***
DIŞARDA
Points: 39.199, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Afgan Cihadı
Afgan Cihadı;
1978’de Afganistan’da komünist hükümetin idareyi ele almasının ardından ülkede Sovyetler’in baskısı yoğun şekilde hissedilmeye başlandı. Bunun yanında Sovyet Kızıl Ordusu’nun baskıları arttıkça Afganistan’da İslami uyanış da hızla yayılıyordu. Kabil Üniversitesi İslami hareketin doğuşu ve gelişmesinde önemli bir merkez halini almıştı. 1969 yılında yapılan üniversite talebe temsilciliğini Müslüman öğrenciler kazanmıştı. Mısır’daki Müslüman Kardeşler’le bağlantısı olan Müslüman öğrenciler “Cevanan-ı Müselman” adıyla bir teşkilat kurmuşlardı. Daha sonra “Nehzet-i İslamî” adını alacak olan bu kuruluşun faaliyetleri, 1973’te cumhuriyetin ilanı ile Cumhurbaşkanı Davud Han tarafından yasaklandı ve o dönemlerde Kabil Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi olan Hikmetyar’ın da içinde bulunduğu önde gelen kişiler hapse atıldı. Bir süre sonra hapisten çıkan Hikmetyar, o yıllarda ilahiyat fakültesi öğretim üyesi olan Burhaneddin Rabbani ile örgütün diğer önde gelen isimleri ülkeyi terk ederek Pakistan’a sığındılar.
1979’da Afganistan Sovyetler Birliği tarafından işgal edilince Hikmetyar, Burhaneddin Rabbani ve Ahmed Şah Mesud gibi Tacik asıllı liderlerden yolunu ayırarak Hizb-i İslami örgütünü kurdu ve Sovyetlere karşı direnişe başladı. İlk ayaklanma doğu vilayeti Herat’ta yaşandı. Afgan askerleriyle birlikte hareket eden halk yönetimi ele geçirdi. Ancak Kabil hükümeti Sovyetlerden aldığı uçaklarla ayaklanan halkı bombaladı. 17. Tümen olarak bilinen askeri garnizon subayları saldırılara 24 saat direnebildi. Yaklaşık 50 bin kişi bu olaylar sırasında hayatını kaybetti. Köyler kasabalar basıldı ileri gelen din adamları idam edildi. Sovyetler Birliği işgalinin sürdüğü yıllarda direnişe başlayan Afganlar, dünyanın dört bir yanından gönüllü olarak gelen Müslümanların da katılmasıyla yedi büyük cephe oluşturdular. Bu cepheler ve liderleri şöyle idi:Cepheler Liderleri
Hizb-i İslami Afganistan Mühendis Gülbeddin Hikmetyar
Cemiyet-i İslami Afganistan Prof. Burhaneddin Rabbani
Mehaz-ı Milli İslami Afganistan Seyyid Ahmed Gilani
Cephe-i Milli İslami Afganistan Sıbgatullah Müceddidi
Hareket-i İnkılabi İslami Mevlevi Muhammed Nebi Muhammedi
Hizb-i İslami Mevlevi Yunus Halis
İttihad-ı İslami Bara-i İslami Afganistan Abdurrab Resul Sayyaf
Mücahit gruplar özellikle Pakistan’ın Peşaver kentini kendilerine ana üs edinmişlerdi. Zaten Peşaver, 1893’te imzalanan Durand Anlaşması’ndan önce bir Afgan toprağıydı. Peşaver halkı da Peştun idi ve Peştuca konuşuyordu. Bu anlamda Peşaver kenti, Afganistan’ın Sovyetler Birliği’nden kurtarılmasında lojistik anlamda önemli bir rol oynamıştır. “Afgan Cihadı” adı verilen direniş hareketi, aynı zamanda İslam dünyasında yeni bir uyanış ve cihad ruhunu algılamada farklı bir süreç başlatmıştır. Mücahitlerin direnişi sürerken Babrak Karmal’ın devlet başkanlığı da 1986 yılında sona erdi. Onun yerine Sovyetler Birliği’nden polis şefi olarak Afganistan’a gelen Perçem Dr. Muhammed Necibullah yeni devlet başkanı oldu.
Mücahitlerin Sovyet işgaline direnişi, 1988 yılında Sovyetler Birliği’ni Afganistan’daki ordularını geri çekmeye itti. Michael Gorbaçov 8 Şubat 1988 tarihinde Sovyet ordusunun on ay içinde Afganistan topraklarından çekileceğini, ancak Afganistan’la Sovyetler Birliği’nin iyi ilişkilerinin devam edeceğini ve Necibullah hükümetine verdikleri desteğin süreceğini açıkladı. Aslında Gorbaçov’un bu açıklamasıyla, 1979’un Aralık ayından 1988 Şubat’ına kadar süren yaklaşık dokuz yıllık savaş boyunca Sovyetlerin tam bir hezimete uğradıkları söylenebilir. Savaş sırasında Afganistan’da öldürülen Sovyet askerlerinin sayısının 15 bin ila 30 bin arasında olduğu ve 1000’den fazla Sovyet tankının tahrip edildiği belirtilmektedir.
Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgal ederken yaptığı stratejik hatalar şöyle sıralanabilir: Birincisi, Afgan halkının Sovyet kuvvetlerine karşı kitle halinde direnebileceğini Sovyetlerin hesap edememiş olmasıdır. Zira bütün savaş boyunca kırsal alanın %70’i daima Afgan direnişçilerinin kontrolü altında kaldı. İkinci olarak, Sovyetler Afganistan’ı işgal ederken, Afgan ordusunu da kullanabileceklerini düşündüler. Ancak 100 bin kişilik Afgan ordusu, daha 1980 yılı sonunda 25–30 bin kişiye indi, çünkü asker ve subaylar ordudan kaçarak direnişçilere katıldılar. Sovyet askerleri için bir diğer sürpriz Afganistan’ın dağlık arazisi oldu. Sovyet askerinin araziyi tanımamasına karşılık Afgan direnişçiler kendi topraklarını karış karış biliyorlardı. Arazi kara harekatına hiç elverişli değildi.
15 Şubat 1988’de Sovyet orduları, arkalarında yaklaşık bir buçuk milyon Afgan şehit bırakarak Afganistan’dan çekilmeye başladı. Afganistan savaşındaki bu yenilgi SSCB’nin hızla dağılma sürecine girmesine yol açtı. Zira bir yandan Afganistan operasyonuna ayrılan muazzam bütçe, diğer yandan birliğe mensup ulusların bağımsızlık istekleri, Sovyetler için kaçınılmaz sonu hazırlamıştı.