Peygamberimize vahyin gelişi

Henüz Resûl-i Kibriyâ Efendimiz yerinden kalkmamıştı. Ev halkından da hiç kimse dışarı çıkmamıştı. Peygamber Efendimize hemen orada vahiy geldi. Hz. Âişe o ânı da şöyle anlatır:

“Resûlullahı, vahyin ağırlığı ve şiddetinden terlemek gibi vahiy alâmetleri bürüdü. Nitekim, vahiy sırasında kış günleri bile kendisinden inci tanesi gibi ter dökülürdü.

“Resûlullahın (a.s.m.) üzerine elbisesi örtüldü. Başının altına da deriden bir yastık konuldu.

“Vallahi, ben ne korktum, ne de aldırış ettim. Çünkü, o fenalıktan uzak olduğumu ve Allah Teâlanın bana zulmetmeyeceğini biliyordum.

“Annemle babamın ise, halkın ağzında dolaşan dedikodular, Allah tarafından doğrulanacak diye, korkularından ödleri kopuyor, cansız düşüvereceklerini sanıyordum.”1

Vahiy hâli, Resûl-i Kibriyâ Efendimizin üzerinden kalkınca, sevincinden gülüyordu. Hz. Âişe’ye, “Müjde ey Âişe! Yüce Allah, seni kesin olarak tebrie etti! Yapılan iftiradan berî ve uzak kıldı” dedi.2 Hz. Ebû Bekir de son derece sevindi. Yerinden kalkıp kızı Hz. Âişe’nin başını öptü.