2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Osmanlıca Türkçe Sözlük - r -

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 12.470, Level: 73
    Points: 12.470, Level: 73
    Level completed: 5%,
    Points required for next Level: 380
    Level completed: 5%, Points required for next Level: 380
    Overall activity: 99,9%
    Overall activity: 99,9%
    Achievements
    Ekrem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Yer
    (Ebedi dünyasına göç etti)
    Mesajlar
    964
    Points
    12.470
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart Osmanlıca Türkçe Sözlük - r -

    R

    ra’d (A.) [ رعد ] gِkgürültüsü.

    ra’nâ (A.) [ رعنا ] güzel, hoş.

    ra’şe (A.) [ رعشه ] titreme.

    ra’şe vermek titretmek.

    ra’şedâr (A.-F.) [ رعشه دار ] titrek, titreyen.

    rabb (A.) [ 1 [ رب .Tanrı, Allah. 2.efendi.

    rabbânî (A.) [ 1 [ ربانی .tanrısal, ilahî. 2.Tanrı’dan başka bir şey düşünmeyen.

    rabbî (A.) [ ربی ] Tanrım.

    râbıta (A.) [ 1 [ رابظه .bağ, ilişki, temas. 2.sıra, düzen.

    râbıtadar (A.-F.) [ رابطه دار ] bağlantılı, ilintili.

    râbi (A.) [ رابع ] dِrdüncü.

    râbian (A.) [ رابعا ] dِrdüncüsü.

    rabt (A.) [ ربط ] bağlama.

    rabt edilmek bağlanmak, tutturulmak.

    rabt etmek bağlamak, tutturmak.

    rabt olunmak bağlanmak, tutturulmak, ilişkilendirilmek.

    râci (A.) [ 1 [ راجی .rica eden. 2.ümitli.

    raci olmak (A.-T.) ait olmak, dِnük olmak, yِnelik olmak.

    râci’ (A.) [ 1 [ راجع .hakkında. 2.dِnen.

    racîm (A.) [ رجيم ] taşlanmış, recmedilmiş.

    radde (A.) [ 1 [ راده .derece. 2.civar.

    rağbet (A.) [ 1 [ رغبت .istek. 2.ilgi duyma.

    rağbet etmek ilgi duymak.

    râh (F.) [ راه ] yol.

    râhib (A.) [ راهب ] rahip.

    rahîm (A.) [ 1 [ رحيم .merhametli. 2.merhamet eden Tanrı.

    rahl (A.) [ رحل ] semer.

    rahm (A.) [ رحم ] acıma, merhamet.

    rahm etmek acımak, merhamet etmek.

    rahm (A.) [ رحم ] rahim, dِl yatağı.

    rahman (A.) [ رحمان ] merhametli Tanrı.

    rahmet (A.) [ 1 [ رحمت .acıma, merhamet. 2.yağmur.

    râhname (F.) [ راهنامه ] yol haritası.

    rahne (F.) [ 1 [ رخنه .yarık, gedik. 2.bozukluk.

    rahnedar etmek 1.gedik açmak. 2.zarar vermek.

    rahnedar olmak 1.yarılmak, gedik açılmak. 2.bozulmak, zarar gِrmek.

    rahnüma (F.) [ راهنما ] yol gِsteren, kılavuz.

    rahşan (F.) [ رخشان ] parlak.

    rahşende (F.) [ رخشنده ] parlayan.

    raht (F.) [ 1 [ رخت .ev eşyası. 2.koşum takımı.

    rahvar (F.) [ راهوار ] atın eşkin yürümesi.

    râhzen (F.) [ راهزن ] yol kesen, haydut.

    raiyyet (A.) [ رعيت ] halk, hükümdar tebası.

    râkım (A.) [ 1 [ راقم .yazan. 2.deniz seviyesinden yükseklik.

    rakîb (A.) [ رقيب ] rakip.

    râkib (A.) [ 1 [ راکب .binen. 2.binici.

    râkib olmak binmek.

