***
DIŞARDA
Points: 39.109, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Martıyla Simitçi Baba
Martıyla Simitçi Baba
Martıyla simitçi baba yıllardır tanışırlar
Her ikiside kendi halinde ve çok sevimliler simitçi baba
İhtiyarladıkca huysuz biri halini almış artık sabahları da geç gelir olmuş ee tabi bizim martı onun yolunu gözlüyormuş..
Derken günlerden bir gün gene böyle simitçi baba geç gelmiş ve bizim martıda çok kızmış haliyle acıkmıs..
Nerde kaldın simitçi baba dercesine kanat cırbıp haykırmış tüm sesiyle dolanmış tepesinde..
Simitçi dede oturmuş sandalyesine Onu üzmemek için susmuş ve simit atmış havaya ve bizim martını karnını doyurmuş bir güzel ama bizi simitçi dede varmış bir haller canı sıkkın hiç konuşmuyormuş öyle sus pus duruyormuş.
Islıkta çalmaz olmuş bir durgun bir durgunmuş martı da konmuş bir taşa tüh keşke öyle yapmasaydım bana mı alındı acaba hiç sesi de çıkmadı bana bir şey de demedi diye dövünmeye başlamış taşın üstünde..
Sonra bakmış simitçi dede oraya birkaç simit koyuyor ..
Ve martıya hadi dostum görüşürüz der ve simitçi dede uzaklaşır .
Bizim martı buna bir anlam veremez hiç böyle yapmazdı çünkü erkenden neden gitti şimdi bu diye hayıflanır durur tabi ya bana alındı ama üzmemek için sustu der ertesi gün bizim simitçi baba gene çok geç gelir ama bu sever elinde tezğahı yok birkaç tane simit vardır martı sesiz ce onu izler ne yaptığını anlamak için
Bizim simitçi baba gene kayalıkların oraya simit bırakır biraz soluklandıktan sonra hadi güzel dostum görüşürüz der ve uzaklaşır bizim martı buna çok içerler öyle ki hasta olacak derecede neden simitçi baba bunu yapmaktadır diye kara kara düşünmektedir
Bizim simitçi baba bir iki gündür yok gelmemiş ve bizim martı çok merak etmiş hiçte keyfi yokmuş
Sonra söylenir yazıklar olsun sana emi bunca yıl adam sana gözü gibi baktı sen se geç kaldı diye azarladın tüh sana der kendi kendini azarlar birkaç gün daha gecer aradan ve hala simitçi baba yoktur ve iyice meraklanan bizim martı başlar gökyüzünde simitçi dedeyi aramaya
Hem arar hem de son ses haykırırmış simitçi dedeeee
Sonra çok yorulur ve bir cama konar biraz soluklandıktan sonra bide ne görsün bizim simitçi baba yatakta ve çok hasta ve bitki görünüyor hemen cama gagasıyla tıklar bunu gören dede camı açtırır martı gelir yanına konar ve sesizçe ona bakar simitçi dede titreyen sesiyle yağ kuşum sen beni nasıl buldun .
Özür dilerim hastaydım gelemedim sana simit getiremedim beni af et der.
Ama yolun da sonuna geldik güzel koşum der.
Artık ben öteki tarafa yolcuyum der ve en küçük oğluna oğlum bak bu benim martım kuşum o nu takip et yerini ögren ve ona her gün simit götür der bizim martı ölüm ne olduğu bilmez ama simitçi babayı da hiç iyi görmez..
Bizim martı dedeye son kez bakar ve kanadıyla el sallar ..
Ertesi gün simitçi dedenin oğlu ağlıyarak sahile gider ve simit götürür babasının dedigi kayalıkları bulur bir baksaki martı orda yatmakta eller martıyı ama kımıldamaz çünkü martı ölmüştür zavallı oğlan oturur yere ve sesle ağlamaya başlaya babamda dün gece sen gittik ten sonra öldü meyer seni beklemiş günlerce
Anlaşılan beraber gittiniz bu güzel yolculuğa yolunuz acık olsun der ve oğlan uzaklaşır bu güzel dostluga ağlıyarak
dosluk nasılda güzel bişey diye düşünmüş acaba babası gibi güzel dostluklar bulabilcekmiydi martı kadar olmasada oda dostunu kaybetmişti içi sızlayarak
şöyle dedi
dost nasıl olursa olsun ister hayvan ister insan beraber ölmicek kadar olmasada beraber hayatı paylaşacak kadar dürüst olsun beraber ölmüş kadar hatrı olur demiş ve gözden kaybolmuş ...
Hülya Kaya