***
DIŞARDA
Points: 39.199, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Aİledekİ Stres Etkenlerİ Ve Çocuk
AİLEDEKİ STRES ETKENLERİ VE ÇOCUK
Çocuklarda dahil olmak üzere yaşayan her canlıyı psikososyal stres etkenleri etkiler. Zaten stres etkeninin bir insanı etkilememesi durumunda da normal bir psikolojik yapıdan bahsetmek zor olur. Bu etkilenme her bireyde az veya çok değişik şekillerde görülür. Çocuğun yetişmesinde ve hayata adım atmasında birincil , en önemli ve vazgeçilmez basamak olan aile ortamı da çocukların psikososyal gelişimini direk olarak etkiler. Aileyi etkileyen her türlü olayın çocukta büyük veya küçük bir etkisini görmek mümkündür. Aile ortamını yaşayan bir organizma olarak kabul edebiliriz . Nasıl ki kişinin bir organı hasta olduğunda bütün vücüdu etkilenir ve işlev kaybına uğrar , aynı şekilde aile üyelerinden birinde ki bedensel veya ruhsal sorun veya onu etkileyen stres etkeni de ailenin ve aile üyelerinin işleyişini , psikolojisini ve yapısını etkileyecektir. Bu etkilenme sonucunda aile ile birlikte aile içindeki her bireyde yakın veya uzak gelecekte bazı etkilenme belirtilerinin görülmesi kaçınılmazdır.
Şunun altını çizmek gerekir ki aileyi oluşturan temel unsurlar olan Anne ve babanın çocukluk dönemindeki durumları ,hayatları boyunca karşılaştıkları olaylar ,şu an ki kişilik yapıları , eğitim durumları , çevre şartlarından etkilenmeleri , toplumsal statüleri gibi bir çok konu ailenin bu gününü ve geleceğini her konuda etkileyecektir. Yani bir anne babanın küçükken başından geçen bir hadise veya anne babasından devamlı olarak gördüğü davranış tarzı onun stres etkenine karşı cevap durumunu aynı zamanda çocuğuna karşı uyguladığı eğitimi veya gösterdiği tepkiyi etkiler. Bununla birlikte bir ailenin şu anki durumunu ve stres etkenine karşı gösterdiği cevabı tam olarak değerlendirmek için onun geçmişindeki etkenleri hesaba katmak yerinde olur. Basit bir örnek verelim anne babanın çocukken karşılaştığı örnek olarak bir ölüm olayında ,kendi anne babalarının tepkisi onun şu an aynı olay karşısındaki tepkisini belirler veya etkide bulunur. Bu örnekleri sonsuza kadar artırabiliriz. Anne babanın hayatında karşılaştığı her olay onların şu anki durumuna gelmesine ve kişiliğinin şekillenmesine negatif veya pozitif bir katkı sağlamıştır. Aynı zamanda aynı aile içerisindeki her bir çocuğun şu anki hemen her konudaki iyi veya körü yönde etkilenmeleride onların ileriki dönemde durumlarını belli edecektir.
Sonuç olarak stres etkenlerinin , strese anne babanın verdiği cevabın , stres etkeninin süresinin , destek faktörlerinin , stres sonucunda ailenin aldığı konumun çocuğun gelişiminde kesin bir etkisi vardır. Bu çocuk isterse anne karnında bir çocuk olsun veya 6 aylık çocuk olsun hiç fark etmez. Bu stres etkenlerinin kısa ve uzun vadede bir çok etkisi olacaktır , anne babaya düşen görev bu etkilenmenin negatif etkenlerini en aza indirmesi , hatta bu stres ortamında bile çocuğu adına kazanımlar sağlamasıdır.
Stres etkenlerini sıralayacak olursak ( herhangi bir aile üyesini veya bütün aileyi etkileyen ) : Bir yakın yada arkadaş ölümü , taşınma , ayrılık , boşanma , göç , ekonomik zorluklar , bedensel hastalıklar , tabii afetler ,sosyokültürel sorunlar , cinsel yada fiziksel istismar , ebeveynlerde ki madde bağımlılığı , çocuğa yeterli ilgi sevginin verilememesi , çocuğun sağlık bakımının yapılamaması ,çocuktaki zeka sorunlarına paralel olmayan ondan aşırı beklenti içinde olma , işsizlik , yeni bir iş , ebeveynlerin işyerinde terfi olması ( iş yoğunluğunu ve başarı kaygısını artırarak çocuğa olan ilgiyi azaltabilir) , yeni bir kardeş doğumu , toplumu etkileyen stres faktörleri , suça bulaşma ve sabıkalı olma , ikincil evlilik , anne babanın aşırı koruması ,çocuğu çok aşırı kontrol , okur yazar olmama , okuldaki şiddet olayları , okul sorunları , eğitim sistemi ile ilgili sorunlar , vb.
Aileyi etkileyen stres etkenleri sonucunda anne babanın etkilenmesi ve bazı psikolojik sorunların oluşması olağandır. Aslında her bir stres etkenine karşı farklı bazı belirtiler oluşmasına karşın genel olarak anne babada oluşabilecek belirtiler şu şekilde sıralanabilir :Anne babada depresyon , hayata karşı isteksizlik , kendi bakımında azalma , iş motivasyonunda azalma , ailesine olan ilgide azalma , uyku ve iştah değişiklikleri , konsantrasyon düşüklüğü , çabuk sinirlenme , tahammülsüzlük , çocuklarının sevgi ve duygusal ihtiyacını karşılayamama , yalnızlığa eğilim , sosyal çevrelerinde uyumsuzluklar , halsizlik , yorgunluk , madde bağımlılığına eğilim ,ailesine ayrılan vakitte azalma vb gibi bir çok belirtiyi anne baba gösterebilir. Anne babadaki bu değişikliklerin muhakkak olarak işleyen aile yapısına , o ailede yaşayan bireylere ve elbetteki çocuklara çok önemli etkileri olacaktır. Bu etkileri kısa vadede ve uzun vadede etkiler olarak ikiye ayırabiliriz. Bu konu çok ayrıntılı olduğundan başka bir zaman bu konuyu ayrı bir başlık altında incelemek istiyorum.
Çocuklarda görülen belirtileri ise şöyle sıralayabiliriz: Okul başarısında düşme , arkadaş ilişkilerinde sorunlar , sosyal aktivitelere karşı ilgisizlik , kendi özgüveninde azalma , tahammülsüzlük , çabuk sinirlenme , çok fazla uyuma veya uykusuzluk , iştahda artma veya azalma , olayları olumsuz değerlendirme , yalnızlığa eğilim , alınganlık ta artış , karşı gelme , riskli davranışlar , madde kullanımına eğilim , herşeyden çabuk sıkılma , sevdiklerinin başına bir şey gelecek korkusu , içe çekilme ve sessiz sakin olmayı tercih etme ,okula gitmek istememe , konuşmaya ve etkileşime isteksizlik , sese ve olaylara karşı aşırı uyarılma , öfke patlamaları , aşırı hareketlilik görülebilir
Çocuklarda olabilecek psikiyatrik durumları ise , Depresyon , travma sonrası stres bozukluğu , altını ıslatma (tuvalet kontrolünü sağlayan çocukta tekrar kontrol kaybı olabilir veya yaşına uygun tuvalet kontrolünü sağlayamama ) ve kirletme ( büyük tuvaletini gece veya gündüz kaçırma ) , tik bozuklukları , kekeleme , konuşma bozuklukları , davranış değişiklikleri ( parmak emmeye başlama , çocuksu davranışlar vb. ) , reaktif bağlanma bozukluğu , dissosiyatif bozukluklar , kaygı bozuklukları ,uyku bozuklukları vb.
Yapılması gerekenler ( her yaş için farklı olmak üzere genel yaklaşım olarak )
1- Stres etkeninden çocukları mümkün olduğunca korumaya çalışmak
2- Anne babanın bu durumdan etkilenmeleri durumunda vakit geçirmeden psikiyatrik yardım almaları
3- Çocuğa yönelik sevgi ve destek mesajlarının artırılması
4- Okul ve öğretmen ile işbirliğinin sağlanarak onların çocuğa yönelik ilgi ve desteğinin artırılması
5- Bu dönemde gelişebilecek madde bağımlılığı , riskli davranışlar olarak çocukların durumlarının takip edilmesi
6- Anne babanın mümkün olduğunca çocuğu ile yakınlık sağlayarak onun kendini ve duygularını ifade etmesine zemin hazırlamaları
7- Çocukta görülebilecek davranış değişiklikleri ve yukarıda sayılan belirtilerin fazlalığı durumunda gerekli psikiyatrik müdahalenin vakit geçirmeden yapılması
8- Çocukların bu dönem için mümkün olduğunca sosyal aktivite yönünden desteklenmeye çalışılması
9- Dinlenmeye ve stres ortamının etkisini azaltan faaliyetlere ailenin tamamının katılması
10- Çocuğun motivasyonunu ve moral durumunu artıracak kişilerle sık sık görüştürülmesi
11- Uzun dönemde stres etkeninin etkileri açısından uyanık olmak
12- Çocuğa gösterilen hoşgörü sınırlarını bu dönem için (stres etkeni geçene kadar) artırmak (bu arada uygunsuz olarak görülen davranış problemleri konusunda dikkatli olmak )
13- Çocuğun olaylar karşısındaki duygusal ifadelerine değer vermek ve onları bazı konularda doğrular çerçevesinde rahatlatmaya çalışmak
14- Çocuğa ayrılan vaktin artırılarak ona olan desteğin her iki ebeveyn tarafından olmasını sağlamak
15- Daha önceden tahmin edilebilen stres etkenleri için önceden bazı tedbirleri almak ve çocukları bu olaylara hazırlamaya çalışmak
Etkili Stres Yönetim Teknikleri
Aşırı stresle başaçıkmak ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla, durumu değiştirme ya da duruma verilen tepkileri değiştirmeye "stres yönetimi" denir. Bu yöntemler; çevresel, zihinsel, ve fiziksel olmak üzere üçe ayrılır. Bu bölümde, "stres yönetimi"nde etkili yöntemler üzerinde duracağız. Etkisiz yöntemler arasında; çevresel stresörlere verilen saldırgan tepkiler, zihinsel yöntemler arasında yer alan bilişsel çarpıtmalar ve savunma mekanizmalarının yoğun kullanımı, fiziksel yöntemlerden ise ilaç, uyuşturucu ve uyarıcı madde, alkol kullanımı sayılabilir. Bu yöntemler, strese yol açan uyarıcı üzerinde etkili olmadığı gibi, bizim bunlara verdiğimiz tepkilerin yaşam kalitemizi arttırma yönünde şekillenmesine de izin vermezler. Ayrıca bunlar fiziksel sağlığımızı tehdit eden ve psikolojik olarak da çökkünlük noktasına gelmemize yol açabilecek etkisiz yöntemlerdir. Şimdi etkili yöntemlere göz atalım
Stres yönetimi kapsamında sözü edilen tekniklerden hepsi herkes için uygun değildir. Sizin için etkili yöntem, sizin kişilik ve yaşam stilinize uygun olan ve sizden fazladan fedakarlıklar istemeyendir. Burada sözü edilen yöntemleri değerlendirirken, sizin kişiliğinize ve yaşam stilinize uyup uymadığını düşünmenizi ve uygun olanları uygulamayı denemenizi öneririm.
Çevreye Yönelik Yöntemler
Zihne Yönelik Yöntemler
Bedene Yönelik Yöntemler
Neden gevşeme yöntemleri gerekli ?
Gevşeme yöntemleri insana kendi kendini nasıl kontrol edebileceğini öğretir. Bu da adalelerin
ve beynin nasıl gevşetileceğini öğrenmekle başarılabilir. Bunu yapmakla,parasempatik sinir
sisteminin çalışmasına,yani vücudun enerji depolamasına yardımcı olunur." Kas gevşekliği,
vücuda artık enerji tüketiminin gerekli olmadığını sempatik sinir sisteminin devreden çıkabileceğini
gösteren bir sinyaldir." İnsan gevşeme yöntemini öğrenip uyguladığı zaman, enerjisini saklar,
kendini daha az yorgun hissettiği için streslerle daha fazla mücadele edebilir, yaşamla daha
kolay baş eder ve sıkıntı veren şikayetlerinden kurtulabilir.
Bir örnek:
Su dolu bir bardağı düşünecek olursak,stresi belli bir süre bardağın içindeki su gibi muhafaza
edebiliriz.Fakat yeni stresler eklenirse su taşacak ve o insan olaylarla baş edemeyecek hale
gelecektir. Son damla belki çok küçük olacaktır ama bardağı taşıran da o olacaktır.Bunun için
eğer insan stres sonrası gevşemeyi öğrenirse,bardağı dolmadan boşaltmış olur ve karşılaşacağı
yeni streslerle mücadele etmeye hazır olur.
Gevşemeye yeterince zaman ayırıyor musunuz ?
Yaşantımız ne kadar hızlı ve stresli ise vücut o kadar fazla enerji tüketir ve enerjiyi depolamaya
fırsat bulamaz. Böylece psikolojik bakımdan zayıf ve güçsüz hale gelir. Bu halde iken her an
sanki kötü bir şeyler olacakmış gibi hissedip yoğun bir endişe ( anksiyete ) duyarız. Bu endişenin
nedeni çoğunlukla belirsiz olduğundan baş edilmesi genellikle güçtür. Bu güçlüğün derecesi
gün boyu ve günden güne değişiklikler gösterir. Bazı anlar bazı günler iyi geçer ama bazen de
görünür bir neden olmamasına rağmen kendimizi çok kötü hissederiz. Buna bağlı olarakta
huysuz, huzursuz,saplantılı,sinirli,ça buk heyecanlanan,endişeli bir kişi haline geliriz. Bir konuya
dikkatimizi toplayamayız. Unutkanlık meydana gelir. Normal olarak kolay olan işler birden bire
yapılamaz bizim için çok güç hale gelir. Bu işler ertelenmeye başlar. Uyku bozulur,yatmaya
gittiğinizde zihin devamlı problemlerle meşgul olur,uykunuz kaçar yatağın içinde dönüp durursunuz.
Uzun bir süre sonra uykuya dalsanız bile kabuslar görebilirsiniz. Sonuç olarak sabah uyandığınızda
kendinizi yorgun,neşesiz,halsiz ve sinirli hissedersiniz. Bu durumda kişi vücudunu artık kendine ait
değilmiş gibi hissedebilir. Bazen çevreyle ilişkiler kopar. Bu devrede kaygı,gerginlik ve yorgunluk,
insanın çevresini,olayları ve dünyayı normal algılamasına engel olur. Dayanma gücü tamamen
yitirilmiş olduğu halde ruhsal bakımdan tamamen yıkım,nadir görülür. Gevşeme egzersizleri ile
tüm bu yukarıda bahsettiğimiz sorunlarla nasıl baş edilebileceği öğrenilebilir. Gevşeme yöntemleri
bedeninizde stres sırasında ortaya çıkan durumun tam tersini meydana getirir. Aşağıda
karşılaştırmalı olarak bu durum gösterilmiştir.
Gevşeme yöntemlerini nasıl öğrenebilirsiniz?
Gevşeme yöntemlerini ne kadar çabuk öğrenebileceğiniz size bağlıdır. Bu yöntemde egzersizler
4 ana kısımdan meydana gelir. Kişi bazı kas guruplarını belirli bir süre kasarak belirli bir sürede
gevşeterek aradaki farkın haz verdiğini ve daha derin gevşemeye yol açtığını yavaş yavaş öğrenir.
Ortalama 4-6 oturumda öğrenilebilir. Egzersizleri günde 3-4 defa 10 ar dakika süre ile
tekrarlamanız gerekir.
Yöntemi aşağıdaki gibi uygulayınız.
Yönteme başlamadan önce mümkünse gevşetici bir müzik açınız.Sonra rahat bir koltuğa uzanınız. Gözlerinizi
kapatınız.Çok derin ve yavaş şekilde burnunuzdan nefes alın ve verin. Nefes alıp verirken göğsünüz
değil karın bölgeniz hareket etsin. Nefes alıp vermeniz yaklaşık 6 + 6 saniye kadar sürsün.
Yaklaşık 6 sefer bu tarzda derin nefesler alın ve verin. ( Epilepsi rahatsızlığı olanlar derin nefes
almamalılar.)
Daha sonra ellerinizi yaklaşık olarak 10 saniye kadar yumruk yaparak son gücünüzle sıkın.
Sonra 10 saniye kadar ellerinizi gevşetin. Gerginlik ve gevşeklik arasındaki farkı hissetmeye çalışın.
Ellerinizden yorgunluğun parmak uçlarınızdan akıp gittiğini hayal ediniz. Ellerinizde uyguladığınız
bu germe ve gevşetme ve aradaki farktan haz alma işlemini, şimdi sırasıyla kol yüz,boyun,omuzlar,
sırtın üst kısmı,kalça adaleleri,bacaklar,ayaklar,aya k baş parmakları ve tüm vücudunuzda
uygulayınız. Bunları yaparken kendinizi daha önce çok rahat hissettiğiniz bir yerde iken hayal
edebilirsiniz.
Daha sonra aşağıdaki cümleyi 5 - 6 defa tekrar ediniz."Bütün vücudum ağır ve sıcak,kalp atışlarım
sakin ve düzenli,solunumum derin ve rahat,karnım sıcak,alnım serin ve sağlıklıdır."
Bu teknikleri öğrenen ve uygulayan kişilerle yapılan testlerde,kas guruplarındaki gerginliğin "sıfır"
düzeyine indirilebildiği çok hassas " EMG " araçlarının yardımı ile ortaya konulmuştur. Bu gevşeme
yöntemi,kişiye derin bir dinlenme,adeta derin bir uyku çekmiş olmanın verdiği tazelenme
duygusunu oluşturur.
Unutulmaması gereken nokta nasıl ki her insanın bir gevşeme yöntemi olan hipnoz tekniğini
uygulama gücü farklı ise normal gevşeme yöntemini uygulayabilme ve sonuç alabilme gücünün de
farklı olabileceğidir.
Bu gevşeme yönteminin basit olması,bazılarımıza fazla güven sağlayan bir teknik izlenimi
vermeyebilir. Programdan faydalanabilmek için,sistematik egzersiz ve düzenli uygulama gereklidir.
Gevşeme yöntemleri uzun laboratuar çalışmaları sonucunda keşfedilmiştir. Edmund Jacobson'un
Chicago'daki klinik fizyoloji laboratuarından günümüze gelişerek uygulama alanı bulmaktadır
STRESİNİZİ AZALTMANIN YOLLARI
1-KENDİNİZE DİNLENMEK İÇİN BİRAZ VAKİT AYIRIN
2- DIŞARI ÇIKIP TEMİZ HAVADA BİRAZ YÜRÜYÜN
3- SEVDİGİNİZ BİR ARKADASINIZ İLE SOHBET EDIN
4- SEVDİGİNİZ BIR MÜZİGİ DİNLEYIN
5- HAYATINIZDA İYİ GİDEN SEYLERİ GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNE GETIRIN
6- SİZİ SEVEN İNSANLARIN VARLIGINI DÜSÜNÜN
7- HAYATTA YAPILACAK ÇOK GÜZEL SEYLER OLDUGUNU DÜSÜNÜN
8- SİZİ ANLAYACAK BİRİLERİNİN MUTLAKA OLDUGUNU AKLINIZA GETIRIN
9- FİZİKSEL AKTİVİTEDE BULUNARAK KASLARINIZI GEVSETIN
10- GEREKLI MİKTARDA UYUMAYI İHMAL ETMEYIN
11- İŞİNİZDEKİ KONULARI ASLA EVE TAŞIMAYIN
12- YAPAMAYACAGINIZ SEYLER IÇIN SÖZ VERMEYIN
13- YORULDUGUNUZU HİSSETTİĞİNİZDE DİNLENMEK IÇIN BIR ARA VERIN
14- YEMEK YEME DÜZENINIZI AKSATMAYIN
15- BIR PARKTA VEYA YEŞİL ALANDA YÜRÜYÜSE ÇIKIN
16- ARA SIRA GÜZEL BİR FİLM IZLEYIN VEYA TIYATROYA GIDIN
17- İŞ HAYATINIZDA HİÇ BIR ŞEYİN SIZIN SAGLIGINIZDAN DAHA ÖNEMLI OLMADIGINI DÜSÜNÜN
18- EVE GELDİĞİNİZDE BIR DUŞ ALIP RAHATLAYIN
19- BİR ARKADAŞINIZ İLE OTURUP BIR FINCAN KAHVE IÇIN
20- ZOR ANLARDA PANİK YAPMADAN HERSEYIN YOLUNDA GIDECEGINI DÜSÜNÜN
21- BIR KOLTUGA OTURUP DERIN BIR NEFES ALIN VE SAKINLESMEYE ÇALISIN
22- ASIRI MIKTARDA ÇAY KAHVE İÇMEKTEN KAÇININ
23- SIKINTILARINIZI BAŞKALARI İLE PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN
24- HAFTA SONU BALIK TUTMAYA VEYA YÜZMEYE GİDİN
25- SABAHLARI ERKENDEN YÜRÜYÜSE ÇIKIN
26- BIR KISI HAKKINDA KARAR VERİRKEN İYİ YÖNLERİNİ DÜŞÜNÜN
27- GÜLER YÜZLÜ DAVRANMAYI UNUTMAYIN
28- INSANLAR ILE ILISKILERINIZI SAGLAMLASTIRIN
29- İNSANLAR İLE ANLASMAZLIKLARDA MUHAKKAK BIR ÇÖZÜM YOLU OLDUGUNU UNUTMAYIN.
30- İNSANLAR İLE BOZULAN İLISKİLERİNİZİ ZAMAN GEÇMEDEN DÜZELTMEYE ÇALISIN.
31- KARAMSARLIK YERINE OLAYLARA OLUMLU BAKMAYI ÖGRENIN VE BAZI SEYLERI ZAMANA BIRAKIN
32-KENDİNİZE VE BASKALARINA KARSI SUÇLAYICI VE YARGILAYICI OLMAYIN
33-EVİNİZDE VEYA ISYERINIZDE ÇIÇEK YETISTIRIN VE ONLARIN BAKIMINI YAPIN.
34-HOBİLERINIZI ARTIRIN , BOS KALMADAN BIR SEYLERLE UGRASIN
35-HAYATIN GÜNLÜK AKISINDA SIZI RAHATLATACAK BIR SEYLER OKUMAYI UNUTMAYIN
36-İŞLER YOGUNLASTIGINDA BIR KOLTUGA OTURUP, KASLARINIZI GEVSETIP , GÖZLERINIZI KAPATARAK KENDINIZI GÜZEL BIR YERDE HAYAL EDIN
37-YAPAMADIKLARINIZ KONUSUNDA ENDISELENMEK YERINE ONLARI YAPMAK IÇIN SIRAYA KOYUN
38-GÜZEL ŞEYLERİ INSANLARLA PAYLASIN
39-SİNİRLENMENIN VE TELASLANMANIN HIÇBIR SEYI HALLETMEYECEGINI UNUTMAYIN
40-GEREKTİĞİNDE BASKALARINDAN YARDIM ALMAYI UNUTMAYIN
:rolleyes:
