***
DIŞARDA
Points: 39.199, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Cevap: islam tarihi
Süleymanşah'ın hareketinin haber alınmamasını sağlamak gayesi ile geceleri yürüyüş yaptığı ve gündüzleri vadilerde gizlendiği söylenmektedir. Anna Komnena'ya göre Süleymanşah, 12 gece yürüdükten sonra İznik'ten Antakya'ya varmıştır. Bunun mevcut uzaklık gözönünde bulundurulduğu takdirde mümkün olamayacağı gayet açıktır. Buna karşılık Aksarâyî Süleyman Şah'ın 5 günlük yürüyüşten sonra Antakya'ya ulaştığını söyler. Eğer Süleymanşah Antakya üzerine yürüyüşe Tarsus'tan veya Adana'dan başlamış ise bu son zikredilen yürüyüş müddeti daha makul görünmektedir. Ayrıca kaynakların büyük bir kısmının seferin bir bölümünün deniz yoluyla yapıldığını bildirmiş olması sebebiyle son rivayetin daha mantikî olduğu kabul edilebilir. Şehre müslüman sahne İsmail'in yardımı ile Faris kapısından gizlice giren kuvvetler büyük bir mukavemetle karşılaşmamışlar, direnmeye çalışan Philaretos da Mencikoglu (Mincak-oğlu) adlı Türkmen beyinin yardıma gelmesiyle kısa sürede bertaraf edilmiş ve bundan dolayı da yerli halka kötü muamelede bulunulmamıştır. Sabahleyin Türk askerlerini şehirde gören yerli ahali önce bunları Philaretos'un askerleri zannetmişlerse de çok geçmeden durumu öğrenmişlerdir. Bunun üzerine halkin bir kısmı iç kaleye bir kısmı da Habibü'n-Neccar (Silpius) dağına sığınmış bazıları da şehri terkedip kaçmışlardır. 300 kişilik bir süvari kuvvetiyle şehri zapteden Süleymanşah halka eman vermiş ve esirleri serbest bırakmıştır. Halkın evlerine girilmesini ve kızlarıyla evlenilmesini de yasaklamıştır (10 Şaban 477/12 Aralık 1084).
Şehrin iç kalesine gelince bunun bir ay daha mukavemet ettikten sonra 12 Ocak 1085'te Süleymanşah'a teslim olduğu anlaşılmaktadır. Süleymanşah tarafından Antakya'nin fethi Philaretos'u çok güç durumda bıraktı. Süleymanşah Antakya'ya girince derhal şehri imar etmek için seferber oldu. Büyük Mar Cassianus kilisesini camiye çevirdi ve 15 Saban 477 (17 Aralik 1084) günü ilk Cuma namazı kılındı. 100 müezzinin ezan ve tekbir sesleri arasında bu fetih kutlandı. Bizanslıların ve Philaretos'un zulümlerinden sikayetçi olan Ermeni ve Süryaniler çok mennun oldular. Mar Cassianus Kilisesi'nin camiye çevrilmesi üzerine Süleymanşah'tan izin alarak kendileri için Meryem Ana ve Aziz Cercis adlı iki kilise yaptırdılar.
Süleymanşah şahne ismail ile iç kaleyi teslim eden kumandanı görevinde bırakmış, hıristiyanlarca kutsal sayılan bu şehrin fethini özel bir elçiyle sultan Melikşah'a bildirmis, meşhur şair Ebîverdî de bu fetih sebebiyle bir kaside yazmıştır.
Getirdiği az sayıdaki kuvvetleri fetihten sonra yetişen diğer birliklerle takviye eden Süleymanşah Ayıntâb, Hârim, Dülûk, Tellbâsir, Raban, iskenderun ve Süveydiye (Samandağı)'yı da fethetti. Yukarı Ceyhan bölgesi yani Elbistan ve Maraş da yine Türk kumandanlarından Buldacı tarafından fetholundu. Bunun üzerine Philaretos Büyük Selçuklu hükümdarı Melikşah'ın huzuruna çıkarak müslümanlığı kabul etmis ve kendisine tevcih olunan Maraş'a giderek 1090 yılında burada ölmüş ve tarih sahnesinden çekilmistir.
:rolleyes:
