***
DIŞARDA
Points: 17.393, Level: 84
Level completed: 9%,
Points required for next Level: 457
Overall activity: 99,5%
Achievements


Allah Hidayet versin
Allah Hidayet versin
Durdu Bahadır - Hidayet Esintileri
Çocukluğumuzdan beri hep duyduğumuz bir cümle; “Allah hidayet versin!” Hep duyarız ama gerçekte manası nedir bilemeyiz. Söyler geçeriz, üzerinde hiç düşünmeyiz ve önemsemeyiz. Dilimizde darbı mesel olmuş o kadar… Unutmuşuz veya unutturulmuş…
Bu cümle o kadar manidardır ki; bir dua, bir güzel dilek ve hoş bir temennidir. Sevgi tezahürüdür. Değer verdiğinizin göstergesidir. Sevdiğiniz kişinin, olmasını istediğimiz hâldir.
İnsanımızın en güzel özelliklerinden bir tanesi; birbirlerine güzel temennilerde bulunmasıdır. Allah’tan sevdiği insan için iyi şeyler dilemek, onun dostu olduğunu ona göstermektir. Bu bizim güzel bir hasletimizdir millet olarak. Şu güzel hasletimiz sözde kalmamalı taçlanmalıdır. Hidayet nedir ki hep sevdiklerimize Allah’tan isteriz, temenni ederiz?
“Hidayet” kelimesi, İslam âleminde genel anlamda “kurtuluş” manasında kullanılmaktadır. Ama bizim için önemli olan Allah’ın Kitabı’dır. Kur’ân-ı Kerim’de hidayetin manası nedir ona bakalım birlikte:
Rabbimiz Şûrâ–13 ve Ra’d-27'e göre Allah'a yönelenleri Kendisine ulaştırdığını ifade ediyor. Zumer-17'de ise, Allah'a yönelenlerin Allah'ın kulu olduğunu açıklıyor. Fatiha-5'te ise, sadece Allah'a kul olanları Sıratı Mustakîm’e ulaştırdığını bildiriyor.
Sıratı Mustakîm ise Nisâ-175’de: “Allah’a ulaştıran yol” olarak açıklanıyor. En’âm-88’de de; “İşte bu Allah’ın hidayetidir ki, kullarından dilediğini (yani hangi kul O’na ulaşmayı dilerse o kulu) Allah’a ulaştıran yol olan Sıratı Mustakîm’le hidayete erdirir.” buyuruyor.
Bu durumda, Allah’a ulaştıran yola iletilen kulların ruhları sonuçta Allah’a ulaşacaktır.
En’âm–87: “Onların atalarından ve zürriyetlerinden ve kardeşlerinden biz seçeriz ve onları Sıratı Mustakîm’e ulaştırırız.”
En’âm–88: “İşte bu Allah’ın hidayetidir ki, Allah kullarından dilediğini bununla (Sıratı Mustakîm’le) hidayete erdirir. Eğer onlar da şirke düşselerdi yaptıkları ameller boşa giderdi.” buyurulmaktadır.
Demek ki günlük hayatta sevdiklerimize Allah’tan temenni mahiyetinde söylediğimiz bu cümledeki “Hidayet” çok önemli bir kavrammış. Allah’ın hidayet etmesi, bizi Sıratı Mustakîm’ine ulaştırması imiş. Kimi Sıratı Mustakîm’ine ulaştırdı ise onun için kurtuluş ve göz aydınlığı imiş. Kazanmak ve kaybetmek için dünya denilen bu âleme geldiğimiz gerçeğinden hareketle, olmazsa olmazlarımızdanmış.
Âli İmrân–73, Bakara-120 ve Kehf-17’de Allahû Teâlâ, hidayetin Allah’a ulaşmak olduğunun altını çiziyor.
Âli İmrân–73: “...innel huda hudallah/…muhakkaki hidayet Allah’a ulaşmaktır.”
Bakara–120: “...inne hudallahi huvel huda/...Allah’a ulaşmak var ya, işte o hidayettir.”
Kehf–17: “...men yehdillahu fe huvel muhted ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ/...Allah kimi Kendisine ulaştırırsa o hidayete erer ve kim de dalâlette kalırsa onun için veli mürşid bulunmaz.” buyruluyor.
Yûnus–7, 8’de Allah, ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin ateşe gideceğini buyuruyor. Allah’a ulaşmayı dilemeden Allah’a ulaşmak mümkün olamayacağına göre, hidayet de Allah’a ulaşmak (ruhun Allah’a ulaşması) olduğuna göre, kişi Allah’a ulaşmayı dilemeden hidayete eremeyecektir, bu kesin bir ifade olarak karşımıza çıkmaktadır.
Allah’a ulaşmak isteyenlerin hidayete ereceği (yani Allah’a ulaşarak ateşe gitmekten kurtulacaklarını da) aşağıdaki âyetlerden öğreniyoruz.
Bakara–156, 157’de: “Onlara musibet isabet ettirdiğimizde; “biz Allah içiniz ve Allah’a ulaşacağız” derler, Allah’ın rahmeti de, salâvatı da onların üzerinedir, onlar hidayete erecek olanlardır.” denilmektedir.
Görülüyor ki: “Allah hidayet versin!” cümlesi, basit bir temenni değil, âhiret saadetini dünya hayatında kazanmanın olmazsa olmaz şartı imiş. Ecdadımız o kadar veciz hale getirmiş ki bu ifadeyi, bize düşen ise sadece “âmin” demek. Peki, âmin diyor muyuz? Onu da unutmuşa benziyoruz. Hep birlikte diyelim mi ne dersiniz?
“Ey Allah’ım! Hidayet; ölmeden önce ruhumuzu Sana ulaştırmakmış. Emanetin olan ruhumuzu Sana ulaştırmayı diliyoruz. Bizim de ruhumuzu sevdiğin kullar gibi Sana ulaştır ve kavuştur.” Âmin…
Rabbim cümlemize hidayet versin inşallah.
11 Ekim 2009 Pazar

dar vakitlerdeyim,bir uçurumun kenarında,
çığlığın yara ile buluştuğu yerdeyim,
tut beni ey hayat tut beni..
ha düştüm ha düşeceğim...