4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: Yılbaşının anlam ve önemi

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 5.821, Level: 49
    Points: 5.821, Level: 49
    Level completed: 36%,
    Points required for next Level: 129
    Level completed: 36%, Points required for next Level: 129
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ikranur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Nov 2011
    Mesajlar
    850
    Points
    5.821
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart Yılbaşının anlam ve önemi

    Yılbaşının anlam ve önemi yazısını görünce belki de bir çoğunuz böyle bir dini sitede bu konu olur mu demişsinizdir. Ama konunun içeriğine girdiğinizde öncelikle bu satırları okurken bulacaksınız kendinizi...
    Dünya bir yılbaşı çılgınlığı faaliyetine hazırlanıyor bu günlerde.. Ne yazık ki ülkemiz de buna dahil olmakta. Sözde müslüman bir ülkeyiz aa evet elhamdülillah müslümanız, yani tartışılır ne kadar müslümanlığı yaşıyoruz ve yaşatıyoruz..
    Artık bizim de sokaklarımız yılbaşı için süsleniyor, vitrinler donatılıyor, çam ağaçlarında ışıklar yakıyoruz, sofralarımız içki mezeleri ve özellikle o gün için hazırlanmış hindi ile hazırlanıyor, piyango biletleri çoktan alınmış oluyor, yaa çıkarsa hesabına. O gün geldiğinde hediyeleşiyoruz.
    Ne kadar da müslümanız görüyorsunuz değil mi?
    Benim çok merak ettiğim bir şey var: yılbaşının anlam ve önemini gerçekten biliyor muyuz?

    Eveeeeet, diyenleri duyar gibiyim. O gün Hz. İsa (as) doğduğu gün diyenleriniz var.. Bu cevabınıza katılıyorum..
    Sizce tek önemi bu mudur? Cevaplarınızı bekliyorum kardeşlerim
    ALLAH VAR DERT YOK

    االه الا الله محمد رسول الله

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 5.821, Level: 49
    Points: 5.821, Level: 49
    Level completed: 36%,
    Points required for next Level: 129
    Level completed: 36%, Points required for next Level: 129
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ikranur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Nov 2011
    Mesajlar
    850
    Points
    5.821
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart Cevap: Yılbaşının anlam ve önemi

    1 Ocak 630'da Mekke fethedilmiştir. Ne yazık ki bir çoğumuz bir müslüman olarak bunu bilmez
    ALLAH VAR DERT YOK

    االه الا الله محمد رسول الله

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 5.821, Level: 49
    Points: 5.821, Level: 49
    Level completed: 36%,
    Points required for next Level: 129
    Level completed: 36%, Points required for next Level: 129
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ikranur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Nov 2011
    Mesajlar
    850
    Points
    5.821
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart Cevap: Yılbaşının anlam ve önemi

    MEKKENIN FETHI
    Hudeybiye andlasmasina göre Huzaa kabilesi, Resulullaha,Bekirogullari kabileside Kureys kabilesi himayesine girmisdi.Fakat Bekirogullari kabilesi ansizin Kureyslilerden Saffan bin Umeyye,Ikrime bin Ebu Cehil, Süheyl bin Amr, Huveytib bin Abduluzza, Mükrez oglu Hafz ve bir kisim kureysli müsriklerle Huzaa kabilesi üzerine saldirmislar ve onlardan 23 kisiyi öldürmüslerdi.Bunun üzerine Huzaa kabilesinden Amr bin Salim Huzai 4I kisilik toplulukla peygamberimize geldiler ve olayi Resulullaha anlattilar. Resulullah Kureyslilere, ya bu saldirida öldürülen 23 kisinin diyetinin ödenmesini yada Kureyslilerin Bekirogullarinin himayesini birakmasini istedi. Kureysli Müsrikler bunlari da kabul etmediler.Fakat yinede anlasmayi bozduklari için içlerini korku bürüdü. Ve tekrar anlasma yapmalari için Ebu Süfyan-i Medineye yolladilar. Ebu Süfyan Peygamberimizden ve Sahabilerden Eman dilediysede kabul görmedi ve mekkeye eli bos olarak döndü.Peygamberimiz büyük bir ordu hazirlayarak gizlice Mekke sehrini kusatti. Aniden basilan Mekkeli Müsrikler neye ugradiklarini sasirmislar ve savas hazirligini bile yapamamislardi. On ikibin kisilik büyük islam ordusu hiç bir büyük olaya karismadan kolayca Mekke sehrini fethetmislerdir.Hicretin sekizinci yilinda Resulullah (s.a.s.)'e boyun egen Mekke, bu tarihten sonra yeni bir dönemi yasamaya basladi. Allah Teâlâ'nin mübarek kildigi, Islâm dininin merkezi olan bu belde, sirkten, putperestlikten ve bütün diger hurafelerden arindirilmis yeni bir hayata kavustu. Daha önce bagimsiz bir sehir devleti olan Mekke'nin, fetihten sonra ekonomik ve sosyal durumu da degismisti. Mekke, ihtiyaçlarini temin edebilmek için ihtiyaç duydugu yogun kervan faaliyetlerine eskisi gibi bagimli degildi. Zira, Islâm devleti elde ettigi gelirleri ihtiyaç olan yerlere adil bir sekilde taksim ettigi için Mekke'nin ihtiyaç duydugu her sey Islâm devleti eliyle saglaniyordu. Ayrica eski ticarî faaliyetler, Mekke için artik hayatî olma özelligini yitirmisti. Mekke, Hac zamanlarinda çok degisik bir manevî atmosfer altinda hareketli ve canli günler yasiyordu. Bu zaman zarfinda çok yogun bir ticarî faaliyeti de sahne oldu. Ayrica Mekke, yeryüzündeki bütün müslümanlarin kalplerinde yasattiklari ve oraya ulasip, Hac ibadetini yerine getirmek için büyük fedakârliklari göze aldiklari bir manevî sehir olma özelligini kiyamete kadar sürdürecektir.
    Kaynak: Islam tarihi
    ALLAH VAR DERT YOK

    االه الا الله محمد رسول الله

  4. #4
    ***
    DIŞARDA
    Points: 5.821, Level: 49
    Points: 5.821, Level: 49
    Level completed: 36%,
    Points required for next Level: 129
    Level completed: 36%, Points required for next Level: 129
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ikranur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Nov 2011
    Mesajlar
    850
    Points
    5.821
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart Cevap: Yılbaşının anlam ve önemi



    Mekkenin Fethi

    Her şey bir şiirle başladı.
    Peygamber huzurunda okunan bir şiirle…
    Kızgın kum fırtınalarından,
    Adem vadisinden kopup gelen bir şairle…
    Ardında kırk süvari,
    Ve alev alev yanan gözlerinde ihanet haberleri.
    Bu şair, huzaa kabilesinden Amr bin Salim'di.
    En üst perdeden okudu şiirini,
    Ve gözlerini kırpmadan dinledi Nebi;

    " Kureyşîler sana verdikleri sözde durmadılar,
    Hudeybiye'de seninle yaptıkları misakı bozdular.
    Bizi Vetir'de,
    Kendi yurdumuzda gafil avladılar.
    Benim kimseyi yardıma çağırmayacağımı,
    Çağıramayacağımı sandılar."

    Dedi ve durdu.
    Şair ağlıyordu.
    Peygambere çevrildi tüm gözler
    Ve o an tutuldu nefesler.
    Sahabenin başları yere değiyordu,
    Çünkü mübarek alınlarındaki damar belli oluyor,
    Peygamber celalleniyordu.

    " Ey Nebi!
    Allah'ın kullarını yardıma çağır,
    İçlerinde Allahın Rasulü de olsun
    Yapılan zulme, öfkesinden renkten renge girsin,
    Ve büyük bir ordunun başına geçip,
    Denizler gibi köpürerek akıp gelsin."

    Şiir bitmişti,
    Şair de bitmişti.
    Gözler hâlâ peygamberdeydi,
    Allahın râsû»lü, ridasını toplayıp ayağa kalktı!
    Ve sahabe ayağa kalktı.
    Şimdi konuşan peygamberdi;

    " Eğer kendime yardım ettiğim şeylerle
    Huzaalara yardım etmezsem,
    Ben de yardım görmeyeyim.
    Varlığım kudret elinde olan Allah'a andolsun ki,
    Kendimi ve ev halkımı koruduğum gibi,
    Bunları da koruyacağım.
    Şimdi haber salın yeryüzüne!
    Allah'a ve Ahiret gününe iman edenler Medine'de toplansın."
    Medine dağlarında savaşın ritmi,
    Sokaklarında peygamber sessizliği…
    Konuşmuyor nebi
    Hane-i saadet'te kılıçlar bileniyor
    Hane-i Saadet'te zırhlar temizleniyor
    Ve şehirlerin anası gülüyor.
    Mekke-i mükerreme uzaktan gülüyor.

    Gül ey Mekke! Gün senin günündür
    Gün senin fetih günündür.
    Gül ki, bu dönüş sanadır.
    Baksana,
    Dün bağrından koparılan yiğitler dönüyor sana
    Erak topraklarını savuran rüzgar dönüyor önce
    Ardından büyük bir birlik;
    Başlarında Halid bin Velid!
    Arkadan ey Mekke!
    Senin topraklarında yaşarken
    Rabbim Allah'tır dedi diye sövülen,
    İşkence gören,
    Her tarafı kıpkızıl kurban taşları gibi
    Kan içinde kalan muhacirler geliyor.
    En önde Zübeyr bin Avvâm geliyor
    Hani sekiz yaşında müslüman olan
    Hani onbeş yaşında senden koparılan
    Amcası onu bir hasıra sarmıştı hani
    Ateş dumanına tutmuştu
    Küfre dönsün diye.
    Ama o dönmedi küfre
    Ve peygamber yıldızlarından biri olarak
    En önde sana dönüyor ey Mekke!
    Sonra bir bölük halinde Beni gıfarlar geliyor!
    Bayrakları Ebu Zer Gıfari'nin elinde…
    Şu müslüman oluşunu Kâbede ilan edince
    Bayılana kadar dövülen Ebu Zer geliyor.
    Eslemler geliyor bölük halinde
    Müzeyneler bin kişilik alayla geçerken çölden
    Tekbir sesleri geliyor göklerden
    Ey Mekke başka kimi bekliyorsun söyle!
    Hz.Hamza'yı mı?
    Musab bin umeyr'i mi?
    Onlar,
    Şehitler ordusuyla tebessüm ediyorlar sana
    Ve baksana
    Gözleri ışıl ışıl
    sana yaklaşan ve tozu dumana katan
    bir alayı seyrediyorlar
    Kapkara bir taşlığı andıran bu alay da kim
    Bir hareketlilik semada…
    Bunlar ölüme susamış savaş erleri Ensâr!
    Ve en ortada simsiyah sarığıyla Yâr!
    O an Peygamberler ayakta,
    Melekler ayakta
    Şehitler ayakta…
    Ey Mekke Kalkabilirsen sen de kalk
    Çünkü gönüllere safâ geliyor
    Hazreti Muhammed Mustafa! geliyor

    —–
    Sekiz yıl geçti aradan
    Sensiz tam sekiz yıl geçti…
    Gittiğin gece
    Uzaktan dönüp Kâbe'ye bakınca;
    " Mekke!demiştin,
    " Sen benim için bütün dünyadan daha değerlisin
    ama senin insanların beni rahat bırakmıyor"
    deyip gitmiştin.
    Yıldızlar da seninle birlikte gitmişti.
    Kapkaranlık geceler kalmıştı ardında.
    Mekke öksüz kalmıştı.
    Ve Mekke çocukları…
    Çocuklar hep
    Sümeyye'nin toprağa düştüğü yerde oynadı,
    Habbâb bin Eret'in ateşe atıldığı yerde oynadı
    Hane-i Saadetin üzerinde
    Sevr mağarasından kalma güvercinler bekledi seni .
    Kâbe-i Muazzama'da namaz kılışını özleyen Hârem,
    Haticetül Kübrâ'nın hatıraları,
    O gül kokuna hasret kalan sokaklar bekledi seni.
    Şimdi Kasva'dan inmez misin Ya RasulAllah!
    İnmez misin ki,
    Ayaklarından öpsün mekke toprakları
    Ve kaldırmaz mısın başını ki
    Nur çehreni seyretsin âlem

    İşte Rasulullah'ın nur yüzü göründü.
    İşte Rasulullah bakıyor.
    Başında yemen işi simsiyah bir sarık.
    O Alnındaki nura kurban olalım.
    Rasulullah Kâbe'ye bakıyor.
    Ve işaret ediyor Hz. Bilâl'e…
    Bilâl, Kabe-i Muazzamâ'nın üzerinde…
    Şimdi Bilâli dinlesin yer ve gök.
    Dursun Ali Erzincanlı
    ALLAH VAR DERT YOK

    االه الا الله محمد رسول الله

Benzer Konular

  1. Bir Söz Bin Anlam...!
    By SU_DAMLASI in forum Kıssadan Hisse
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 14.03.09, 11:18
  2. Bir söz bin anlam
    By Konyevi Nisa in forum Eshab-ı Kiram'ın Örnek Hayatı
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.01.09, 11:37
  3. Bayramların anlam ve önemi
    By ArzuNur in forum Mübarek Gün Ve Geceler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.09.08, 23:21
  4. ISTIKLÂL MARSIMIZIN ANLAM ve ÖNEMI
    By Konyevi Nisa in forum Edebiyat
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 21.06.08, 13:44
  5. Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 13.06.08, 08:52

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •