5 sonuçtan 1 ile 5 arası

Konu: Osmanlı Savaşları ve Sonuçları

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 39.199, Level: 100
    Points: 39.199, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    BuRaK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    4.740
    Points
    39.199
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart Osmanlı Savaşları ve Sonuçları

    İSTANBUL'UN FETHİ


    Fatih Sultan Mehmed padişah olduktan sonra ilk iş olarak devamlı ayaklanma çıkaran Karamanoğlu Beyliğine karşı sefere çıktı. Karamanoğlu İbrahim Bey af diledi. Fatih İstanbul'un fethini düşündüğü için onu bağışladı.

    Fatih Sultan Mehmed büyük gayesini gerçekleştirmek için Macarlara Sırplara ve Bizanslılara karşı yumuşak davranıyordu. Amacı Haçlıların birleşmesini önlemek onları tahrik etmemek ve zaman kazanmaktı.

    Bin yıllık tarihinin sonuna gelmiş olan Bizans küçüle küçüle sadece İstanbul şehrinin sınırları içinde hüküm süren bir devlet durumuna düşmüştü. Ancak buna rağmen Bizans'ın varlığı Balkanlar'daki Türk hakimiyeti açısından tehlikeli oluyordu.

    Bizans İmparatorları Anadolu'daki çeşitli siyasi güçleri de Osmanlı aleyhine kışkırtmaktan geri kalmıyorlardı. Hatta zaman zaman Osmanlı şehzadeleri arasındaki taht kavgalarına karışıp devletin iç düzenini bozuyorlardı.


    YAPILAN HAZIRLIKLAR


    İstanbul'un Osmanlı Devleti'nin hakimiyeti altında girmesi ticari ve kültürel yönden önemli bir avantajın daha ele geçirilmesi demekti. Boğazlar tam anlamıyla kontrol altına alınacak ve bu sayede Karadeniz ticaret yolları ele geçirilmiş olacaktı. Karamanoğulları meselesini çözen Fatih Sultan Mehmed İstanbul'un fethi için gerekli hazırlıklara başladı.

    Devrin mühendislerinden Musluhiddin Saruca Sekban ile Osmanlılara sığınan Macar Urban Edirne'de top dökümü işiyle görevlendirildi. "Şahi" adı verilen bu topların yanında tekerlekli kuleler ve aşırtma güllelerin üretilmesi (havan topu) yapılan hazırlıklar arasındaydı. Yaptırılan bu büyük toplar İstanbul'un fethedilmesinde önemli rol oynadı.

    Yıldırım Bayezid'in İstanbul kuşatması sırasında yaptırdığı Anadolu Hisarının karşısına Rumeli Hisarı (Boğazkesen) inşa edildi. Bu sayede Boğazlar'ın kontrolü sağlanacak deniz yoluyla gelebilecek yardımlara karşı tedbir alınmış olacaktı. 400 parçadan oluşan bir donanma inşa edildi. Turhan Bey komutasındaki bir Osmanlı donanması Mora'ya gönderildi ve İstanbul'a yardım gelmesi engellendi.

    Eflak ve Sırbistan ile var olan barış antlaşmaları yenilendi. Macarlarla da üç yıllık bir antlaşma yapıldı. Osmanlıların bu hazırlıkları karşısında Bizanslılar da boş durmuyordu. Surlar sağlamlaştırılıyor ve şehre yiyecek depolanıyordu. Ayrıca Bizans İmparatoru Konstantin Haliç'e bir zincir gerdirerek buradan gelecek tehliaaai önlemeye çalıştı.

    Aynı zamanda Haçlı dünyasından yardım isteniyor Papa ise yapacağı yardım karşısında Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleştirilmesini istiyordu. Ancak Katoliklerden nefret eden Ortodoks Rumlar Roma kilisesine bağlanmak istemiyor "İstanbul'da Kardinal Külahı görmektense Türk Sarığı görmeye razıyız" diyorlardı.


    KUSATMA VE SAVAS

    Fatih Sultan Mehmed hazırlıklar tamamlandıktan sonra Bizans İmparatoru Konstantin'e bir elçi göndererek kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istedi. Fakat İmparatordan gelen savaşa hazırız mesajı üzerine İstanbul'un kara surları önüne gelen Osmanlı ordusu 6 Nisan 1453'de kuşatmayı başlattı. Osmanlı donanması ise Haliç'in girişinde ve Sarayburnu önünde demirlemişti. Ordu merkez sağ ve sol olarak üç kısma ayrıldı. 19 Nisan'da yapılan ilk saldırıda tekerlekli kuleler kullanıldı ve bu saldırı ile Topkapı surlarından burçlara kadar yanaşıldı.

    Osmanlı Ordusundaki er sayısı 150.000 ile 200.000 arasındaydı. Bu kuvvetlere Rumeli ve Anadolu beylerine bağlı çeşitli kuvvetler de katılmıştı.

    Çok şiddetli çarpışmalar oluyor Bizanslılar şehri koruyan surların zarar gören bölümlerini hemen tamir ediyorlardı.

    Venedik ve Cenevizliler de donanmalarıyla Bizans'a yardım ediyorlardı. Fatih Sultan Mehmed Osmanlı donanmasının kuşatma sırasında yeterince kullanılamadığını ve bu yüzden kuşatmanın uzadığını düşünüyordu. İstanbul'un Haliç tarafındaki surlarının zayıf olduğu biliniyordu. Bizans bu bölgeye zinciri bu nedenle germişti. Yüksekten atılan taş gülleler Bizans donanmasından bazı gemileri batırmıştı fakat bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesi kesin olarak gerekliydi.

    Fatih Sultan Mehmed İstanbul'un fethedilmesini kolaylaştıracak önemli kararını verdi. Osmanlı donanmasına ait bazı gemiler karadan çekilerek Haliç'e indirilecekti.

    Tophane önündeki kıyıdan başlayıp Kasımpaşa'ya kadar ulaşan bir güzergah üzerine kızaklar yerleştirildi. Gemilerin kızakların üzerinden kaydırılabilmesi için Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı sade yağ ve domuz yağı alınarak kızaklar yağlandı. 21-22 Nisan gecesi 67(yada 72) parça gemi düzeltilmiş yoldan Haliç'e indirildi.

    Haliç'teki Türk donanmasına ait toplar surları dövmeye başladı. Ciddi çarpışmalar cereyan etti. Bundan sonraki günlerde top savaşı ok tüfek atışları lağım kazmalar büyük ve hareketli savaş kulelerinin surlara saldırıları devam etti.

    Kuşatmanın uzun sürmesi ve kesin başarıya ulaşılamaması askerler arasında endişe yarattı. Ancak İstanbul'u her ne şartta olursa olsun almaya kararlı olan Fatih Sultan Mehmed kumandanların ve alimlerin de bulunduğu bir toplantı düzenledi. Cesaretlendirici bir konuşma yaptıktan sonra 29 Mayıs'ta genel saldırının yapılacağına dair kararını açıkladı.

    Çarpışmalar sırasında Bizans'ı koruyan surlar üzerinde kapatılması mümkün olmayan gedikler açılmaya başlamıştı. Surlar içerisine küçük sızmalar oluyor ancak geri püskürtülüyordu. İlk defa Ulubatlı Hasan ve arkadaşlarının şehit olmak pahasına tutunmayı başardıkları İstanbul surları artık direnemiyordu. 53 gün süren ve 19 Nisan 6 Mayıs 12 Mayıs ve 29 Mayıs'ta yapılan dört büyük saldırıdan sonra Doğu Roma İmparatorluğu'nun 1125 yıllık başkenti olan İstanbul 29 Mayıs 1453 salı günü fethedildi.


    FETIHIN SONUCLARI

    İstanbul'un fethi çok önemli sonuçları da beraberinde getirdi. Fatih Sultan Mehmed İstanbul'un fethinden sonra batıdaki hakimiyeti pekiştirmek sınırları genişletmek İslam'ı en uzak yerlere kadar yaymak ve Hıristiyan birliğini bozmak amacıyla Avrupa üzerine bir çok seferler düzenledi.

    Sırbistan (14541459) Mora (1460) Eflak (1462) Boğdan (1476) Bosna-Hersek Arnavutluk Venedik (1463-1479) İtalya (1480) ve Macaristan seferleriyle Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'daki hakimiyetini pekiştirdi.

    Sırbistan Krallığı tamamen ortadan kaldırılıp Osmanlı sancağı haline getirildi Mora tamamen fethedildi Eflak Osmanlı eyaleti yapıldı Bosna tekrar Osmanlı hakimiyetine alındı Arnavutluk ele geçirildi. 16 yıl süren Osmanlı-Venedik Deniz Savaşları sonunda Venedik barış imzalamayı kabul etti. İtalya'ya yapılan sefer sırasında Roma'nın fethi açısından çok önemli bir merkez olan Otranto fethedildi ancak Fatih Sultan Mehmed'in ölümü üzerine kaybedildi.
    :rolleyes:

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 39.199, Level: 100
    Points: 39.199, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    BuRaK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    4.740
    Points
    39.199
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart Cevap: Osmanlı Savaşları ve Sonuçları

    1. BALKAN SAVASI


    1789 Fransiz Ihtilâlinin dünyaya yaydigi Milliyetçilik akimi neticesinde imparatorluklar dahilinde bulunan milletler bagimsizlik için harekete geçmisler ve bazi devletlerin destek ve yardimlari ile ayaklanmislardir. Osmanli tarihinde XIX. yüzyil bu tür ayaklanmalar dönemidir. Balkan yarimadasinda çok çesitli millet yasadigi için milliyetçi ayaklanmalar en fazla burada meydana gelmistir.
    Balkanlarda çikan ayaklanmalari daha çok XVII. yüzyilda gelismeye basliyan ve en büyük gayesi Baltik denizine ve özellikle Akdenize çikmak olan Rusya kiskirtiyordu. Akdenize inmek için önce Karadeniz'i sonra Istanbul ve Çanakkale bogazlarini ele geçirmesi gerekiyordu. Iste Rusya bu gayeye ulasmak için her yola bas vurmaktan geri kalmamistir. Bu yollardan biri de irk ve din bakimindan akraba oldugu Balkan Prensliklerini alet olarak kullanip bu genç devletleri Osmanli Devletinin varligini sona erdirmeleri için kiskirtmakti. Osmanlilar Trablusgarp'ta savasirlarken Sirbistan'in baskenti Belgrat'taki Rus elçisi harekete geçerek Balkanlarda Osmanli Devletinin elinde kalan son toprak parçalarinin Sirbistan ile Bulgaristan arasinda paylasilmasi için tesebbüste bulundu. Neticede iki devlet arasinda bir ittifak imzalatmaya muvaffak oldu. Kisa bir süre sonra bu ittifaka Karadag ve Yunanistan da katildi. Böylece Balkanlarda Osmanli Devletine karsi harekete geçme hazirliklari tamamlanmis oldu.

    Bu sirada Türk ordusu subaylari iki partiye ayrilmis ve hükümet Ruslarin Balkanlarda savasa müsaade etmiyecegi hususundaki yalan teminatina inanmisti. Sofya elçiliginden hariciye Nâzin olan Asim Bey de 15 Temmuzda meclis-i Mebûsan'da: "Balkanlardan imanim kadar eminim" tarihi cümlesini ihtiva eden bir nutuk söyliyerek harb ihtimalinin bulunmadigini iddia etmisti. Ayrica Âsim Beyin yerine gelen yeni Hariciye Nâzin Ermeni Gabriel Noradingiyan da Rusya'nin teminatinin kesin oldugunu hükümete bildirmisti. Bu inandirici teminatlar neticesinde Rumelindeki en iyi 120 tabur asker terhis edilmisti.

    Balkan devletleri ittifaktan sonra Osmanli Devletine isteklerini bildirdiler. Bu ittifaktan haberi olmayan Ittihatçilar savas için yüksek ögrenim talebesini kiskirtarak Babiâli önünde "Harb" diye bagirtmis ve hükümet aleyhinde nümayis yaptirmislardi. Harbin kolay geçecegini zannediyorlardi. Halbuki müttefikler Türkiye'ye karsi uygulayacaklari savasi ve taksim projelerini en ince teferruatina kadar tesbit etmislerdi.

    8 Ekim 1912'de Karadag Prensligi Osmanli Devletine savas açti. 18 Ekimde Osmanlilar Bulgaristan Sirbistan birkaç gün sonra da Yunanistan ile savasa girdi.

    Ikmal ve Levazim Teskilâtinin çok bozuldugu Osmanli ordusu seferberligini çok geç yapabildi. Terhis edilip Anadolu'ya gönderilen 120 taburu savasin sonunda bile yeniden silâh altina alamadi.

    Bulgaristan'a karsi çikacak kuvvetler 5 kolordu halinde "Sark Ordusu" namiyla toplandi ve I. Ferik Abdullah Pasa'nin kumandasina verildi. Edirne mevkiindeki bagimsiz kuvvetler Sükrü Pasa'nin emrindeydi. Yunanistan'a karsi Selanik'te bir kolordu ve Yanya kalesindeki kuvvetler birakilmisti. Karadag'a karsi kuvvetler Iskodra kalesinde toplanmisti. Sirbistan'a karsi Makedonya'yi "Garb Ordusu" kumandani müstakbel sadrazam Birinci Ferik Ali Riza Pasa savunacakti.

    Savasi idare kabiliyetinden mahrum Nâzim Pasa'nin hiçbir hazirligi olmayan orduyu hemen Bulgarlara karsi taarruza geçirmesiyle hezimet basladi ve artik arkasi alinamadi. Osmanli ordulari Bulgarlara karsi bütün Trakya'yi birakarak Çatalca'ya kadar çekilmek zorunda kaldigi gibi Sirbistan'a karsi Kumova'da yenilmisti. 6 Kasimda Prevezeyi alan Yunanlilar Veliahd Konstantin idaresindeki büyük kuvvetlerini Selanik üzerine gönderdiler. Selânik'i savunmakla görevli jandarma pasasi Tahsin Pasa tek silâh atmadan muazzam kolordusunu bütün silâhlari ile beraber yunanlilar'a teslim etti. Sultan II. Abdülhamîd Hân devrinde ihtilas (devlet malini zimmetine geçirmesi) suçu tesbit edilmis olan bu Tahsin Pasa o devirde menküb (rütbe ve haysiyetten düsmüs) oldugu gerekçesiyle Selanik kolordusunun basina getirilmisti. Bütün Kuzey Arnavutluk da Sirp-Karadaglilar tarafindan isgal edildi.

    Selânik'in düsmesinden 8 gün önce artik "Hakan-i mahlu" veya "Hakan-i sabik" diye anilan Sultan II. Abdülhamid Han Istanbul'a getirilmisti. Sultan Abdülhamid Hân-i Selanik'ten almaya nazirlardan Vezir Damat Germiyanoglu Arif Hikmet ve Dâmâd Çavdaroglu Mehmed Serif Pasalar gitmislerdi. Sultan Abdülhamid Hân muhafizlarinin yaninda ikisi de bilgin ve degerli eserler sahibi dâmâdlariyle konusmasi meshurdur. Gazete okumasi yasak oldugu için kulaktan aldigi bilgi disinda siyasî durumu etrafli sekilde bilmeyen "Sabik Hakan" 4 Balkan devletinin ittifakina ve bu ittifakin haber alinmamasina hayret etmistir. Makedonya'da kiliseler meselesinin Ittihatçilar araciligi ile ortadan kaldirildigini ögrenince Balkanlarin ittifakini bununla izah etmis fakat ittifakin ögrenilmemesi karsisinda elçilerin ataselerin ne is yaptiklarini sormustur. "Allah bu hallere sebep olanlarin Kahhar ismiyle kahretsin devleti batirdilar" diye büyük teessürle gemiye binmistir.

    Selânik'i ele geçiren Yunanlilar daha sonra Ege adalarindan Bozcaada Limni Somatraki ve Tasoz adalarini isgal ettiler.

    3 Aralik 1912'de imza edilen ateskes anlasmasi (mütareke) ile silâhli çatisma durmus oldu. Balkan devletleri ile Osmanli Devleti arasinda Antlasma 30 Mayis 1913'de Londra'da imzalanmistir. Bu baris antlasmasi ile Osmanli Devleti Ege adalarinin durumunun tayinini ve Arnavutlugun sinirlarinin çizilmesi isini büyük devletlere birakmakta Girit'i hukuken Yunanistan'a terketmekte ve Midye-Enez hattinin batisinda kalan topraklari da Balkan devletlerine birakmakta idi. Bu çizilen sinirla kendisini kahramanca savunan fakat yiyecek sikintisindan son derece muzdarib duruma düsmesi sebebi ile düsen Edirne Bulgaristan'a geçiyor. Bulgaristan Kavala ile Dedeagaç arasindaki topraklari alarak Ege denizine ulasiyordu.

    2.500 yillik Türk tarihinin büyük felâketlerinden biri olan Balkan savasinda Türkler Anadolu'dan sonra ikinci anayurt haline gelmis olan Rumeli'ni biraktilar. Bu Rumeli 550 yildir Türk yurdu idi. Birçok bölgede Türkler ezici ekseriyet halinde idiler. Türkiye hemen hemen bir Avrupa devleti olmak durumundan çikti.

    93 Harbinde görülen göç ve göçmen felâketinin daha siddetlisi Balkan harbinde cereyan etti. Yüzbinlerce Türk herseylerini birakarak eriye eriye Istanbul'a eristiler ve Anadolu'ya dagildilar. Balkanlarin bilhassa Bulgarlarin yaptiklari zulüm tüyler ürpertici oldu. Onbinlerce sivil Türk kadin ihtiyar çocuk ve bebekler dahil olmak üzere her türlü iskencelerle dograndi.
    :rolleyes:

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 39.199, Level: 100
    Points: 39.199, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    BuRaK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    4.740
    Points
    39.199
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart Cevap: Osmanlı Savaşları ve Sonuçları

    1.DÜNYA SAVAŞI

    1914-1918 senelerinde Ingiltere Rusya ve Fransa'nin yer aldigi îtilâf devletleriyle aralarinda Osmanli Devleti'nin de bulundugu Almanya Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'dan meydana gelen ittifak devletleri arasinda meydana gelen ve Harb-i umûmi diye de bilinen savas.
    1789'dâ meydana gelen Fransiz ihtilâli ve çeyrek yüzyil süren ihtilâl savaslari on dokuzuncu yüzyil içinde bir takim siyâsî ekonomik ve sosyal gelismelere sebeb oldu. Ihtilâlin ortaya çikardigi fikirler ve içtimaî müesseseler devletlere oldugu kadar milletlerin davranislarina da yeni bir istikâmet verdi. Bu gelismeler devletler arasi münâsebetlerin de yeni bir çerçeve içinde olmasina yol açti. Liberalizm ve milliyetçilik hareketlerinin çikmasi Italya ve Almanya'nin birliklerini kurmasini sagladi. Almanya ve Italya devletler arasi münâsebetlerde büyük devlet olarak yeralmak istediler. Bu hareketler Avrupa' da yeni bloklarin ortaya çikmasina ve bunlarin birbirleriyle çatismasina yol açti. Bloklar arasindaki gerginlik karsilikli silahlanmalara sebeb oldu. Bu gelismeler Balkanlarda milliyetçilik akimlarinin gelismesine ve Osmanli Devleti himayesindeki Balkan milletlerinin kaynasmasina sebeb oldu.

    Alman basbakani Bismark'in Alman Imparatorlugu'nu kurmak için uyguladigi baris siyâsetidevletler arasindaki rekabeti arttirdi. On dokuzuncu asirda meydana gelen sanayilesme ve sömürgecilik faaliyetleri diplomatik münâsebetlerin alaninin Avrupa'dan Afrika ve Uzakdogu Asya'ya kaymasini sagladi. Almanya'nin denizlerde ve sömürgelerde Ingiltere ile rekabete yönelmesi dünyâ pazarlarini ele geçirmeye çalismasi ve askerî yönden güçlenmesi diger devletler gibi Ingiltere'yi de endiseye sevk etti. Nitekim Almanya 1890'dan sonra tâkib ettigi politika ile Güney dogu Avrupa ve ön Asya'yi etkisi altina aldi. Afrika ve Uzakdogu'da girisimlerde bulunmaya basladi. Böylece Almanya Ingiltere için denizlerde güçlü bir râkib Avrupa'da da dengeyi bozan bir güç hâline geldi. Bu da Ingiltere' nin güvenligi Hindistan yolu ve deniz asiri çikarlari yönünden çok tehlikeliydi. Almanya'nin gücünün ve etkinliginin azaltilmasini isteyen ingiltere Almanya'yi ezmek için çesitli tedbirlere basvurdu.

    Fransa da yâni basinda güçlü bir Almanya'nin bulunmasindan endise ediyordu. 1870'deh beri Almanya'dan Alsace-Loren'i ele geçirmek ve intikam almak istiyordu. Çikabilecek bir savasta müttefikleri ile birlikte Almanya'yi parçalamanin hesabini yapiyordu.

    Rusya ise bati sinirlarinda birgüç olarak beliren Almanya'nin Dogu Avrupa'daki panislavist emellerine set çekmesinden endise ediyordu. Bu sebeble Almanya'yi yikarak ve ona dayanan Avusturya-Macaristan Imparatorlugunu parçalayarak bu tehliaaai ortadan kaldirmak bütün Slavlari Rus hâkimiyeti altina alabilmek gayesini güdüyordu. Ayrica Ingiltere'nin karsi çikmasindan dolayi bir türlü alamadigi Istanbul ve bogazlari Ingiltere ve Fransa'nin müttefiki olmasindan faydalanarak ele geçirmek ve sicak denizlere açilmak emelindeydi.

    Bütün bu gelismelerin hedefi olan Almanya ise ekonomik ve siyâsî yönden dünyâda daha etkin hâle gelmek istiyordu özellikle doguya dogru genislemek ve yeni pazarlar ele geçirmek emelindeydi. Avrupa'nin gittikçe güçten düsen devleti Avusturya-Macaristan Imparatorlugu ise kendisine en büyük zararin panislavizmden gelecegini biliyordu. Rusya'nin destegi ve kiskirtmasiyla harekete gecen büyük iddialar pesinde kosan Sirbistan'i ortadan kaldirarak doguya dogru genislemek ve Rus etkisini Balkanlardan uzaklastirmak istiyordu.

    Italya ise Almanya ile ittifak içinde bulunmasina ragmen gizlice Fransa ile anlasmisti. Gayesi Avusturya'nin hâkimiyeti altinda kalan Italya topraklarini kurtararak Akdeniz ve çevresinde yeni sömürgeler elde etmekti.

    Büyük devletlerin hepsi bir harbin çikmasinda kendi çikar ve emelleri açisindan fayda görmekte ve harbin çikmasi için zahirî sebebler aramaktaydilar.

    Avrupa'da Almanya Avusturya-Macaristan ve Italya'dan meydana gelen üçlü ittifak ve Ingiltere Fransa ve Rusya'dan meydana gelen üçlü îtilaf bloklarinin kurulmasi ve savas hazirliklarinin devam ettigi sirada Osmanli Devleti ittihâdcilarin tesvik ve tahrikiyle girdigi Balkan harbinden maglûb çikmis pek çok vatan topragini kaybetmis düzenli ve disiplinli ordulari daginik bitkin ve teçhîzâtsiz olup perisan bir hâldeydi. Çikacak bir harbe girmeye maddî gücü ve tahammülü olmadigi gibi böyle bir harbe girmeyi gerekli kilacak birsebeb de yoktu.

    28 Temmuz 1914 günü Avusturya-Macaristan veliahdi Arsidük Fransuva Ferdinand'in Saraybosna'da bir Sirpli tarafindan öldürülmesi üzerine Avusturya Sirbistan'a agir bir ültimatom verdi ve harb ilân ettigini bildirdi. Rusya Sirbistan'in Almanya da Avusturya'nin yaninda harbe girdi. Böylece bir hafta içinde Avrupa dünyâ çapinda bir harbe sürüklendi. Almanya Rusya'ya Rusya'nin müttefiki olan Fransa da Almanya' ya savas ilân etti. Fransa'yi ezmek ve ardindan Rusya üzerine yürümek üzere hazirlanan Almanya' nin Belçika'dan geçmesi gerekiyordu. Belçika geçis izni vermeyince Almanya Belçika'ya savas îlân etti. Fransa ve Rusya' nin müttefiki olan Ingiltere de bu sirada Almanya ve Avusturya'ya savas ilân etti. Belçika'ya giren Almanlar hizla Fransa üzerine yürüdüler ilk anda geri çekilen Fransizlar Marne nehri üzerinde kuvvetli bir savunma hatti kurdular. Bu hatti yaramayan Almanlar dogu cephesine dönüp Ruslari iki defa maglûb ettiler. Avusturya ise hiç bir basari saglayamadigi gibi Ruslara da yenildi. Galiçya Ruslar tarafindan isgal edildi. Denizlerde Ingiltere ile Almanya arasinda meydana gelen iki savasin ilkini Almanlar digerini ise Ingilizler kazandi.

    Bu arada Almanya'nin Uzakdogu'da yayilmasini istemeyen Japonya 23 Agustos 1914'de Almanya'ya savas îlân ederek itilâf devletlerinin yaninda yer aldi.

    Trablusgarb ve Balkan savaslarindan yenik çikan Osmanli Devleti ordu ve donanmasini islâha çalismasi yaninda bloklara ayrilmis Avrupa'da kendisini siyâsî yalnizliktan kurtarma tesebbüslerine giristi. 23 Ocak 1913'de düzenledikleri Bâb-i âlî baskiniyla iktidari ele geçiren Ittihâd ve Terakkî firkasinin ileri gelenlerinden olan Cemâl Pasa Fransiz dostlugundan faydalanarak Osmanli Devleti'ni îtilâf devletleri safina sokmak istediyse de netice alamadi. Çünkü Osmanli Devleti'nin itilaf devletleri yaninda yer almasi Fransa ve Ingiltere'nin müttefiki olan Rusya' nin isine gelmiyordu itilâf devletleri arasinda yer alma tesebbüsleri neticesiz' kalan Ittihad ve Terâkki ileri gelenleri Enver Pasa'nin Alman hayranligi sebebiyle Almanya'nin yaninda yer almak için tesebbüse geçtiler. Harbin baslamasindan bes gün sonra 2 Agustos 1914'de sadrâzam Saîd Halim Pasa harbiye nâziri Enver Pasa dâhiliye naziri Talat Pasa ve Meclis-i meb'ûsân reisi Halil beylerden meydana gelen dörtlü grup Fransa tarafdâri olan Cemâl Pasa ile diger vükelâ ve Meclis-i meb'ûsânin haberi olmadan Osmanli-Alman ittifakini imzaladilar. Daha önceki bütün harbler Meclis-i meb'ûsân ve hey'et-i vükelâdan baska sarayda toplanan fevkalâde harb meclisinin karariyla ilân edilirdi. Birinci dünyâ harbine girisin ilk basamagi olan bu ittifak andlasmasi pâdisâhtan bütün meclislerden ve yetkililerden gizli olarak imzalanmak suretiyle Osmanli Devleti' 'nin yikilisi hazirlandi. Hiçbir millî menfeat saglamayan fakat pek çok yükümlülükler getiren bu ittifak andlasmasinin imzalanmasindan sonra ihtiyat tedbiri olarak ertesi günden baslamak üzere seferberlik ilan edildi. Harb hazirliklarina vakit bulabilmek için zahiri olarak tarafsizligini ilân eden Ittihâd ve Terakki 11 Agustos Sali günü Goeben ve Breslau isimli Alman zirhlilarinin ingiliz takibinden kurtulmak üzere Çanakkale bogazindan girmelerine müsâde etti.

    Bu Alman zirhlilarinin Çanakkale bogazindan içeri girmesinden ise sadrazamin kabinenin Meclis-i meb'ûsânin hey'et-i vükelânin ve Enver Pasa haricindeki diger Ittihâd ve Terakki ileri gelenlerinin de haberi olmadi. O günün aksami Saîd Halim Pasa' nin yalisinda toplanan Encümen-i veküleâya biraz geç gelen harbiye nâziri Enver Pasa içeri girerken gülerek "Bir oglumuz dünyâya geldi" dedi. Hemen îzâh ederek Alman gemilerinin Ingiliz takibinden kurtarmak için içeri alinmalarini kendisinin emrettigini söyledi. Bu suretle Enver Pasa Almanya'nin Türkiye'yi istedigi zaman harbe sokacak bir vaziyete gelmesini te'min etmek gibi târihin hiç bir zaman affetmiyecegi bir cinayeti tek basina isledigi gibi faciaya ses çikarmayan arkadaslari da suç ortakligini kabul etmis oldular.
    :rolleyes:

  4. #4
    ***
    DIŞARDA
    Points: 39.199, Level: 100
    Points: 39.199, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    BuRaK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    4.740
    Points
    39.199
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart Cevap: Osmanlı Savaşları ve Sonuçları

    Bütün bu gelismelere ragmen Osmanli Devleti'nin tarafsiz oldugunu kabul eden itilâf devletleri Osmanli Devleti'nin tarafsiz kalmasini ve harbe girmemesini saglamak için gayret sarfettiler. Fransa ve Ingiltere büyükelçileri sadrâzami ziyaret ederek protesto notasi verdiler.

    Itilâf devletlerinin bu tesebbüsleri karsisinda hükümet Alman sefirine müracaat ederek bir müddet gemilerin silâhtan arindirilmasini istediyse de vaziyete hâkim olan Alman sefîri hükümetin bu istegini kesin olarak reddetti. Alman sefirinin bu davranisi üzerine Saîd Halîm Pasa'nm yalisinda toplanan Encümen-i vükelâ Alman zirhlilarini Osmanli Devleti tarafindan satin alinmis gibi göstermeye karar verdi Itilâf devletleri bu hayalî satis oyununa inanmamis olmakla beraber Osmanli Devleti'nin tarafsizligini te'min için inanmis göründüler. Gemilerin Alman mürettebattan arindirilmasini istedilerse de bu istekleri kabul edilmedi. Alman gemilerinin birincisine Yavuz ikincisine de Midilli adi verildi. Biraz sonra da donanma baskumandanligina Alman filo kumandani Amiral Souchon (Suson) Pasa tâyin edildi. Böylece tarafsiz kalmaya giden bütün yollar kapatildi.

    Almanya dogu Avrupa'daki Rus kuvvetlerinin bir kismini üzerinden atabilmek için Osmanli Devleti'nin bir an önce harbe girmesini istiyordu. Enver Talat ve Cemâl Pasa disindaki diger Osmanli idarecileri ise devletin mali ve askerî durumunun iyi olmadigini ileri sürerek harbe girisin geciktirilmesini istiyorlardi. Fakat ittihadcilarin Balkan harbinde halk üzerinde biraktiklari kötü hâtiralarin silinmesini isteyen böylece binde bir ihtimâlle de olsa ulasilacak bir Alman zaferinden sonra kendi ikbâllerinin daha parlak olacagini zanneden gerçekte ise sâdece Alman ordularinin üzerinde bulunap Avrupa' daki yükünü hafifletmek isteyen harbiye naziri Enver Pasa ve kabinenin bâzi üyeleri devletin bir an evvel savasa girmesini istiyorlardi. Netîcede Enver Pasa'nin izniyle amiral Souchon donanmayi alarak 29-30 Ekim 1914 gecesi Karadeniz'e çikti. Odesa ve Sivastopol gibi Rus limanlarini bombaladi. Böylece fiilen harbe giren Osmanli Devleti'ne karsi îtilâf devletleri harb îlân ettiler.

    Gerek Almanya gerekse Itti-hâd ve Terakkî ileri gelenleri Rusya ve Ingiltere'nin hâkimiyeti altinda bulunan veya sömürgesi olan müslümanlari ayaklandirarak bu iki devlete gaile çikaracaklarini ümid etmislerdi. Ancak çesitli sebeblerle beklenen netice alinamadi. Harbin basladigi ilk zamanlarda tarafsizligini îlân eden Italya Ingiltere ve Fransa' nin bâzi vâdlerde bulunmasi üzerine 20 Mayis 1915'de Avusturya' ya Agustos 1915'de de Almanya ve Osmanli Devleti'ne karsi savas îlân ettigini bildirerek itilâf devletleri yaninda yer aldi. ikinci Balkan savasinda kaybettigi topraklari geri almak isteyen Bulgaristan da 6 Eylül 1915'de Almanya ve Avusturya ile imzaladigi andlas-malar geregince Sirbistan'a karsi savasa girdi.

    Osmanli Devleti'nin fiilen harbe girmesinden sonra itilâf ve ittifak devletleri degisik cephelerde savasmaya basladilar.

    1 Kasim 1914'de Ruslarin Dogubâyezîd'den sinirimiza tecâvüz etmeleri ile Kafkas cephesi açildi. Ruslar ilk iki muharebede maglûb edildi ise de tâkib edilip atilamadi. "Dondurucu kista taarruz dogru olmaz. Ilkbahara te'hir edelim" tavsiyelerine ehemmiyet vermiyen Enver Pasa'nin bizzat idare ettigi Sarikamis harekâtinda dondurucu kisin da etkisiyle en kiymetli ordu birliklerimiz imha edildi. Ruslar 1915'e kadar Van Mus Bitlis 1916'dan sonra Erzurum Erzincan Trabzon Bayburt Gümüshane'yi zabt ederek Sarkî Anadolu'yu ellerine geçirdiler.

    1 Kasim 1914'de Ingilizlerin Süveys'te Akabe'yi bombardiman etmeleri üzerine Filistin-Sûriye cephesi açildi. Bahriye naziri Cemal Pasa'nin basinda bulundugu ve büyük hayâllerle 1915'de yapilan kanal harekâti iki defa basarisizlikla neticelendi.Bu bölgeye gönderilen ordumuz zayiat vererek Gazze'ye çekildi. 1917*de meydana gelen üç Gazze savasinin ikisini ordularimiz kazandi ise de üçüncüsünde yenildi. 1918 Nablus meydan muharebesinde de Ingilizlerin oyunlarina aldanan bedevilerin ihaneti neticesinde yenildi. Neticede Suriye. Filistin Sam Haleb ve Beyrut elimizden çikti.

    Ingilizlerin 1 Kasim 1914'de Basra körfezine asker çikarmalari ile Irak cephesi kurulmustu. Umûmi kumandanliga tâyin edilen Süleyman Askerî Bey ingilizlere maglûb oldu ve civar yerler düsman eline geçti. Albay Halil Bey'in Küt zaferini kazanmasina ragmen bundan istifâde edilemedi ingilizlerin bu havalideki askerleri tamamen temizlenmeden Iran seferine girisilip kuvvetler dagitildi. Bundan istifâde eden düsman takviye kuvvetleri alarak 11 Mart 1917'de mukavemet görmeden Bagdad'i ele geçirdi. Sehrin düsüsü ile Irak bölgesi de elimizden çikti.

    Birinci Dünyâ savasi esnasinda Çanakkale'de de çok mühim savaslar oldu. Gauben ve Breslau gemilerinin Osmanlilara siginmasindan sonra düsman Çanakkale üzerine yüklendi. 1915'den sonra Çanakkale'de meydana gelen savaslar sehamet destanlari ile doludur. Kirte Zigindere ve Anafartalar Kocaçimen Conkbayiri Kanlisirt Kirtetepe Kanlitepe Aslantepe muharebeleri cereyan etti. Düsmanlar muvaffak olamayacaklarini anlayinca belli etmeden gizlice çekilmeye basladilar ve 1916 Ocagi'nda tamamen çekilip gittiler.

    Türk milletinin târihinde ayri bir önem tasiyan ve 9 aya yakin süren Çanakkale muharebelerinde 250.000 kadar sehîd verilmis yeni yetisen bir nesil burada erimistir. Neticede Türk cesareti Ingiliz sogukkanliligini Türk azmi Ingiliz inadini ve Türk vatanseverligi Ingiliz gururunu yenmis sanli târihimize "Çanakkale geçilmez" ibaresini yazdirmistir.

    Avrupa'da durumun îtilâf devletleri lehine gelistigini gören Romanya da bâzi topraklar elde edebilecegini düsünerek 28 Agustos 1916'da itilâf devletlerinin yaninda harbe girdi.

    Denizlerde de savaslar oldu. Yavuz ve Midilli gemilerinin Rus sahillerini bombardiman etmelerinden sonra Ruslar da Trabzon'u bombaladilar Ingilizler Gazze ve Iskenderun limanlarini donanmamiz Batum'u bombardiman etmisti. Kanal'da Gazze'de Suriye ve Çanakkale muharebelerinde Ingilizler tayyareden de istifâde ettiler.
    :rolleyes:

  5. #5
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.004, Level: 55
    Points: 7.004, Level: 55
    Level completed: 27%,
    Points required for next Level: 146
    Level completed: 27%, Points required for next Level: 146
    Overall activity: 16,7%
    Overall activity: 16,7%
    Achievements
    kuzat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Nov 2010
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    904
    Points
    7.004
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    15

    Standart Cevap: Osmanlı Savaşları ve Sonuçları

    Ouincy wright isimli bir yazarın"savaş üzerine bir inceleme"isimli kitabın da belirttiğine göre Osmanlı İmparatorluğunun 1450-1900 yılları arasında,her elli yılın ortalama 30.5 yılını savaşlarda geçirdiğini yazmıştır.

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •