gerçek aşk! (tasavufta aşk)
"Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın Adıyla"
"Kalpler ancak ALLAH'ı anmakla mutmain olur." Râd/28
Rabbim, Rabbim, bu işin bildim neymiş türkçesi, Senin aşkın ateştir,
ateşin gül bahçesi.
"Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet Senden habersiz
aldığım her nefesten." Necip Fazıl Kısakürek

Aşık olan kişiler deli olagan olur,
Aşk nedir bilmeyenler âna gülegan olur,
Sakın gülme sen âne , deli değildir sane,
Kişi neye gülerse başa gelegân olur,
Aşık Yunus sen dahi, incitme aşıkları,
Aşıkların duası kabul olagan olur….

Cenab-ı Hakk'ın muhabbet(aşk) zinciri kimin ayağına takılmışsa onun için
korku yoktur, gam çekmekte yoktur. Bu zincir, dünya zincirini kıranlara
takılır. Evet zinciri aşk, takınmayan kimse henüz manevi hayata kavuşmamış
demektir.

Züleyha'nın, Hz Yusuf'a (AS) olan aşkı…
Züleyha Hz Yusuf'a AS olan aşkı uğruna güzelliğinive servetini bu yolda
vermiş, yetmiş deve yükü mücevher ve gerdanlığı bu yolda harcamış. "Bu gün
Yusuf'u (AS) gördüm" diyen herkese eline geçeni zengin edecek bir
mücevher vere vere elinde bir şey kalmamış. Aşkından dolayı karşılaştığı
herşeyi Yusuf diye çağırır olmuş. O kadar ki başını göğe kaldırdığı zaman
Hz Yusuf AS adını yıldızların üzerinde yazılı görürmüş.Daha sonra Züleyha
iman edip Hz Yusuf AS onunla evlendikten sonra eski aşığı ve yeni
kocasından ayrı yaşamaya yönelerek kendini ibadete vermiş varlığını
tamamen ALLAH'a C.C. adamış, Hz Yusuf AS kendisi gündüz yatağa çağırsa
"akşama" diye savar, akşam çağırınca "yarına" diye ertelermiş. Nihayet
bunun sebebini Yusuf'a AS şöyle söyler "Ben sana ALLAH'ı C.C. tanımadan
önce aşık olmuştum". Bunun üzerine Yusuf AS "Seninle birleşmemi emreden
yüce ALLAH'dır. Senden iki çocuğum olacağını ve bunları peygamber olarak
görevlendireceğini bana bildirdi."

Hz İsa AS birgün bahçe sulayan bir delikanlı ile karşılaştı, delikanlı Hz
İsa'ya AS "Rabbinin sevgisinin zerre ağırlığındaki bir kısmını bana
bağışlamasını dile" der. Hz İsa AS "sen zerre kadarına dayanamazsın" diye
karşılık verir. Delikanlı "O halde zerre kadarının yarısını versin" der.
Bunun üzerine İsa AS "Ya Rabbi bu gence sevginin zerre kadarının yarısını
bağışla" diye dua eder ve yoluna devam eder. Bir müddet sonra Hz İsa'nın
AS yolu yine oraya düşer, delikanlıyı sorar. "Delirdi dağlara çıktı"
derler. Hz İsa AS delikanlıyı kendisine göstermesi için ALLAH'a dua eder.
O sırada delikanlıyı dağlar arasında görür, onu gözlerini gökyüzüne
dikmiş ve bir kaya üzerinde dimdik ayakta dururken bulur.Hz İsa AS
delikanlıya selam verir, selamını almaz "Ben İsa'yım AS" diye kendisini
tanıtarak delikanlının ilgisini çekmeye çalışırken Yüce ALLAH'tan C.C.
kendisine şu vahy gelir "Kalbinde Benim sevgimin yarım zerresini taşıyan
kimse insanoğlunun sözünü duyar mı? İzzet ve Celâlim Hakkı için sen onu
testere ile ikiye biçsen, onun acısını bile duymaz."
Adamın biri Efendimiz'e SAV "Ben seni seviyorum" dedi. Efendimiz SAV
"Yoksulluğa hazır ol" buyurdu. "ALLAH'ı da çok seviyorum" deyince "O halde
belaya'da hazır ol" buyurdu. Tirmizi (Başka bir rivayette: "Beni sevene
fakirlik, hedefine koşan selden daha süratli gelir" buyurmuştur.)

ALLAH'u Teâlâ Musa AS'a şöyle vahyetti "Bir kulumu sevdiğim vakit ona,
sadakatini görmek için dağların bile dayanamayacağı belalar veririm. Şayet
sabrederse onu Kendime veli ve dost edinirim. Şayet acziyet gösterir,
feryad ederse onu perişan ederim" buyurmuştur.

Zatın birisi der ki: "Sevdiğim herşeyi ALLAH C.C. sevdiği için sevdim,
hatta ateşi sevseydi, oraya da girmeyi severdim."Cüneyd sordu: "Seven kimse belanın acısını duyar mı? Seriyyüs Sakati dedi
ki "Hayır". Cüneyd "Kılıç darbesi yesede mi?" Sakati "Evet yetmiş kılıç
yarası alsa da acısını duymaz" dedi.

Bişr RA diyor ki:"Gençliğimde Abadan'a gitmiştim. Cüzzamlı deli ve kör bir
adam ile karşılardım.Sara'sı tutmuş, karıncalar vücuduna üşüşmüş etini
yiyorlardı. Başımı kaldırıp kucağıma aldım, ayıldığı vakit "Benimle Rabbim
arasına giren bu adam kimdir? Rabbim beni parça parça yapsa, benim O'na
ancak sevgim artar." Dedi."

ALLAH'u Teâlâ, Peygamberlerden birine: "Ben dostluğum için Beni zikirden
yorulmayan, Benden başka gayesi olmayan ve Benim üzerime başka hiçbirşeyi
tercih etmeyen, ateşte yansa bile ondan acı duymayan, neşterlerle parça
parça edilse de acısını hissetmeyen kimseleri seçerim." Buyurdu.

Muhabbet şarabını bardak bardak içtim, ne şarab tükendi ve nede ben
kandım. Şibli RA

ALLAH'u Teâlâ C.C., İsa AS'a: "Ben kulumun sırrında dünya ve Ahiret
sevgisinden bir şey bulmadığım vakit, onu Benim sevgimle doldurur ve Kendi
himayem altına alırım." Buyurdu.

ALLAH'u Teâlâ C.C., Musa AS'a "Bern" isimli siyah bir köle için: "Bern,
Benim için çok sevimli bir kuldur, ancak bir kusuru vardır" buyurdu. Musa
AS "Kusuru nedir, Ya Rabbi?" diye sorunca, ALLAH'u Teâlâ C.C. "Seher
rüzgarı onun hoşuna gider ve ondan zevk alarak onunla huzur bulur.
Halbuki Beni seven, başka hiçbirşey ile huzur ve sükûn bulamaz."
buyurmuştur.

Mevla C.C. uzun ve edebiyat yüklü dualara değil kalbi yanık, aşka uğramış,
iki kellimeyi bir araya getiremeyen aşıkların semayı inleten "Ya Rabbi
duasına" daha fazla itibar eder.
Her büyük sevginin ve sevgilinin bile üç paraya satıldığı bu günde, siz
parayla asla satın alınamayan ve daim olan sevgiyi arayın. O sevgi ki onu
bulanlar ebediyen kaybolmayan sevgiye ve aşk'a kavuştular. Onu uzakta
aramayın, gönlünüze/kalbinize bakın göreceksiniz ki o sevgi : "ALLAH C.C.
ve Râsulü'nün SAV sevgisidir"

alıntı