasındaki fark kadar da ayrılık ve benzemezlik vardır. Kuşa benzetilmeleri, hareket kabiliyeti ve diledik*leri yere gitme serbestliği açısın*dandır. Çünkü benzetme sıfata hamledilerek de yapılır. Nite*kim, “Âdem Rahman şeklin*de yaratılmıştır”[293] hadisinde durum böyledir.”[294] Peygamberlerin ise, ruhları bedenleri şek*line girdiğinden, diğer bir ifadeyle onlara dünyadaki beden şeklinde se*mavî bir beden verildiğinden ötürü, onların yeni veya de*ğişik bir bedene ihtiyaçları bulunmamaktadır. Zira dün*yada insana verilen beden en mükemmel bedendir. Belki de bunun için peygamberlerin hayatının, şehitlerin haya*tından daha üst seviyede olduğu belirtilmiştir.

    Son olarak şehitlerin ölmediğini, hayatta olduklarını dile getiren âyetleri tefsir ve tevil eden alimlerin görüşlerini topluca vermek istiyoruz. Şehitlerin hayatı konusunda, kendi aralarında bazı farklılıklar da gösteren iki temel gö*rüş bulunmaktadır. Bu iki görüş kısaca şu şekilde aktarı*labilir:

    A. Şehitler Mecazî Olarak Hayattadırlar
    1. Yaptıkları Hizmet ve Fedakarlıktan Ötürü Halk Arasında Adları ve Şöhretleri Açısından Ölmezler.
    Şehit olmadıklar halde şöhretleri dünya çapında ya*yılmış kişiler bulunmaktadır. Ancak bunlar için, “ölme*mişler, Al*lah’ın nimetlerinden yararlanmaktadırlar,” denmez. Elbette kendilerinden söz edilir, değişik yollarla adları-sanları yaşa*tılır, heykelleri dikilir, adlarına vakıflar kurulur, üniver*siteler açılır vs. Ama bu olsa olsa sosyal bir ölümsüzlüktür. Şehitler için söz konusu olan ölümsüzlük ise, sadece sosyal ölümsüzlük değildir. Çünkü şehitlerden daha meşhur bir çok insan bulunmasına rağmen, hakla*rında ne bir âyet nazil olmuştur ne de bir hadis varit ol*muştur.

    2. Dinî Ahkâm Açısından Diğer Ölülerden Farklı Muamele Görürler.
    Örneğin yıkanmazlar, kefenlenmezler vs. Onun için onlara hayattadırlar deniyor. Ancak yıkanmayan ve ke*fen*len*meyen kişiye hayattadır denmez. Çünkü ölülerini yıkamayan, hatta mumlayarak yüz yıllarca bedenlerinin çürümesine engel olan milletler vardır. Ama onlar yine de ölüdürler.

    3. Bedenleri Çürümediği İçin Hayattadırlar Deniyor.
    Kazılarda sağlam bedenler bulunmuş ve üzerlerine tür*beler yapılmıştır. Bazen kazıdan önce halktan birilerine rüya yoluyla haber verilmiş ve rüyada gösterilen yerde sağlam cesetler bulunarak üzerlerine türbe yapılmıştır. Bu durum şehitlerin bedenlerinin çürümediğini göstermekle birlikte, hayatta olmalarını izah edemez. Çünkü hayat, ruh ve beden ilişkisinin bir sonucudur. Oysa şehidin ru*hunun dünyadaki bedeniyle ilişkisi kesilmiştir. Dünyadaki bede*nin çürüme*mesi, şehide verilen ayrı bir değeri gös*ter*mek*tedir.

    4. Müşriklerin Alaylarına Cevap Olarak Bu Ayet Nazil Olmuştur.
    Bedir ve Uhud savaşlarında bazı sahabeler şehit olunca, müşrikler alay ederek, “Muhammed’in arkadaş*ları boş yere can*larına kıyıyorlar, hiçbir nimetinden ya*rarlan*madan dün*yadan ayrılıyorlar, ömürlerini boş yere harcı*yorlar!” demeye başladılar. Allah müşriklere cevap olarak, müminlere hitaben şehitlere ölü dememelerini, onların ölmediğini, cennette olduk*larını, Allah’ın yanında kendi*lerine rızık verildiğini, Al*lah yolunda dünyada çek*tikleri sıkıntıların boşa gitme*yeceğini, öbür dünyada diril*tileceklerini vs. belirten âyetleri gönderdi. İşte şehitler bu mecazî anlamda hayattadırlar. Bu görüş âyetlerin sebeb-i nüzûlünü belirtse de yeterince açıklayamadığı için tercih edilmemiştir.

    B. Şehitler Gerçek (Hakikî) Olarak Hayattadır*lar
    1. Ahirette Hayatta Olacaklar.
    Bu görüş, berzah âlemine, kabir hayatına ve sorgu*suna inanmayan Mü’tezile’ye aittir.