    râkiben (A.) [ راکبا ] binerek.

    râkid (A.) [ راکد ] durgun.

    rakik (A.) [ 1 [ رقيق .ince. 2.hassas. 3.kِle.

    rakkas (A.) [ 1 [ رقاص .dansçı. 2.sarkaç.

    rakkase (A.) [ رقاصه ] dansِz, çengi.

    raks (A.) [ رقص ] dans.

    raks etmek dans etmek.

    râm (F.) [ رام ] itaat eden, boyun eğen.

    râm etmek boyun eğdirmek, itaat ettirmek.

    râm olmak boyun eğmek, itaat etmek.

    ramak (A.) [ 1 [ رمق .çok az. 2.son nefeslik hayat.

    ramak kalmak çok az bir şey kalmak.

    ramazaniye (A.) [ رمضانيه ] ramazan kasidesi.

    raptetmek (A.-T.) bağlamak, tutturmak, ilişkilendirmek.

    rasad (A.) [ 1 [ رصد .gِzlem. 2.gِzetleme.

    rasad edilmek gِzlemlenmek.

    rasad etmek 1.gِzlem yapmak. 2.gِzetlemek.

    rasadhane (A.-F.) [ رصدخانه ] gِzlemevi.

    rasadî (A.) [ رصدی ] gِzlemle ilgili.

    râsih (A.) [ 1 [ راسخ .derin din bilgisi olan. 2.temeli sağlam olan.

    rassad (A.) [ رصاد ] gِzlemci, gِzlem yapan.

    râst (F.) [ 1 [ راست .doğru. 2.düz. 3.sağ.

    râstbin (F.) [ راست بين ] gerçekçi, doğruları gِren.

    râstgû (F.) [ راست گو ] doğru sِzlü.

    râstperverâne (F.) [ راست پرورانه ] doğruluktan yana.

    ratbüyâbis (A.) [ 1 [ رطب و یابس .yaş ve kuru. 2.düşünmeden konuşan, boşboğaz.

    râtib (A.) [ راطب ] nemli, rutubetli.

    râtibe (A.) [ راتبه ] aylık, maaş.

    ratl (A.) [ 1 [ رطل .hemen hemen bir litrelik sıvı ِlçeği. 2.kadeh.

    rauf (A.) [ رؤف ] esirgeyici.

    râvi (A.) [ 1 [ راوی .rivayet eden. 2.anlatan, hikaye eden.

    ravza (A.) [ روضه ] bahçe.

    ravza-i mutahhara [ روضهء مطهره ] Hz. Muhammedin mezarının bulunduğu yer.

    rây (A.) [ 1 [ رای .fikir. 2.oy.

    râyât (A.) [ رایات ] sancaklar.

    rayb (A.) [ ریب ] kuşku, şüphe.

    râyet (A.) [ رایت ] sancak.

    râygân (F.) [ رایگان ] parasız, bedava.

    râyic (A.) [ رایج ] yaygın, revaçta.

    râyiha (A.) [ رایحه ] koku.

    râyihadar (A.-F.) [ رایحه دار ] kokulu.

    râz (F.) [ راز ] sır.

    râzık (A.) [ رازق ] rızık veren Tanrı.

    râzi (A.) [ راضی ] rıza gِsteren.

    re’fet (A.) [ رأفت ] esirgeme.

    re’s (A.) [ 1 [ رأس .baş. 2.başkan.

    re’sen (A.) [ رأسا ] doğrudan doğruya, danışmaksızın.

    re’sülmal (A.) [ رأس المال ] sermaye, anapara, kapital.

    re’y (A.) [ رأی ] gِrüş.

    reâya (A.) [ رعایا ] halk.

    rebî’ (A.) [ ربيع ] bahar.

    recâ (A.) [ 1 [ رجا .ümit. 2.rica.

    recm (A.) [ رجم ] taşlama, taşa tutma. recm edilmek taşlanarak ِldürülmek.

    recül (A.) [ رجل ] erkek.

    recül-i siyasî [ رجل سياسی ] politikacı.

