HOŞ GELDİN SEVGİLİ
Bu şiirde hüzün yok Bugün hüzün yok
bize Sultanlar Sultanı’nın doğduğu o geceyi
O benzersiz geceyi coşkuyla anıyoruz
Alem-i Ervah, bugün bizimle beraberdir
Melek-i Ala beraberdir bizimle
Ve şimdi biz meleklerle diz dize .
Rebi’ul-evvel ayının on ikinci gecesi, yer Mekke
Ebu Tâlib mahallesi Leyl çarşısı
Bir ev Abdulmuttalib’den oğlu Abdullah’a kalan
Bir hane şimdi Abdullah da yok, karanlık ve Hz. Amine
Üflesen sönecek gibi yıldızlar
Ve beklenen bir var, O.
Rebi’ul-evvel ayının on ikinci gecesi yıl 571
Nisan ayının yirmisi, günlerden Pazartesi
Ebu Talib mahallesinde saadetli bir ev, saadetli bir oda
Abdimenaf kızlarını andıran huriler dolaşıyor odada
Birinin elinde cam bir kase var içi şerbet dolu ama sanki kar
Hadi al, bu içecek cennet taamıdır
Al ve iç bu sana Allah’ın ikramıdır.
Ve yudumlanıyor şerbet Allah’ın adıyla
O anda beyaz bir kuş bembeyaz kanadıyla Hz. Amine’nin sırtını sıvazlıyor
Ve beklenen biri var O.
Rebi’ul-evvel ayının on ikinci gecesi
Vakit seher vakti, yıldızlara uzansan tutacaksın gibi
Hele biri var ki küçücük bir dolunay sanki
Bu onun yıldızı, ve bir nur denizi, O’nun denizi
Semave vadisi sular altında
Çünkü O geliyor
Çekilen ve kuruyan Save gölü sönen Mecusi ateşi
Çünkü O geliyor
Zincire vurulan şeytan göklerden kovuluyor
Kisra saraylarından çatırtılar geliyor, çünkü dünyaya O geliyor
Ve gökten inen üç melek ellerinde üç bayrak
Biri güneşin doğduğu yerde, biri battığı yerde güneşin
Diğeri Kabe’nin üzerinde müjdesini veriyor kainat güneşinin
Bu muştunun ardından kat be kat semalardan boşalıyor melekler
Allah’ın rahmeti üzerine olsun ey Nebi.
Ve bir nur doğdu ayın on dördü gibi
O doğdu, kalplere sürur doğdu
Gerçek oldu annesinin rüyası
Hz. İbrahim’in duası kabul oldu
Yerde ve gökte övülecek şan doğdu
Ümmetinin göz nuru Habib-i Zişan doğdu
Şimdi kaplasın onu bir ak bulut
Ve dolaştırsın melekler, doğuyu ve batıyı
Varlıklar onu birde suretiyle tanısın
Yusuf’u görüp de parmağını kesenler
Baksın bir kez O’na da yürekleri doğransın Hoş geldin ey ledün ilminin sultanı
Kabe’nin canı, dertlilerin dermanı,
Hoş geldin ey cihanın padişahı !
Kur’an’nın sırrı, irfan ehlinin şahı
Hoş geldin ey enbiyalar sultanı !
Cemal bahçesinin bülbülü
Kâinatın nazlı gülü,
Hoş geldin...
Rebi’ul-evvel ayının on ikinci gecesi
Yirmi birinci yüzyıl
Olanca genişliği ile yeryüzü
Ve efendiler efendisi gönüllerde doğmaya devam ediyor.
Ey Nebi Alemlere rahmet geldin
Sana sâlat ve selam Efendimiz
Hoş geldin...