2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Hayvan kesimi

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Hayvan kesimi

    Hayvan kesimiSual: (Allah ismini söylememiş, ama zıddını da ifade etmemişse kitap ehlinin kestiği yenir. Mutlaka besmele çekmiş olması yahut kendi dillerinde Allah'ın ismini söylemiş olması şart değildir) deniyor. Besmelesiz kesilen hayvan leş olmaz m?
    CEVAP
    Evet, leş olur. Bir âyet-i kerime meali:
    (Leş, akıcı kan, pis hınzır ve Allah’tan başkasının adıyla kesilmiş olan hayvanları yemek haramdır.) [Enam 145]

    Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
    (Besmeleyle attığın okla avladığını ye, av köpeğini de besmeleyle salmışsan ve talimli köpekse, yersin. Köpek talimsizse yetişip kesersen yersin.) [Müslim]

    Besmele kasten terk edilirse leş olur. Unutulursa mahzuru olmaz. Şafii’de Besmelesiz kesileni yemek de caizdir. Maliki’de, Besmele unutulursa da yenmez. İki hadis-i şerif meali:

    (Hayvan keserken Besmele unutulursa yerken söylemek yeter.) [Beyheki]

    (Hayvanı keserken besmeleyle beraber tekbir de getirin.) [Bismillahi Allahü ekber deyin.] [Taberani]

    Müslümanın veya ehli kitap olan kâfirin, Allahü teâlânın ismini veya bir sıfatını, herhangi bir dille söyleyerek, kestiği yenir. Söylemezse, hayvan leş olur. (Hindiyye)

    Hıristiyanın kestiğini yemek
    Sual:
    Kur'an-ı kerimde Ehl-i kitabın kestiği hayvanın yeneceği bildiriliyor. Acaba bugünkü Hıristiyanlar da ehl-i kitap mıdır? Kestikleri hayvanlar yenir mi?
    CEVAP
    Bugünkü Hıristiyanların, dinlerinin esası teslistir. Yani, (İsa, tanrıdır veya tanrının oğludur, ebedi olan tek tanrı, onu çok seviyor. Onun her istediğini yaptığı, yarattığı için her şeyi ondan istiyoruz, ona ve onu temsil eden putlarımıza, bu niyetle yalvarıyoruz. Tanrı ve oğul, çok sevilen kimse demektir) diyerek, böyle inananlara ehl-i kitap denir ve kestikleri yenir. Keserken, İsa veya üç tanrıdan biri derse, yenmez. Böyle inanır, fakat söylemezse, yine yenir.

    Resmin, heykelin sahibinde ve haçta üluhiyet sıfatı bulunduğuna inanarak, mesela, istediğini yaratır, hastaya şifa verir diyerek tazim etmek, küfür olur, şirk olur. Tazim etmesi ibadet, tapınmak olur. Hıristiyanlardan, (İsa Allah’ın oğlu, melekler de kızlarıdır) diyerek, kız-erkek resimlerine ve heykellere hürmet edenler müşriktir. Barnabas ve Aryüs mezhebinde olanları, böyle inanmadıkları için, müşrik değil, ehl-i kitaptır.

    Bir peygambere ve bunun, sonradan bozulmuş olan mukaddes kitabına inanan bir kâfir, bu peygamber tanrıdır veya oğludur dese ve putlara yalvarırsa da, buna ehl-i kitap denir. Çünkü, ilah, rab, tanrı, baba gibi isimler, yardım eden, yaratılmaya sebep olan, çok sevilen manasına da kullanılır.

    Bu isimleri, Hazret-i İsa’ya, bu manalarla söyleyene müşrik denmez. Ona, üç tanrıdan biri veya tanrı denilmesi, hakiki bir söz değil, mecaz olur. İsa da, ebedidir. Her şeyi yoktan yaratır diyen Hıristiyanlar, ehl-i kitap değildir, kestikleri yenmez. Hazret-i İsa’yı sevdiklerinden dolayı, istediklerinin yaratılmasına sebep olmaları için putlara, heykellere yalvaran Hıristiyanlar ehl-i kitaptır. Ehl-i kitabın hepsi de kâfirdir. (Hindiyye)

    Dinsizin kestiği
    Sual:
    Dinsizlerin kestiği hayvan yenir mi?
    CEVAP
    Yenmez.
    Müslüman kasaptan alınan bir etin, nasıl kesildiği bilinmiyorsa, helal olmak ihtimali varsa, [yani, kesenler Müslüman ve dinsiz karışıksa], yemek caiz olur. (Mizan-ül-kübra, Hadika, Berika, Mezahib-i erbea, Hayat-ül hayvan)

    Sual: Kesmeyip de, bir yerine bıçak saplayarak, alnına vurarak veya boğarak veya ilaçlayarak, elektrikleyerek öldürülen kara hayvanları yenir mi?
    CEVAP
    Hayır, bu şekilde ölen hayvan leş olur. Bunları yemek haram olur.

    Sual: İnsana saygı için kesilen hayvanın eti haram mıdır?
    CEVAP
    Eti haram değildir. Saygı için kesmek haramdır.

    Sual: Kaçan sığırı, koyunu, tavuğu tüfekle, tabancayla vurunca yemek caiz midir?
    CEVAP
    Sığır, koyun, tavuk, av hayvanı olmadığı için tüfekle vurulunca ölürse yenmez. Onun için ölmeden önce kesilirse yenir.

    Sual: Hayvanı kesmeden şoklamanın dinen mahzuru var mı?
    CEVAP
    Şoklamak uygun değil ama kesilince haram olmaz. Canı varken, yani ölmeden önce kesilirse yenir. Şoklamanın yemek açısından mahzuru olmaz.

    Sual: Soluk borusu ve şah damarı kesilmese, başka damarı kesilip az miktarda kan aksa, bu hayvanın eti yenir mi?
    CEVAP
    Yenir.

    Sual: Kurbanlık koyuna taksi çarpıp kan akarak öldü. Eti yenir mi?
    CEVAP
    Yenmez. Ölmeden önce kesilse idi yenirdi.

    Sual: Kurşun attığım keklik, yaralanıp önüme düştü. Bıçak olmadığı için, kellesini kopardım. Yemek caiz mi?
    CEVAP
    Kurşunla kan çıktıysa caiz olur.

    Sual: İsviçre’de hayvanı bayıltıp kesiyorlarmış. Yemek caiz mi?
    CEVAP
    Evet.

    Sual: Haram olarak ensesinden kesilen hayvanı yemek caiz mi?
    CEVAP
    Evet.

    Sual: Kadınlar hayvan kesebilir mi?
    CEVAP
    Evet, kadınlar da hayvan kesebilir, mahzuru yoktur. Genelde hayvan kesimi güç kuvvet istediği için kadınlar büyük baş hayvan kesemezler. Tavuk, kaz gibi hayvanlarıysa rahatça kesebilirler.

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Cevap: Hayvan kesimi

    Hayvanların Kesimi
    Kur'an'ın genel anlatımından, yeryüzü nimetlerinin insanın yararlanma-sı için yaratıldığı, insanın helâl ve temiz rızıklardan dilediği gibi yararlanıp yaratanına şükretmesi gerektiği, yeryüzü nimetlerinden yararlanmada mubah ve serbest oluşun aslî kural olduğu, ancak gerekli görüldüğünde birtakım sınırlamaların getirildiği de anlaşılmaktadır. İslâm'ın gerek eti yenen ve yenmeyen hayvanlarla ilgili olarak koyduğu ölçüler, gerekse eti yenebilen hayvanların kesim şart ve usullerine dair getirdiği hükümler de bu nevi ka-yıt ve sınırlamalar arasında yer almakta olup sağlık, beslenme ve dinî mü-kellefiyet açısından önem taşıyan ve ısrarla üzerinde durulan bir konudur.

