***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


İmam nikâhının dindeki yeri nedir?
İmam nikâhının dindeki yeri nedir?
Nikâh, aralarında evlenme engeli olmayan kadınla erkeğin evlenme kararlarını şahitler huzurunda açıklamalarından ibarettir. Dini nikâh, dinimizin öngördüğü şartlara uyularak kıyılan nikâhtır. Bunun, şahitlerin ve karı-koca adayının durumu, kocanın kadına mehir ödeme yükümlülüğü ve velinin onayı gibi Medeni Kanunda bulunmayan tarafları vardır.
Ayrıca Medeni Kanun, sütkardeşliğini ve din farkını evlenmeye engel saymaz. Bunlar hem dinimizin yüklediği hak ve sorumluluklar hem de psikolojik bakımdan medeni nikâhın yeterli görülmemesine sebep olmaktadır.
İmam nikâhının şartları nelerdir?
Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Veli ve iki güvenilir şahit olmadan nikâh olmaz. Bu şekilde kıyılmayan nikâh batıldır. Anlaşamazlarsa sultan, velisi olmayanın velisidir." (Ebû Dâvûd, Nikâh, 20; Tirmîzî, Nikâh, 14; İbn Mâce, Nikâh, 15; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/66.)
Sultan, yetkili amir demektir.
Veli; baba, dede, oğullar, erkek kardeşler amca vs. dir. Bunlar bulunmaz veya bulunur da görevini yapmazsa görev yetkili amire geçer.
Bugün dünyanın hiçbir yerinde velisiz nikâh kıyılmaz. Belediye başkanlarının, kilisenin, havranın veya bir başka makamın nikâhı onaylamaya veya redde yetkili olması, bunların velilik yetkisini kullanmaları demektir.
Peygamberimizin erkekler için veli aramaması, kadınlar için de velinin onayını yeterli görmesi evliliği kolaylaştırmakta ve sağlıklı yuvaların kurulmasına sebep olmaktadır.
İmam nikâhı nasıl düşer?
Allah Teala, Talak suresinde usulüne uygun bir boşanmayı şöyle tarif etmektedir:
"Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.
İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur." (Talak, 65/1-3)
Bu ayetlerde gösterilen şekilde bir boşanma olursa imam nikâhı düşer.
Bu konu ile ilgili olarak sitemizde yer alan “Erkeğin Evliliğe Son Verme Yetkisi” ve “Kadının Evliliğe Son Verme Yetkisi” başlıklı yazılarımızı okursanız daha geniş bilgi elde edebilirsiniz.
İmam nikahlı beraberlikler ve ikinci evlilikler doğru mudur?
Kur'an-ı Kerim, adil davranacağına inanan kişilerin dörde kadar kadınla evlenmelerine müsaade etmiştir. Erkeğin birinci eşine karşı olan bütün hak ve sorumlulukları diğer eşleri için de geçerlidir. Türkiye'de birden fazla evlilikler her zaman olmuştur.
Müslüman olmayan toplumlarda erkeğin birden fazla kadınla birlikteliği yaygındır. İslamiyet, evlilik dışındaki birliktelikleri kesin olarak yasaklayıp evliliği dört kadın ile sınırlamıştır. Karşılıklı hak ve sorumluluklar tespit edilip kanunun koruması altına alınarak kadınların sömürülmesinin önüne geçilmiştir.
Bugün ülkemizde asırlarca bizimle savaşmış ve hala bizi sıkıntılara sokmak için yapmadığını bırakmayan batı toplumundan alınmış kanunlar yürürlüktedir. Bunların toplum yapımıza uyarlanması için bir çaba da sarf edilmemiştir. Meselâ Türk Medeni Kanunu, 1926 yılında, İsviçre Federal Kanunu’ndan iktibas edilmiş olduğundan bize ve çağımızın ihtiyaçlarına uymayan bir çok hükümleri vardır.
Türkiye'deki Müslümanları Hıristiyan yapamayacağımıza ve Kur’an’daki hükümleri değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyeceğine göre Kur’an’ın tanıdığı birden fazla kadınla evlenme hakkına mani olunamamıştır. Üstelik bugün bu, çok yaygınlaşmıştır.
Menfaatleri söz konusu olduğu zaman dindarlaşan ama aleyhlerine olduğu zaman dinin hükümlerini görmezlikten gelenlerin sayısı oldukça kabarıktır. Devlet ve kanunlar bu gibi hallerde devreye girip zulme mani olmak için vardır. Bu sebeple ikinci eşle ilgili hukuki düzenleme yapılması çok acil ihtiyaçlardandır. Aksi taktirde sadece kendimizi kandırırız ve İslam’ın bir hükmü, menfaatinden başka bir şey düşünmeyen kişilerin elinde bir zulüm vasıtası olarak kullanılabilir.
Aileden habersiz yapılan imam nikâhı geçerli olur mu?
Nikâh, hem aile hem de toplum için büyük öneme sahip bir sözleşmedir. Bu sebeple yalnızca kadın ile erkeğin evlenmek üzere anlaşmaları yeterli görülmez. Bu konuda her toplumun, kendi inancına, gelenek ve göreneklerine göre koyduğu kurallar vardır. İslam’dan önce Mekke’de kız, babasından veya velisinden istenir, kıza mehri verilir ve nikâhı kıyılırdı. İslam bu uygulamayı kabul etmiştir. Buna göre kızın ailesinin izni ve onayı olmadan kıyılan nikâh geçerli değildir.
Bu konu çok önemli bir konudur. Bugüne kadar yanlış anlaşılmalara sebebiyet olan bu konuda meşhur mezhepler Kur’an-ı Kerim ile bağdaşmayan görüşler bildirmişlerdir. Mesela Hanefi mezhebi, iki şahitle kıyılan denetimsiz nikahı geçerli saydığı için bu görüş; okullarda, iş yerlerinde ve bir çok mekanda gizli nikâhlara veya kız kaçırmalarına yol açmıştır. Kaçırılan kıza iki şahit huzurunda "evet" dedirtilerek iş bitirilmiştir.
Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerinin nikâhta velâyet görüşü ise, başlık parasına yol açmıştır. Madem velinin taraf olmadığı nikâh geçersizdir, öyleyse onu ikna etmek gerekir. Bunun en kısa yolu başlık vermektir! Başlığı mehirle karıştırmamak gerekir. Mehir kızın kendine verilir. Başlık ise babasına, kardeşine, amcasına vs. verilir.
Sitemizin ana sayfasında bulunan Nikâh / Evlilik başlıklı özel bölümde, bu konu ile ilgili çok önemli bir ilmi çalışmamız yer almaktadır: “NİKÂH SÖZLEŞMESİNDE VELİNİN YERİ." Bu makaleyi okuyarak; Kur’an’a uygun, Kur’an’ın onayladığı bir nikâhın nasıl olması gerektiğini, velinin nikâh sözleşmesindeki yerini, aileden habersiz bir şekilde nikâh kıyılıp kıyılamayacağını vb. konuları Kur’an ve Sünnet ışığında öğrenebilirsiniz. Ayrıca yine aynı bölümde yer alan diğer yazıları da okumanızı tavsiye ederiz.
Nikah üzerine bir soru sormak istiyorum. Ben 3 yıl önce nişanlandım ve şu anda yurtdışında yaşıyorum ve anca yılda bir kere Türkiye’ye gidebiliyorum. Nişanlandığım zaman imam nikahı da yaptırmıştım. Bir yıl sonra Türkiye’ye döndüğümde nişanlımın ailesi 10 aydan fazladır nişanlımı görmediğim için nikahın hükmünü kaybettiğini söylediler. Yani bizim nikahımızdan sonra herhangi bir cinsel ilişki olmadığı için evlilerinki gibi olmuyormuş ve uzun sure birbirini görmeyince de nikah hükmünü kaybediyormuş. Böyle bir şey var mıdır?
Böyle bir şey yoktur. Çünkü nikah, Allah'ın göstermesiyle ve şahitlerin huzurunda yapılmış bir akittir. O, zamanla sınırlı bir şey değildir. Dolayısıyla zaman geçtikçe hükmünü kaybetmez. Nikah ancak Allah'ın gösterdiği ve Peygamberimizin uyguladığı yol ile bozulabilir.
Evli bir erkek başka bir bayanla birlikte olursa eşiyle olan imam nikahı bozulur mu yani düşer mi?
Evli bir erkeğin nikahsız olarak başka bir kadınla birlikte olması zinadır. Zina da büyük günahlardan biridir. Değil o işi yapmak, ona yaklaşmak bile haram kılınmıştır:
“ Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.” (Nisa, 17/32)
Erkek büyük bir günah işlemiştir ama bu büyük günahın nikahına bir zararı yoktur. Yaptığı bu kötü işten dolayı tevbe eder, Allah'tan bağışlanma diler, eşi de evliliğe devam etmek isterse yeni bir nikah kıymadan evliliklerine devam ederler.
Ben bundan 1 sene önce kız arkadaşımla imam nikahı yaptım ve ailelerimizin haberi yoktu, hala da bilmemekteler ve ayrıldık. Okuduğum bilgilere göre ailelerden habersiz yapılan imam nikahı geçersizmiş. Mihir hakkı olarak 20 adet altın sözünde bulundum, eğer bu nikah ailelerin haberi olmadığı için geçersizse bu mihir hakkını yine de vermem gerekir mi?
Kızın velisinin izni olmadan kıyılan nikah geçersizdir. Buna rağmen eğer ilişkiye girilmişse erkeğin bu kadına mehir vermesi gerekir. İlişkiye girilmemişse mehir verilmesi gerekmez. Bu konuda Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
“Hangi kadın, velisinin izni olmadan nikâhlanırsa onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır. Erkek onunla ilişkiye girmişse bu ilişkiye karşılık kadının mehir alma hakkı vardır. Eğer anlaşamazlarsa sultan (yetkili kişi) velisi olmayanın velisidir.” (Ebû Dâvûd Nikâh 20; Tirmîzî Nikâh 14; İbn Mâce Nikâh 15; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/66)
Merhaba hocam, ben ailemin yanında kalmıyorum başka şehirde okuyorum ve kız arkadaşım var o da benim gibi ailesinin yanında değil. Yalnız kendisi ile benim bazı çekincelerimiz var; ele ele tutuşmak gibi. Çünkü dinen evli olmadığımız için bunun sakıncaları olabileceğini düşünüyoruz. İmam nikahı kıymak istiyoruz ama ailemize haber veremeyiz. Okulumuz bitmeden izin vereceklerini düşünmüyoruz. İmam nikahı da kıymazsak ele ele tutuşmanın doğru olmadığı düşüncesindeyiz. Şimdi biz ailemizden habersiz nikah kıyabilir miyiz? Ayrıca kıyabilirsek okul bittikten sonra nikah sırasında kıyacağımız imam nikahı geçerli olur mu? Yardımcı olursanız seviniriz....not: ikimizde Hanefi mezhebindeniz ve Hanefi mezhebinde aileden habersiz nikahın dinen sakıncası olmadığını yine sizin sitenizden okudum..
İmam nikahı, yapılacak olan nikahın yetkili bir kişi veya kurumun bu nikahı denetlemesi demektir. Tıpkı bugün nikahların belediyede kıyılması gibi. Dinimize göre bu nikahı denetleme yetkisi olan ilk kişi; kızın ailesidir. Dolayısıyla öncelikle onların rızası alınmak zorundadır. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Hangi kız/kadın, velisinin izni olmadan nikahlanırsa onun nikahı geçersizdir!" Fakat aile sebepsiz yere sorun çıkarırsa o zaman denetim, bölgenin yetkili amirine geçer. Yani bugünkü anlamı ile belediyeye.
İmam nikahı için sadece kız ve erkeğin anlaşmaları yeterli değildir. Nikah, bir denetim altında yapılan ve halka ilan edilen bir anlaşma türüdür. Asla gizli ve denetimsiz olarak yapılamaz. Yapılması gereken ilk şey; öncelikle kızı ailesinden istemektir. Razı oldukları taktirde usulüne uygun bir şekilde düğün yapılır, evlilik gerçekleşir. Haksız gerekçelerle buna karşı çıkarlarsa ve kızın yaşı 18 den büyükse Evlendirme Dairesine başvurulur, resmi olarak evlenilir.
Nikah bir sözleşmedir. İmam nikahı kavramı, Hırıstiyanların Kilise Nikahı kavramına karşılık icad edilmiştir. Dinimizde böyle bir kavram yoktur. Nikah, mutlaka "yetkili" birileri tarafından bir kayıt ve "denetim" altında kıyılmalıdır. Bugün bu denetimi belediyeler yapmaktadır.
Hanefi mezhebinde sadece iki şahit ile yetinilen nikahın geçerli oluşu YANLIŞTIR! Bu konuda Hanefi mezhebinin görüşü ile amel edilemez! Kaldı ki Hanefi mezhebi iki şahidi yeterli görmekte fakat nikahın gizli olmasını kabul etmemektedir. Bu konuda sitemizde bulunan NİKAHIN DENETLENMESİ, VELİSİZ NİKAH ve NİŞANLILARIN NİKAHI adlı yazılarımızı okuyunuz.
