Peygamberimizin cenaze namazını kıldırması

Abdullah bin Übeyy, münâfıkların reisi iken, oğlu Abdullah son derece samimi ve müttaki bir Müslümandı. Bu, “Ölüden, diriyi, diriden ölüyü çıkaran” Cenâb-ı Hakkın kudret ve hikmetinin bir tecellisi idi. Baba münafıkların reisi, oğul mücahid bir Müslüman.

Babası vefât ettikten sonra, oğlu Abdullah babasının vasiyeti üzerine Hz. Resûlullahın huzuruna çıkarak, “Yâ Resûlallah! Gömleğini bana versen de, babamı onunla kefenlesem” dedi. Sonra da, “Yâ Resûlallah! Onun namazını kılıp istiğfarda bulunsanız”1 diye ricada bulundu.

Gariptir ki, hayatı boyunca İslâmiyet aleyhinde plânların tasavvuru ve tahakkuku ile meşgul olan bu adamın kefenlenmesi için Resûl-i Ekrem Efendimiz sırtından gömleğini çıkarıp Hz. Abdullah’a verdi ve “Cenaze hazırlanınca bana haber veriniz, namazını kılayım”2 buyurdu.