***
DIŞARDA
Points: 12.470, Level: 73
Level completed: 5%,
Points required for next Level: 380
Overall activity: 99,9%
Achievements


Osmanlıca Türkçe Sözlük - t -
T
ta’biye (A.) [ 1 [ تعبيه .yerine koyma. 2.kurulu düzen.
ta’biyetülceyş (A.) [ تعبية الجيش ] strateji.
ta’cîl (A.) [ تعجيل ] acele ettirme.
ta’dâd (A.) 1. [ تعداد ] sayma. 2.sayım. 3.sayı.
ta’dâd etmek 1.saymak. 2.değerlendirmek, kabul etmek.
ta’dîl (A.) 1. [ تعدیل ] değiştirme. 2.doğrulama.
ta’dîlat (A.) [ تعدیلات ] değiştirmeler, değişiklik. ta’dilât yapmak değişiklik yapmak.
ta’dîlen (A.) [ تعدیلا ] değiştirilerek, değişiklik yapılarak.
ta’kîb (A.) [ تعقيب ] takip, ardına düşme.
ta’kîbât (A.) [ تعقيبات ] kovuşturma. ta’kîbat yapmak kovuşturmak.
ta’kîben (A.) [ تعقيبا ] takip ederek, ardına düşerek.
ta’lîk (A.) 1. [ تعليق ] askıya alma. erteleme. ta’lîk edilmek asılmak, iliştirilmek, tutturulmak.
ta’lîl (A.) 1. [ تعليل ] sebep gösterme. 2.tümdengelim.
ta’lîm (A.) 1. [ تعليم ] öğretme. 2.öğrenme. 3.meşk. 4.idman, egzersiz.
ta’lîmât (A.) [ تعليمات ] direktif. ta’lîmât vermek direktif vermek.
ta’lîmatname (A.-F.) [ تعليمات نامه ] yönetmelik.
ta’lîmhâne (A.-F.) [ تعليم خانه ] eğitim alanı.
ta’lîmî (A.) [ تعليمی ] öğretici, didaktik.
ta’mîk (A.) 1. [ تعميق ] derinleştirme. 2.derinlemesine inceleme.
ta’mîm (A.) 1. [ تعميم ] genelleştirme. 2.genelge.
ta’mîmen (A.) 1. [ تعميما ] genelleştirerek. 2.genelge ile.
ta’mîr (A.) [ تعمير ] onarım. ta’mîr edilmek onarılmak. ta’mîr etmek onarmak.
ta’mîrât (A.) [ تعميرات ] onarım, onarımlar.
ta’mîren (A.) [ تعميرا ] tamir ederek, onararak.
ta’n (A.) [ طعن ] ayıplama, kınama, kötüleme, suçlama.
ta’n edilmek ayıplanmak, kınanmak, kötülenmek, suçlanmak.
ta’n etmek ayıplamak, kınamak, kötülemek, suçlamak.
ta’ne (A.) [ طعنه ] ayıplama, kınama, kötüleme, suçlama.
ta’nezen (A.-F.) [ طعنه ] ayıplayan, kınayan, kötüleyen, suçlayan.
ta’rîb (A.) [ تعریب ] arapçalaştırma. ta’rîb edilmek arapçalaştırılmak. ta’rîb etmek arapçalaştırmak.
ta’rîf (A.) 1. [ تعریف ] anlatma. 2.tanımlama, tanım.
ta’rîf edilmek 1.anlatılmak. 2.tanımlanmak.
ta’rîf etmek 1.anlatmak. 2.tanımlamak.
ta’rife (A.) [ تعرفه ] çizelge.
ta’rîz (A.) [ تعریض ] laf çarpma, dokundurma, taşlama.
ta’tîl (A.) 1. [ تعطيل ] durdurma. 2.kapatma. 3.faaliyete son verme.
ta’tîlât (A.) [ تعطيلات ] tatiller.
ta’vîk (A.) [ تعویق ] askıya alma, geciktirme, erteleme, oyalama.
ta’vîk edilmek geciktirilmek, ertelenmek, askıya alınmak.
ta’vîk etmek geciktirmek, ertelemek, askıya almak.
ta’vîz (A.) [ تعویذ ] muska.
ta’vîz (A.) 1. [ تعویض ] ödün. 2.değiştirme.
ta’yîb (A.) [ تعييب ] ayıplama.
ta’yîn (A.) 1. [ تعيين ] belirleme. 2.belirlenme. 3.atama. 4.atanma. 5.tayın.
ta’zîb (A.) [ تعذیب ] azap verme.
ta’zîm (A.) 1. [ تعظيم ] saygı gösterme. 2.ululama, yüceltme.
ta’zîm etmek 1.saygı göstermek. 2.ululamak.
ta’zîmen (A.) 1. [ تعظيما ] saygı göstererek. 2.ululayarak, yücelterek.
ta’zîr (A.) [ تعذیر ] özrünü bildirme.
ta’ziye (A.) 1. [ تعزیه ] başsağlığı dileme. 2.şiîlikte yas töreni.
ta’ziyet (A.) [ تعزیت ] başsağlığı dileme.
ta’ziyetnâme (A.-F.) [ تعزیت نامه ] başsağlığı mektubu.
ta’zîz (A.) [ تعزیز ] aziz tutma, değer verme.