Emirdag Lâhikasi mecmuâsindan Islâm harfleri ile alakali kisimlar..



EMIRDAG LÂHIKASI, SH. 81 (Osmanlica Nüsha)

Eger tab' edilse herkes kolayca elde edecegi için kemâl-i merakla ona çalismaz, bilfiil nesrine hizmet vazifesini kaybeder .
Risâle-i Nur'un mühim bir vazifesi, Âlem-i Islâm'in ekseriyet-i mutlakasinin yazisi ve hatti olan hurûf-i Islâmiyeyi muhâfaza etmek oldugundan , tab' yoluyla ise girisilse, simdi ekser halk yeni hurûfu bildigi için en çok Risâleleri yeni hurufla tab' etmek lazim gelir.Bu ise Risâle-i Nur'un yeni hurûfa bir fetvasi olup sakirdleri de o kolay yaziyi tercih etmege sebep olur..

EMIRDAG LÂHIKASI, SH. 191 (Osmanlica Nüsha)
Bes türlü de dünyevî faidesi vardir:
1- Rizikda bereket.
2- Kalbde rahat ve sürûr.
3- Mâisetde sühûlet.
4- Islerinde muvaffakiyet.
5- Talebelik faziletini almakla bütün Risâle-i Nur talebelerinin has dualarina hissedâr olmaktir."
Iki mühim netice:
" Kalemle Nurlara hizmet ve sadâkatle talebesi olmanin iki mühim neticesi vardir:
1- Âyât-i Kur'âniyye'nin isaretiyle imanla kabre girmektir .2- Bütün sakirdlerin mânevî kazançlarina nur dairesindeki sirket-i mâneviyye sirriyle umum onlarin hasenâtlarina hissedâr olmaktir ."

EMIRDAG LÂHIKASI, SH. 77, 78 (50. MEKTUB) (Osmanlica Nüsha)
AZIZ, SIDDÎK KARDESLERIM!
Sizin bu defa nes'eli, güzel mektuplarinizi, Risâle-i Nur'un serbestiyeti ve matbaa kapisiyla intisari hakkinda beni çok mesrur eyledi ve kahraman Tahiri'nin yine bu ehemmiyetli iste çalismasi için buraya gelmesi, beni siddetle dünyaya bakmaga sevketti.Kalben dedim: Madem kardeslerim bu derece istiyorlar, çaresini arayacagiz.Gecede kalbime geldi ki, iki ehemmiyetli sebepten inayet-i Ilâhiyye tam serbestiyet ve eski harflerle tamamini tab' etmek müsaade etmiyor .
BIRINCI SEBEP: Imam-i Ali'nin (r.a.) isaret ettigi gibi , perde altinda her müstak, kendi kalemi ile veyahud baska kalemleri çalistirmasiyla büyük bir ibadet ve ahirette sehidlerin kaniyla râcihâne muvâzene edilen mürekkep ile mücâhede hükmündeki kitabetle envar-i imani nesretmektir. Eger tab' edlise, herkes kolayca elde ettigi için, kemal-i merakla ona çalismaz, bilfiil nesrine hizmet vazifesii kaybeder.
IKINCI SEBEP: Risâle-i Nur'un mühim bir vazifesi , âlem-i Islâm'in ekseriyet-i mutlakasinin yazisi ve hatti olan huruf-i arabiye'yi muhafaza etmek oldugundan, tab yoluyla ise girisilse simdi ekser halk yalniz yeni hurufu bildikleri için, en çok Risâleleri yeni hurufa bir fetvasi olup sakirdleri de kolay yaziyi tercih etmege sebep olur. Onun için, simdiye kadar pek çok müstehak ve layik iken, Risâle-i Nur'a serbestiyet verilmemisti. Lillâhilhamd, simdi hakikatlarinin kuvvetiyle serbestiyeti kazandi . Hatta eski harfle tab' yasak iken "Ayet'ül Kübra" yi bize teslim ettirip bir kerâmet-i ekber gösterdi.
Biz simdi gayet mühim ve herkese lazim "Meyve" ile "Hüccet'ül Bâliga"yi ikisi bir cild olarak yeni hurufla teb'etmek için Tahiri ile Istanbul'a gönderdim.Yalniz Meyve'nin onuncu ve onbirinci mes'elelerini vakit bulamayip teshihsiz ona verdim. Sayet tab'edslse, o iki mes'eleyi tam tashih edip bana gönderirsiniz.
Hem o iki Risâle, ya dahilde, ya hariçte, asikâre veya gizli, Istanbulda veya disarda eski harflerle tab'etmek lazimdir.
Hem "Mu'cizât-i Kur'aniye" zeyilleriyle ve "Mu'cizât-i Ahmediye"(asm) dahi zeyilleriyle beraber ikisi bir cild içinde eski harfle imkan dairesinde ya Istanbul veya baska yerde eski harfle, tevâfuklu "Hizbün Nuriye", "Hizb-ül Kur'an" gibi tab'etmesine çalismak lâzimdir ki, Kur'an-i Mü'ciz'ül Beyan'in göze görünen tevâfuk mu'cizesinin muhafaza ile tab'edilmesine mukaddeme olsun.Fakat temenni ile, mesveret ile, ihtiyat ile bu kudsî mes'eleye çalismak lâzimdir.
Umum kardeslerimi birer birer selam ve selâmetlerine dua ederiz.Cenab-i Hakk'a hadsiz sükür olsun, en eski sakirdlerinden olan kâtib Osman ve Halil Ibrahim, hiç sarsilmadan, degismeden sadakatlerinde demir gibi devam edip çoklara da hüsn-i misal oluyorlar.

SAID-I NURSI

Emirdag Lâhikasi, sh. 147
Aziz, siddîk kardeslerim, bu dehsetli asirda mükemmel tesellilerim ve varislerim!
Sizin fevkalade sa'y ü gayretiniz Isparta ve civarini bir genis Medresetü'z Zehrâ'ya ve bir Câmi'ül Ezher'e çevirdigine bir delil de,bu defa matbaacilari da hayrette birakan yazdiklariniz "Asâ-yi Mûsa mecmuasi"ndan yirmiden ziyade mükemmel, tevafuklu nüshalarini bu yarim ümmî kardesinize göndermenizdir. Cenab-i Erhamürrahimîn size, yazanlara ve yardim edenlere herbir harfine mukabil bin rahmet eylesin ve binler meyve-i cennet ihsan etsin ve yüzer hasenât defter-i 'amâlinize yazdirsin! Âmin! Âmin! Âmin!
Ben onlara baktim, kalbime geldi ki: Bu kahramanlarin simdi de bir mükafatlari yok mu?
Birden ihtar edildi: Onlar bu mecmuayi yazmakla feylesoflari susturan, imana getiren kuvvetli bir ders-i imanîyi en evvel kendi kendilerine tam okuyorlar, manevi bir hazine kazaniyorlar.
Hem onlarin nüshalari, pek çoklarin imanlarini kurtaracaklar veya imana gelecekler . Bir hadis de vardir ki: "Bir tek adam seninle imana gelse, sahra dolusu kirmizi koyundan daha hayirlidir."
Hem onlar, bu mübarek kalemleriyle, eski zamanda Islâmiyet'in büyük ve mücahid kahramanlarinin kiliçlarinin kudsî hizmetlerini görüyorlar. ELBETTE ISTIKBÂL, ONLARI VE NURCULARI ÇOK ALKISLAYACAK..

Emirdag Lâhikasi, sh. 240

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Asâ-yi Mûsa ve Zülfikâr'in futuhâtlarina, hususan resmî dairelerde,bir emâresi olduguna kanaatimiz kat'idir.

Emirdag Lâhikasi, sh. 31

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
En büyük me'murlarin, onlara gönderilen Risâle-i Nur'un müdafaasi Meryve'nin tesiriyle baska Risâleleri de, bilhassa Hüccetullah'ül - Bâligâ Mecmuasi'ni [her iki Risâle de Asâ-yi Mûsa'dadir] kemal-imerakla tedkik etmege baslamalari onlarin inadlarini kirdigina çok emareler var..

Emirdag Lâhikasi, sh. 244

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Ben, ikisini Câmi'ül- Ezher ulemâsina, ikisini Medine-i Münevvere'nin Ravza-i Serif hey'eti ulemâsina göndermek üzere üç Asâ-yi Mûsa, üç Zülfikar hazirladim.

Emirdag Lâhikasi, sh. 189

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Mustafa Oruç'a evvelce eski harfle gönderdigimiz mecmualardan sonra, yeni harfle sekiz dokuz parçayi da, onun istemesi ve (üniversite talebeleri çok muhtaç ve müstakdir) demesi üzerine gönderdik.

Emirdag Lâhikasi, sh. 102, 103

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Bunun tab'indan maksadim, bu mübarek milleti ve vatani manevî ve maddî anarsilikten muhafaza etmek ve asayis ve inzibâta mânevi yardim etmek ve anarsiligi uyandiran harici bir cereyânin istilâsina manevi sed çekmek ve Âlem-i Islâm!in bize karsi itiraz ve ittihamini izâleye ve eski muhabbet ve uhuvvetini celbetmege çalisacaktir.

Emirdag Lâhikasi, sh. 240

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Asâ-yi Mûsa ve Zülfikâr'in futuhâtlarina, hususan resmî dairelerde,bir emâresi olduguna kanaatimiz kat'idir.

Emirdag Lâhikasi, sh. 31

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
En büyük me'murlarin, onlara gönderilen Risâle-i Nur'un müdafaasi Meyve'nin tesiriyle baska Risâleleri de, bilhassa Hüccetullah'ül - Bâligâ Mecmuasi'ni [her iki Risâle de Asâ-yi Mûsa'dadir] kemal-i merakla tedkik etmege baslamalari onlarin inadlarini kirdigina çok emareler var..

Emirdag Lâhikasi, sh. 244

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Ben, ikisini Câmi'ül- Ezher ulemâsina, ikisini Medine-i Münevvere'nin Ravza-i Serif hey'eti ulemâsina göndermek üzere üç Asâ-yi Mûsa, üç Zülfikar hazirladim.

Emirdag Lâhikasi, sh. 147, 148

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Imam-i Ali (r.a.) Risâle-i Nur'un en son eserini (Celcelûtiyye) de " Ve ism'ü asâ Musâ bihi'z- zulmetü'n- celet " fikrasiyla haber veriyor. Biz bir iki sene evvel Âyet'ül Kübrâ'yi en son zannetmistik. Halbuki simdi altmis dörtde te'lifçe Risâle-i Nur'un tamam olmasi ve bu cümle-i Âleviyye'nin meâlini, yeni; karanligi dagitacak, Asâ-yi Mûsa Aleyhisselâm gibi isik verecek, sihirleri iptal edecek bir Risâleden haber vermesi.."

Emirdag Lâhikasi, sh. 127

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Kastamonu ve Inebolu'daki kardeslerimize pek çok selâmlarla beraber, hatti güzel, vakti müsait olanlar, Isparta ve civari gibi "Asâ-yi Mûsa Mecmuasi" ni yazsalar çok münasip olur. Bu vazife-i nuriye insaAllah matbaanin çok fevkinde is görecek.

Emirdag Lâhikasi, sh. 135

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Ben, gece Asâ-yi Mûsa mecmuasini yazanlari düsündüm ve yeni mektublarda o noiktada bahis aradim.Bu agir kista ve ara sira bana münafiklarin ilismeleri, bunlara fütur verme ihtimâli var. Bu yazicilara bir kamçi-yi tesvik lâzim.

Emirdag Lâhikasi, sh. 169

[Asa-yi Musâ'nin tab'i hakkinda]
Ben Beraat gecesinden az evvel Asâ-yi Mûsa tashihiyle mesgul iken bir güvercin pencereye geldi, bana bakti.Ben dedim:"Müjde mi getirdin?" Içeriye girdi, güya eskiden dost imisiz gibi hiç ürkmedi.Asâ-yi Mûsa'nin üstüne çikti, üç saat oturdu [hasiye] . Ekmek, pirinç verdim, yemedi.Tâ aksama kadar kaldi.Sonra gitti, tekrar geldi.Berât gecesinde tâ sabaha kadar yanimda kaldi.Ben yatarken basima geldi, Allah'a ismarladik nev'inden basimi oksadi.Sonra çikti gitti.Ikinci gün, ben teessüf ederken yine geldi.Bir gece daha kaldi. Demek bu mübârek kus, hem ASÂ-YI MÛSA'yi, hem Berâtimizi tebrik etmek istedi.
[HASIYE: ] Evet, biz gözümüzle gördük. Nureddin, Mehmed, Ismail

Emirdag Lâhikasi, sh. 159
"Tahiri'nin Istanbul'a Hüsrev'in pek çok vazifelerini tamamen yapmasi kanaatim geldi ki, Barla'da bulundugum zaman bütün yazanlarin tashihatinin te'lif hizmetini yapmamda tahakkuk eden büyük inayet ve harika muvaffakiyyet, aynen Hüsrev'de ve yardimcilarinda dahi nümûnesi var ."

Emirdag Lâhikasi, sh. 168
Hüsrev'i tashihde ve tevzide ve tedbirde ve muhaberede ve Nurlarin nesir ve yetistirmesinde tebrik ve muvaffakiyyetine dua ederiz.Bu ehemmiyetli vazifelerle beraber,yine o sirin ve parlak kaleminin yazilarini çok nüshalarda görüyoruz.Hem müstakil nüshalari da yaziyor, mektublarindan anliyorum..

Emirdag Lâhikasi I, sh. 145
Ve râbian: Yazida merhum Âsim'a benzeyen Yakub Cemal'in hayatta oldugunu ve hayatta ise Nurlar ile, o güzel kalemi ile hizmet ediyor mu bilemedigim için, çok defa hazînane ve müteessifane düsünüyordum. Hadsiz sükür olsun ki; hem hayatta, hem Nurlarla hizmette, hem sadakatta oldugunu gösteren bir mektubunu aldim, elhamdülillah dedim.

Emirdag Lâhikasi I, sh. 149
Birden ihtar edildi ki: Onlar, bu mecmuayi yazmakla feylesoflari susturan, imana getiren kuvvetli bir ders-i imanîyi en evvel kendi kendine tam okuyorlar, manevî bir hazine kazaniyorlar. Hem onlarin nüshalari, pek çoklarin imanlarini kurtaracaklar veya imana gelecekler. Bir hadîste vardir ki: "Bir tek adam seninle imana gelse, sahra dolusu kirmizi koyundan daha hayirlidir." Hem onlar, bu mübarek kalemleriyle, eski zamanda Islâmiyet'in büyük mücahid kahramanlarinin kilinçlarinin kudsî hizmetlerini görüyorlar. Elbette istikbal, onlari ve Nurculari çok layacak.

Emirdag Lâhikasi I, sh. 167
Bu suhur-u mübarekede, Nurcularin sirket-i maneviyesine insâAllah pek çok kudsî servet girecek. Herbir Nurcu, binler lisanla ve yüzer kalemle çalisacak gibi kâr kazanacak. Ve bu mübarek ve çok bereketli aylarda bes tarzda ibadet sayilabilen kalemle Zülfikar-i Mu'cizat mecmuasina hizmet edenler, tam bahtiyardirlar. Fakat yazidan ziyade, sihhatine dikkat etmek lâzim ve elzemdir. Bugün de tatli iki manidar tevafuku gördüm. Kanaatim geldi ki; benim bugünlerde zahmetler içinde Asâ-yi Musa tashihinde sikintilarima mukabil, inayet-i Ilahiye ücretimi ve tayinatimi sirin bir surette veriyor.

Emirdag Lâhikasi I, sh. 190,191
(............................) / (............................. )
Bu iki hadîs-i seriften alinan bir ilhamla, Risâle-i Nur'u yazmanin dünyevî ve uhrevî pek çok faidelerinden, Risâle-i Nur'da beyan edilen ve sakirdlerinin tecrübeleriyle tasdik edilen yalniz birkaç tanesini beyan ediyoruz.
Bes türlü ibadet
1- En mühim bir mücahede olan ehl-i dalalete karsi manen mücahede etmektir.
2- Üstadina nesr-i hakikat cihetinde yardim suretiyle hizmet etmektir.
3- Müslümanlara iman cihetinde hizmet etmektir.
4- Kalemle ilmi tahsil etmektir.
5- Bazan bir saati bir sene ibadet hükmüne geçen, tefekkürî olan bir ibadeti yapmaktir.
Bes türlü de dünyevî faidesi var
1- Rizikta bereket.
2- Kalbde rahat ve sürur.
3- Maisette sühulet.
4- Islerinde muvaffakiyet .
5- Talebelik faziletini almakla, bütün Risâle-i Nur talebelerinin has dualarina hissedar olmaktir.
Kalemle Nurlara hizmet ve sadakatla talebesi olmanin iki mühim neticesi vardir:
1- Âyât-i Kur'aniyenin isaretiyle, imanla kabre girmektir .
2- Bütün sakirdlerin manevî kazançlarina, Nur dairesindeki sirket-i maneviye sirriyla, umum onlarin hasenatlarina hissedar olmaktir.
Hem bu talebesizlik zamaninda, melaikelerin hürmetine mazhar olan (Hasiye: Bazi ehl-i kesfin kat'î müsahedesiyle sabittir.) talebe-i ulûm-u diniye sinifina dâhil olup âlem-i berzahta -talii varsa, tam muvaffak olmussa- Hâfiz Ali ve "Meyve"de bahsi geçen meshur talebe gibi; süheda hayatina mazhar olmaktir.