***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Ilim, Kur'ânî gerçekle çelismez
Ilim, Kur'ânî gerçekle çelismez
Günümüzde din ve ilmin birlikte ele alinmasi, zannediyorum bize yeni bir ufuk açacaktir. Çünkü her meseleyi götürüp Big Bang'a (büyük patlamaya) baglamak ve kaostan nizam ve ahenk beklemek er ya da geç yolda kalmayi netice verecek bir yaklasimdir.
Günümüzde de sikça münakasasi yapilan bir mesele ki, o da âlemin varligi hakkinda ilim adamlari kaostan nizam çikilamayacagini açikça ifade etmektedirler. Bediüzzaman da israrla bu yaklasimin üzerinde durmakta ve özellikle de "Tabiat Risalesi"nde sebepleri anlatirken kendi kendine tesekkül etme meselesinin (Abiyogenez) olamayacagini aklî ve ilmî bir sekilde ortaya koymaktadir.
Binaenaleyh bugün din ile ilmi birlestirmek için yeniden çalismalar yapmak gerekmektedir. Bu çalismalara imza atarken belki isin baslangicinda biraz zorlanmamiz gerekebilir. Bugün baskalarinin yanlis da olsa hazirlayip belli bir blokaj üzerinde istif ettigi sistem ve teorileri degerlendirerek bir yere varmaya çalismak söz konusu olabilir. Evet, simdilik belki mevcut neticeleri transfer ederek degerlendirip ulûm-u diniye ile bir bütünlük olusturacak sekilde kendi dünyamizi kurmaya çalismaliyiz. Simdilerde mevcut ilmin karsilastigimiz bir kisim asiri pozitif yanlarini ayiklamaya tabi tutmali, hakikate uyum içinde olanlarini almali, sonra da yeni açilimlara geçmeliyiz. Ihtimal böyle bir mesguliyet degisik alternatifleri olusmasini da netice verecektir. Ama bununla ugrasirken fizikî dünya içinde onun bir buudu olarak metafizigi ihmal etmemeli ve onu da mutlaka düsünmeliyiz. Hatta bu yaklasim, isimizi sadece fen sahasinda kolaylastirmakla kalmayacak ayni zamanda, bizim estetik ve sanat anlayisimiza, romandan tiyatroya kadar hemen her hususta kendisini hissettirecektir. Yani meseleye kaos bir dünyadan yaklasma söz konusu oldugu gibi, yaratilmis olmanin aydinligiyla beslenen bir baslangiçtan yaklasma da söz konusu olabilir. Yani daha da açacak olursak, meseleyi hem götürüp Allah'a dayandiracak bir yaklasim içinde bulunmak, hem de tecrübî alanda kusur etmeden varligi dogru yorumlayarak varlik ile hakikat arasinda çeliskiye düsülmemis olacaktir.
Burada sunu da ifade etmekte yarar var: Bugün ilim ve dini tekrar baristirma sansina zannediyorum sadece Müslümanlar sahip. Zira din ile ilmi telif adina Hiristiyanligin ve Incil'in vaat ettigi herhangi bir referans yoktur. Çünkü o din, tam hayatin içinde degildir ve ilimden kopuk bir hali vardir. Bir dönemde Avrupa'da Orta Çagin karanliginda skolastik düsünce ile din ve ilmi telif etme gibi bir tekellüf içine girilmis ise de isin tabiati müsait olmadigi için bu hususta bir ilerleme kaydedilememistir. Ancak Müslümanlar bu konuda çok sansli sayilirlar. Zira simdiye kadar onlarin ilim adina kesfettikleri çok sey vardir ve bundan sonra da pek çok sey olacaktir. Ben burada asagilik duygusu içinde, "Ilim adina ne kesfederseniz onu Kur'an daha önceden söylemistir" seklinde bir yaklasimda bulunmayacagim. Fakat ilim adina ortaya konan hususlarin hiçbirinin Kur'ânî gerçeklerle çelismeyecegini en gür sesle haykirmadan da geri kalmayacagim. Evet, günümüzde ilmî gerçekler incelendiginde eskilerin ifadesiyle her bir gerçegin Kur'an ile telif ve teellüf (uyum) içinde bulundugunu görmek mümkündür.
Pozitif bilimlerde ihtisas yapan uzmanlar, imkan el verdigi ölçüde keske ihtisaslarinin arasinda hiç olmazsa biraz da Kur'an tefsiri okuyabilseler. Hatta bu konuda daha tercüme edilmemis olsa ve biraz tekellüflü yorumlari ihtiva etse de Tantavî Cevherî'nin (v. 1940) "el-Cevâhir fi Tefsîri'l-Kur'âni'l-Kerim" adli tefsiri okunabilse çok faydali olabilecegini zannediyorum.
Fethullah GÜLEN