İmam nikâhı hakkında “İmam nikâhı kavramı, Hıristiyanların Kilise Nikâhı kavramına karşılık icat edilmiştir!' demişsiniz. Bu cümleyi söylerken neye dayanarak söylediğinizi merak ediyorum? Böyle bir şey yoktur. İcat edilmemiştir. Peygamber efendimiz zamanında da imam nikâhı yapılmıştır ve imam nikâhı Allah’ın emridir. Söylediğiniz bu sözü gerçek bir İslam ilmihaline dayandırmadığınız sürece yanlış bir düşüncedir. Buna hiç bir İslam ilmihalinde rastlanmaz! Sözlerinizde daha dikkatli olun. Sözlerinizi gerçeklere dayandırın!
Hassasiyetiniz için teşekkür ederiz.
Yalnız yazıda anlaşılmayan bir şey olduğu muhakkak. Dikkat edememiş olabilirsiniz. Orada nikahtan değil; "imam nikahı kavramı"ndan bahsedilmektedir. "Evlilik" anlamına gelen "nikah" dini bir kelimedir. Bu kelime ayetlerde de hadislerde de defalarca kullanılmıştır. Peygamberimiz hayatteyken Medine'deki nikahları kendisi kıyardı. Fakat ne ayetlerde ne hadislerde ne de fıkıh kitaplarında bu nikahtan "imam nikahı" olarak bahsedilmez. Bunun adı sadece "nikah"tır.
İmam nikahı kavramı dilimize Medeni Kanun'un tercümesi esnasında girmiştir. Zira Türk Medeni Kanunu, İsviçre Medeni Kanunu'nun tercümesinden ibarettir. Hıristiyanlarda nikah, kilisede ve papaz tarafından kıyıldığı için bu, kanunlara Kilise Nikahı, Papaz Nikahı şeklinde geçmiştir. Fakat Türk halkı müslüman olduğu için bu kavram Türkçe'ye tam olarak çevrilememiş, buna İmam Nikahı denmiştir. Halbuki dinimizde nikahları imamlar değil; yetkililer kıyar. Devlet başkanı veya onun tayin ettiği görevliler..
Durum bundan ibarettir.
Benim bir erkek arkadaşım var ve onu seviyorum. Fakat evlenmemiz için belli bir süre geçmesi lazım. İkimiz de 20’li yaşlardayız ve beraber gezince günah işlememek için imam nikâhı kıymak istiyoruz. Ama ailelerimizin bundan haberi olmayacak. Çünkü şimdi evlenmemize izin vermezler. Böyle bir nikâh geçerli olur mu?
Nikâh, bir denetim altında kıyılan ve halka ilan edilen bir anlaşma türüdür. Asla gizli ve denetimsiz olarak yapılamaz.
Kızın nikâhı için velisinin izni şarttır. Nikâhta veli demek, yapılacak olan nikâhın denetlenmesi yani bir denetim altında kıyılması demektir. Bu denetimi yapacak olan ilk merci ise kızın ailesidir. Aile, damat adayını araştıracak, uygun görürse nikâha izin verecektir. Bu, nikâhın olmazsa olmaz şartıdır. Yoksa siz tek başınıza evleneceğiniz erkek hakkında yeterli bilgi sahibi olamayabilirsiniz.
İmam nikâhının ne manaya geldiğini sitemizdeki yazılardan okumanızı tavsiye ederiz (Özellikle Velisiz Nikâh, Nişanlıların Nikâhı ve Nikâhın Denetlenmesi başlıklı yazıları). İmam nikâhı, bir erkekle bir bayanın beraberliklerine dinen meşruiyet kazandıran formaliteden ibaret bir şey değildir! Bir imam ve iki tanıdık şahitle bu iş olmaz. Bu tür nikâhlar geçersizdir. Fakat bu işi para ile yapan bazı kişiler sizi kandırabilir, bunun geçerli olduğunu söyleyebilirler. Bunlara karşı dikkatli olmalısınız.
Durumunuzu ailenize mutlaka açmanız gerekir. Onlara durumu güzelce ve tatlı bir dille anlatmalısınız. İzin vermemeleri halinde dinen zor duruma düşeceğinizi, evlenmeniz için onların rızasına ihtiyaç duyduğunuzu v.s. güzelce izah edin. İzin verirlerse en kısa zamanda nikâhınızı kıydırır, evlenirsiniz. Karşı çıkarlarsa Evlendirme Dairesine başvurur, resmi nikâhınızı kıydırırsınız. Bu iki yoldan başka yapacağınız herhangi bir şey yoktur.
Ayrıca bugün için sadece imam nikâhı ile evlenmeniz sizi mağdur eder, ortada kalırsınız. Yarın bir gün herhangi bir ayrılık durumunda hiç bir hak iddia edemezsiniz. İşte bunun için ya aileniz devreye girecek ya da resmi nikâhla evlenecek, haklarınızı hukuki koruma altına alacaksınız.
Evleninceye kadar da vakitlerinizi oruçlu geçirmeye çalışın. Zira oruç tutmak, insanın nefsini terbiye eder. Bu konuda Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve selem şöyle buyurmuştur:
"Gençler! Kimin maddi imkânı varsa hemen evlensin. Kim de maddi imkân bulamazsa (nafile) oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için şehveti kırıcıdır." (Buhari, Nikâh, 3; Müslim, Nikâh, 1)
İkinci evlilikler herkesten gizli yapılmakta, bırakın ilk hanımın haberi olmasını, arkadaşlarının dahi haberi yok. Peki, bu denetim sadece bayanlara mı var, erkeklere yok mu? Erkeklere de denetim olmazsa bu da farklı sorunlar doğurur, kız istemeye gelen bir erkeği, ne bilenecek imam nikâhlı mı, değil mi?
Denetim kadın için değil, onunla evlenecek erkek için yapılır. Bunu kadının velisi yaptığı için kadını denetlemeyeceği açıktır. Kadının velisi, kızlarına talip olan erkeğin evli mi bekâr mı olduğunu bilemeyecek kadar da sorumsuzluk yapamaz. Bahsettiğiniz problemler, denetim usulünün henüz oturmamış olmasından kaynaklanmaktadır.
Ben 26 yaşındayım. 35 yaşında iki çocuk sahibi dul bir bayanla evlenmek istiyorum. Fakat ailelerimiz bu evliliğe karşı çıkıyor. İmam nikâhı için ailelerimizin iznine ihtiyacımız var mıdır? İzin almadan imam nikâhı kıyabilir miyiz? Bu evliliğin dinen bir sakıncası var mıdır?
Bekâr bir erkek dul bir bayanla evlenebilir, dinen bunda herhangi bir sakınca yoktur. Nitekim bekâr olan Peygamber Efendimiz, dul olan Hatice Validemiz ile evlenmiştir.
Fakat evlilik için dinen gerekli kurallar bulunmaktadır. Şöyle ki:
1. Dul bayan, iddet bekleme süresini aşmış olmalıdır. İddet esnasında nikâh kıyılamaz.
2. Erkeğin evliliği için veli izni şart değildir.
3. Dul bayan için veli izni gerekir.
4. Nikâhta veli izni demek yapılacak olan nikâhın denetlenmesi demektir. Buna göre dul bayanla evlenebilmeniz için önce onun velisinin / ailesinin izni gerekir. Ailesi sebepsiz yere sorun çıkarırsa o zaman yetkili kişilere başvurursunuz. Belediyenin evlendirme dairesine gider, evlenme beyanlarınızı iletir, resmi nikâhı kıydırırsınız.
5. Ne aile izni ne de resmi nikâh olmaksızın iki şahit bir hoca bularak nikâh kıyamazsınız. Böyle bir nikâh geçerli olmaz.
Nikâh ve nikâhın denetlenmesi (imam nikâhı) ile alakalı olarak sitemizin ana sayfasında özel bir bölüm bulunmaktadır. Lütfen orada bulunan yazıları, soru-cevapları evlenmeyi düşündüğünüz bayanla birlikte okuyunuz.
İmam nikâhını kızın ailesinin evinde gerçekleştirmemizin bir sakıncası var mı? Veya camide kıydırabilir miyiz?
Şartları yerine getirildiği taktirde nikah kıyılacak mekanın hiçbir önemi yoktur. Kız evinde, erkek evinde, camide veya başka bir yerde.. Yeter ki dinimizin nikâh için koştuğu diğer şartlar yerine getirilmiş olsun.
İmam nikâhı olunca çiftlerin hemen gerdeğe girmesi mi gerekiyor? Yoksa onu yapmadan da imam nikâhı kabul olur mu?
