Farz'dan Tarz'a doğru Türk Gençliği ve Süslümanlık

Kültürel yozlaşma, siyasî yelpaze üzerinde renk değiştirir. Bu süreçte mevcut siyasi yelpaze üzerinde genç nesil unutulmamalıdır. Prensipleri olan kültürel öğretiyi ve şekillendirme gücüne sahip bir damar oluşmalıdır. Gençlere yönelik yapılan çalışmalar ilebizi var eden değerlerin,ideolojik ve fikir sahibi ve dava endişesi taşıyan araç ve amaçlarla gençlere sağlam olarak aktarılması gerekir. Olası bir sallantıda genç nesil ne davasını hatırlar ne de dinini! Bu durumda gençliğin dağılıp gitmesi en büyük ve tehlikeli ihtimaldir.


Sol cenahın ve sahil kentlerinin çoğunluğunda var olan; toplumun kültürel değer ve dokusuna uzak, inanç noktasında hassasiyet taşımayan, Anadolu geleneğinden kopuk bir yapının söz konusu olması, mevcut durumda zaten işlenmiş bir ideoloji neticesidir. Bu kesimin gençleri için bizim mahalle de yer almak bu mahallenin insanları ve gençleri ile aynı şeyleri düşünmek korkutucudur. Bu gençlerimiz için alkol almak heva ve heves uğruna ahlâkî kuralların olmadığı bir hayat her zaman daha caziptir. Maalesef gerek medya ve sosyal medyanın gelişimi, gerekse dünyanın küçülmesi nedeni ile bu cazip ve albenili hayat dava sahibi, kültür sevdalısı ve dinini bilmesi gereken gençlerin bu hali bizim mahalleye kadar da sıçramış durumdadır. Bizim gençlerimizde de ahlâkî anlamda yozlaşmalar, bozulmalar başlamış durumdadır. Bu durum gelecek neslimiz, çocuklarımız, torunlarımız için ciddî sıkıntılar oluşturmaktadır.

Paraya daha kolay ulaşıyor olmak, rahat yurt dışı seyahatleri yapmak, iyi giyinmek, iyi otelleri kullanmak, ekonomik olarak daha rahat bir hayat yaşıyor olmak… Bunların her biri başka bir cazibeyi de tetiklemektedir. Dolayısı ile yeniden değerlerimizi, kültürümüzü ayağa kaldırmak için programlı ve profesyonel bir çalışma başlatmak elzemdir.

Yakın bir zamanda yaşadığımız Gezi olaylarında dikkat çeken bir husus çok idealist gençlerin bu eylemlerde yer almalarıydı. Kendini tomanın önüne atacak kadar idealist gençlerdi bunlar. Canları pahasına kendilerini sokaklara ve meydanlara attılar. Bu durum biz uyurken birilerinin boş durmayıp, çalışmış olduğunu göstermektedir. Bu gençlerin hepsini ideolojik olarak malûm gruplar beslemiş, üzerlerinde hassasiyetle çalışmışlardır. Savunduğunun doğru ya da yanlış olmasının önemi yoktur. Önemli olan mücadele veriyor olmalarının zemininin birilerinin tarafından hazırlanmış olmasıdır. Ki bu noktada başarılı olduklarını da gezi olayları ve sonrasında ki süreçte yaşananlarla görmüş olduk.

Mevcut ahlâkî dejenerasyona sebep yapılar 12 yıldır bu milletin hocasına, siyasetçisine, örfüne, medeniyet ve geçmişine kin, öfke ve nefretle zemin hazırlayıp gençlerini yetiştirirken; bizim mahallenin gençlerinin büyük bir kısmı lüks mekânlarda oturup yalandan yere vatan kurtarmakta, mevcut rahatlık ortamıyla gününü gün edip fikri donanım eksikliğinin farkında olmadan hamasetle yaşamına devam etmekteler. Bu camianın milyonlarca genci başıboş bir şekilde enerjilerini telef etmektedir. Telef olan bilgiler, birikimler, gençlik enerjisi… Hiçbir şekilde hiçbir yere kanalize edilemeyen, motor gücü oluşturabilecek büyük bir kitle. Kendisini ifade etmekten yoksun, alt yapısı zayıf, okumayan bir gençliğimiz var.

Batının bizde seyrettiği gençlik onların gençliğinin değişik bir versiyonudur.Bu yansıma batıyı Türk’e ve Müslümana karşı hem alaycı bir edanın sahibi yapacak hemde keyiflendirecektir.Özellikle son 5 yıldır Müslüman genç bayanların içler acısı durumu, batının bilinç altından aleni olmayan etkin yollarla, Türkün fobi olmaktan çok Ortadoğu’ya karşı olan abiliği referansıyla, ılımlı İslam ve ılımlı gençliği oralarada taşımaya çalışacaklardır. Ortadoğu’ya referans olarak bu tür bir nesil servis etme yolunda faaliyetler hızla sürmektedir.

Yeni nesil tesettür algısı cazibe merkezi haline sokulmuştur.Tesettür algısı artık farzdan çıkarılarak tarz haline sokulmuştur. Son derece abartılı süslenme, başta kocaman topuzlar, daracık elbiseler, ayak ve kol bileklerinin tamamen ifşa edilmiş şekli ile bu bayan neslin aynı zihniyete bağlı erkek neslinin bunların peşinden sürükleniyor ve rahat ortamlarda rahat tavırlar içerisinde bulunuyor olması, aslında batının istemiş ve hayal etmiş olduğu kontrol edilebilir ılımlı İslam modelinin yansımalarıdır.

Sahip olunan imkânlar kahve kafelerinde, model arabalarda, erkekli kızlı rahat tavırların sergilendiği neredeyse sarmaş dolaş ortamlarda heba edileceğine bu imkânlar tahkiki imanın peşinde harcanmış olsa işte o zaman batıyı titreten Alpler misali gençlerimiz olacaktır biiznillah.Hürriyeti ellerinden alınarak sadece süs-püs, heva-heves uğruna birilerine hizmet ediyorlar. Sosyal medya da gördüğüm bir tabiri hemen her yerde kullanır oldum Süslüman!.Bu tabir hoşuma gitmese de maalesef genç tesettürlü neslin tam hak ettiği bir tabir. Süslüman bayan veSüslüman erkek genç nesli ile batının bizim üzerimizde kurmaya çalıştığı hâkimiyet hızlanacaktır. Son 5 yıldır kapalı ve tesettürlü bir bayana bakıldığında “İslam ve Allah”akla gelmesi gerekirken gerçek manada tesettürlü bayanları görmek zorlaşıyor. Aksine Süslüman erkeklerin iştahlarını kabartan Süslüman tesettürlü kızlar görüyoruz. Dava sahibi olmaktan çok uzak tarz sahibi olmaya çalışan bir nesil…

Özellikle 17 Aralık ve gezi olaylarında bir şeyi çok iyi anladık. Maalesef bizim rol modellerimiz yok ya da rol modellerimizi görmezden geliyoruz. Var olan rol modellerimizinde onların rol modellerine benzemeye çalışıyor,onların takipçisi oluyor aynı hataları yapıyorlar. Bizim rol modellerimizinde elekten geçirilmesi gerekiyor.Bu rol modeller tıpkı bizim dışımızdaki kesimlerin yaptığı gibi parlatılmalı, göz önüne çıkarılmalıdır. Karşı cenah uygun gördüklerini parlatıyor, cilâlıyor ve onları rol model haline getiriyor. Sonrasında o insanın düşüncesi etrafında gençler toplatılıyor. Bu noktada üzücü olan büyük bir zafiyetle bunların hiç birisini yapmıyor, yapamıyor oluşumuzdur. Yapabildiklerimizde sınırlar içerisinde kitlelere hitap etmekten uzak bir durumdalar maalesef.

Dünden bugüne yansıyan kayıp yılların bundan sonraki gelecekte kaybedilmemesi gerektiğine dikkat çekerek kadim kültürel bağlılığın Kur’an, Sünnet, İlim ve İrfan çizgisi içerisinde genci ilgilendiren her türlü öğretinin, faaliyetin, çalışmalarının yerine getirilmesinin ehemmiyetini söylemeyi ve yazmayı elzem bilirim.

Hülasayı Kelam; MUstafa Sabri Beser. Devamı için....
http://www.timeturk.com/tr/makale/mustafa-sabri-beser/farz-dan-tarz-a-dogru-turk-gencligi-ve-suslumanlik.html#.VRa67_ysUao