Evliyanın üzerinde keramet ortaya çıkması caizdir.Cevazına delil şudur:Bilfiil onun ortaya çıkışını düşünmek şeriatın asıllarından bir asılın ortadan kalkmasına yol açmaz.Yüca Allah'ın o kerameti icat etmeye kadir olduğunu söylemekte vaciptir.Kerametin Allah'ın kudreti dahilinde olması vacip olunca onun ortaya çıkışının cevazını menedecek bir şey yoktur.
Kerametlerin ortaya çıkması kendinde bu haller görünen sıdkının (yüce Allah'ın sadık,salih bir kulu olduğunun)alametidir.
Kerametin alışılmışın dışında br olay olması gerekir.Ayrıca onun,dinen mükellef olan bir kimsede ve velilerin hellerine sahip birinde meydana gelmesi gereklidir.
Bütün evliyalarda kerametin ortaya çıkması gerekmez.Bir kişide velilik vasıfları bulunsa da ondan hiçbir keramet zuhur etmese,kerametin zuhur etmemesi onun velayetine halel getirmez.
Keramet gösterme hususunda veliler farklı farklıdır.Çoğu onu gizler.Tevazu için ve insanların hallerine vakıf olmalarını kötü gördükleri için keramet göstermekten sakınırlar.
Bazıları da doğruluklarının ortaya çıkması için ve insanların kendilerine uymayanlarına ve evliyanın bereketi ile günahlardan tövbe etmelerine vesile olmak,tarikatın doğruluğunu onlara göstermek için kerametlerini açıktan gösterirler.
İbrahim el-Havvas'ın şöyle dediği rivayet edilir:"Bir seferin de çöle gitmiştim,belinde zünnar olan bir hiristiyan gördüm.Benden arkadaş olmayı talep etti.Yedi gün beraber dolaştık sonra rahip bana şöyle dedi:
-Ey Hanif rahibi
Bununla Hanif yani tevhid dinine mensup olan İbrahim el-Havvası kastediyor.
-Acıktık,kerametini ortaya çıkar
Ben de dedim ki:
'Ya Rabbi,bu kafire yüzümü kara çıkartma!"
Sonra gördüm ki bir tepsi üzerinde ekmek,kebap,hurma ve bir testi su var.Yedik içtik.
Yine yedi gün dolaştık.Sonra sıkıştırıp ey Hiristiyan Rahibi,sen de kerametini göster de sıranı sav dedim.Bunun üzerine rahip asasına dayandı ve dua etti.Bir de baktım ki tepsi üzerin de benim tepsimin üzerindekilerinin iki katı yiyecek bulunmaktadır.Bu hale çok şaşırdım ve yemekten çekindim.Rahip çok ısrar etti ama kabul etmedim.Bunun üzerine bana." Hadi ye!ben seni iki müjde ile müjdeliyorum.
Birinci müjdem,Allah'tan başka ilah olmadığına,Muhammed 'in Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ediyorum"dedi.
Zünnarını çözdü ve şöyle devam etti.İkinci müjdem şudur:Ben,"Ey Allah'ım,eğer bu kulunun(İbrahim el-Havvas)senin katında bir değeri varsa onun yüzü suyu hürmetine bana da ver" dedim ve Allah bana da verdi dedi.
İbrahim el-Havvas şöyle devam etti.
"O gelenleri yedik,seferimize devam ettik.Beraber hacca gittik.Bir sene Mekke'de konakladık.Sonra adam burada öldü ve Batha'da defnedildi."
Evliyaların kerametlerinin hikayesi çoktur.Bu kadarı ile yetindik...





İrşadü'l Müridin
Hacegan Yayınları