Değerli Kardeşlerimiz;

Maalesef dil konusunda yaşanan vahim bozulma önemli bir problem. 50 yıl önce yazılmış eserleri anlamakta zorluk çekiliyor. Dedesinin dilini torunu anlamıyor. Çok değerli kitaplarla insanlar arasına duvarlar çekilmiş durumda. Bu Nur risaleleri için de doğru. Artık günümüz insanı açıp doğrudan muhatap olmakta zorlanıyor. Aceleci veya Üstadın deyimi ile Seri’üs-seyr olan günümüz insanı fazla emek harcamadan bu hakikatlere ulaşıvermek istiyor. Fakat şunu da görmek gerekir ki, günümüz üniversite gençleri bile neredeyse 300-400 kelime ile konuşuyor. Böyle bir dille yüksek hakikatler ve ince meseleler nasıl anlatılır ve nasıl anlaşılır? Kelimeler konuşurken ve düşürken kullandığımız çok önemli bir vasıtadır.

Konular derinleştikçe ve inceldikçe kelimelerdeki farklılıklar dediğimiz “nüans”lar son derece önemli hale gelmektedir. Ayrıca terim haline gelmiş kelimelerin daha sade bir anlatımı diye bir şey söz konusu olamaz. Risalelerdeki kelimeler son derece özenle seçilmiş kelimeler ve asırlık İslamî kültürle yoğrulmuş ve terimleşmiş kelimelerdir. Bunu daha basit anlatacağım diye bu tür kelimeleri değiştirmek bırakın anlaşılmasını kolaylaştırmak daha da zorlaştıracaktır. Böyle terimsel anlamı olmayan kelimeler belki sadeleştirilebilir ama bunların sayısı da çok değil. Üstelik ben Bediüzzaman’la arama bir tercüman sokmak istemem.

Risale Nurlar gazete değil ve gazete gibi okunamaz. 3-5 ay lügat yardımı ile okunduktan sonra rahatlıkla yeterli seviyede anlayış kolaylığı sağlanır. İnsan basit bir ayakkabı tamircisi olmak için bile yıllarını veriyor. Kur’an’ın asrımıza bakan bir tefsiri olan Risale-i Nurları anlamak içinde birkaç ay lügatla çalışmak çok olmasa gerek. Üstelik bu çalışma sonucu ecdadın yazdığı birbirinden kıymetli dinî ve edebî eserlerle aramızdaki duvarlar kalkmış olacak.

Seviyemizi yükselteceğiz ve daha rahat anlama ve anlatma kabiliyetine kavuşacağız. Yani risaleleri kendi seviyemize indirmek değil risalelerin seviyesine çıkmaya çalışmak lazım.

Yine de “ne var yok bir anlayayım gerekirse okurum” diyenler bu konuda yapılmış sadeleştirme çalışmaları var onlara ulaşılabilir. Bizim kanaatımız, Risalelerdeki Kur’an ve iman hakikatlarını muhtaçlara ulaştırmak için yapılacak çalışma sadeleştirme değil, o hakikatları alıp günümüz türkçesi ve üslubu ile anlatan eserler hazırlamaktır. Tabii bu eserlerin Risalelerden kaynaklansa bile Risale olmadıklarını bilmek şarttır. Bu konuda da çalışma yapan değerli insanlar var.