Bir köylü, bilgenin yanına geldi ve şikayete başladı: “Nolur bana yardım edin, yoksa çıldıracağım. Tek odalı bir evde yaşıyoruz. Ben, karım, çocuklarım ve karımın akrabaları Herkesin siniri tepesinde.
Birbirimize bağırıp duruyoruz Oda sanki bir cehenneme döndü.”
-”Sana söyleyeceğim şeyi yapacağına söz verir misin?” diye sordu bilge ciddi bir sesle.
-”Yemin ederim, ne söylerseniz yapacağım.”
-”Pekala. Kaç hayvanın var?”
-”Bir inek, bir keçi ve altı tavuk.”
-”Onların hepsini evinize al. Bir hafta sonra yanıma yine gel.”
Adam çok şaşırmıştı, ama itaat edeceğine söz vermişti bir kere. Böylece, hayvanları da odaya aldı. Bir hafta sonra geldi*ğinde perişan haldeydi. Acı ve kederle inliyordu. “Mahvol*muş durumdayız. Pislik! Koku! Gürültü! Hepimizin aklını kaçırmasına ramak kaldı!”
“Şimdi git ve hayvanları evden çıkar” dedi bilge. Adam eve kadar hiç durmadan koştu. Ertesi gün bilgenin yanına gel*diğinde gözleri mutluluktan parlıyordu. Hayat ne kadar gü*zel. Hayvanlar dışarıda. Evimiz, öyle sessiz, öyle temiz ve öy*le geniş ki… Sanki bir cennet!
Murat Çiftkaya