***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


Ebû Hüreyre
Ebû HüreyreEn çok hadîs-i şerîf rivâyet eden sahâbî.
Ebû Hüreyre Hicretin 7. senesinde Müslüman oldu. Gençliğinde fakîrlik ve sıkıntı içinde yaşamıştır. Müslüman olduğunda 30 yaşını geçmişti. Yemen’deki Devs kabîlesinin ileri gelenlerinden ve meşhûr şâir olan Tufeyl bin Amr vâsıtasıyla Müslüman oldu.
Tufeyl bin Amr, Peygamber efendimizin duâsı ve emri üzerine kabîlesini İslâma da’vet edince, ilk kabûl eden Ebû Hüreyre oldu. Bundan sonra Tufeyl bin Amr, îmân edenlerle birlikte Yemen’den ayrıldı. Yetmiş kişiden fazla Müslüman, bir kâfile hâlinde Medîne’ye geldiler.
Ey yolculuk gecesi!
Ebû Hüreyre bir an önce Peygamberimizi görmek, O’na kavuşmak aşkıyla yanıyordu. Yolculuğun uzun sürmesinden sıkılıyor, sabırsızlanıyor;
- Ey yolculuk gecesi! Bıktım yolun uzunluğundan ve sıkıntısından. Fakat bu yolculuktur kurtaran beni, küfür inkâr yurdundan, ma’nâsında şiirler söylüyordu.
Kâfile, Medîne’ye geldiği sırada, Peygamber efendimiz Hayber’in fethine gitmişti. Ebû Hüreyre bu gelişini şöyle anlatmıştır:
“Resûlullah efendimiz Hayber’de bulunduğu sırada, Medîne’ye muhâcir olarak geldim. Sabah namazını Resûlullahın vekil bıraktığı Siba’ bin Urfuta’nın arkasında kıldım. Birinci rek’atta Meryem sûresini, ikinci rek’atta Mutaffifîn sûresini okudu. Namazdan sonra Siba’ bin Urfuta’nın yanına vardık. Bize bir miktar yiyecek ikrâm etti.”
Bundan sonra Medîne’ye gelen bu kâfile, doğruca Hayber’e hareket etti. Oraya vardıklarında Peygamberimiz Natat kalesini fethetmiş, Kâtibe kalesini de kuşatmıştı. Resûl-i ekremin yanına vardıklarında Ebû Hüreyre’ye bakıp:
- Sen kimlerdensin? buyurdu.
- Devs kabîlesindenim!
- Devs içinde kimi gördümse, onda hayır gördüm.
Bundan sonra Ebû Hüreyre, Resûlullah efendimize bî’at etti. Eliyle müsâfeha ederek, bağlılığını bildirdi.
Ebû Hüreyre, yolda gelirken kölesini kaybetmişti. Resûlullahın huzûrunda otururken kölesi çıkageldi. Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
- İşte kölen geldi!
Bunun üzerine Ebû Hüreyre dedi ki:
- Şâhid olun ki, o, hürdür. Ben onu Allah rızâsı için azâd ettim.
Fakîr bir kimseydim
Hayber’in fethinden sonra Peygamber efendimiz, Ebû Hüreyre’ye Hayber’de alınan ganîmetlerden hisse verdi. Sonra Medîne’ye döndüler. Bundan sonra Ebû Hüreyre Yemen’e dönmeyip Medîne’de kaldı. Gece gündüz Resûlullah efendimizin yanından hiç ayrılmadı. Peygamberimizin vefâtına kadar dört sene böyle devam etti. Yemen’den gelen annesi de yanında kalmakta idi. Ebû Hüreyre şöyle demiştir:
- Benim çok hadîs rivâyet etmemin sebebi şudur: Ben fakîr bir kimseydim. Belli bir işim yoktu. Her zaman Resûlullah efendimize hizmet ediyordum. Muhâcirler çarşıda, pazarda alış-verişle; ensâr da kendi malları, mülkleriyle uğraşırken, ben Resûlullah efendimizin yanında bulundum. Dolayısıyla diğerlerinden daha çok şey duydum.
Kedicik babası
Ebû Hüreyre bir gün kaftanının içinde küçük bir kedi taşıyordu. Resûlullah efendimiz onu gördü. Buyurdu ki:
- Nedir bu?
- Kedicik.
Bunun üzerine Resûlullah efendimiz ona;
- Yâ Ebâ Hüreyre, [ya’nî, Ey kedicik babası] buyurdu.
Ebû Hüreyre bundan sonra bu isimle meşhûr olup, esas ismi unutuldu.
Örtünü uzat!
Peygamberimizin yanında devamlı bulunduğu için, pek çok hadîs-i şerîf işitmiş ve rivâyet etmiştir.
Bir gün Peygamberimize demişti ki:
- Yâ Resûlallah! Senden işittiklerimi hafızamda fazla tutamıyorum.
Bunun üzerine Peygamberimiz, “Örtünü uzat!” buyurdu. O da ridâsını uzattı. Resûlullah efendimiz, ona duâ etti. İki mübârek eliyle üç defa bir şeyler saçar gibi yaptı ve, “Örtünü göğsüne sür!” buyurdu.
O da sürdü. Böylece Allahü teâlâ ona öyle bir hafıza ihsân etti ki, işittiği hiçbir şeyi unutmadı. Ömrü de uzun oldu. Çok hadîs-i şerîf rivâyet etti.
Ebû Hüreyre, bilmediği ve öğrenmek istediği her şeyi, bizzat Peygamberimizden sorup öğrenmiştir.
Ebû Hüreyre, dört sene gibi bir zaman içerisinde, gece-gündüz Resûlullahın huzûrundan ayrılmamış, bütün işini, gücünü bırakmış, hep Peygamberimizin buyurduklarını dinleyip, ezberlemiştir. Hattâ günlerce aç kaldığı hâlde, dîni öğrenme gayretiyle buna katlanmıştır. Bu husûsta kendisi şöyle anlatmıştır:
“Bir gün açlığa dayanamıyarak evimden çıkıp mescide gittim. Günlerce bir şey yememiştim. Oraya varınca, bir grup Eshâbın da orada olduğunu gördüm. Yanlarına varınca dediler ki:
- Bu saatte niçin geldin Yâ Ebâ Hüreyre?
- Açlık beni buraya getirdi.
- Biz de açlığa dayanamıyarak buraya geldik.
Bunun üzerine hep birlikte Resûlullahın huzûruna gittik. Huzûruna varınca, buyurdu ki:
- Bu saatte buraya gelmenizin sebebi nedir?
- Açlık yâ Resûlallah!