    Hayvanların boğazlanıp kanlarının akıtılması suretiyle yenmesi canlılar arasında sadece insana mahsus bir özellik olarak görülür. Bütün semavî dinler de bu usulün gerekliliği konusunda ortak görüşe sahip olup Yahudilik'te konu üzerinde bugün de hassasiyetle durulur. Hıristiyanlık'ta da aynı hususun benimsenmesi gerekirken Pavlus, dini, farklı kültür ve geleneklere sahip topluluklara yayabilmek için yeme ve içme konusundaki dinî kayıtları yok denecek ölçüde kaldırmış, bu yüzden de Hıristiyanlık'ta hayvanların kesimi dinî bir hüküm olma özelliğini yitirmiştir. İslâm dini, yeme ve içme konusundaki yasak ve kayıtları en aza indirmiş olmakla birlikte eti yenen kara hayvanlarının ancak fiilen veya hükmen boğazlanması halinde helâl olacağı, aksi takdirde meyte (murdar, ölü hayvan) hükmünde olup etlerinin yenmeyeceği ilkesini devam ettirmiştir.
    Hayvanların kesimi konusu fıkıh kitaplarında "zebâih" (tekili zebîha) başlığı altında ayrı bir bölüm halinde ele alınıp incelenir. Hayvanları boğazlama klasik literatürde zebh ve tezkiye/zekât kelimeleriyle, develerin nisbeten farklı kesim usulü de nahr kelimesiyle ifade edilir. Balık gibi sadece suda yaşayan hayvanların boğazlanması ve kanlarının akıtılması şart olmadığı için, hayvanların kesimi ve boğazlanmasından söz edildiğinde kural olarak, kara hayvanları ile hem su hem de karada yaşayabilen hayvanlar kastedilir. Konunun helâl ve haramla yakın ilgisi bulunduğu ve dinin yeme içmeyle ilgili önemli bir hükmü olduğu için, hayvanların kesimi, kesen şahıs, kesilen hayvan, kesimin şekli gibi alt konularda ayrıntılı fıkhî hükümlere yer verilmiştir.
    Kesilen Hayvan
    Kesim işlemi genelde eti yenen hayvanlar için söz konusu ise de, eti yenmeyen hayvanların kesiminin de bazı fıkhî sonuçları olabilir. Hanefîler'e göre etinin yenmesi helâl olmamakla birlikte canlı iken temiz sayılan hayvanlar boğazlandığı takdirde temiz sayılması hükmü devam eder, tüy ve derisinden de yararlanılabilir. Boğazlanmadığı takdirde derisi ancak tabaklanmakla temiz olur.
    Eti yenen hayvanların ise ancak fiilen veya hükmen boğazlanması halinde etlerinin yenmesi helâl olur. Bunlardan balık türü su hayvanları ile kara hayvanlarından çekirgenin boğazlanması gerekmez. Bir hadiste Hz. Peygamber "Denizin suyu temiz, ölüsü helâldir" (Ebû Dâvûd, "Tahâret", 41) buyurmuş, bir başka hadiste de boğazlanmaksızın ölen (meyte) hayvanlardan ikisinin, balık ve çekirgenin İslâm ümmetine helâl kılındığı bildirilmiştir (Müsned, II, 97).
    Hanefîler suda yaşayan hayvanlardan sadece balık türünü helâl sayarken, diğer mezhepler yalnızca suda yaşayan diğer hayvanları da kural olarak helâl sayar ve boğazlanmasının gerekmediğini ifade ederler. Hem karada hem de suda yaşayan hayvanların hangi türlerinin helâl olduğu veya boğazlanmasının gerektiği fakihler arasında tartışmalı ise de bunlardan akıcı kanı olanların ancak boğazlanmakla helâl olacağı görüşü ağır basar. Av hayvanlarının usulüne uygun şekilde avlanması ve öldürülmesi çoğu zaman boğazlama hükmünde görülmekle birlikte, ele geçirildiğinde henüz yaşamakta olanların ayrıca boğazlanması da gerekli görülür.
    Hayvanın kesim esnasında canlı olması ve ölümünün de bu kesim işlemi sonucu olması gerekir. Hayvanın kendiliğinden ölmüş olması (meyte) halinde eti haram olacağından kesim esnasında hayvanın canlı olması şartı üzerinde titizlikle durulursa da bu konuda farklı ölçüler benimsenir. Söz gelimi fakihlerin çoğunluğu kesim esnasında hayvanın hareket etmesi ve kanının akması gerektiğini söyler. Ebû Hanîfe'ye göre hayvanın yaşadığının bilinmesi, Ahmed b. Hanbel'e göre kanın akması yeterlidir. Hayvanın ölümünün bu kesim işlemi sonucu meydana gelmiş olması şartı da yukarıda zikredilen canlılık şartını tamamlar.

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •