***
DIŞARDA
Points: 39.199, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Tesettür Namahremin iştihasını açmamalı.
Bediüzzaman Hazretleri Tesettür Risalesinde kadının tesettürünüm namahremin iştihasını açmayacak ve tecavüzüne, tacizine meydan vermeyecek bir tarzda bir nevi kala ve siper hükmünde olması gerektiğini ihtar etmektedir. Halbuki bugün tesettürlü olduğunu iddia eden bayanların yüzde doksan dokuzunun tesettürü bu tarife uymamaktadır. Tesettürleri ile erkeklerin,dikkatlerini arzularını ,şehevilerini kapatmaktan ziyade namahremlerin şehevi iştahasını kabarttıkça kabartıyor, arzulu iştahasını açtıkça açıyorlar..çünkü bir kadında namahremin iştihasını açacak o kadar avret yerleri var ki bazen araştırmacıların tesbitiyle bir hareketinde yüzlerce cinsel mesaj dağıtacak bir yapısı mevcuttur.
Örneğin başı kapalı yüzü açık bir bayanın yüzünde namahremin iştihasını açan ve kabartan o kadar şey var ki, mana yüklü, bakışlar, allı yanaklar. Güllü dudaklar. Tatlı gülüşler ve tebessümler, erkeğin aklını başından alıp belki gönül oyunlarına, flörte, zinaya kapı açan bir ön kapı , bir fidanlıktır.Kadının aleyhine taciz, tecavüz ve tasallut olarak dönecek bir fitne kapısı olabilmektedir.demek erkeklerin iştihasını kabartan ve erkeği kadına aşık eden peşinde sürükleyen en büyük etkenlerden biri yüzdür.Demek kadının yüzünün de namahremlere gösterilmemesi gerekir. Demek yüzün mahremiyeti saçtan daha büyük ve zaruridir. Çünkü Özellikle bu asırda suretperestliğin putperestliğe denk bir konuma geldiği, bütün karelerde ve akımlarda yüz güzelliğinin ön plana çıktığı ve bütün sanatsal ve bilimsel ve sosyal olaylarda yüz ve fiziki güzelliğin işlendiği, büyük sanayilerin örneğin moda ve kozmetik vb gibi tüketime odaklı sanayilerin en büyük malzemesinin ve propagandasının yüz ve beden güzellik üzerine kurulduğu kadını sadece güzelliği ile değerlendiren bu dehşetli asırda yüz kapatılmadığı ve namahremlere gösterildiği sürece erkeklerin namahremlerin iştihasını açmaya ve günahları kazanmaya ve kazandırmaya devam edecektir.
Örneğin başı kapalı ama yüzü ve bedeni açık yâ da tam örtülü olmayan bir kadının yüzü ve bedeninde namahremin iştihasını açacak fiziki çekicilik olarak o kadar cazibedarlık var ki, kıvırtarak yürüyüşler, çalımlı adımlar, rengarenk giysiler, daracık kotlar, bluzlar, elbiseler içinde belirgenleştirilmiş ve taşan vücut hatları, erkeğin merakını, şehevi arzularını harekete geçirerek flörte zinaya tacize kapı açan bir fidanlıktır. Yine kadınını aleyhine erkeklerin süfli arzularına, onların hayal yataklarında gezmek, o gözlere bedenini sıkılmadan vaaz ve teşhir ettirmek, taciz ve tecavüzlerine zemin hazırlama noktasında kadının aleyhinde bir fitne fücur kapısı olabilmektedir. Demek erkeklerin iştihasını kabartan ve açan ona musallat edip peşinde erkeği koşturan en büyük etken kadının vücududur. Demek kadının vücudunun da hiçbir şekilde erkeklere gösterilmemesi gerekir. Demek bedenin mahremiyeti saçtan daha büyük yüz kadar kapatılması zaruridir. Özellikle bu asırda sanemperestliğin heykellerden resimlere geçtiği çıplak kadın bedeninin resim ve filmlerde ve modalarda putlaştırıldığı, bütün sanatsal sosyal ve bilimsel akımlarda kadının fiziki güzelliğinin ön planda tutulup işlendiği, kadını bedenini salt bir tüketim aracı haline getirildiği kadının değerini sadece bedeni ve cazibedarlığı kıymetinde olduğu, tepe tepe sömürüldüğü ve en adi bir mal ve meta hükmüne geçirildiği bu acip, zelil asırda vücut ve yüz tam tesettüre riayet edilerek örtülmediği sürece namahremlerin iştihasını açmaya ve günahları kazanmaya ve kazandırmaya devam edecektir.
Demek namahremin iştihasını kabartıp taciz ve tecavüzüne meydan vermemek için tesettürün bir siper kala hükmüne geçmesi için yüz ve bedenin de kapatılması gerekir.Baş örtüsü ile yetinen ve örtündüğünü zannedenlerin yüz ve bedenini tam açıkta bırakarak örtünmesi örtünün sadece yüzde birlik bir kısmını teşkil etmektedir.yüzde doksan dokuzluk kısmı ise yüz ve bedeni örtmekle gerçekleşir.yoksa sadece saça mahremiyetlik verip yüz ve bedenin bütün güzelliklerine ortaya dökecek şekilde giyinmekle tesettür olmaz,tesettür bir bütündür,bu bütünlüğü bozan giyim hal ve tavır ile tesettür gerçekleşmez.
Denilse ki tesettür tarifinde el ve yüz kapatılmayabilir denilmektedir. Bizde Bediüzzaman Hazretleri ve diğer âlimlerin namına deriz ki cumhurun burada el ve yüzün kapatılmayacağına dair ittifak ve icmaları bazı şartlara bağlıdır. Fitne olmayacak,Allaha ibadette, doktora tedavide, hakime şahitlikte,Evlilik maksadı ile görüşmede, mahremlerle beraberlikte sadece yüz ve eller açılabilir yoksa namahremlere karşı mahremlerin yanında giyilen giyim tarzı ile çıkılamaz. Burası ister okul olsun isterse işyeri isterse evi olsun haramdır. Bu gerçeğe Ayeti Kerime şöyle işaret etmektedir. Ey peygamber hanımlarına ve kızlarına ve muminlerin hanımlarına söyle bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman dış örtülerini üstlerine alsınlar. Bu onların tanınmamaları ve incinmemeleri için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır. Esirgeyendir. Demek tanınıp incinmemenin, en mühim şartı yüz ve bedeni örtecek bir tesettüre iktifa etmektir. örtünün içindeki sima akrabiyetten haber vermemesi gerekir.
Yine denilse ki Hz. Ebubekirin kızı, Peygamberimizin baldızı Esma ince bir elbise ile Rasulullah (s.a.s)’ın haneyi saadetlerine ablası Aişe Validemizi ziyaret için gelmişti. O sırada haneyi saadette bulunan. Hz. Peygamber Esmayı görünce ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu:”Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çağına ulaşınca şu ve şu yerlerinden başkasının görmesi uygun değildir. Hz.Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti. Denilmektedir. Bizde ehlisünnet namına deriz ki: Cumhurun burada ittifak ve icmaları şudur ki, Peygamberin baldızı namahrem sınıfının akraba kısmında olduğu için karşı ancak el ve yüzünü gösterebilir, hakikatı burada bedenini teşhir ve vaaz edecek bir elbise ile ne mahremin nede namahremin karşısına çıkamayacağına işaret etmekle kesin bir hükümle mahremlere karşı el ve yüz hariç tam tesettüre riayet edilecek ,namahremlere karşı ise el,beden ve yüz kapatılacak.namahremlere karşı yüz ve bedeni tepeden tırnağa kadar örtmeden çıkmak şeran caiz değildir.Bu gerçeğe ayeti kerime şöyle işaret ediyor: Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini muharemattan korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tövbe edininiz ki, kurtuluşa, eresiniz.Demek zinetleri gizlemenin en mühimi namahremlere karşı olanıdır.örtü içindeki kadının yüz beden vb gibi zinetlerinin tanınmaması gerekir.kadının siyasi, idari ve içtimai olsun zaruret olmadığı müddetçe kadın ve erkeğin birbine görünmemesidir. Yani erkekle kadının aynı ortamda zaruret olmadığı müddetçe ihtilat halinde bulunmamasıdır. çünkü örtü ile ilgili ayeti kerimenin üç defada üç mertebeyi natık olmak üzere nazil olması 33-59 ayeti kerimesi yüzün örtülmesini, 33-53 ayeti kerimesi irhayı ,hicab yani perdeyi indirmek,olan içtimai hayatta haremlik selamlık uygulanması ,24-31-33 ayeti kerimesi şer-i bir zaruret olmadıkça kadınların hanelerinden çıkmamaları ile nehyolunmaları gösteriyor.M.ŞAMİL