Kul Hakkını Ahirete Bırakmayın
'' K u l '' Hakki !!!




Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Aranızda mallarınızı bâtıl sebeplerle yemeyin.
İnsanların mallarından bir kısmını
bile bile haksız yere yemek için
mallarınızı hâkimlere rüşvet olarak vermeyin.” (Bakara 188 )


Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Şüphesiz ki ümmetimin müflisi şu kimsedir:
Kıyâmet günü namaz oruç ve zekât sevâbıyla gelir.
Fakat şuna sövdüğü buna zinâ isnâd edip iftirâda bulunduğu şunun malını yediği
bunun kanını döktüğü ve şunu dövdüğü için iyiliklerinin sevâbı şuna buna verilir.
Üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse
hak sâhiplerinin günahları kendisine yükletilir ve neticede cehenneme atılır.”
(Müslim Birr 59; Tirmizî Kıyâmet 2; Ahmed II 303 324 372)







Kânûnî Sultan Süleyman kul hakkından çok korkar
âdil bir halîfe olmak için çok gayret sarf ederdi.
Süleymaniye Câmii ve Külliyesi tamamlanınca mîmarından işçisine kadar herkesi topladı.
Cenâb-ı Hakk’a hamd ettikten sonra konuşmasına başladı:



“Ey din kardeşlerim bu câmi-i şerîf Allâh’ın izni ile tamamlanmıştır. Hatâ ile ücretini alamayan varsa
gelsin ücretini alsın! Olabilir ki
o kimse burada değildir.
Bulunanlara ricâm ola; onlara bildireler! Onlar da gelip bizden haklarını alalar!”


Vesîkaların tedkîkinden anlaşıldığına göre;
inşaatın en zor zamanlarında hayvanlar için dahî bir program yapılmış;
çalıştırılan at
merkep ve katırların dinlenme ve çayırda otlama saatlerine dikkat edilmiş
hiçbir mahlûkâtın hakkına tecâvüz edilmemesine gayret gösterilmiştir.
Kânûnî’nin bu muazzam mâbedin inşaatında kul ve hayvanât hukûkuna böylesine titizlik göstermesi
belki Süleymâniye Câmii’nin esrarlı ve kâ’bına varılmaz rûhâniyetinin temel sâiklerinden biridir.

(Osman Nûri Topbaş Faziletler Medeniyeti-2 Erkam Yay.)