    recüliyyet (A.) [ رجليت ] erkeklik.

    redd (A.) [ 1 [ رد .geri çevirme. 2.inkar etme. redd ü cerh etmek reddedip çürütmek.

    ref’ (A.) [ 1 [ رفع .kaldırma. 2.giderme. 3.yüceltme.

    refâh (A.) [ رفاه ] bolluk.

    refâkat (A.) [ رفاقت ] eşlik. refâkat etmek eşlik etmek. refakatinde eşliğinde, beraberinde.

    reff (A.) [ رف ] raf.

    refî’ (A.) [ رفيع ] yüksek, yüce.

    refik (A.) [ رفيق ] arkadaş, yoldaş.

    refîka (A.) [ رفيقه ] eş, zevce, hayat arkadaşı.

    reft (F.) [ رفت ] gidiş.

    reftâr (F.) [ 1 [ رفتار .gidiş. 2.davranış.

    reg (F.) [ رگ ] damar.

    regzen (F.) [ رگ زن ] hacamatçı.

    reh (F.) [ ره ] yol.

    rehâ (F.) [ رها ] kurtuluş.

    rehâkâr (F.) [ رهاکار ] kurtarıcı.

    rehavet (A.) [ 1 [ رخاوت .gevşeklik. 2.tembellik.

    rehavetkâr (A.-F.) [ رخاوتکار ] rehavet verici.

    rehber (F.) [ رهبر ] kılavuz.

    rehgüzâr (F.) [ رهگذار ] geçit.

    rehîn (A.) [ رهين ] rehinli, ipotekli.

    rehn (A.) [ رهن ] rehin.

    rehnüma (F.) [ رهنما ] yol gِsterici.

    reis (A.) [ رئيس ] başkan.

    rekâket (A.) [ 1 [ رکاکت .kekemelik. 2.sِz kusuru.

    rekz (A.) [ رکز ] dikme. rekz edilmek dikilmek. rekz etmek dikmek.



  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 12.470, Level: 73
    Points: 12.470, Level: 73
    Level completed: 5%,
    Points required for next Level: 380
    Level completed: 5%, Points required for next Level: 380
    Overall activity: 99,9%
    Overall activity: 99,9%
    Achievements
    Ekrem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Yer
    (Ebedi dünyasına göç etti)
    Mesajlar
    964
    Points
    12.470
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart


    remîde (F.) [ رميده ] ürkmüş.

    remiz (A.) [ 1 [ رمز .sembol, işaret, rumuz.

    reml (A.) [ 1 [ رمل .kum. 2.remil, falcılık.

    remmal (A.) [ رمال ] falcı.

    remz (A.) [ 1 [ رمز .sembol, işaret. 2.imalı konuşma.

    renc (F.) [ رنج ] sıkıntı, zahmet, meşakkat.

    rencber (F.) [ 1 [ رنجبر .sıkıntı çeken. 2.amele, yrgat.

    rencîde (F.) [ رنج دیده ] incinmiş.

    rencîde etmek incitmek.

    rencîde olmak incinmek.

    rencûr (F.) [ رنجور ] hasta.

    reng (F.) [ رنگ ] renk.

    rengâreng (F.) [ رنگارنگ ] renkli, renk renk.

    rengin (F.) [ 1 [ رنگين .renkli. 2.hoş, havalı.

    resâ (F.) [ رسا ] olgun.

    resâil (A.) [ 1 [ رسائل .risaleler. 2.dergiler.

    resm (A.) [ 1 [ رسم .resim. 2.çizme. 3.fotoğraf. 4.tِren. 5.usül. 6.vergi.

    resm -i geçit geçit tِreni.

    resm-i küşâd [ رسم کشاد ] açılış tِreni.

    resmen (A.) [ 1 [ رسما .resmî olarak.. 2.kesinlikle.

    resmiyet bk. resmiyyet.

    resmiyete dِkmek resmîleştirmek, resmîlik kazandırmak.

    resmiyyet (A.) [ رسميت ] resmîlik.

    resul (A.) [ 1 [ رسول .elçi. 2.peygamber.

    reşehat (A.) [ رشحات ] sızıntılar.

    reşid (A.) [ 1 [ رشيد .ergin, büluğa ermiş. 2.doğru yolda giden.

    reşk (F.) [ رشک ] kıskançlık.

    reşkâver (F.) [ رشک آور ] kıskandırıcı.

    retküfetk (A.) [ رتق و فتق ] bir işi iyi idare etme.

    revâ (F.) [ روا ] uygun, layık.

    revâbıt (A.) [ روابط ] bağlar, ilgiler, ilişkiler.

    revac (A.) [ رواج ] yaygınlık, revaç, sürüm.

    revaç bk. revac.

    revak (A.) [ 1 [ رواق .sundurma. 2.çardak.

    revân (F.) [ 1 [ روان .giden. 2.akan. 3.ruh.

    revan olmak gitmek, yola koyulmak.

    revgan bk. rugan

    reviş (F.) [ 1 [ روش .gidiş. 2.tarz, yِntem.

    revnak (A.) [ رونق ] parlaklık.

    revnak vermek canlılık kazandırmak.

    revnakbahş (A.-F.) [ رونق بخش ] parlaklık veren, canlılık kazandıran.

    revnakdar (A.-F.) [ رونقدار ] revnaklı.

    revzen (F.) [ روزن ] pencere.

    re'y (A.) [ 1 [ رأی .gِrüş. 2.oy.

    reyhan (A.) [ ریحان ] fesleğen.

    rez (F.) [ رز ] asma.

    rezâil (A.) [ رذائل ] rezaletler.

    rezâlet (A.) [ رذالت ] rezillik.

    rezzak (A.) [ رزاق ] rızıklandıran.

    rıdvan (A.) [ 1 [ رضوان .cennet. 2.cennetin kapıcısı.

    rıhlet (A.) [ 1 [ رحلت .gِçüş. 2.ِlme.

    rızâ (A.) [ 1 [ رضا .razılık, memnunluk. 2.istek.

    rızk (A.) [ رزق ] rızık.

    riâyet (A.) [ 1 [ رعایت .uyma. 2.sayma.

    riâyet etmek 1.uymak. 2.saymak.

    riâyetkâr (A.-F.) [ رعایتکار ] saygılı.

    ribâ (A.) [ ربا ] tefecinin aldığı aşırı faiz.

    ribâhar (F.-A.) [ رباخوار ] tefeci.

    ribat (A.) [ 1 [ رباط .konak. 2.han, kervansaray. 3.tekke.

    ric’at (A.) [ 1 [ رجعت .geri dِnüş. 2.geri çekilme.

    ricakâr (A.-F.) [ رجاکار ] ricası, yalvarırcasına.

    ricâl (A.) [ 1 [ رجال .erkekler. 2.üst düzeyde bulunanlar.

    ridâ (A.) [ 1 [ ردا .ِrtü. 2.hırka. 3.derviş postu.

    rie (A.) [ رئه ] akciğer.

    rihlet (A.) [ 1 [ رحلت .gِç. 2.ِlme.

    rihlet etmek 1.gِçmek. 2.ِlmek.

    rikâb (A.) [ 1 [ رکاب .üzengi. 2.huzur, kat.

    rikkat (A.) [ 1 [ رقت .incelik, hassaslık. 2.acıma.

    rind (F.) [ رند ] dünyayı umursamayan.

    rîş (F.) [ 1 [ ریش .yara. 2.sakal. 3.kِk.

    rîşe (F.) [ ریشه ] kِk, saçaklı kِk.

    rîşhand (F.) [ ریشخند ] bıyık altından gülüş.

    rişvet (A.) [ رشوت ] rüşvet.

    rivâyât (A.) [ روایات ] rivayetler, sِylentiler.

    rivâyet (A.) [ 1 [ روایت .nakletme, hikaye etme. 2.sِylenti.

    riyâ (A.) [ ریا ] ikiyüzlü.

    riyâkâr (A.-F.) [ ریاکار ] ikiyüzlü.

    riyâkârâne (A.-F.) [ ریاکارانه ] ikiyüzlüce.

    riyakarlık (A.-F.-T.) ikiyüzlülük.

    riyâset (A.) [ ریاست ] başkanlık.

    riyâset etmek başkanlık yapmak.

    riyâz (A.) [ ریاض ] bahçeler.

    riyâzet (A.) [ ریاضت ] nefsinin isteklerine boyun eğmeden yaşama.

    riyâzî (A.) [ 1 [ ریاضی .matematikçi. 2.matematiksel.

    riyâziyat (A.) [ ریاضيات ] matematik.

    riyâziyatçı (A.-T.) matematikçi.

    riyâziyyûn (A.) [ ریاضيون ] matematikçiler.

    rû (F.) [ رو ] yüz.

    rub’ (A.) [ ربع ] çeyrek, dِrtte bir.

    rûbah (F.) [ روباه ] tilki.

    rubaiyat (A.) [ رباعيات ] rubailer.

    rûbeh (F.) [ روبه ] tilki.

    rûberû (F.) [ روبرو ] yüzyüze.

    rugan (F.) [ روغن ] yağ.

    rûh (A.) [ روح ] can, ruh.

    ruh (F.) [ رخ ] yanak, yüz.

    ruham (A.) [ رخام ] mermer.

    ruhbân (A.) [ رهبان ] papazlar.

    ruhbâniyyet (A.) [ رهبانيت ] ruhbanlık.

    rûhefza (A.-F.) [ روح افزا ] cana can katan.

    rûhî (A.) [ 1 [ روحی .ruh ile ilgili. 2.ruhsal.

    rûhiyyat (A.) [ روحيات ] psikoloji.

    ruhsâr (F.) [ رخسار ] yüz.

    ruhsat (A.) [ رخصت ] izin.

    ruk’a (A.) [ 1 [ رقعه .pusula. 2.dilekçe. 3.yama.

    rumûz (A.) [ رموز ] işaretler, semboller.

    rûşen (F.) [ 1 [ روشن .aydınlık. 2.açık, aşikar.

    rûşen kılmak açıklamak, sِylemek.

    rutûbet (A.) [ رطوبت ] nem.

    rûy (F.) [ روی ] yüz.

    rûy-i zemin (F.) [ 1 [ روی زمين .yeryüzü. 2.yer.

    rûz (F.) [ 1 [ روز .gün. 2.gündüz.

    rûz -i cezâ [ روز جزا ] kıyamet günü.

    rûze (F.) [ روزه ] oruç.

    rûzgâr (F.) [ روزگار ] zaman.

    rûznâmçe (F.) [ روزنامچه ] yevmiye defteri.

    rûzüşeb (F.) [ روز و شب ] gündüz gece.

    rü’yet (A.) [ رؤیت ] gِrme.

    rübab (A.) [ رباب ] rebap.

    rübai (A.) [ رباعی ] dِrtlük, rubai.

    rüchan (A.) [ رجحان ] üstünlük.

    rücû (A.) [ رجوع ] geri dِnme.

    rüesâ (A.) [ رؤسا ] başkanlar, reisler.

    rüfekâ (A.) [ رفقا ] arkadaşlar.

    rükn (A.) [ 1 [ رکن .direk, sütun. 2.esas.

    rüsum (A.) [ 1 [ رسوم .vergi. 2.tِren.

    rüsûmat (A.) [ رسومات ] gümrük idaresi.

    rüsvâ /y (F.) [ رسوای ] rezil.

    rüşd (A.) [ 1 [ رشد .gelişme. 2.erginlik. 3.doğru yolda gidiş.

    rüşvet (A.) [ رشوت ] rüşvet.

    rüya (A.) [ رویا ] düş.

    rüzgâr (F.) [ 1 [ روزگار .zaman. 2.devir.

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •