***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


Cevap: Zina haddi
Muhsan, sahih bir nikah altında cinsi temasta bulunmuş, hür, akıl sahibi ve buluğa ermiş kimse demektir. Zina konusunda muhsanın tarifi budur. Bunun dışındakiler muhsan sayılmaz.
Celd ve recm hadlerinde şüphenin ortadan kaldırılması şarttır. Bu şartlar şunlardır:
1- Kesinlikle haram olmalıdır.
2- Fail, bu işi isteyerek yapmalıdır. İkrahı mülci gibi zinaya zorlanmamış olmalıdır.
3- Akıllı ve buluğ çağına ermiş olmalıdır. Çocuğa, deliye, sarhoşa ve kendinden kaynaklanmayan bir irade ile zina yapan kimseye had uygulanmaz.
4- Zina, şer’î delillerde yer alan beyyinelerle sabit olmalıdır. Ebu Hüreyre'den: Rasulullah (sav) şöyle dedi:
“Had cezasını, def edebildiğiniz kadar defedin." *
Aişe (r.anha)'den: Rasulullah (sav) şöyle dedi:
"Elinizden geldikçe, had cezalarını Müslümanlardan defedin. Geçerli bir özür varsa hemen salıverin. Zira imamın yanlışlıkla affetmesi, yanlış bir ceza vermesinden daha hayırlıdır." *
Ali (ra)'den merfuan gelen bir rivayet şöyledir: "Hadlerin uygulanmasında şüphelerden sakınınız." Bir haramı işlemeye zorlanan kimse yaptığı fiilden dolayı cezalandırılmaz. Zira Rasulullah (sav) şöyle buyurmaktadır:
"Ümmetimden hata, unutma ve zorlandıkları şeylerden dolayı sorumluluk kaldırılmıştır." *
Nebi (sav), zina ettiği sabit olmadıkça, zina eden kimseye ceza uygulamamıştır.
Zina fiilinin işlendiği sabit olduğu zaman hemen haddin uygulanması vacip olur. Geciktirilmesi ya da şefaatta bulunmak doğru değildir. Ebu Hüreyre Nebi (sav)'den şu hadisi rivayet etmektedir: "İşlenen bir suça, yeryüzünde had uygulamak, insanlar için kırk gün yağmur yağmasından daha hayırlıdır."
İbni Ömer Nebi (sav)'den:
"Kim, Allah'ın hadlerinden birisinin uygulanmaması için şefaatçı (aracılık yapma) olma durumunda olursa, işinde Allah'ın emrine karşı çıkmış olur." *
Ancak kendisine had uygulanacak olan kişi hasta ise iyileşinceye kadar had uygulaması tehir edilir. Fakat hastalıktan kurtulması söz konusu değilse, dayanabilecek şekilde hafifçe vurulur.
Ebu Ümame ibni Sehl, Said b. Sa'd b. Ubade'den naklediyor:
"Evlerimiz arasında, vücut yapısı çok zayıf bir insan vardı. Bir gün mahallenin cariyelerinden birisi ile aniden, kötü bir halde yakalandı. Bunun üzerine Sa'd b. Ubade durumu Rasulullah (sav)'e bildirdi. Bu adam, Müslüman bir kimse idi. Allah Rasülü ona, had vurulmasını emretti. Dediler ki: Ey Allah Rasülü! O Adam sanıldığından daha zayıf yapılıdır. Şayet ona yüz sopa vurursak, onu öldürürüz. Efendimiz: Öyleyse onun için yüz saçaklı bir hurma dalı alın ve ona, dal ile bir kere vurun." *
Bu hadis kendisine had vurulmasını kaldıramayacak derecede zayıf yapılı olan bir kimseye -ki bu kişi ister hastalıktan kurtulamayışı nedeniyle zayıf bir halde olsun isterse bünye itibarıyla zayıf bir kimse olsun- hafif bir şekilde vurulacağına işaret etmektedir. Hadisin bir başka rivayetinde, şu ifadeler yer almaktadır:
"...Adamı sana getirmeye kalksan kemikleri kırılıp dağılacaktır; bir deriden bir kemikten başka bir şey değildir." *
Mutlak bir zafiyet, hafif bir şekilde had vurmayı gerektirir. Hastalık da zayıflık demektir. Hadisin mefhumu şudur; Zafiyetten sonra güçlenme veya hastalıktan kurtulma durumu söz konusu ise, gereken had vuruluncaya kadar beklenir.
Aynı şekilde hamile olan kimse çocuğunu doğuruncaya, emzikli olan çocuğu sütten kesilinceye kadar beklenir.
Abdullah b. Büreyde, babasından şu hadisi rivayet etmektedir:
“Bir kadın gelerek şöyle dedi: Ey Allah Rasülü! Ben zina ettim, beni temizle. Allah Rasülü onu geri çevirdi. Ertesi gün kadın tekrar gelerek, ey Allah Rasülü! Görüyorum ki Maiz'i geri çevirdiğin gibi, beni de geri çevireceksin. Allah'a yemin olsun ki ben hamileyim. Efendimiz: Öyleyse hayır. Git, çocuğunu doğurunca gel. Kadın gitti, çocuğunu doğurunca bir beze sarılı olarak, elinde çocuğu ile geldi ve: İşte çocuk, onu doğurdum, dedi. Allah Rasülü (sav): Git, sütten kesilinceye kadar emzir sonra gel, dedi. Kadın gitti, çocuk sütten kesilince çocukla birlikte geldi. Çocuğun elinde bir ekmek parçası vardı. Ey Allah Rasülü! İşte çocuk, sütten kestim, yemek de yedi, dedi. Rasulullah (sav) çocuğu aldı Müslümanlardan birisine verdi. Sonra kadın için bir çukur kazılmasını emretti. Göğsüne kadar derinlikte bir çukur kazıldı. Sonra halka taşlamalarını emretti, herkes taşladı." *
Bu hadis, hamile olan kadının çocuk doğuncaya, emzikli kadının ise çocuk sütten kesilinceye kadar bekletileceğine işaret etmektedir.
Zinanın Beyyineleri
1- İkrar: Zina eden bir kimsenin sahih ikrar ile dört kere zina ettiğini söylemesi ve had vuruluncaya kadar da ikrarından dönmemesidir. İkrarından döner veya kaçarsa had uygulanmaz. Bunun delili Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiği şu hadistir:
"Rasulullah (sav) mescidde iken Eslemlilerden bir adam Allah Rasülüne gelerek: Ey Allah Rasülü! Ben zina ettim dedi. Efendimiz, yüzünü çevirdi. Ancak adam bunu dört defa tekrarladı. Kendi aleyhinde dört defa şahitlik yapınca Nebi (sav) onu çağırarak: Sen deli misin? dedi. Adam: Hayır, dedi. Evli misin diye sorunca adam: Evet, diye cevap verdi. Nebi (sav): Onu götürünüz ve recm ediniz, dedi." *
Abdullah b. Büreyde babasından:
“Maiz b. Malik el-Eslemi Rasulullah (sav)'e gelerek şöyle dedi: "Ya Rasulullah! Ben zina ettim, beni temizlemeni istiyorum. Efendimiz onu geri çevirdi. İkinci gün tekrar gelerek, ya Rasulullah, ben zina ettim, dedi. Rasulullah (sav), ikinci kez geri çevirdi. Ardından kavmine bir adam göndererek: Onun aklında bir noksanlık biliyor musunuz, normal bulmadığınız bir davranışına rastladınız mı? diye konuyu araştırdı. Kavmi: Biz onu gördüğümüz kadarı ile aramızdaki salih kişilere denk, akıl sahibi bir kimse olarak biliyoruz, dediler. Maiz, üçüncü sefer müracaatta bulundu. Allah Rasülü onlara yine bir adam göndererek, adam hakkında sordurdu. Yine, ne kendinde ne de aklında bir kusur olmadığını söylediler. Dördüncü defa geldiğinde, onun için bir çukur kazılmasını sonra da recm edilmesini emretti ve recm edildi." *
Abdullah b. Büreyde babasından şu hadisi rivayet etmektedir:
“Ğamidiye adında bir kadın gelerek şöyle dedi: Ey Allah Rasülü! Ben zina ettim, beni temizle. Allah Rasülü onu geri çevirdi. Ertesi gün kadın tekrar gelerek, ey Allah Rasülü! Görüyorum ki Maiz'i geri çevirdiğin gibi, beni de geri çevireceksin. Allah'a yemin olsun ki ben hamileyim. Efendimiz: Öyleyse hayır. Git, çocuğunu doğurunca gel. Kadın gitti, çocuğunu doğurunca bir beze sarılı olarak, elinde çocuğu ile geldi ve: İşte çocuk, onu doğurdum, dedi. Allah Rasülü (sav): Git, sütten kesilinceye kadar emzir sonra gel, dedi. Kadın gitti, çocuk sütten kesilince çocukla birlikte geldi. Çocuğun elinde bir ekmek parçası vardı. Ey Allah Rasülü! İşte çocuk, sütten kestim, yemek de yedi, dedi. Rasulullah (sav) çocuğu aldı Müslümanlardan birisine verdi. Sonra kadın için bir çukur kazılmasını emretti. Göğsüne kadar derinlikte bir çukur kazıldı.