Yemâme Emîrinin Islâma Davet Edilmesi

Yemâme hükümdari Hevze bin Ali, Hiristiyandi. Peygamber Efendimiz, Hicretin 7. senesi Muharrem ayinda bu hükümdari da Islâmiyete dâvet etmek üzere Salit bin Amr’i vazifelendirdi ve yazdigi bir mektupla onu Yemame’ye gönderdi.1

Mektubu alan Salit bin Amr, durup dinlenmeden yol alarak hükümdarin yanina vardi ve Efendimizin mektubunu ona verdi. Mektubu okuttu. Resûl-i Ekrem kendisine söyle hitap ediyordu:

“Bismillahirrahmanirrahim ! Allah’in Resûlü Muhammed’den, Hevze bin Ali’ye!

“Dogru yolda gidenlere selâm olsun! Sunu iyi bilmelisin ki: Benim dinim yakinda dünyanin en uzak ufuklarina kadar parlayacaktir! Binaenaleyh, ey Hevze! Sen de Müslüman ol ki, selâmete eresin! Ben de, hükmün altindaki memleketin idaresini sana birakayim.”2

Hevze, bu dâveti kabul edemeyecegini nazik bir dille ifâde etti. Ancak, Salit (r.a.), bu hareketinin yanlis oldugunu söyleyerek onu dâvete icabete çagirdi. Fakat, Hevze saadet dairesinden uzak kaldi. Süphesiz, bu uzak kalista saltanatta kalma arzusu büyük rol oynuyordu. Bunu kendisi de bizzat bir Hiristiyan büyügüne söyle ifade etmisti:

“Ben, kavmimim hükümdari bulunuyorum, ona tâbi olaydim, o takdirde hükümdarlik yapmayacaktim!”3

Bununla birlikte Hevze, Peygamber Efendimize verilmek üzere bir mektupla bir takim hediyeleri elçi Hz. Salit vasitasiyla gönderdi.