Hayat;ölüm’e doğru bir yürüyüş…Doğmak ve ölmek…Doğarken de ağlamak,ölürken de ağlanılmak…Başlangıç ve bir son…Yaşamı,hayatın zorluklarını,streslerini,kaygı larını,geçimsizliğin i,çekilememezliğini…velhasıl bütün olumsuzluklarını bir çırpıda silmek,değiştirmek bizim ellerimizdeyken …Hayatımızı Rahmani bir ölçüyle huzur dolu bir yaşama,cennete çevirmek bizim kendi insiyatifimiz içerisindeyken…Ebedi bir lezzet dururken geçici lezzetlere prim vermek ve şeytanlarımıza mağlup olup dünya ve ahretimizi yıkmak niye?
Üstadımızın bize bıraktığı hayat tanımını :”hayat iman ve cihattır.”Düsturunu unuttuk değil mi?Biz Müslüman bireyler akidemizi sağlamlaştırıp,benliğimizin doruklarına işleyip ondan sonra imanımızı ferdi atmosferden çıkarıp sosyal atmosfere taşıyıp Allahın emirlerine uyup kötülüklerden sakınıp insanlara hakkı tavsiye edip sabretmemiz gerekliyken yani kısaca iman ve maddi manevi cihad şuurunu perçinliyebilmek gerekirken, maalesef hayatımız dünyevi olgulara hapsedilmiş.Her şeyimiz yalan ve para olmuş!!!çünkü artık her şeye maddi olarak bakmaktayız.Maddiyat içimizi kasıp kavurmuş.İliklerimize kadar işlemiş ve abartı olacak ama bir selam verilişinde bile acaba selamında menfaat var mı diye belki iç geçiriyoruz.Yani kısaca hayat iman ve cihat dusturunu
Bizler menfaat alarak algılayıp hayat yalan ve para olarak değiştirdik.
Hayatın her safhasında kendimizi paraya hapsettik.Parayı araç olmaktan
çıkartıp amaç yaptık ve buna kizb(yalan)ı ekledik.Ve kendimizi sadece dünya hayatına endeksledik ahireti unuturcasına bağlandık!Rabbim bizi paranın ve yalanın tuzağına düşürmesin.Bizleri parayı sadece araç olarak kullanan ve yalanı da kendi literatüründe barındırmayan şahsiyetlerinden eylesin.Bizleri daim hayatın gayesini iman ve cihad bilen Mü’min kullarından eylesin!!!Kalbinizin sahibine emanet olun.
Muhammed Uweys
08/07/2007