Şartlarına uygun olarak kıyılan nikâhtan sonra artık evlilik dinen başlamış sayılır. Erkek artık karısını evine götürme hakkı elde eder. Fakat gerdek, nikâhın geçerli olma şartı değildir. Ama nikâhtan sonra bu hak doğar.
Hocam arkadaşımla nikâhlı değiliz ama ailelerin rızası var. Bu durumda el ele tutuşmak günah olur mu ve zinaya girer mi?
Nikâhta ailenin rızasını almak demek, onların sizin evlenmenize rıza göstermeleri demektir. Yani onlar sizin karı koca olmanızı onaylıyorlarsa o zaman rızalarından bahsedilir. Yoksa arkadaşlığınızı onaylamaları yetmez. Bu yüzden aranızda sahih bir nikâh kıyılıncaya kadar el ele tutuşmanız caiz değildir.
Uzun bir zamandır okulumdan bir erkekle düzeyli bir ilişkim var. Ailelerimiz de tanıştı. Son derece ciddiyiz ve birbirimize söz verdik. Okuduğumuz için ancak bir kaç yıl sonra evlenebiliriz. Ben yine de tedirginim acaba onunla vakit geçirmem caiz midir diye. Son zamanlarda elimi tutmak istedi ama ben şiddetle karşı çıktım. Ama şu da var ki Allah izin verirse evleneceğimizi tüm çevremiz duydu. Acaba onunla gezmem, elini tutmam caiz midir?
Sorunuzdan anlaşıldığına göre şu anda o erkekle aranızda herhangi bir bağ yok. Bu sebeple o, sizin için yabancı biridir. Eğer çok istiyorsanız aranızda bir resmi nikâh kıyar, okulunuzu bitirdikten sonra da düğününüzü yaparsınız. Başka şekilde birbirinize yakınlaşmanız helal olmaz.
İmam nikâhında kızın rızalığını babasına devretmesi yani nikâh sırasında babanın kızın hakkı için “evet” demesi geçerli midir?
Evet geçerli olur. Bu, örfe bağlı bir durumdur. Eğer kızlar, erkeklerin yanında bulunmaktan ve rızasını bildirmekten utanır / çekinirse babası veya başka bir akrabasını vekil kılabilir. Yeter ki bu iş kızın rızası dâhilinde olsun.
3 yıldır birlikte olduğum bir insan var. Hacca gitmiş çok inançlı bir insan, fakat imam nikâhı diye bir şey olmadığını "gönül nikâhı" olduğunu ve karı-koca olduğumuzu söylüyor. Yani “Allah katında evlilik, gönüle dayalıdır” diyor. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenmek isterim.
Gönül nikâhı diye bir şey olamaz. Maalesef bazı dindar görünümlü erkekler, bu gibi söylemlerle genç kızları / kadınları kandırmaktadırlar. Hanım kardeşlerimiz, bu gibi söylemlere karşı oldukça dikkatli olmalı ve kesinlikle bunlara itibar etmemelidirler.
Dinimize göre evlenmelerinde herhangi bir sakınca bulunmayan bir erkek ile bir kadın asla nikâhsız olarak bir araya gelemez. Nikâh ise ancak bir denetimden geçmesi şartı ile geçerli olabilir. Bu denetimi de öncelikle kızın velisi, yani ailesi yapar. Aileden habersiz olarak nikâh kıyılamaz. Eğer aile sebepsiz yere bir sorun çıkarırsa o zaman nikâhı bölgenin yetkili amiri kimse o denetler.
Ramazan ayında resmi nikâh kıydırmanın bir mahzuru olabilir mi?
Nikâh yılın her gününde kıyılabilir. Ramazanda yasak olan şeyler; oruçluyken yani gündüz vakti yemek, içmek ve cinsel ilişkidir. Fakat iftar vaktinden sonra bunları yapmakta da bir sakınca olmaz.
Resmi nikâhtan önce taraflar arasında dini nikâh kıyılsa, bunlar Allah katında karı koca sayılırlar. Peki, bu durumda kocası karısını ilişki için davet etse, kız da “aramızda resmi nikâh yok” diye kocasına icabet etmese, bu kız Allah katında kocasına itaat etmeyenlerden mi sayılır? Resmi nikâh kıyılmadan dini nikâh kıyılsa, kız kocasının dinen meşru olan her emrine itaat etmeli midir? Aksi durumda kız kocasına itaatsizlikten günahkâr olur mu? Bir de resmi nikâhtan önce dini nikâhın kıyılmasını uygun görüyor musunuz?