2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Dini Nikah Nasıl Kıyılır? Nikah Tazelemek Caiz mi?

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Dini Nikah Nasıl Kıyılır? Nikah Tazelemek Caiz mi?

    Merhabalar, Değerli Okuyucular ; Çoğu insan dini nikah nasıl kıyılır, nikah tazelemek caiz mi ? sorularının cevabını bilmiyor vede araştırıyor. Bizlerde ufak bir döküman hazırlayıp yazdık sizleri bilgilendirmek amacıyla umarım işinize yarar sizlere faydalı bilgiler veririz.
    Öncelikle Nikah Şartları şöyledir ;
    İcab – Kabul :
    Hanefilere göre ister koca ister kadın olsun, akdi yapanlardan biri tarafından ilk söylenen icaptır. Kabul ise öbür taraftan ikinci olarak söylenen lafızdır.
    Cumhura göre icap, kocanın veli veya onun vekili durumunda olan kimse tarafından söylenen sözdür. Çünkü kabul icab için olur. Eğer icaptan önce olursa manasız olacağından kabul olamaz. Kabul ise , kadının koca tarafından söylenen , evliliğe razı olmasına delalet eden sözdür.
    Şahidlik :
    Hz. Aişe , Rasulullah (s.a.v)’dan rivavet eder :
    “Veli ve iki adil şahid olmaksızın nikâh olmaz.” (Dârakutnî ve İbni Hibbân Sahihinde rivayet etmişlerdir)
    Velinin dışında iki kişinin şahidliği olmaksızın evlilik sahih olmaz.
    Darakutni, Aişe’den şöyle bir hadis rivayet eder :
    “Nikâhta mutlaka dört şey olmalı­dır: Veli, koca ve iki şahid.”
    Tirmizi de ibni Abbas’tan söyle rivayet eder :
    “Fahişe olan kadınlar kendilerini bir delil olmadan eğlendirenlerdir.” (Neylu’l-Evtâr,VI, 135.)
    Babanın çocuğunu reddetip nesebinin kaybolmamasını eşlerin töhmet allında kalmasını önler, şahidlik zevcenin ve çocuğun haklarının korunmasını sağlar. Evliliğe özen ve önem verme gereğini ortaya koyar.
    Şahidlerin erkek olması hanefiler dışında , cumhura göre şarttır.
    Bir erkek ve iki kadının şahitliğiyle evlilik yapılmaz. Mallar ve mali muamelelere ait şahidlik bu durumun dışındadır. Zuhri der ki : ” “Sünnete göre hadlerde, nikâhta ve boşanmada kadın­ların şehadeti caiz değildir.” (Sünnetten kasdolunan da Nebevi sünnettir ) Bu bir akittir, mal değildir, mal elde etmek maksadıylada yapılmaz. Çoğu hallerde bu akitte erkekler bulunabilir. Dolayısıyla hadlerdeki gibi bundada kadınların şahidliği ile akit sabit olmaz.
    Hanefîlere göre ise, evlilik akdinde bir erkek ve iki kadının şahidliği mallarda olduğu gibi caizdir.
    Kadın şahidliği yüklenme ve yerine getirme ehliyetine sahiptir. Hadlerde ve kısasta şahidliğin kabul edilmeyişi ise unutma, dikkatsizlik ve emin olmama ihtimali sebebiyle şüphe bulunduğu içindir. Hadler ise şüpheyle ortadan kalkar.
    Velinin İzni :
    Hanefîler hariç cumhura göre şarttır. Allahu Teâlâ’nın, “Eşleriyle evlenmele­rine engel olmayın.” (Bakara, 232) buyruğuna göre, evlilik velisiz sahih olmaz.
    Şafifler şöyle demektedirler : Bu ayet velinin gerekliliğinin en açık delilidir, yoksa engel olmasının bir anlamı kalmazdı. Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın “Velisiz nikâh olmaz” (Ebu Musa el-Eşari’den Ahmed ve Sunen musannifleri rivayet etmişlerdir. Ibnul-Medinî, Tirmizî ve İbni Hibbân tashih edip irsalinde illet olduğunu belirtmişlerdir. Subulu’s-Selâm, U, 117) hadîsi bir başka şer’î hakikati nefyetmektedir. Bunada Hz. Aişe’nin hadisi delalet etmektedir :
