Hz. Bilâl’in ezan okumasi

Umre tamamlandiktan sonra, Hz. Fahr-i Kâinat, Kâbe’nin içine girmek istedi. Ancak müsrikler, “Bu, anlasmamizda yoktu” diyerek müsaade etmediler.

Ögle vakti girmisti. Kâbe’ye girmesine müsaade edilmeyen Resûl-i Ekrem, Hz. Bilâl’e Kâbe’nin üzerine çikarak ögle ezanini okumasini emretti. Peygamberimiz ve Müslümanlar, Hz. Bilâl’in yanik sesiyle okudugu ezani husû ve huzur içinde dinlerken, müsrik ileri gelenleri tedirgin ve üzgün görünüyorlardi. Herbirinin agzindan nahos laflar çikiyordu. Ebû Cehil’in oglu Ikrime, “Allah, Ebû Cehil’e bu kölenin söyledigini isittirmemek ihsaninda bulunmustur” dedi.

Müsrik Safvan bin Ümeyye, “Sükür ki Allah, bunlari görmeden babami aldi, götürdü” diyerek tedirginligini ifâde ediyordu.

Halid bin Esîd ise, hadiseden duydugu üzüntüyü, “Sükürler olsun Allah’a ki babami öldürdü de, Bilâl’in Kâbe üzerine dikilip bagirdigi bu zamani görmedi!” diyerek ifâde ediyordu.

Bu arada ezani isitince hiç bir sey söylemeden yüzünü kapayanlar da görülüyordu.1

Onlar kin, düsmanlik ve kiskançliklarindan dolayi böyle çirkin lâflar ederken, Ashab-i Kirâm ise saf baglamis, âlemlerin Rabbi Allah’in huzurunda el pençe namaza duruyorlardi. Ögle namazi burada edâ edildi.