    2. Şu Anda Hayattadırlar.
    a. Diğer bütün ölüler gibi, sadece ruhları hayattadır.
    Bu görüşe göre şehitlerin hayatta olduklarını söyleme*nin bir anlamı yoktur. Çünkü, ölen her insan ruh bazında hayattadır. Zira ruh ölmez.

    b. Ruh-beden birlikte, gerçek olarak hayattadırlar.
    ba. Mazhar oldukları nimetlerin zevk ve lezzeti dün*yada sahip oldukları bedene ulaştırılır.

    Şehitlerin bazılarının bedeni çürümez. Ancak çürüme*yen bu bedenin nimetlerin lezzetini tadabilmesi için ruhla irtibat içinde, yani hayat sahibi, olmalıdır. Oysa bu be*den, çürümemekle birlikte, hayat sahibi değildir.

    bb. Allah onlara yeni bir beden verir.
    Hadiste belirtildiği gibi, yeşil kuşlar şeklinde bir be*dene sahip olarak cennettedirler ve cennetin nimetlerin*den kamil anlamda yararlanmaktadırlar. Ayette, “Siz hisset*mez*siniz” buyurularak, onların zahiren ölü gibi görün*melerine rağmen, başka bir boyutta hayat sahibi oldukları vurgulanmıştır. Zira bu âyete muhatap olan müminler, ahirette hayat sahibi olacaklarına yani tekrar diriltilecek*lerine inanan kişilerdir. Dolayısıyla, ruh ba*zında veya bü*tün insanların ahirette hayat sahibi ola*cakları konusunda inanç ve fikir sahibidirler. Öyle ise “siz hissetmezsiniz” ifadesiyle şehitlerin, ahiretteki söz konusu hayat dışında ve şu anda hayatta oldukları belirtilmiş ol*maktadır. Allah katında nimetlerden yararlanmak, dünya hayatından daha canlı bir hayat gerektirmektedir. Nitekim azap için de bu böyledir. Bütün duygular eksiksiz bir şekilde tatmin edilecektir. “Bu gün artık gözün keskindir” (Kaf, 50/22) âyeti bunun en güzel delilidir. Bu nimetler, belki seviyesine göre, her mümine verilecektir. Ancak peygam*ber, sıddık ve şehidin farkı, söz konusu nimetlerden kıyamet kopmadan, ahiret hayatı başlama*dan şu anda yararlan*ma*larıdır. Bu da onların sadece ha*yat sahibi olduklarını değil, dün*yadaki hayatlarından daha üstün bir hayat sahibi olduk*larını göstermektedir. Ayrıca, “ve arkalarından henüz (şe*hit olup) onlara yetişmemiş olanlara müjde verirler” (Al-i İmran, 3/170) ifadesi de, berzahta hayat sahibi olduklarına işaret etmektedir.[295] Araştırmamız neticesinde en isabetli görü*şün bu olduğu kanaatını taşımaktayız

  2. #2
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Şehİtlerİn hayati

    NETİCE
    İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre insan, ruh ve be*denden oluşmuştur. Ruh kendi başına hayat sahibidir. Ayrıca bedenle irtibatı neticesinde, anladığımız anlamda, insan ha*yatı oluşmaktadır. Ruhun bedenle irtibatının ke*silmesi ile ölüm denilen olay meydana gelmektedir. An*cak ruh, melek ve cinler, değişik özellikleri olan misalî veya semavî be*denlere sahiptirler. Bunlar da ölür diyen*ler, ruhun söz ko*nu*su özel bedenden ayrılmasını kaste*derler. Salt ruha gelince o, ölümsüzdür.

    Bazı kimseler, bilinen ölümden sonra, berzah âle*min*de, özel bir hayat sürerler. Peygamberler ve şehitler gibi. Ayrıca Hz. Hızır, İdris ve İsa da özel bir berzah hayatı yaşarlar. Bütün bunlarla bazı şartlarda görüşmek müm*kün*dür. Sura üfürülünce, ruh dahil olmak üzere, herkes ölür veya asıl kaynağa rucu eder. Ancak, yaşanan hayat boyunca bir şah*si*yet ve ferdiyet kazanmış olan bu ruhlar, cennet veya cehen*nemde, ebedî bir hayat sürmek üzere, tekrar diriltilecekler yani bedenlerine iade edile*ceklerdir.

Benzer Konular

  1. Ilk Hayati
    By Konyevi Nisa in forum Tarihçe-i Hayat
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 17.02.11, 20:04
  2. Şehİtlerİn hayati
    By BaRLa in forum Şehitlerimiz
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 09.05.09, 20:42
  3. Şehİtlerİn Âhİrettekİ Sevabi
    By Konyevi Nisa in forum Hadis Bahçesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 20.06.08, 12:29

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •