işkence ve zülüm


Kur'an-ı Kerim;insanlara yapılan baskı, zulüm,işkence,eziyet ve benzeri haksız uygulamaları 'fitne' olarak nitelendiriyor.Örneğin, Mekke döneminde Hicret etmek zorunda kalan ilk müslümanlara yapılan zulüm, işkence ve baskılar fitnedir.

Kimileri de Allah (c.c.)'ın azabını insanlardan gelebilecek fitneye (eziyet ve sıkıntıya)eş tutarlar.Halbuki bu ikisi arasında benzerlik bile yoktur.

Aziz ve Hamid olan Allah(c.c.)'a inanmış ve O'nun hükümlerine uygun olarak yaşıyan, ya da yaşama çabasında olan müslümanlara eziyet edenler onlara baskım uygulayanlar, ya da onları dinlerinden döndürmeye çalışanlar(onları fitneyhe düşürmeye çalışanlar) tıpkı Ashab-ı Uhdud gibi cehennemlik olurlar.

RESULULLAH


Resul-i Kibriyası'nın nurunu kendi nurundan yaratan ve bütün âlemleri onun yüzü suyu hürmetine vücuda getiren, bir damla suya peri gibi güzellik bahşeden, denizlerde inciyi, kuru dallar üzerinde kırmızı gülleri yaratan, her canlının rızkını veren ve herkesin hamur teknesine kerem selini akıtan Allah'ın şanı ne yücedir. O'na, yağmur damlalarının, denizlerdeki katrelerin, çöllerdeki kumların, ağaçların, ağaçlardaki yaprakların sayısınca hamd eder, her işimde O'ndan yardım dilerim.

Her zaman yüzümü O'na tutar, ona teslim olur, onun mağfiretini dilerim. O lütuf ve ihsan buyurmasa, dil ne söyler, kalem ne yazabilir ki? Her işimde O'na güvenip dayanırım.

Vücudu şerifi Âlemlere Rahmet olan iki cihan güneşi ve Hatem-ül Enbiya efendimize salât ve selam ederim.

O ki, bütün Âlemler O'nun yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır. O'nun temiz varlığı "Levlak" ile tavsif edilmiştir. Mahşer Meclisi'nin seyyidi, herkesin sultanı, bütün âlemin canı ve nuru O'dur. Güneş de O'nun pak nurundan yaratılmıştır. Arş-ı a'la da. Cennet de O nurun şerefini taşır, Cibril de.


O ki, bilgi mektebinin muallimi, ilim ve irfan bahçelerinin Servidir. Ayağının bastığı yer, iki âlemin saadet gülistanıdır. Beşerin babası olan Cenabı-ı Âdem O'nun gülistanında boy vermiş, O'nun adını anarak Rabbine yüz tutmuştur.

Şan ve şerefte onunla boy ölçüşecek kimse yaratılmadığı gibi, güzellik ve güzel huyda da ona denk kimse yoktur. O'nun kıymet biçilmez güzelliği öyle bir derecededir ki, Hazret-i Yusuf ancak O'nun dalında bir goncadır. Hazret-i Yusuf'u görünce şaşkınlık ve hayretlerinden ellerini kesen Mısır kadınları, eğer onun mübarek cemalini görselerdi, elleri yerine yüreklerini keserler, gönüllerini pare pare ederlerdi. Kim de kudret vardır ki, O'nu meth için söz söyleyebilsin? O'nun şanında ne söylense, o yine hepsinden yücedir. O'nun şan ve şerefini, izzet ve makamını akıl tasavvur edemediği gibi, onun vasfının eteğine de el erişmez.

Bir bak, bir gör ki, gökyüzü Burak adıyla ayağına kadar geldi, Cebrail Aleyhisselam kadrinin huzurunda yer öptü. O'nun yüzü suyu hürmetine insanlığın baharı bulutlanıp ilahi bahçe fışkırdı. Bir parmak işaretiyle Ay'ı ikiye böldü, Mübarek parmaklarından sular çağlatıp ümmetini suya kandırdı.

Allah u Teâlâ, peygamberliği, mucizeyi onunla bitirmiştir. İyi huylarla cömertlik ve erliği, adalet ve mertliği onunla tamamlamıştır. Kur'an-ı Kerim de onun mucize saltanatıdır.

O'nun makamının erişilmezliğini anlamak için "LEVLAK" hitabına bakmak kâfidir...





BELA VE SINAMA


Fitne aynı zamanda deneme, bela ve sıkıntı anlamına da gelir.
İnsanlardan kimileri gerçek bir şekilde değil de iman-küfür sınırındaymış gibi ibret ederler.Kendisine Allah (c.c.)'tan bir hayır dokunduğunda bununla sevinir.Ancak başına (hikmetin gereği) bir fitne (bela veya deneme) geldiği zaman yüz üstü döner gider.Böyle insanlar dünyayı da ahireti da kaybeder giderler.

Peygamberin çağrısı sıradan bir insanın daveti gibi değildir.O'nun çağrısına uymazlık edilemez, emrine karşı gelinemez.

''.. Resulün emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir belanın (fitnenin) çarpmasından, yahut onlara acı bir azabın uğramasından sakınsınlar.''


Musa (a.s.)kavminin pek çoğu Firevun'dan korktukları için inandıklarını açıkça dile getirememişlerdi.Hz. Musa (a.s.)'nın,'' ...Allaha'a teslim olmuşsanız O'na tevekkül edin.''diyerek onlara cesaret vermesi üzerine:
''Ey Rabbimizi,Allah'a tevekkül ettik,Ey Rabbimiz zalim bir halk ile bizi deneme(fitneye düşürme)''dediler.