Al-i İmran suresi 188. ayet
'Yaptıklarına sevinen ve yapmadıklarına karşılık övülmekten hoşlananlar var ya, sakın onların azaptan kurtulabileceklerini sanma, onları acıklı bir azap beklemektedir '' (Al-i İmran 188)


Buhari'nin kendi isnadıyla Ebu Said el Hudri'den naklettiği başka bir rivayette şöyle denir:

"Resulullah (salât ve selâm üzerine olsun) döneminde bazı münafıklar, Resulullah savaşa çıktığında ondan ayrılırlardı Ondan ayrılıp savaşa çıkmadıkları için de sevinirlerdi Resulullah dönünce de özür bildirip yemin ederler ve yapmadıkları şeylerle övünmeyi severlerdi Bunun üzerine "Yaptıklarına sevinen ve yapmadıklarına karşılık övünmekten hoşlananlar var ya, sakın onların azaptan kurtulabileceklerini sanma" ayeti nazil oldu

Bu ayet, her toplumda olabileceği gibi Resulullah (salât ve selâm üzerine olsun)döneminde bulunan bazı tipleri tasvir etmektedir Görüş bildirmenin sorumluluğunu ve akidenin yükümlülüklerini taşımaktan aciz tipleri Bunlar savaştan geri kalıp otururlar Şayet savaşanlar bozguna uğrayıp yenilecek olursa, bu adamlar başlarını dikleştirip kibirlenerek akıllılık sağlam ve ileri görüşlülük taslarlar Savaşçılar galip gelip ganimetler elde ettiklerinde ise, arkadaşlarının davranışlarını desteklediklerini belirtip zaferden kendilerine pay ayırarak yapmadıkları şeylerle övünmeyi severler

Bu tipler, insanlar arasındaki korkak ve boş iddiacılardan bir örnektir Kur'an'ın ifade tarzı, bu örneği birkaç kelime ile verip geçiyor Öyle ki ifadenin parlaklığı apaçık ortadadır Bu ifadenin çizgileri zaman içinde hep kalıcıdır İşte Kur'an'ın yöntemi budur

Yüce Allah, Resulü'ne bu insanların azaptan kurtulamayacaklarını tetkikle bildirmekte ve onları bekleyen acıklı azaptan kurtulmalarının söz konusu olmayacağı gibi bir yardımcılarının da bulunmasının mümkün olmadığını belirtmektedir

"Sakın onların azaptan kurtulabileceklerini sanma"

Onları bu şekilde tehdit eden, göklerin ve yerin hükümranı ve herşeye gücü yeten Allah'tır O halde kurtuluş nerede? Ve nasıl kurtulacaklar?