    “Hangi kadın, velisinin izni olmadan nikahlanma, nikâ­hı batıldır, batıldır, batıldır. Eğer erkek onunla zifafta bulunursa uzvundan yarar­landığı için kadına mehir vardır. İhtilâf ederlerse velisi olmayanın velisi sultan (hükmeden kişi)dir.” ( Neseî hariç Ahmed ve dört Sunen rivayet etmişlerdir. Tirmizî, Ebu Evane, Ibni Hıbban, el-Hakim, lbni Mu’in ve diğer hafızlar tahsis etmişler ve sahih olduğunu söylemişlerdir. Subutu’s-Seiâm, III 127 vd)
    İlk hadisi için kamil manada olmadığı şeklinde anlamak şahid değildir, çünkü şari’in sözü şer’i hakikatlere hamledilir. Velisiz şer’i nikah olmayacağı gibi şeriatte de bu yoktur.
    İkinci hadisi içinsede evliliğin sıhhatinin velinin izni ile olacağı anlaşılmaz. Genellik ifadesine haizdir, başka şekilde anlaşılmasına gerek yoktur, kadın velinin izni olmadan evlenir. Üçüncü bir hadis’de onu doğrulamaktadır : “Kadın, Kadını ve kendisini evlendiremez”
    (Ebu Hureyre’den İbnî Mace ve Dârakulnî güvenilir kişilerden rivayet etmişlerdir. Subulu’s-Selâm, III, 129 vd)
    Kendi kendini veya başkasını velinin izniyle evlendiremez. Kendinden başkasını velayet ve vekaletlede evlendiremez. Nikahıda ne velayel nede vekaletle kabul edemez. Kadının kendi kendini veya bir başkasını evlendirmede velayet hakkına sahip olmadığını delalet etmektedir.
    Kısaca ; Cumhura göre nikah kadınların sözüyle kıyılamaz, kıyılmaz. Kadın kendi kendini yada başkasını evlendirse veya velisinden başkasını velisinin izniyle kendisini evlendirilmeye vekil kılsa, nikahın şartı olan velinin olmaması sebebiyle nikahı sahih olmaz, olamaz.
    Ebu Hanife ve Ebu Yusuf’tan gelen rivayette (Zahiru’r-rivaye) Hanefilere göre akıllı ve baliğ olan kadın kendini ve küçük kızını evlendirebilir. Başkalarının yerinede vekil olabilir. Fakat kendine denk olmayan kabul ederse velileri itiraz edebilirler.
    Bu durumuda şöyle ifade etmektedirler :
    Velisi kıymasa bile hür, akıllı ve baliğ olan kadının nikahı kendi rızasıyla kıyabilir. İster bakire , ister evlenmemiş kadın olsun, Ebru Hanife ve Yusuf a göre durum aynıdır.
    Veli bulunması sadece mendup ve muslehabtır. Muhammed’e göre , mevkuf olarak akit yapılabilir.
    Kur’an’dan delilleri : Üç ayetle nikahın kadına isnad edilmesidir.
    “Bundan son­ra bir kadını boşarsa, kadın başka birisiyle evlenmedikçe bir daha kendisine helâl olmaz.” (Bakara, 230),
    “Kadınları boşadığınızda müddetleri sona ermişse kocala­rı ile evlenmelerine engel olmayın.” (Bakara, 232).
    Hitap , cumhurun dediği gibi velilere değil eşleredir.
    “Müddetleri sona erdiğinde, onların kendi haklarında uy­gun şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur.” (Bakara, 234).
    Bu ayetler açık açık göstermektedir. Kadının evlilik kararı kendine aittir.
    Sünnetten delilleri: “Evli olmayan kadın kendi hakkında karar vermede veli­sinden daha önceliklidir. Bakireye sorulur, onun izni ise susmasıdır.” (İbni Abbas’tan Muslim rivayet etmiştir. Subulus-Selâm, III, 119) hadîsi­dir.
    Bir rivayette de “Eyyim (kocasından ölüm ya da boşanmayla ayrılan)a sorul­madan, bakireden de izin alınmadan nikâhı kıyılmaz.
    Dediler ki: Ey Allah’ın Rasu­lu! Onun izni nasıldır?
    Dedi ki: Susması.” (Ebu Hureyre’den rivayet edilmiş olup muttefekunaleyhtir. Subulus-Selâm, III, 118)
    Bu tutum onun umumi ehliyetinin olmasına rağmen akde katılma hakkım elinden almak anlamına gelmez, bakirede onun gibidir, fakat hayasının çokluğu sebebiyle şeriat onun rızasına delalet edecek bir şekilde izin alınmasını yeterli bulmuştur.
    hadis evli olmayan kadının, evliliğinde karar verme hakkının kendine ait olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
    Şafıîlerden fıkıh âlimi Ebu Sevr’in orta bir görüşü vardır:
    “Evlilikte kadın ve velinin nzası mutlaka birlikte olmalıdır. Onlardan biri diğerinin nzası ve izni ol­madan evliliğe tek başına karar verme hakkına sahip değildir. Ne zaman razı olur­larsa, o zaman her biri akdi kıyma hakkına sahiptir. Çünkü kadın tasarruflarında tam ehliyete sahiptir.” ( el-Muhezzeb, II, 35)
    Mehir :
    Kadının, kocasının kendisi ile evlenmek için akit yapması , gerçekten zifafta bulunmasıyla hak ettiği maldır.
    Fethu’l-Kadir kenarında bulunan el İnaye kitabının muellifi mehri şöyle tarif etmiştir:
    “Nikâh aklinde koca üzerine ka­dının buz’u (ondan cinsî yönden yararlanma) karşılığında ya belirlenerek (tesmiye) ya da akit sebebiyle vacip olan maldır.”
    Bazı Hanefiler ise şöyle tarif etmişlerdir:
    “Mehir, kadının nikâh akdi veya cinsî ilişki sebebiyle haketliğidir.”
    Malikîler ise şöyle tarif etmişlerdir:
    “Kendisinden yararlanmanın karşılığı olarak kadına verilen haktır.”
    Şafiîler ise şöyle tarif etmişlerdir:
    “Nikâh ve cinsî ilişki sebebiyle veya süt emzirme, şahidlerin vazgeçmesi gibi mecburen buz’ (kadından cinsî bakımdan yarar­lanma) hakkının elden çıkması sonucu icap eden şeydir.”
    Hanbelîler de şöyle tarif etmişlerdir:
    “İster akitte isterse sonradan hakim veya her iki tarafın rızasıyla belirtilsin, nikâhın veya nikâhın benzerlerinin karşılığıdır (Şüpheye dayanarak yapılan cinsî ilişki veya mükrehe (ilişkiye zorlanan kadın) ile yapılan ilişki gibi).”
    Mehrin vacib olmasının delilleri : (el-Muğnı, VI, 679; el-Muhezzeb, II, 55)
    Kur’an-ı Kerim’den ise :
    Allahu Teâlâ buyuruyor ki: “Nikâh ettiğiniz kadınların mehirlerini seve seve verin.” (Nisa, 4). [ Allah tarafından verilmiş bir armağan veya bir hediyedir. ]
    Ayetin muhatabu çoğunluğa göre kocalardır. Tabi veliler olduğunuda söyleyenler vardır. Cahiliye döneminde veliler mehri alıyorlardı vede ona nihle adını vermekteydiler. Buda mehrin kadına ikramda bulunmanın onunla evlenmeye rağbeti bulunduğunun sembolü sayılıyordu.
    Allahu Teâlâ buyuruyor ki:
    “O hâlde, onlardan hangisi ile faydalandınızsa mehirlerini kendilerine farz olarak verin.” (Nisa, 24),
    “Mehirlerini de güzellikle kendilerine verin.” (Nisa, 25),
    “Haram kılınanların dışında kalanlar namuslu ve zinaya sapmayan insanlar halinde yaşamanız şartıyla imallannızla (yani mehir vererek) arayıp nikahlamanız için size helâl kılındı.” (Nisa, 24)
    Sünnetten ise :
    Rasulullah (s.a.v.) evlenmek isteyene şöyle demiştir:
    “Demir bir yü­zük oba bile bul ve getir”
    (Muslim, Buhari ve Ahmed üzerine ittifak etmişlerdir. Sehl b. Sa’d'dan alınmıştır. Neylu’l-Evtâr, VI, 170)
    Rasulullah (s.a.v.) hiçbir evliliği mehirsiz bırakmamış­tır.

    (alıntı)




  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 2.378, Level: 29
    Points: 2.378, Level: 29
    Level completed: 52%,
    Points required for next Level: 72
    Level completed: 52%, Points required for next Level: 72
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    yalçın-1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Mesajlar
    21
    Points
    2.378
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart Cevap: Dini Nikah Nasıl Kıyılır? Nikah Tazelemek Caiz mi?

    Nikâhın Faydaları

    1- Çocuk sahibi olmak. Nikâhın asıl maksadı ve en bü*yük faydası çocuk sahibi olmaktır. Şehvet hissi bunun için verilmiş, şehvetteki lezzet de buna ücret yapılmıştır. Çün*kü çocuk yapmak, beşer nev'inin varlığını sürdürmesine hizmet etmektir. Bu hizmet büyük olduğu için, onun dün*yadaki ücreti olan şehvet lezzeti de maddî lezzetlerin en büyüğü olmuştur. Allah Teâlâ, isteseydi, insanları doğru*dan doğruya da yaratabilirdi. Nitekim Adem (as)’ı topraktan, İsâ (as)’ı da babasız yaratmıştır. Ancak, onların tenasül yoluyla yaratılmasında pek çok hikmetler ve maslahatlar bulunduğu için bu yolu seçmiştir.

    Çocuk sahibi olmanın faydaları çoktur. Çocuk ebevey*ninden önce ölürse, sevap olup onların amel defterlerine ge*çer. Allah Rasûlü (sa) şunları söylemiştir: "Bir müminin üç ve hatta iki çocuğu ölürse, o mümin cehen*nem ateşine karşı sağlam bir sipere girmiş olur." (Müslim, Taberanî)

    "Bir müminin üç veya iki çocuğu ölürse, Allah Teâlâ bu çocuklara olan merhametiyle onu cennete götürür." (Buharî)

    Ve eğer ebeveyn önce ölürlerse, çocuk onlara duâ eder ve hayır yapar. Sahih bir niyetle çocuk için yorulmak cihad, onun için para harcamak da sadakadır. Bu sebeple, evlenip de çocuk yapmamak yanlış bir iştir. Çünkü bu, kendisine tohum ve tarla verilip çift sürmesi emredilen bir kölenin bunu yapmayıp tohumu da, tarlayı da zayi etmesi gibidir. Böyle bir köle, efendisi tarafından azarlanır. Evlenip de ço*cuk yapmayan kimse de Allah Teâlâ tarafından itap ve azarlamalara muhatap tutulur. Bu bir anlamda da, ücretini peşin aldığı bir görevi yapmamaktır. Böyle bir olay da ce*zayı muciptir. Bu sebeple, Allah Rasûlü (sa) şunları söylemiştir:

    "Evlenip nesil sahibi olun."

    "En hayırlı kadınlarınız doğurgan olanlardır."

    "Doğuran olan siyahi bir kadın, doğurmayan beyaz tenli bir kadından daha yararlıdır." buyurmuştur.

    Bu anlamda şöyle denilmiştir: "Evin bir köşesindeki hasır, doğurmayan kadından daha hayırlıdır."

    Sâlihlerden bir zat şöyle demiştir: "Rüyamda kıyâmetin koptuğunu ve insanların mahşer meydanında toplandı*ğını gördüm. Ben de, herkes de şiddetli bir şekilde susa*mıştık. Biz bu hâlde iken, birden bir grup çocukların kala*balığın içine girdiğini gördüm. Ellerinde su dolu gümüş testiler ve altın bardaklar vardı. Bu çocuklar bazı kimselere su veriyor, bazılarını geçiyorlardı. Bana yakın geldiklerinde onlara, "Bunalmışım; bana da su verin." dedim. Çocuklar, "Biz sana su veremeyiz; onu yalnızca anne ve babaları*mıza veriyoruz." deyip geçtiler.

    2- Şehvet ihtiyacını gidermek, bu suretle şeytanın dürt*melerinden ve haram fiillerden kurtulmak. Evliliğin şehvet tuğyanını bastırdığı ve onu kontrol edilebilir hâle getirdiği bilinmektedir. Bu sebepten dolayıdır ki, zina eden bir kim*se bekâr ise, kendisine yüz kamçı vurulurken, evli ise öldü*rülür. Çünkü ikisini zinaya iten şehvet aynı kuvvette değil*dir. Ancak, evliliği yine de, şehveti gidermek için değil, Al*lah Teâlâ’nın emrettiği ve hoşlandığı gibi, insan neslinin de*vamını sağlamak ve evlad sahibi olmak niyetiyle yapmak ona ayrı bir üstünlük ve manevilik kazandırır. Çünkü bi*rinci durumda nefsin memnuniyeti ön planda iken, ikindi durumda Allah Teâlâ’nın verdiği görevi yapmak, O'nun rı*zasını tahsil etmek ve ahiret hesabına bir iş yapmak söz ko*nusudur.

    3- Erkek-kadın arasındaki cinsel ilişkinin lezzetiyle cennetteki lezzetleri tanımak. Dünyadaki diğer nimetlerin lezzeti gibi, cinsel lezzetin yaratılmasındaki maksat da, cennetteki lezzetleri tanıtmak ve insanları ibadet ve din*darlık yoluyla o ebedî lezzetleri kazanmaya sevk etmektir. Çünkü hiçbir şekilde tanınmayan lezzet ve saadetlere da*vet etmek ve onları mükâfat olarak va'd etmek istenen neti*ceyi vermez.

    Allah Teâlâ’nın bütün işlerinde ve yaratmalarında hik*metler vardır. O'nun bir yaratması olan şehvet de böyledir. Şehvet iki hayata vesiledir. Bunlardan birisi, neslin devamı suretiyle dünya hayatıdır. İkincisi de şehvet lezzetiyle talip olunan cennet hayatıdır. Fakat, aynı şehvet, kötü kullanıl*dığı zaman bu iki hayatın da elden gitmesine sebeptir.

    Bundan dolayı, Allah Rasûlü (sa) şöyle duâ ederdi:

    "Allah'ım! Gözümün şerrinden, kulağımın şerrinden, kalbimin şerrinden ve şehvetimin şerrinden sana sığını*rım." (Geçti)

    "Allah'ım! Senden kalbimi temizlemeni ve şehvetimi haramdan korumanı isterim." (Beyhakî)

    Çok evliliğe de şehvetin kötü bir şekilde kullanılması*nı önlemek için izin verilmiştir.

    Şehvetin şerrinden korunmak için Allah Rasûlü (sa) şöyle buyurmuştur:

    "Gözünüz bir kadına ilişip şehvetiniz uyandığı takdir*de, kendi hanımınızla yatıp onu teskin edin." (Ahmed)

    "Yanında mahremi bulunmayan kadınlarla yalnız kal*mayın. Çünkü şeytan, kanınıza girip şehvetinizi kızıştırır." (Tirmizî)

    4- Evlenip çoluk çocuk sahibi olunca kişi, yöneticilik vasfını kazanır ve kendi evinde bir çeşit vali, hâkim ve sul*tan hükmüne geçer. Yöneticilik ise, çok faziletli ve sevaplı bir iştir. Allah Rasûlü (sa) şöyle buyur*muştur:

    "Halkı adâletle yöneten bir vali ve sultanın bir günlük icraatı, atmış sene (yani, bir ömürlük) nafile ibâdetten daha hayırlıdır."

    Allah Rasûlü (sa) şunları da söyle*miştir: "Kişinin ev halkına yaptığı masraf, iyi niyetle olur*sa sadakadır; o, hanımının ağzına kaldırdığı lokmadan do*layı da sevap alır." (Müttefekun aleyh)

    "Öyle günahlar vardır ki, onlara ancak maişet derdi ve aileyi geçindirmek için çekilen sıkıntılar kefaret olur." (Taberânî, Ebu Nuaym)

    "Üç kızı terbiyeli bir şekilde büyütüp gönül rızalarıyla evlendiren ebeveyne cennet hak olur." (Ebu Dâvûd, Tirmizî)

    Evlilikteki güzel maksatların gerçekleşmesine vesile olan kadın, fuzulî sayılan ve kötülenen dünyadan değildir. Bazı müfessirler, "Rabbimiz! Bize dünyada güzel şey ver." (Bakara, 201) ayetindeki "güzel şeyin" sâliha kadın olduğunu söylemişlerdir.

    Allah Rasûlü (sa) şöyle buyurmuş*tur: "Kalbinizi şükre, dilinizi zikre alıştırın ve ahiret yolcu*luğunda size yardımcı olan sâliha kadınla evlenin." (Tirmizî) ALINTI

Benzer Konular

  1. Gizli nikah kıymak caiz mi?
    By mihrab in forum İslami sorular
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 29.09.10, 17:47
  2. Nikah
    By BaRLa in forum İslami sorular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 23.06.09, 22:22
  3. NikÂh tazelemek
    By ACİZKUL in forum Fıkıh ve Akaid
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 31.05.09, 21:35
  4. Nikâh-ı Müt'a
    By Konyevi Nisa in forum N -Harfi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 23.12.08, 10:35
  5. Dini nikah nasıl kıyılır?
    By SiLa in forum İslamiyette Evlilik
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.08.08, 09:51

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •