2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: İntihâr Eden Kimsenin Cenâze Namazı Kılınır mı?

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    nww İntihâr Eden Kimsenin Cenâze Namazı Kılınır mı?

    İntihâr Eden Kimsenin Cenâze Namazı Kılınır mı?

    Sorularlaislamiyet
    İntihar, İslâm`ın haram kıldığı büyük günahlardan birisidir. Bir Müslümanın kendi kendisini öldürmesi, başka birisini öldürmesinden daha büyük bir cinayet ve günahtır. Bu sebeble âlimler, intihar edenin cenaze namazı kılınır mı, kılınmaz mı şeklinde ihtilâfa bile düşmüşlerdir. Bu ihtilâf, başkasını öldüren katil hakkında yoktur.
    Katilin cenaze namazı kılınır.
    Kalbinde îmanın zerresi olan bir kimse, böyle büyük bir günaha ve kötü akıbete razı olmaz, kendini öldürmeye teşebbüs etmez. İntiharın büyük günah olduğunu pek çok hadîs-i şerîflerinde haber vermiştir.

    Bir hadîs-i şerîf`te şöyle buyurulur:


    "Kendini boğarak öldüren kimse, Cehennem için boğmuş olur. Kendini vuran kimse, Cehennem için vurmuş olur." Demek oluyor ki mü`min te`sirinde kaldığı dünyevî bir hâdisenin tazyikine tahammül edemeyip böyle büyük bir günahı işlemeye teşebbüs etmemelidir. Zira mü`minin nazarında dünyanın en büyük ve en kötü hâdisesi bile, âhiret mes`elesi yanında büyük sayılmaz, korkutucu olmaz. Dünya nasıl olsa fânidir, gelip geçicidir. Bu gün dayanılmaz zannederek intihara insanı zorlayan hâdiseler, bir müddet sonra aslında hiç o derece üzülmeye değmediği ortaya çıkabilir, zamanla unutulur, yerine yeni mes`eleler zuhur eder. Sabrın, musibetin geldiği ilk anda gösterilmesinin hikmeti de buradadır. İmanlı insanlar böyle fâni ve muvakkat şeyleri, geçmeyecek elem ve keder sanarak onların altında ezilmezler. Bu da geçer yahu, diyerek sabır gösterirler, sabrın sevabını kazanmaya çalışırlar. Böylece o musibetli hâli haklarında rahmete çevirirler. İntihar edenin cenaze namazı kılınır. Çünkü ortada îmandan çıkmak gibi bir durum yoktur. Sadece îman zâfiyetinden, hâdiselerin tazyikine dayanamama durumu vardır. Bu sebeble intihar edenin cenaze namazı kılınır. Ancak o müntehir, âhirette intihar cezasını çektikten sonra, Cennete girmeye hak kazanacaktır. İntiharın büyük günah oluşunun sebeblerinden biri de, insanın kendini öldürmeye selâhiyetli olmamasıdır. İnsan vücûdu, Allah`ın binasıdır. O binayı kim yaptı ise, o yıkacaktır. İnsanın kendi vücuduna ve nefsine sâhip olması söz konusu değildir..

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart


    İntihar ve Cenaze Namazı

    Halk arasında “intihar edenin cenaze namazı kılınmaz” diye bir kanaat bulunmaktadır. Acaba Kur'an bu kanaati desteklemekte midir?
    Kur'an, münafıkların cenaze namazlarının kılınmayacağını beyan etmekte, Peygamber (sav)’i açıkça uyarmaktadır:
    “Onlardan ölmüş olan hiçbirine asla namaz kılma; onun kabri başında da durma! Çünkü onlar Allah ve Rasulü’nü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler.” (Tevbe, 84).

    Kur'an’da münafıkların aksine, kâfirlerin ve müşriklerin cenaze namazının kılınmaması doğrultusunda bir uyarı bulunmaması, onların cenaze namazlarının kılınabileceğine delil sayılabilir mi? Hayır, asla! Mü’minlerin münafıkların cenaze namazını kılmaktan men edilişleri, kâfirlerin ve müşriklerin namazının kılınmayacağına dair yeterli bir delildir. Allah katında hiçbir değerleri olmayan ve ebediyen cehennemlik oldukları belirtilen, müminlerle de hiçbir velayet bağları olmadığı açıklanan kâfir ve müşriklerin cenaze namazının kılınmasını hiç kimse düşünmez.
    Peki, neden intihar edenin cenaze namazı kılınmaz denmektedir? Güya, intihar eden, Allahın verdiği canı kendisi almış da, ondan! Bu, son derece naif bir yorumdur. Çünkü inançlı hiçbir müntehir, sırf Allah'ın verdiği canı kendisi almış olmak için intihar etmez. İntihar etme noktasına gelmiş bir insanın böyle bir meseleyi düşünebilmesi de imkânsızdır.
    İntihar bir nevi psikolojik bir hastalıktır. Bir bunalımın sonucudur. İnsanın duygularına yenik düşmesidir, bir bakıma akıl tutulmasıdır. İntihar eden kişiye, psikolojik tedaviye, şefkat ve merhamete ihtiyacı olan bir insan nazarıyla bakılmalıdır. Bazı durumlarda ise psikolojik tedavi yetmemekte, kişiyi intihar noktasına sürükleyen maddi imkânsızlıklar, maruz kaldığı kötü muamele gibi sebeplerin de giderilmesi şarttır.
    Ya akıl sağlığı bozulmuş insanlar, ya da aşırı fakirlik, işkence ve tecavüz gibi zulümlere maruz kalan insanlar intihar etmektedirler. Bu gibi durumlarda, akıl sağlığı yerinde olan(!) diğer insanlara ve hele de Müslümanlara düşen görev, bu insanlara maddi ve manevi anlamda yardımcı olmaktır. Maalesef pek çok insanın, intihar edecek kadar zor durumda olduğuna bizi ancak o kişinin intiharı inandırabilmektedir.
    İntihar etmek hakikaten çok acı bir durumdur ve hiçbir şekilde başvurulmamalıdır. İntihar, savunulacak bir fiil değildir. Fakat intihar edeni dinden çıkmış gibi algılayan zihniyet de hastalıklıdır. Allah korkusu diye bir şey bilmeyen orduların işgal ettikleri şehirlerde, işgal zihniyetinin domuzlaşmış (Maide, 60) kuduzluklarının faturası, zavallı savunmasız kadınlara çıkmaktadır. Yani kuduz işgalci salyasını ilk önce iffet ve namusa bulaştırmaktadır. Bu zulme maruz kalmış pek çok mü'mine hanımın çareyi intiharda bulduğu bir gerçektir. Türkiye’nin müttefiki olduğu ABD’nin Irak’ı işgal ettiği yıllar içerisinde ve elan Afganistan’da yaptığı buydu; şu anda Suriyeli kadınların başına gelen de budur. ABD askerinin yaptığını Suriye askeri de kendi halkına yapmaktadır. Bütün dünya toplumları ve bilhassa, kendilerini İslam'la tanımlayan ülkelerin insanları da bu zulmü seyretmekle yetinmektedirler.
    İşte, bu kuduzların domuzluğuna katlanamayan namuslu kadınlar, canına kıyarak dişe dokunur bir tepki vermekte, geride kalan bütün biz insanlara da en etkili mesajı bırakmaktadırlar.
    Keşke intihar eden insanlara -inancı ne olursa olsun- hitap edebilsek, onların akıl ve ruh dünyalarına girebilsek de, bu elîm kararlarının önüne geçebilsek. En önemlisi, intihara götüren yolların giderilmesine katkı yapabilsek.
    Mart ayının ortasında Adana’nın Kozan ilçesinde canına kıyan iki çocuklu anne gibilerin intiharları, toplum bir kenara, Müslümanlar için bir ızdırap vesilesidir.
    Şimdi bu annenin ya da canına kıyan mağdure kadınların cenaze namazının kılınmayacağını söylemek için bir insanın açlık nedir, bir annenin sobasını yakarak iki ciğerparesini ısıtamaması nedir bilmemesi gerekir. Tecavüz mağdurları üzerinde ise hiçbir şey söylemek istemiyorum.
    İntihar edenlerin cenaze namazının kılınmayacağını iddia etmek, bilerek veya bilmeyerek onları münafıklarla aynı kefeye koymaktır.
    Şayet kimlerin cenazesi kılınmaz diye bir inceleme yapmak gerekirse, bunlar, kâfirler, müşrikler ve münafıklardır. Bugün birçok insan İslam dışı rejimlerin yelkenine rüzgâr üflediği, pek çok küfür ve şirki irtikâp ettiği halde kendisini mü'min olarak adlandırmakta, çevresinden de mü'min muamelesi görmektedir. Bu kimseler dururken, intihar edenlerin cenaze namazının kılınıp kılınmayacağını tartışmanın anlamı yoktur. Küfür sistemlerine bel’amlık yapan, insanları Allahın Dini’nden saptıran insanların cenaze namazının kılınıp kılınmayacağı, üzerinde durulmaya değer bir konudur.
    “İntihar edenin cenaze namazı kılınmaz” ön kabulünün belki tek işe yarayacağı husus, intihardan caydırıcı bir etki yapması ihtimalidir. Fakat aynı kanaat, intihar eden insanların çevresini de bir o kadar üzmekte, çocuklarının / yakınlarının imansız gittiğini düşünmelerine vesile olmaktadır.
    İntihar eden kişi şirk, küfür ya da nifak seviyesinde bir itikadi bozukluğa sahip olmadığı sürece, ölen ‘ortalama’ bir müslümana ne yapılıyorsa, ona da aynısı yapılmalıdır; Müslümanlara düşen görev budur.
    Başka birini öldüren ve ‘katil’ sıfatını alan bir kişinin cenaze namazı kılınıp da, intihar edenin namazını kılmamak büyük bir çelişki olur.
    En sahih olanı ise, hiç kimsenin intihara teşebbüs etmediği bir toplum oluşturabilmektir.


    ( KAYNAK kuranyolu.)

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •